TÜRKİYE'DE HİV SESSİZCE YAYILIYOR: EN YÜKSEK ARTIŞ 25–35 YAŞ

Prof. Dr. Gökengin, Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde HIV vakalarında belirgin bir artış yaşandığını söyledi.

Haber Giriş Tarihi: 03.12.2025 15:44
Haber Güncellenme Tarihi: 03.12.2025 15:44

Ege Üniversitesi HIV/AIDS Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayşe Deniz Gökengin, HIV tanı ve tedavisinde erken teşhisin kritik önem taşıdığını vurgulayarak, Türkiye’de son 10 yılda vaka sayılarında düzenli bir artış gözlemlendiğini, özellikle genç yaş gruplarında dikkat çekici bir yükseliş olduğunu belirtti.

YENİ HİV TANILARINDA TÜRKİYE ÖN SIRALARDA

Türkiye’nin, yeni HIV tanılarında en hızlı artış yaşayan ülkelerden biri olduğunu ifade etti. "Yıllık yeni vaka sayısı yaklaşık 7 bin. Önceden en yüksek oran 35–45 yaş grubunda görülürken, son yıllarda 25–35 yaş grubunda ve ayrıca 15–25 yaş aralığında artış gözleniyor" dedi.

ERKEN TEŞHİSLE UZUN VE KALİTELİ YAŞAM MÜMKÜN

HIV'in başlıca bulaşma yollarını açıklayan Gökengin:

Korunmasız cinsel ilişki

Damar içi madde kullanımı

Doğum sırasında anneden bebeğe geçiş

Sağlık çalışanlarında kesici-delici alet yaralanmaları

Bu yollarla bulaşan HIV için erken tanı hem bireysel hem toplumsal açıdan hayati önem taşıyor. "Erken tanıyla hemen tedaviye başlanabilir, hastalık ilerlemeden kontrol altına alınabilir. Tedavi altındaki bireylerin kanındaki virüs seviyesi sıfırlanırsa, HIV’i başkasına bulaştırmazlar" dedi.

TEDAVİDE TEK DOZ DÖNEMİ: GÜNLÜK İLAÇ YERİNE 2 AYDA BİR ENJEKSİYON

Tedavi alanında yaşanan gelişmelere değinen Gökengin:

Artık daha az yan etkili ve kullanımı kolay ilaçlar var

Günlük çoklu ilaç kullanımından tek doz tedaviye geçildi

İki ayda bir yapılan uzun etkili enjeksiyonlar hastaların tedaviye uyumunu artırıyor

Yılda iki kez uygulanan enjeksiyonlar şimdilik sadece dirençli vakalar ve korunma amaçlı kullanılıyor

SAĞLIK DIŞI KAYNAKLARA DİKKAT: YANLIŞ BİLGİ TEDAVİYİ TEHDİT EDİYOR

Gökengin, sosyal medya gibi kaynaklardan yayılan yanlış sağlık bilgilerinin, hastaların tedaviye olan güvenini olumsuz etkilediğini belirtti. "Sağlıkla ilgili bilgiye yalnızca bilimsel kaynaklar ve sağlık otoriteleri üzerinden ulaşılmalı. Bilgi kirliliği, HIV gibi ciddi hastalıklarda büyük risk oluşturuyor" dedi.