#Bursa Teknik Üniversitesi

- Bursa Teknik Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Bursa Teknik Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BURSA TEKNİK'TE LİSANSÜSTÜ 3 YENİ PROGRAM Haber

BURSA TEKNİK'TE LİSANSÜSTÜ 3 YENİ PROGRAM

Endüstri Mühendisliği Doktora Programı,Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Tezli Yüksek Lisans Programı ve Afet Risk Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı’na başvurular, 11 Eylül 2025 tarihine kadar yapılabilecek. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), lisansüstü eğitim alanındaki akademik yelpazesini genişletmeye devam ediyor. BTÜ Lisansüstü Eğitim Enstitüsü tarafından Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yürütme Kurulu’na yapılan ve kabul edilen başvuru kapsamında;Endüstri Mühendisliği Doktora Programı, Denizcilik İşletmeleri Yönetimi Tezli Yüksek Lisans Programı ve Afet Risk Yönetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı,11 Eylül 2025 tarihine kadar ilk başvurularını alacak. Yeni açılan bu programlarla BTÜ, mühendislik, sosyal bilimler ve uygulamalı bilimler alanlarında lisansüstü düzeyde sunduğu eğitim seçeneklerini artırarak, öğrencilerine daha geniş bir akademik çalışma ve araştırma imkanı sunmayı hedefliyor. Programlarla ilgili kontenjan ve diğer detaylı bilgilere "https://l24.im/ojlUFeE" adresinden ulaşılabilecek. BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Lisansüstü programlarımızın sayısını ve niteliğini artırarak, üniversitemizin araştırma kapasitesini güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Açılan bu yeni programlar, disiplinlerarası yaklaşımları teşvik eden, güncel ve toplumsal ihtiyaçlara cevap veren içerikleriyle üniversitemizin misyonunu yansıtmaktadır" ifadelerini kullandı. İHA

MATEMATİK EĞİTİMİ DİJİTALLEŞİYOR Haber

MATEMATİK EĞİTİMİ DİJİTALLEŞİYOR

Proje kapsamında, etkileşimli ve kolay öğrenilebilen yüksek seviyeli Python programlama dili kullanılarak, öğrenciler ve öğretmenler için kapsamlı dijital eğitim kaynakları geliştirilecek. Bursa Teknik Üniversitesinin uluslararası ortaklı "PyMath (Python and Mathematics)" adlı projesi, Erasmus+ programı kapsamında destek almaya hak kazandı. Proje, matematik eğitiminde dijital dönüşümü destekleyen yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekiyor. PyMath projesi, dünya genelinde yaygın olarak kullanılan ve kolay öğrenilebilir yapısı, geniş kütüphane ağı ve yüksek görselleştirme imkânlarıyla öne çıkan Python programlama dili üzerinden şekillendirilecek. Proje kapsamında, Python dili aracılığıyla etkileşimli ve uygulamalı matematik öğretim yöntemleri geliştirilecek. Matematiksel kavramların yalnızca teorik değil, dijital araçlarla uygulanabilir ve anlaşılabilir hale getirilmesini amaçlayan PyMath, özellikle eğitim teknolojileri alanında önemli bir boşluğu doldurmayı hedefliyor. Proje, dijital yetkinlikleri artırırken aynı zamanda öğrencilerin analitik düşünme becerilerine de katkı sunacak. Uluslararası ortaklı iş birliği Romanya'nın Ecaterina Teodoroiu Ulusal Koleji’nin koordinatörlüğünde yürütülecek projeye; Türkiye'den Bursa Teknik Üniversitesi ve Mustafakemalpaşa Anadolu Lisesi, Macaristan'dan Miskolc Mesleki Eğitim Merkezi, Yunanistan'dan Geniko Likio Evosmou Lisesi ve Bulgaristan'dan Ezikova Lisesi katılıyor. Çalışmada BTÜ’yü yürütücü olarak Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Turgay Tugay Bilgin, araştırmacı olarak İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Oya Güler ve Proje Destek Ofisi’nden Dr. Öğretim Görevlisi Yasemin Sarıcaoğlu yer alıyor. Kapsamlı dijital kaynaklar geliştirilecek Projenin hedeflerinden bahseden Prof. Dr. Turgay Tugay Bilgin, "PyMath projemiz kapsamında matematik eğitimini dijitalleştirerek daha etkileşimli hale getireceğiz. Çalışmamızda, öğrenciler ve öğretmenler için etkileşimli e-kitaplar, öğretim videoları, dijital posterler, Python kod kütüphanesi, web sitesi, YouTube ve Instagram hesapları Öğretmen Eğitimi ve Akademik Destek gibi kapsamlı dijital kaynaklar geliştireceğiz. Dijitalleşme işlemlerinde Python programlama dilini kullanacağımız için ortaklık okullarındaki matematik öğretmenlerine Python programlama kurları vereceğiz" dedi. Çalışmanın dört temel modül üzerinden matematik eğitimini geliştirmeyi amaçladığını aktaran Prof. Dr. Turgay Tugay Bilgin, proje sonuçlarını akademik bir rapor halinde getirerek Avrupa eğitim literatürüne kazandıracaklarını dile getirdi. Rektör Çağlar’dan tebrik BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, projeye ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi: "Üniversite olarak dijitalleşmeyi sadece teknolojiyle değil, eğitimin tüm katmanlarına yayılmış bir dönüşüm olarak görüyoruz. PyMath projesi, uluslararası iş birlikleriyle matematik eğitiminde sürdürülebilir ve yenilikçi bir model geliştirmemize imkân sağlayacak. Bu projeyle hem öğretmenler hem de öğrenciler dijital çağın gerekliliklerine uygun beceriler kazanacak. BTÜ olarak bu sürece katkı sağlamaktan ve Avrupa düzeyinde bir etki yapacak olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Projeye emek veren tüm akademisyenlerimizi tebrik ederim." İHA

BURSA'NIN SU ALTYAPISI BELİRLENECEK Haber

BURSA'NIN SU ALTYAPISI BELİRLENECEK

Hanelerde ya da işletmelerde kullanılan suyun altyapıdaki akışını ortaya koyacak proje aynı zamanda Bursa’nın kuraklık durumu, iklim değişikliğinin şehirde oluşturduğu riskler ve şehrin su geleceğini de araştıracak. BTÜ Denizcilik Fakültesi Denizcilik İşletmeleri ve Yönetimi Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Gökhan Gökmen’in liderliğindeki "AquaSavvy" projesi, Ufuk Avrupa, Kentsel Geçişleri Sürdürülebilir Bir Geleceğe Yönlendirme Ortaklığı desteği de almaya hak kazandı. Su duyarlı kentsel tasarımın yapılmasının hedeflendiği çalışmada; Portekiz, Danimarka ve İsveç’ten partner kuruluşular bulunuyor. Üç yıl sürecek olan çalışmada, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa koordine edeceği Nilüfer Yaşayan Laboratuvarı kurulacak. Burada, Bursa’nın su altyapılarının "gizli" doğası ve karmaşık su akışları tespit edilecek. Bursa ölçeğinde kuraklık ve yağışlardaki değişkenlik gibi iklim kaynaklı riskler ile sanayi ve tarıma ilişkin baskılar, yaşayan laboratuvarda birlikte değerlendirilecek. Bursa’nın su altyapılarını görselleştirerek görünür hale getirecek olan çalışma şehrin su geleceğini de ortaya koyacak. Yapılacak çalışmalar sonunda şehrin "su duyarlı kentsel tasarımı" yapılacak. Su döngülerini görünür kılacak görselleler Proje hakkında bilgi veren Öğretim Görevlisi Dr. Gökhan Gökmen, "AquaSavvy, su-duyarlı kentsel tasarımı, kentlerin dijital ikizlerine taşıyarak su döngülerini görünür kılan görsel, etkileşimli bir web aracı geliştirmeyi hedefleyen, üç yıllık disiplinler-arası bir araştırma projesidir. Çalışma kapsamında su altyapılarının ‘gizli’ doğasını ve karmaşık su akışlarını; görselleştirme yaklaşımıyla ele alacağız. Böylece yerel toplulukların katkı sunduğu veri platformlarıyla desteklenen, birlikte tasarlanmış bir ‘görsel tuval’ üzerinde kent içi su akışları takip ve tartışma konusu yapağız. Bu çalışma ile vatandaş şebekeden kullandığı suyun nasıl bir yoldan ilerleyip, hangi sulara karıştığını görmüş olacak" dedi. Bursa’ya özgü bilgi ve çözümler ortaya konacak Çalışmanın Bursa’ya özgü bilgi ve çözümler üreteceğini vurgulayan Dr. Gökhan Gökmen, "Nilüfer Yaşayan Laboratuvarı’nda Bursa ölçeğinde kuraklık ve yağışlardaki değişkenlik gibi iklim kaynaklı riskler ile sanayi ve tarıma ilişkin baskıları değerlendireceğiz. Su yönetimi aktör-ilişki haritası ve duygusal dinamikler, mevcut ve ihtiyaç duyulan su verileri, eğilimler ve senaryo matrisi gibi çıktıları ortaya koyacağız. Nilüfer Yaşayan Laboratuvar, Bursa Büyükşehir Belediyesinin yönlendirmesiyle kurulacak ve kent ölçeğinde dijital ikiz uygulamaları ve yurttaş katılımı için bir test ortamı görevi görecek. Burada Bursa’ya özgü bilgi ve çözümler üreteceğiz, elde edilen yöntem ve araçlar diğer kentlere aktarılabilir bir model haline gelecek" diye konuştu. Dr. Gökmen proje kapsamında AquaSavvy Kentsel Peyzaj Sanat ve Tasarım Yarışması da düzenleyeceklerini sözlerine ekledi. "Bu proje sürdürülebilir şehircilik açısından bir model olacak" Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, AquaSavvy projesine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Üniversite olarak bilimsel araştırmalarımızı yalnızca akademik yayınlarla sınırlı tutmuyor, kentimize ve ülkemize doğrudan katkı sağlayacak projeler üretmeyi de önemsiyoruz. AquaSavvy projesi, Bursa’nın su altyapısına dair derinlemesine bir analiz sunmakla kalmayacak, aynı zamanda iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir şehircilik açısından da örnek bir model oluşturacak. Uluslararası iş birlikleriyle güçlenen bu projenin, üniversitemizin bilimsel kapasitesini artırmasının yanında, Bursa’nın geleceği için de önemli bir rehber olacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.

BTÜ'DE TÜM KONTENJANLAR DOLDU Haber

BTÜ'DE TÜM KONTENJANLAR DOLDU

YKS’ye girerek üniversite tercihini yapan milyonlarca adayın heyecanla beklediği yerleştirme sonuçları açıklandı. ÖSYM’nin paylaştığı verilere göre, Bursa Teknik Üniversitesindeki bin 416 kontenjanın tamamı doldu. Yüzde 100 doluluk oranına ulaşan BTÜ, güçlü akademik kadrosu ve donanımlı altyapısıyla Türkiye’nin en çok tercih edilen üniversiteleri arasında yer aldı. BTÜ’ye yerleşme başarısı gösteren tüm öğrencileri tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, YÖKAK tarafından tam akreditasyonlu BTÜ’de öğrenim görecek öğrencilerin çok avantajlı olduğunu vurguladı. BTÜ’nün sunduğu imkanlardan bahseden Rektör Çağlar, "Akademisyen başına 16 lisans öğrencisi ve laboratuvar cihazı başına 6 öğrenci ortalaması ile sektörün ihtiyaçlarına uygun, yenilikçi öğrenim programlarımızla öğrencilerimizi geleceğe hazırlıyoruz. Uygulamakta olduğumuz İşletmede Mesleki Eğitim Programı sayesinde öğrencilerimizi, sektörün ihtiyaçlarına uygun, donanımlı ve yetkin bireyler olarak yetiştiriyoruz. Bu kapsamlı eğitim modeli sayesinde, öğrencilerimizin yüzde 90’dan fazlası ilk bir yıl içerisinde kendi alanlarında istihdam ediliyor" dedi. Tescilli Kariyer Modeli ile destek BTÜ’nün tescilli Kariyer Modeli’nden bahseden Rektör Çağlar, "BTÜ Kariyer Modeli’nde uyguladığımız ‘Mentörlük Programı’ ile her öğrencimize ‘sektör’ ve ‘mezun’ mentörleri atıyoruz. Kariyer Danışmanlığı ve Rehberlik hizmetlerini de öğrencilerimize sunuyoruz. Mezun Takip ve Destek Sistemi aracılığıyla öğrencilerimize mezun olduktan sonra da desteğimizi sürdürüyoruz" dedi. Öğrenci odaklı üniversite BTÜ Bursa Teknik Üniversitesinin "öğrenci odaklı" üniversite olduğunun altını çizen Rektör Naci Çağlar, sözlerine şunları ekledi: "Üniversitemizde faaliyet gösteren 93 öğrenci topluluğu sayesinde sanatsal, sosyal ve sportif alanlarda kendinizi geliştirme fırsatı bulacaksınız. Bu topluluklarda edineceğiniz sorumluluk ve deneyimler, kariyer yolculuğunuzda size önemli katkılar sağlayacak. Ayrıca, kültürel ve sosyal açıdan zengin imkânlar sunan Bursa gibi bir şehirde eğitim almanız, sizlere birçok yeni fırsatın kapısını aralayacak. 'Öğrenci odaklı' yönetim anlayışımızla her zaman yanınızda olacağız. Bu doğrultuda, Bursa Teknik Üniversitesini tercih ederek geleceğine sağlam bir adım atan tüm öğrencilerimize hoş geldiniz diyor, akademik hayatınızda başarılar diliyorum." Kayıtlar E-Devlet Üzerinden BTÜ’ye yerleşme hakkı elde eden öğrencilerin kayıt işlemleri 1-3 Eylül 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Kayıt işlemlerini E-Devlet üzerinden gerçekleştirecek öğrenciler, gerekli işlemler ile ilgili her türlü bilgiye BTÜ’nün resmi internet sitesinde yayınlanan duyuruda (https://tls.tc/LBodY) belirtilen "2025 Yılı Kayıt ve Bilgilendirme" kılavuzundan ulaşabilecek. BTÜ’de ders dönemi ise 6 Ekim 2025 Pazartesi günü başlayacak. İHA

MISIR KOÇANI SAVUNMA SANAYİİNE GİRİYOR Haber

MISIR KOÇANI SAVUNMA SANAYİİNE GİRİYOR

Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Ünlü'nün yürütücülüğünü yaptığı, "Havacılık Uygulamaları İçin Biyomalzeme Temelli Ablatif Aerojel Kompozitlerin Üretimi" başlıklı proje, TÜBİTAK 1002 - A Hızlı Destek Modülü kapsamında destek almaya hak kazandı. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr.Şeyma Duman’ın araştırmacı, Yüksek Lisans Öğrencisi Gözdenur Güvenç’in bursiyer olduğu projede; havacılık ve savunma sanayi için yüksek termal dayanım gösteren, ısı kalkanı görevi görecek, yüksek ısıl şoklara dirençli performans gösteren,doğal kaynaklardan elde edilen kompozit yapılar üretilecek. Çalışmada; hava araçlarının yüksek ısıdan etkilenmesinin önüne geçen kompozit yapılarda kullanılan ve hava kirletici olan formaldehit kimyasalı yerine, mısır koçanı ve şeker kamışı küspesi gibi atıklarından elde edilen biyotemelli bir kimyasalın kullanıldığı çevreci bir biyomalzeme ortaya konacak. Uzay araçlarının ısıya dayanıklılığı çok önemli Uzay araçlarının dünyaya yeniden dönüşündeki atmosfer ile uzay kapsülleri arasındaki aerodinamik ısınmalara dayanıklılığının, yolculuğun en önemli aşamalardan biri olduğunu dile getiren Doç. Dr. Derya Ünlü, uzay araçlarının yoğun ısıda yapısını korumak için pek çok malzeme geliştirildiğini söyledi. Son 50 yılda termal koruma sistemlerinde temel hedeflerin, ısıya dayanıklı malzemelerin kontrollü olarak buharlaşması (ablasyon direnci), termal izolasyon ve hafiflik gibi konular üzerine olduğunu vurgulayan Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Ünlü, bu hedeflere yönelik üretilen malzemelerde; formaldehit ve fenol kimyasallarına yer verildiğini ifade etti. Formaldehitin yerine doğal malzeme Hava araçlarında termal dayanıklılığı sağlamak üzere kullanılan formaldehitin hava kirletici bir madde olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ünlü, geliştirdikleri proje ile formaldehitin yerine alternatif doğal bir kimyasalın kullanılmasının önünü açtıklarını kaydetti. Doç. Dr. Ünlü, "Bu proje kapsamında mısır koçanı ve şeker kamışı küspesi gibi biyokütle atıklarından elde edilen çevreci bir alternatif kimyasal kullanarak formaldehitin yerine geçebilecek bir biyomalzeme kullanmayı amaçlıyoruz" dedi. Bor katkılı madde oksidasyonu engelleyecek Çalışmanın detaylarını aktaran Doç. Dr. Derya Ünlü, "Bu proje kapsamında hava araçlarının ısıya dayanıklılığına yönelik; yenilenebilir, biyomalzeme temelli hammadde kullanılarak hazırlanan sentezi kolay, düşük yoğunluk, yüksek gözeneklilik ve son derece düşük termal iletkenlik gibi kullanışlı özelliklere sahip bir biyomalzeme üreteceğiz. Ayrıca içerisine ülkemizin önemli rezerv kaynaklarından olan bor temelli bir katkı maddesi ekleyeceğiz ve böylece oksidasyona karşı koyabilecek yeni bir malzeme sentezlemiş olacağız" diye konuştu. Doç. Dr. Derya Ünlü, projenin karbon salınımının azaltılmasını sağlayarak, çevre dostu bir uygulama sergileyeceğinin de sözlerine ekledi. Rektör Çağlar: Proje üniversitemizin bilimsel üretkenliğinin yansıması Proje ekibini tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, havacılık ve savunma sanayine yönelik yapılan çalışmaları çok önemsediklerini söyledi. Rektör Çağlar, "Üniversitemizin bilimsel üretkenliğini yansıtan bu önemli proje, sürdürülebilirlik ve doğal ürünlerin hava sanayisi ile entegre edilmesi açısından büyük bir adımdır. Doç. Dr. Derya Ünlü ve ekibini tebrik ediyor, çevreci ve yenilikçi çözümler üreterek havacılık ve savunma sanayimize katkı sağlayacak bu çalışmanın, genç araştırmacılarımıza da ilham vereceğine yürekten inanıyorum" dedi. İHA

BURSA'NIN DEPREM DİRENCİ ARTACAK Haber

BURSA'NIN DEPREM DİRENCİ ARTACAK

Protokol kapsamında şehirlerin afetlere karşı daha güvenli ve dirençli hale getirilmesi hedeflenirken, aynı zamanda tarihi ve doğal değerlerin korunmasına da öncelik verilecek. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi, afete karşı dirençli ve sağlıklı kentleşme hedefi doğrultusunda güçlerini birleştirdi. Bu doğrultuda iki kurum arasında "İnsan Odaklı, Afetlere Karşı Dirençli Kentleşme, Nitelikli Yapılaşma, Kültürel, Tarihi ve Doğal Çevre Değerlerinin Korunarak Geliştirilmesi İçin Teknik İş Birliği" konulu protokol imzalandı. Mimar Sinan Yerleşkesi Toplantı Salonu’nda gerçekleşen protokolün imzalarını, BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar ve TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Mehmet Yıldız attı. Protokol kapsamında, BTÜ ve Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi, sağlıklı kentleşme ve nitelikli yapılaşma faaliyeti için gerekli olan çalışmaları kamu ve toplum yararı çerçevesinde hayata geçirecek. "BTÜ akademisyenleri her zaman sahada" Protokol imza töreninde konuşan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, BTÜ Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, Türkiye’yi depreme karşı dirençli hale getirmek amacıyla birçok çalışma yürüttüğünü vurguladı. Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen şehirlerin afete dirençli bir şekilde yeniden inşa edilmesi için BTÜ’lü akademisyenlerin sahada aktif görev aldığını belirten Rektör Çağlar, Bursa’da ise ilçelerin risk analizlerinin tamamlandığını, organize sanayi bölgelerinde de benzer analiz çalışmalarına başlanacağını ifade etti. Rektör Çağlar, çalışmaların TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi ile beraber daha da güçleneceğini sözlerine ekledi. TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi Başkanı Mehmet Yıldız, Güney Marmara’nın ve Bursa’nın tek teknik üniversitesi olan BTÜ ile imzalanan bu protokolün büyük önem taşıdığını ifade etti. BTÜ’lü bilim insanlarının katkısıyla afetlere karşı dirençli kentleşmenin sağlanacağını belirten Yıldız, bu çalışmaların yürütülmesinde kültürel, tarihi ve doğal çevre değerlerinin korunarak geliştirileceğinin de altını çizdi. Protokol imza törenine; BTÜ Rektör Yardımcısı ve Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Eyübhan Avcı ve TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi yönetim kurulu üyeleri de katıldı. İHA

TEKNOFEST İÇİN HEM ELEKTRİKLİ HEM HİDROJENLİ ARAÇ YAPIYORLAR Haber

TEKNOFEST İÇİN HEM ELEKTRİKLİ HEM HİDROJENLİ ARAÇ YAPIYORLAR

Özgün ve yenilikçi elektrikli araçlarıyla dikkat çekmeyi hedefleyen öğrencilerle bir araya gelen BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, "Bu yıl da yarışmalara damga vuracağınıza inancımız tam, her zaman yanınızdayız" dedi. Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) öğrencileri, TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapsamında düzenlenen yarışmalara yoğun bir tempoyla hazırlanıyor. Yıldırım Bayezid Yerleşkesi’ndeki atölyelerinde, BTÜ Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğünün destekleriyle gece gündüz çalışan ekipler, TEKNOFEST Uluslararası Efficiency Challenge Elektrikli Araç Yarışları’nda da BTÜ’yü temsil edecek. Bu zorlu süreçte öğrencileri yalnız bırakmayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar da atölyeleri ziyaret ederek projeleri yerinde inceledi, öğrencilere başarılar diledi. Öğrencilere her zaman yanlarında olduklarını söyleyen Rektör Çağlar, "Her yıl katıldığınız bu yarışmalarda üniversitemizi en iyi şekilde temsil ediyorsunuz. Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğümüzün destekleriyle, bu atölyelerde zaman mefhumu gözetmeden büyük bir emek ve özveriyle çalıştığınıza şahit oluyoruz. Bu yıl da hazırladığınız araçlarla yarışmalara damga vurarak, dereceyle döneceğinize olan inancımız tam. Siz üretmeye devam edin, biz her zaman yanınızdayız" dedi. "Timsah" tasarımlı araçlarıyla yarışacaklar BTÜ Haciwatt Takımı Kaptanı Furkan Demir, bu yılki araç tasarımları hakkında bilgi verdi. Takım olarak hem teknik hem de görsel açıdan yenilikler sunduklarını belirten Demir, şunları söyledi: "Elektromobil kategorisinde yarışmaya katılacak aracımız için tamamen yeni bir şasi ve kabuk tasarlıyoruz. Bu yıl kabuk tasarımımız çok dikkat çekecek. Kabuk tasarımımıza ‘Timsah’ adını verdik ve dış yüzeyde timsah temalı bir kaplama uygulayacağız. Aracımızda karbon fiber ve alüminyum malzemelere ağırlık verdik. Yürüyen aksamın büyük bir kısmını alüminyumdan üretiyoruz. Bataryamız, motorumuz ve motor sürücümüz tamamen yerli üretim." Araç hidrojen ve elektrik ile çalışacak BTÜ Sancar Takımı, Hidromobil kategorisinde yarışmaya hazırlanıyor. Takım üyesi Orçun Özdemir, bu yılki projeleri hakkında şu bilgileri verdi: "Aracımızın kartları, motor sürücüsü, enerji yönetim sistemi ve batarya yönetim sistemini biz tasarladık. Üretim ve test aşamalarını atölyelerimizde sürdürüyoruz. Kendi imkânlarımızla geliştirdiğimiz aracımız hem elektrik hem de hidrojen enerjisiyle çalışacak. Hidrojen dengesini ayarlayarak, aracımızın bazen hidrojenle bazen de elektrikle çalışmasını sağlayacağız." Yaz boyunca 7/24 çalışıyorlar Takımın 40 kişiden oluştuğunu belirten Orçun Özdemir, yaz boyunca çalışmalarına ara vermeden devam ettiklerini ve yerli üretime büyük önem verdiklerini vurguladı: Özdemir, "Motor sürücümüzü yeniledik, diğer bileşenleri de kendi imkânlarımızla geliştirdik. Yerli ve özgün ürünler kullanarak aracımızı her yönüyle geliştirmeyi hedefliyoruz" dedi. İHA

YANGINLARIN EKONOMİK BİLANÇOSU ÇOK AĞIR Haber

YANGINLARIN EKONOMİK BİLANÇOSU ÇOK AĞIR

İklim değişiklinin etkisiyle bu yaz Türkiye, aşırı sıcaklar, düşük nem ve rüzgarla mücadele etti. Özellikle orman yangınları rüzgarla geniş alanlara yayılırken on binlerce hektar alan kül oldu. Yapılan hesaplamalara göre, ürettiği odun ve yanan bölgenin yeniden ağaçlandırılmasından hareketle bir hektar ormanlık alanın yanmasıyla 600 bin liralık bir ekonomik kayıp ortaya çıkıyor. Bin hektar üzerinden hesaplandığında 600 milyon lira, 10 bin hektar olarak bakıldığında ise 6 milyar liralık kayıp oluşuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesinin verilerine göre temmuzdaki yangınlarda Gürsu'da bin 370 hektar, Harmancık'ta 4 bin 700 hektar alan yandı. Bu rakamlarla oluşan ekonomik kayıp sadece Bursa'da 3 milyar 700 milyon lirayı geçiyor. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşat Erkan, son günlerde sıcak hava ve rüzgarın etkisiyle birçok noktada orman yangınları çıktığını ve önemli oranda yeşil alanın kaybedildiğini belirtti. Ormanların yanmasının yeşilinin ve birçok sunduğu hizmetin kaybolmasının yanı sıra ekonomik açıdan da ciddi kayıplara yol açtığını anlatan Erkan, "Yaşlı ormanlarda ekonomik anlamda ciddi bir zarardan bahsetmek doğru olmaz. Yaşlı kızılçam ormanında gövdeler tamamen yanmadığı için yangından sonra gövdelerin sanki hiç yanmamış gibi kesilip hasat edilip piyasada satılması söz konusu olabilir" dedi. Ormanların genç olması durumunda daha ciddi kayıpların oluşabileceğini vurgulayan Erkan, şöyle konuştu: "Özellikle 20 yaşın altındaki ormanlık alanların yanması durumunda ciddi ekonomik kayıplardan bahsedebiliriz. Ağaç gövdeleri yetişme ortamına göre değişebilir ancak biz ortalama bir genç kızılçam ormanından bahsedelim. Genç ağaçlar yangında tamamen yanarlar, yaşlı olanları gibi kullanım imkanları olmaz. Bu ormanların ürettiği odundan hesapla ilerleyebiliriz. 20 yaşındaki bir hektar kızılçam ormanı yıllık 6 metreküp odun üretir. Böyle bir ormanın yanması demek 20 yıl üreteceği yıllık 6 metreküpten 120 metreküp odunun yanması demektir. Kızılçam gövde odununun piyasa değeri ürün çeşitliliğine göre değişebilir. Biz en mütevazı şekilde ortalama bir metreküp fiyatı 3 bin lira dersek bir hektarlık alanın yanmasıyla 360 bin liralık bir kayıp oluşabilir." Erkan, orman yangınlarının yol açtığı kaybın sadece odun olmadığına dikkati çekerek, "O alan yeniden ağaçlandırılacak. Bir hektar ormanın yeniden ağaçlandırılması arazi şartlarına göre değişse de ortalama 250 bin liraya mal olmaktadır. Yani odun ve yeniden ağaçlandırmada bir hektardaki kayıp 600 bin lirayı geçiyor" dedi. Ormanların sunduğu diğer hizmetlerin de bölge tekrar yeşillendirilene kadar aksayacağını belirten Erkan, "Orman demek, ağaç demek erozyonu önlemek demek. Yağmur demek ve suyu tutmak demek. Bölgeye sağladığı estetik ayrıca önemli. Ürettiği temiz hava, ekosistemdeki değeri elbet paha biçilemez. Bu yüzden ormanları korumak özellikle yangınlardan korumak çok önemli" diye konuştu. İHA

YENİDEN 'YEŞİL' İÇİN 100 YIL GEREK Haber

YENİDEN 'YEŞİL' İÇİN 100 YIL GEREK

Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Arıcak, Bursa'da yaşanan orman yangınları hakkında açıklamalarda bulundu. Yangınlarda yaklaşık 3 bin hektarlık, yani yaklaşık 2 bin 200 futbol sahası büyüklüğünde bir ormanlık alanın zarar gördüğünü belirten Arıcak, tam anlamıyla bir orman ekosisteminin yeniden oluşmasının 100 yılı bulabileceğini söyledi. Yangının ardından bölgede ciddi tahribat yaşandığını ifade eden Arıcak, "Bursa'da yaşanan orman yangınında yaklaşık 3 bin hektarlık ormanlık alan ne yazık ki tahrip oldu. Bunu gözümüzde canlandırmak gerekirse, bu alan yaklaşık 2 bin 100 veya 2 bin 200 futbol sahası büyüklüğünde. Ormanlar yalnızca ağaçlardan ve hayvanlardan oluşan birer doğal alan değil; aynı zamanda okyanuslardan sonra dünyanın en büyük karbon yutaklarıdır. Bu sebeple büyük ormanlık alanlar yandığında, iklim değişikliğiyle mücadelede elimizdeki en büyük doğal savunucuları da kaybetmiş oluyoruz. Ayrıca yangın sırasında atmosfere salınan karbondioksit de iklim değişikliğini olumsuz etkiliyor ve bir kısır döngü içerisine giriyor" dedi. 1 yıl içerisinde fidan dikimi ve tohumlama çalışmalarına başlanacağını söyleyen Prof. Dr. Burak Arıcak, "Anayasa'nın 169. maddesi gereği, yanan alanların yeniden ormanlaştırılması gerekiyor ve bu görev Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütülüyor. Bursa çevresinde yanan ağaç türleri genellikle kızılçam ve karaçam. Kızılçam hem yangına duyarlı hem de dayanıklı bir tür. İçerdiği reçine nedeniyle kolay yanıyor, ancak yangın sonrası ısıyla kozalakların açılmasıyla kendiliğinden tohumlarını toprağa bırakabiliyor. Bundan sonraki süreçte öncelikle hasar tespit çalışmaları yapılacak. Alan üzerinde kalan, değerlendirilebilecek ağaçlar sanayi odunu, yakacak odun, lif ve yonga olarak ekonomiye kazandırılacak. Bir yıl içinde ise fidan dikimi ve tohumlama çalışmalarıyla yeniden ağaçlandırma başlayacak" diye konuştu. Yangının yalnızca ağaçları değil, toprak yapısını ve yaban hayatını da olumsuz etkilediğine dikkat çeken Arıcak, "Yangın sonrası toprak asitliliği artıyor, organik maddeler yanıyor ve su tutma kapasitesi düşüyor. Bu da erozyon riskini artırıyor. Ancak bu durum kalıcı değil; toprak zamanla kendini toparlayacak. Orman Genel Müdürlüğü bu konuda teknik çalışmalarını da sürdürecek. Orman ekosisteminin yeniden oluşması uzun bir süreçtir. Bu yanan alanlarda 10 yıl sonra yeniden orman örtüsü görmeye başlayabiliriz. Fakat tam bir orman ekosisteminin oluşması 100 yılı bulabiliyor. Elbette yangın doğanın bir parçası ama bu kadar büyük ve kontrolsüz şekilde olması ciddi tahribat oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Orman yangınlarının yüzde 90'ının insan kaynaklı olduğunu hatırlatan Arıcak, "Vatandaşlara çağrımız, özellikle yaz aylarında ormanlık alanlarda daha duyarlı ve tedbirli olmaları. Unutmayalım ki, bugün yanan bir ormanın yeniden orman örtüsü kazanması yıllar, tam anlamıyla ekosistem haline gelmesi ise bir asır sürebilir. Bu zamanı kaybetmeyelim" şeklinde konuştu. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.