#Çevre

- Çevre haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Çevre haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İZMİR'DE 2 KAT YAĞIŞ OLSA BİLE ANCAK YÜZDE 20'Sİ DOLACAK Haber

İZMİR'DE 2 KAT YAĞIŞ OLSA BİLE ANCAK YÜZDE 20'Sİ DOLACAK

İzmir'de kent tarihinin en büyük susuzluk problemi yaşanıyor. İzmir'in en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajı, tarihinin en düşük su seviyesini gördü. Prof. Dr. Doğan Yaşar, mevsimin ilk yağışlarının büyük bölümünün kuru toprak ve bitkiler tarafından emildiğini belirterek, yağışların mevsim normallerinin 2 katına çıkması durumunda bile barajdaki su seviyesinin ilkbaharda yaklaşık yüzde 20'ye ulaşabileceğini söyledi. İzmir'in en önemli su kaynağı olan Tahtalı Barajı, son yılların en kurak dönemlerinden birini yaşıyor. İzmir'deki bu barajdaki su miktarı, tarihinin en düşük seviyesine gerileyerek 1.65'e kadar düştü. Bu seviye, 2008 yılındaki büyük kuraklıkta ölçülen 1.90 seviyesinin de altına inmiş durumda. Ekim ayında ise İzmir genelinde 81 kilogram yağış kaydedilmesine rağmen, barajdaki su seviyesinde belirgin bir artış gözlemlenmedi. Uzmanlara göre bunun nedeni, uzun süren kuraklığın ardından ilk yağışların büyük bölümünün kuru toprak ve bitkiler tarafından emilmesi. Ayrıca mevsim normallerinde Kasım, Aralık, Ocak ve Şubat aylarında ortalama 119 kilogram yağış düşüyor. Her kurak dönemim ardından bol yağışlı bir dönem geldiğini aktaran Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu dönemlerde yağışların ekim ayındaki gibi yağış miktarının yaklaşık 2 katına ulaşması halinde Tahtalı Barajı'nın doluluk oranının yüzde 20 seviyelerine kadar çıkabileceğini belirtti. "İZMİR'İN TÜRKİYE'DE EN PAHALI SU KULLANAN ŞEHİR OLMASININ NEDENİ BUDUR" 2009-2019 yılları arasında Tahtalı Barajı doluyken durumun iyi olduğunu vurgulayan Yaşar, "Özellikle geçen sene neredeyse hiç yağmur yağmadı, çok az yağış aldık. Bu durum yalnızca İzmir'de değil, bütün Batı Anadolu'da yaşandı. Her yerde tehlike çanları çalıyor. Ancak İzmir'in önemli bir farkı var; kentin suyunun büyük kısmı yer altından sağlanıyor. 15-20 yıl önce 40-50 metreden çekilen yeraltı suları bugün 450 metreye kadar düştü. 2022'de bile baraj doluluk oranı yüzde 60'lardaydı. Ancak buna rağmen yer altı suyunun çekilmeye devam edilmesi akiferlerin tükenmesine yol açtı. Bu gidişle 2035'ten sonra benzer bir kuraklık yaşandığında yer altından su 1000-1200 metre derinliklerden çekilmek zorunda kalacak. Bu da çok büyük enerji harcaması demektir. Zaten İzmir'in Türkiye'de en pahalı su kullanan şehir olmasının nedeni budur. İzmir'i rahatlatacak en önemli adımlardan biri, Çiğli Arıtma Tesisi'nden çıkan gri suyun tarıma kazandırılmasıdır. Bu tesis günde 500 bin metreküp su üretiyor. Bu su arıtılarak Menemen ve Gediz ovalarına verilmelidir. Böylece bu bölgelerde yeraltı suyunun çekilmesi durdurulabilir, akiferlerin yeniden dolması sağlanabilir. Gerektiğinde bu kuyular yeniden kullanılabilir ve İzmir'in su kaynakları sürdürülebilir hale getirilebilir" dedi. "BARAJDAKİ DOLULUK YÜZDE 25 OLURSA OLAĞANÜSTÜ BİR BAŞARI OLUR" İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ağustos ayından itibaren düzenli su kesintilerine başladığını hatırlatan Prof. Dr. Doğam Yaşar sözlerini şu şekilde noktaladı: "Eğer bir yerde düzenli su kesintileri başlatılmışsa, bu orada suyun tükendiği anlamına gelir. Ancak su kesmek siyasi bir başarısızlık değildir; suyun siyaseti olmaz. Şu anda gece 23.00 ile sabah 05.00 arasında yapılan kesintilerle yaklaşık 100 bin metreküp su tasarrufu sağlanıyor. Geçen yıl aynı dönemde İzmir'e 680-700 bin metreküp su verilirken, şu anda bu miktar 580 bin metreküp civarında. Aslında bu uygulamaya geçen yıldan başlanmış olsaydı durum biraz daha rahat olabilirdi. Ekim ayında yağışlar çok iyi geçti, yüzde 100'e yakın artış oldu. Ancak barajlara etkisi hemen görülmez. Çünkü önce toprak doymalıdır. 52 yılın en kurak döneminin ardından toprak suya açtır. Önce toprak suyu emer, ardından bitkiler alır, kalan su barajlara ulaşır. Bu nedenle barajlarda aralık ayının 10-15'ine kadar büyük bir artış beklenmemelidir. Aralık sonunda yüzde 3'lük bir artış görülürse iyi sayılır. Barajların dolum dönemi nisan ortasına kadardır. Eğer o tarihte yüzde 20 doluluk oranına ulaşılırsa bu çok iyi, yüzde 25 olursa olağanüstü bir başarı olur. Yağışlar elbette gelecektir ama belediyeye tavsiyem, su kesintilerini bir yıl daha sürdürmeleri ve gece kesinti saatlerini biraz daha uzatmalarıdır."

BURSA TURİZMDE HEDEFE EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR Haber

BURSA TURİZMDE HEDEFE EMİN ADIMLARLA İLERLİYOR

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin doğaya, kültüre ve topluma duyarlı turizm vizyonu sayesinde Bursa; Green Destinations Alliance tarafından hazırlanan Good Travel Experiences rehberinde yer aldı. Rehberde, Bursa’nın iki özgün etkinliği Leylek Şenliği ve Aktopraklık Arkeofest, "iyi seyahat deneyimleri" arasında gösterildi. Bursa’nın binlerce yıllık tarihini, eşsiz doğasını ve kültürünü korumak, geleceğe taşımak ve turizm potansiyelini güçlendirmek amacıyla çalışmalarını sürdüren Büyükşehir Belediyesi, kenti dünyanın en iddialı destinasyon alanlarından biri yapmak için tanıtım hamlelere devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürülebilir turizmi kent yaşamının merkezine yerleştiren vizyonu, uluslararası düzeyde önemli bir başarıyla taçlandı. Bursa, ‘En iyi seyahat deneyimleri’ arasında Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalar sonucunda Bursa; Green Destinations Alliance tarafından hazırlanan ‘Good Travel Experiences’ rehberinde ‘Leylek Şenliği’ ve ‘Aktopraklık Arkeofest’ ile ‘iyi seyahat deneyimleri’ arasında yer aldı. Dünya genelinde çevreye, doğaya ve kültürel değerlere duyarlı turizm uygulamalarını bir araya getiren rehber; iklim, çevre ve kültür üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirirken, yerel topluluklar için sosyal ve ekonomik faydayı artıran örnekleri tanıtıyor. Bursa’nın da bu seçkide yer alması, kentin sürdürülebilir turizmdeki vizyonunun uluslararası alanda örnek gösterildiğini kanıtlıyor. Geleceğine sahip çıkan turizm anlayışı Good Travel Experiences rehberinde yer almak, Bursa’nın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkan bir turizm anlayışının uluslararası düzeyde tescillenmesi anlamına geliyor. Bu başarı, Bursa’nın doğa, kültür ve insanı merkeze alan bütüncül yaklaşımıyla, geleceğin sorumlu turizm destinasyonları arasında öncü bir konum edindiğini bir kez daha ortaya koyuyor. Bursa Leylek Şenliği, doğa temelli turizmin en özgün örneklerinden biri olarak biyolojik çeşitlilik ve kuş göçü farkındalığını artırırken; Aktopraklık Arkeofest, arkeolojik mirası halkla buluşturan, çocuklara ve gençlere yönelik interaktif öğrenme deneyimleriyle kültürel sürdürülebilirliği güçlendiriyor. Turizmde güçlü adımlar Konuyla ilgili açıklamada bulunan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "Bursa’yı yalnızca gezilen değil, doğayla, tarih ve kültürle birlikte deneyimlenen bir şehir haline getirmeyi hedefliyoruz. Bursa Leylek Şenliği ve Aktopraklık Arkeofest’in Good Travel Experiences rehberinde yer alması, bu vizyonun dünyada karşılık bulduğunu gösteriyor. Bu başarı, Bursa’nın sürdürülebilir turizmdeki güçlü adımlarının uluslararası ölçekte takdir gördüğünün açık bir göstergesidir" dedi.

"BOZKIRIN TEZENESİ" ÖLÜMÜN 13. YILINDA KOCAELİ'DE ANILDI Haber

"BOZKIRIN TEZENESİ" ÖLÜMÜN 13. YILINDA KOCAELİ'DE ANILDI

Bozkırın tezenesi Kocaeli'de anıldı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Orta Anadolu İl Dernekleri Platformu iş birliğiyle düzenlenen "Neşet Ertaş Anma ve Şehir Ödülleri Programı", büyük ozan Neşet Ertaş’ın 13. ölüm yıl dönümünde yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Kocaeli’nin kültürel hafızasında yer eden etkinlik, SEKA Deniz Düğün Salonu’nda düzenlendi. "Bozkırın Tezenesi" olarak bilinen halk ozanı Neşet Ertaş, türküler, şiirler ve anlamlı konuşmalarla anıldı. Gecede ayrıca kültür, sanat, eğitim, çevre, spor ve sosyal sorumluluk alanlarında Kocaeli’ye değer katan kişi ve kurumlara "Şehir Ödülleri" takdim edildi. Etkinliğe; Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Hasan Ayaz, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, Kent Konseyi Başkanı Ahmet Önal’ın yanı sıra çok sayıda STK temsilcisi ve dernek başkanları katıldı. Programda Kocaeli Orta Anadolu İl Dernekleri Platformu’na üye olan Niğde, Tokat, Yozgat, Çankırı, Eskişehir, Kırşehir, Niğde Federasyonu ve Kırıkkale dernek başkanları da yer aldı. "NEŞET ERTAŞ’IN MİRASI NESİLLER BOYU YAŞAYACAK" Kocaeli Orta Anadolu İl Dernekleri Platformu Başkanı Erhan Bilgiç, yaptığı konuşmada, "Bozkırın Tezenesi, gönül insanı, büyük usta Neşet Ertaş’ı anma programına ve bu yıl bir yenisini düzenlediğimiz 'Şehir Ödülleri' törenine hoş geldiniz. Bugün, Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz ile omuz omuza vererek, Anadolu’nun kalbinden kopup gelmiş, evrensel bir değere dönüşmüş, büyük ozanımızı saygı, sevgi ve rahmetle anıyoruz. Neşet Ertaş sazıyla, sözüyle, duruşuyla bu toprakların özünü, sevgisini, hüznünü ve neşesini en duru şekilde dile getirmiş eşsiz bir sanatkârdır. O, sadece bir halk ozanı değil, UNESCO tarafından ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ilan edilmiş bir gönül eridir. Bu yıl da ‘Şehir Ödülleri’ ile Kocaeli’mize kültür, sanat, spor ve sosyal yaşamda katkı sunan değerli kişi ve kurumlara vefa gösteriyoruz. Onların başarıları hepimize ilham kaynağıdır" ifadelerini kullandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Orta Anadolu İl Dernekleri Platformu iş birliğiyle düzenlenen "Neşet Ertaş Anma ve Şehir Ödülleri Programı" Programda sahne alan sanatçılar, Neşet Ertaş’ın unutulmaz eserlerini seslendirirken, katılımcılar da türkülere hep bir ağızdan eşlik etti. Duygusal anların yaşandığı gecede, "Şehir Ödülleri" sahiplerine takdim edildi. Etkinlik, toplu hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

GAZİEMİR ’DE ESKİ MOBİLYALARA RANDEVULU TOPLAMA DÖNEMİ Haber

GAZİEMİR ’DE ESKİ MOBİLYALARA RANDEVULU TOPLAMA DÖNEMİ

Gaziemir Belediyesi, çevre ve halk sağlığını korumak, kent estetiğini iyileştirmek amacıyla mobilya atıklarının sistemli şekilde toplanması için yeni bir uygulamayı hayata geçirdi. Belediye, yeni sistemle vatandaşların atmayı düşündüğü mobilyalarını, eşyaların boyutuna göre belirlenen ücret karşılığında adresinden alarak lisanslı geri dönüşüm tesislerine taşıyor. Uygulama kapsamında evinde atık mobilyası bulunan vatandaşlar Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne başvuru yaparak randevu oluşturuyor. Vatandaşlar, müdürlüğün belirlediği gün ve saatte eski mobilyalarını evinin önüne indiriyor. Randevu saatinde adresi ziyaret eden ekipler, mobilya atıklarını araca yükleyerek Mobilya Atıkları Ayrıştırma ve Transfer Merkezi’ne taşıyor. Bu alanda toplanan atıklar daha sonra lisanslı geri dönüşüm tesislerine taşınıyor. Bu tesislerde parçalanan atıklar, fabrikalarda yakıt olarak kullanılarak enerjiye dönüştürülüyor. Böylece hem doğa korunuyor hem de atıklar ekonomik değere dönüştürülüyor. Belediye, yeni sistemle konut veya iş yerlerinde yapılan yenileme, eşya değişimi ya da taşınma sırasında ortaya çıkan mobilya atıklarının; cadde ve sokaklara, çöp konteynerlerine, boş arsalara atılmasının önüne geçmeyi hedefliyor. Atık mobilya toplama hizmeti kapsamında yalnızca koltuk, sandalye, masa, dolap, yatak, baza, kanepe, raf vb. mobilya atıkları alınıyor. Bu hizmetten faydalanmak isteyen vatandaşlar, Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne başvuru yaparak ya da 0 232 999 0 251 numaralı telefondan 1131-1132 dâhili hatlarını arayarak randevu oluşturabiliyor. Cadde, sokak ve çöp konteynerlerinin kenarına eski mobilyalarını bırakan kişilere, 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu’nun 41/4 maddesi kapsamında 91 bin 658 TL’ye kadar idari para cezası uygulanıyor. BAŞKAN ÜNAL IŞIK’TAN ÇAĞRI Yeni başlattıkları uygulamayla vatandaşların atacağı mobilyalarını randevulu sistemle adreslerinden alarak geri dönüşüm tesislerine taşıdıklarını söyleyen Gaziemir Belediye Başkanı Ünal Işık, “Bu atıkları geri dönüştürerek ilçemizde yol kenarlarında çevre ve görüntü kirliliğine yol açan eski mobilyaların önüne geçiyor, atıkları enerjiye dönüştürerek ekonomiye kazandırıyoruz. Bu uygulama sayesinde Gaziemir’de çevre bilincini daha da güçlendirecek ve daha temiz bir ilçede yaşayacağız. Yeni sistemin etkin biçimde uygulanması için tüm birimlerimizce denetim ve takibini sağlayacağız. Vatandaşlarımızdan mobilya atıklarını cadde ve sokaklara, çöp konteynerlerinin kenarına bırakmamalarını önemle rica ediyorum” dedi.

KONAK BELEDİYESİ, ARKEOPARK PROJESİ İÇİN YETKİ ALDI Haber

KONAK BELEDİYESİ, ARKEOPARK PROJESİ İÇİN YETKİ ALDI

Kentin tarihsel miras alanlarına yönelik bilimsel temelli tasarım ve uygulama anlayışıyla çalışmalarını yürüten Konak Belediyesi’nin, Koruma Kurulundan onay bekleyen Altınpark Arkeopark Çevre Düzenleme Projesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen projelendirme yetkisiyle yeniden gündeme geldi. İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun, Bakanlık oluru istemesi ve yetkilendirmenin gerçekleştirmesiyle birlikte belediye bürokratlarından oluşan heyet, önümüzdeki günlerde Ankara’ya giderek Bakanlık yetkililerine projeye ilişkin sunum gerçekleştirecek. Bakanlığın değerlendirmesinin ardından ise proje yeniden Koruma Kurulu’nun onayına sunulacak. Onay sürecinin olumlu sonuçlanması durumunda uygulamaya koyulacak proje sayesinde Altınpark’ta, tarihi günümüzle buluşturacak çalışmalara başlanabilecek. “BİRAN EVVEL BAŞLAMAK İSTİYORUZ” Altınpark Arkeolojik Alan ve Ören Yeri için gereken prosedürü titizlikle uyguladıklarını dile getiren Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, yeniden başlayacak proje onay sürecinin olumlu sonuçlanması halinde kentin önemli tarihi dokularından Altınpark ve çevresinin ‘Arkeopark’ olarak düzenlenmesi çalışmalarına bir an evvel başlamak istediklerini belirterek, “İzmir’in UNESCO Dünya Mirası adaylığı sürecinde kentimiz için çok önemli olan bu alanın Arkeopark olarak düzenlenip kültürel, bilimsel ve kamusal kullanım amacıyla halkımızın ziyaretine açılması öncelikli programımızı oluşturuyor. Geçmişten devraldığımız çok ayrıcalıklı tarihsel kültürel mirasımızı kentlimizle buluşturmak, kentli yaşamına katmak, yönetim politika ve sorumluluğumuzun bir yansıması ve bir örneğini daha oluşturacak. Bu kapsamda kültürel mirasımızın korunmasına yönelik çalışmalarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. YÜRÜYÜŞ YOLLARI, SEYİR PLATFORMLARI Altınpark Arkeopark Çevre Düzenleme Projesi ile Konak, binlerce yıllık tarihi geleceğe taşıyan bir arkeolojik parka kavuşacak. Uygulama projesi, alanın mevcut sorunlarının çözülmesi, arkeolojik buluntuların korunması ve sergilenmesi, ayrıca ziyaretçilerin alana kontrollü ve güvenli bir şekilde erişimlerini sağlayacak önerileri kapsıyor. Alandaki su sorununun, kazı, drenaj, pompa, tahliye sistemleri, mıcır ve peyzaj düzenlemeleriyle çözülmesi planlanıyor. Alandaki taş duvar konservasyonları, yer döşemesi kalıntılarının temizlenerek ortaya çıkarılması, Magnesia Yolu’nu tasvir edecek düzenlemeler, arkeolojik buluntuların korunması ve sergilenmesi kapsamında yapılacaklar arasında yer alıyor. Yürüyüş yolları, çevre düzenlemeleri ve seyir platformları ile ziyaretçilerin arkeolojik alanı daha yakından görebilmeleri; kazı başkanlığı ve güvenlik birimleri için tasarlanan konteynerin güneş panelleriyle donatılmasıyla da enerji verimliliği amaçlanıyor.

BAŞKAN FIÇI: “ÇEVRE ATIKLARINI BU YIL TOPLAMAYACAĞIM” Haber

BAŞKAN FIÇI: “ÇEVRE ATIKLARINI BU YIL TOPLAMAYACAĞIM”

Yenifoça Mustafa Kemal Atatürk Mahallesi sakinleri, alınmayan çöp ve çevre atıkları ile önceden haber verilmeden yapılan uzun süreli su kesintilerine isyan ettiler. Bazı vatandaşlar, iyi bir emeklilik geçirmek için ilçeye geldiklerini, ama bin pişman olduklarını belirterek, başvurularına çözüm üretilmediğini belirttiler. SUSUZ YAZ, KARASİNEK, PİSLİK VE KOKU Mahalle sakinlerinden Işık Yağcı, 13 yıl önce Maliye Bakanlığından emekli olduğunu, küçük ve sakin bir Ege kasabasında yaşama hayali ve isteğiyle, ailesiyle Foça’ya geldiklerini ama çok pişman olduklarını söyledi. Işık Yağcı; "Emekli olduktan sonra buraya yerleştik. Küçük bir kasaba olduğu için, bundan sonra kalan ömrümüzü rahat, huzurlu, esenlik içinde geçirelim diyerek geldik. Bütün yaz susuzluk yaşadık. Hala, susuzluk çekiyoruz. Artı bu çöplerle mücadele ediyoruz. Karasineklerden, pislikten ve pis kokudan kapımızı, penceremizi, açamıyoruz. Nefes dahi alamıyoruz. Adı yazlık. Burası yazlık bir kasaba olmasına rağmen, bizler, cam, pencere kapalı, klimalar altında yaşıyoruz. Ben şahsen geldiğime, ailem buraya geldiğine, biz çok pişman olduk. Sayın başkanımıza ve yetkililere bu durumu defalarca iletmemize rağmen, herhangi bir çözüm alamadık. Sayın başkanımız, ben çöplerinizi toplamak zorunda değilim, çevre temizliği yapmak zorunda değilim, sizler bu pislikle yaşamaya, bu çöpün içinde yaşamaya alışın diyerek bir beyanatta bulundu. Bu bizim çok zorumuza gidiyor. Çevre vergisi ödüyoruz. Çöp vergisi de veriyoruz. Buna rağmen bunları yaşıyoruz. Hakikaten çok pis. Yaşanacak gibi değil." "PARK YAPACAĞIZ DİYE TOPRAK DÖKTÜLER" Çevredeki park alanının güzelleştirileceği gerekçesiyle toprak dökülerek bakımsız bir tarlaya döndürüldüğünü savunan Işık Yağcı; "Üç yıldan beri de bu parkın durumu bu. Daha önceden öbek öbek, kamyon kamyon toprak döküldü park yapılacak diye. Park yapılmadığı gibi, pislik ve rezillik içindeyiz. Daha beter oldu. Eskisi daha iyiydi. Hiç olmazsa otluktu. İnsanlar buralarda oturabiliyordu. Şu anda buralarda oturamıyoruz. Her türlü hayvan var burada. O yüzden buradan da geçemiyoruz. Hakikaten mağduruz. Çok sıkıntı içindeyiz." "HER ŞEYE ANONS VAR SU KESİNTİLERİNE YOK" Susuzluk probleminin de had safhada olduğuna değinen Yağcı; "Artı susuzluk. Sularımız kesiliyor devamlı. Buna da razı olduk. Evet, kuraklık var, küresel ısınma var, Bunları biliyoruz. Ama, her şey için belediye anons yapıyor burada. Cüzdan kayboldu, yaşlı bulundu anons ediyorlar. Bunlar çok güzel. Fakat suların kesileceğini de anons etseler. Sabah bir kalkıyoruz sular yok. Akşam yatıyoruz sular yok. Habersizce sularımız kesiliyor. İzmir’i arıyoruz, deniyor ki sizin belediyeniz ilgileniyor. Buradaki belediyeyi arıyoruz. İZSU ilgileniyor. Biz kime gideceğimizi, kimden yardım isteyeceğimizi şaşırmış durumdayız. Hakikaten buraya geldiğimize pişman olduk. Önceki günü dün arıyorduk, bugün dünü arıyoruz. Her geçen gün daha kötüye gidiyor burası. Lütfen sesimizi birileri duysun. Yetkililer duysun. Bu duruma bir çözüm bulunsun" dedi. BAŞKAN FIÇI: "YİNELİYORUM, ATIKLARI TOPLAMAYACAĞIM" Bir röportajında "Çevre atıklarını toplamadım, toplamayacağım" diyerek dikkat çeken bir çıkış yapan Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı, başta Foça’da yaşayan vatandaşlar olmak üzere, her kesimden, sosyal medyadan büyük tepki çekmişti. Başkan Fıçı, son açıklamasında sözünün arkasında olduğunu gösterdi. "Yaptığım bir röportajın kısacık bir bölümü alınıp, ’Belediye başkanı çöp toplamıyorum’ dedi şeklinde algı oluşturmak suretiyle yaygınlaştırıldı. Yoğun bir şekilde çevre atıklarıyla ilgili mücadele etmemiz gereken 250 kilometre karelik bir alan olduğunu ve bu yıl özellikle çevre atıklarını toplamama kararı aldığımı beyan etmiştim. Bunun iki temel nedeni var: birisi, eğer siz evinizin içerisinde istemediğiniz şeyleri, Foçalıları rahatsız edecek boyutta sokağa yayarsanız herkes bundan şikayetçi oluyor. Bu hepimizi üzüyor. Çevre atıkları kırsalı geniş olan bütün belediyelerin en önemli sorunu. Bu yıl toplamadım, toplamayacağım da. Bunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Çünkü o çevre atıklarını, evindeki çekyatını, dışarıya koyma hakkı diğer vatandaşlara karşı yapılan bir kötü davranıştır. Yazın 400 binlere ulaşan bir nüfusun temizliğini, düzenini, asayişini, her şeyini, 36 bin resmi nüfus rakamı olan bir bütçeyle yapmaya çalışıyoruz. Bu kolay bir şey değil. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Mevzuat ve yasa çerçevesinde görevlerimizi yerine getiriyoruz. Seneye yaz’a, umut ediyorum ki tüm ekip, ekipman, araç gerecimizle, yaz dönemi Foça’ya hazır olacağız. Ama bu yıl o çevre atıkları oralarda duracak. Çünkü, zaten toplama şansım yok" dedi.

BURSA'DA ÇEVREYİ KİRLETENE 623 BİN LİRA CEZA Haber

BURSA'DA ÇEVREYİ KİRLETENE 623 BİN LİRA CEZA

İnegöl Belediyesi, özellikle mobilya sektöründen kaynaklanan tehlikesiz endüstriyel atıkların doğru şekilde toplanması ve bertaraf edilmesi amacıyla 2020 yılında faaliyete geçirdiği Tehlikesiz Endüstriyel Atık Toplama Merkezi ile her geçen gün sanayi esnafına daha fazla kolaylık sunuyor. Ahmet Türkel Çevre Yolu üzerinde hizmet veren merkez, tonu sadece 700 TL bedelle atık alımına devam ediyor. Sanayi atıkları bu merkezde bertaraf ediliyor Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde yürütülen bu uygulama, hem çevre kirliliğinin hem de şehir estetiğini bozan kötü görüntülerin önüne geçmeyi hedefliyor. Merkezde, sünger, kumaş, kırpıntı gibi tekstil atıkları başta olmak üzere çeşitli tehlikesiz endüstriyel atıklar tek tek kontrol edilerek toplanıyor. Ardından bu atıklar, geri dönüşüm tesislerine veya uygun bertaraf alanlarına yönlendiriliyor. Temiz çevre için haftanın 6 günü hizmet Pazartesi’den Cumartesi’ye, haftanın 6 günü 08.00-18.00 saatleri arasında hizmet veren merkez, üreticilere önemli bir lojistik avantaj sağlıyor. Teslim edilen atıklar, tonu sadece 700 TL bedelle bertaraf ediliyor. Hem çevreyi koruyan hem de sürdürülebilir üretim anlayışına katkı sağlayan bu uygulama, İnegöl’ün çevresel duyarlılığını her geçen gün güçlendirerek şehrin sanayi kimliğine değer katıyor. İnegöl Belediyesi, sanayi esnafına kolaylık sağlayan bu hizmetin yanı sıra atık yönetimi denetimlerini de sıkılaştırdı. Endüstriyel atıklar, merkezde tonu yalnızca 700 TL bedelle bertaraf edilebilirken, bu atıkların gelişigüzel çevreye bırakılması halinde, sorumlu kişi veya işletmelere Çevre Kanunu kapsamında 623 bin 242 TL’ye kadar para cezası uygulanacağı bildirildi. Bu uygulama ile hem sanayi bölgesinde hem de şehir genelinde çevre düzeninin korunması hedefleniyor. İnegöl esnafı şehrine sahip çıkıyor İnegöl Belediyesi, çevre kirliliğinin önlenmesinde sanayi esnafının önemli rol oynadığını belirterek, atıkların doğaya bırakılmaması için duyarlılık çağrısı yapıyor. Bu amaçla Temizlik İşleri Müdürlüğü bünyesinde kurulan Çevre Timi, işletmelere atıkların doğru şekilde bertarafı konusunda bilgi veriyor. Atıklarını gelişigüzel atan işletmelerin ise Çevre Kanunu gereği cezalandırılacağı hatırlatılıyor. Sanayi üretimi ve doğal güzellikleriyle öne çıkan İnegöl’de, bu değerlerin korunması için herkesin çevreye duyarlı davranması isteniyor. İHA

İZMİR ’İN PALMİYELERİ YAPAY ZEKA İLE KORUMA ALTINDA Haber

İZMİR ’İN PALMİYELERİ YAPAY ZEKA İLE KORUMA ALTINDA

Kentin gözbebeği Kültürpark’ın yeşil envanterinin korunması ve geliştirilmesi için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda İzmir’i de etkisi altına alan ve palmiye ağaçlarını içten içe yok eden palmiye kırmızı böceğiyle mücadelede önemli başarı sağladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez İzmir’de hayata geçirilen sismik sensör uygulamasıyla palmiye ağaçları geleneksel yöntemler yerine yapay zeka destekli, bilimsel ve etkili müdahale ile kontrol altına alındı. Çalışma kapsamında, Kültürpark içi ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki tüm palmiye ağaçlarına alarm sistemi takıldı. Palmiye ağacının içine giren böceklerin hareketini, sismik sensörlerden gelen alarmlarla mobil uygulama üzerinden yetkililere ulaştıran sistem sayesinde doğru müdahaleler yapıldı. Böylelikle 20 palmiye ağacı yok olmaktan kurtarıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, uygulamayı kent geneline yaymayı hedefliyor. BÖCEK TESPİT EDİLEREK HEMEN MÜDAHALE EDİLİYOR Kültürpark Şube Müdürlüğü Şube Şefi Halit Tuğsan Özbek, kırmızı palmiye böceğinin kent geneline yayıldığını vurgulayarak, “Kültürpark palmiye yoğunluğu bakımından en büyük parklarımızdan biri. Kültürpark ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki palmiye ağaçları üzerine sensörler yerleştirdik. Bu sensörler, palmiye içerisine giren böceğin kemirmesiyle oluşan sismik hareketlerini algılıyor. Bu hareketleri yapay zekaya gönderip analiz ettikten sonra mobil uygulama üzerinden bilgileri bize geliyor. 7 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Biz de ağacın böceklendiğini görerek ilaçlama ekiplerimizle müdahale ediyoruz. 750 ağacımız var. 20’ye yakın ağacımız enfekte olmuş, riskli durumdaydı. İlaçlamaları yapıldı. İlk müdahaleden sonra olumsuz durumu ortadan kaldırıyoruz. Uygulamayı kent geneline yayacağız” dedi. TÜRKİYE’DE İLK DEFA İZMİR’DE UYGULANIYOR Palmiye böceğini dışardan görmenin mümkün olmadığını kaydeden Özbek, “Ancak ileri seviyede ağaçta solgunluk olduğunda kendini gösterebiliyor. Kültürpark herkesin yoğun kullandığı bir alan. Eski yöntemlerle çok yoğun bir ilaçlama yapmak zorunda kalabilirdik. Bu sistem lokal olarak sorunu çözmemizi sağlıyor. Ağaçta enfekte durumu olduğu takdirde direk ağacın tepesinden, gövde üzerinden ya da toprak altı yöntemle ilaçlama yaparak müdahalemizi gerçekleştiriyoruz. Bu yöntem, dünyada sayılı Türkiye’de de ilk defa İzmir’de uygulanan bir yöntem” ifadelerini kullandı. AĞAÇLARI İÇTEN İÇE ÇÜRÜTEREK YOK EDİYOR Türkiye’ye ithal yollarla gelen ve son yıllarda İzmir’de de yoğun olarak görülmeye başlayan palmiye kırmızı böceği, ağaçlara bıraktığı kurtçuklarla ağaçların gövdelerine nüfus ediyor. Ağaç içerisindeki yumuşak lifli dokuda tüneller açarak beslenen zararlılar, içten içe gövdeyi çürüterek ağacın ölümüne neden oluyor. Ağaçların dışından belli olmayan bu hastalık ilerleyen süreçte ağaç gövdesinin çürüyerek devrilmesine ve yok olmasına neden oluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, içten yok olan palmiye ağaçlarının devrilmesiyle oluşacak can ve mal kaybını önlemenin yanı sıra, kentin simgesi olan kıymetli ağaçların da korunması için mücadelesini titizlikle sürdürüyor.

KONAK’TA KAÇAK ATIK DÖKENLERE 3 MİLYON TL CEZA KESİLDİ Haber

KONAK’TA KAÇAK ATIK DÖKENLERE 3 MİLYON TL CEZA KESİLDİ

Konak Belediyesi, çevre kirliliğini önlemek ve doğayı korumak amacıyla moloz, eşya ile çeşitli atıkların çöp konteynerlerinin yanına, kaldırımlara veya boş alanlara uygunsuz şekilde bırakılmasına karşı denetimlerini kararlılıkla sürdürüyor. Zabıta Müdürlüğü ekipleri, ilçenin farklı noktalarına yerleştirilen kameralar sayesinde kaçak döküm yapan araçları tek tek tespit ediyor. Kameralara yakalanan araç sahipleri hakkında ilgili mevzuat çerçevesinde cezai işlem uygulanıyor. Bu doğrultuda 2025 yılı içerisinde 125 ayrı işlemde toplam 3 milyon 46 bin TL idari para cezası kesildi. “TEMİZ BİR ÇEVRE ORTAK SORUMLULUĞUMUZ” Temiz ve düzenli bir Konak için yürütülen çalışmalara herkesin büyük bir duyarlılıkla destek vermesi gerektiğinin altını çizen Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, vatandaşlara ortak mücadele çağrısı yaparak şunları söyledi: “Temiz ve sağlıklı bir Konak için büyük bir özveriyle çalışırken, doğayı hiçe sayarak sergilenen davranışlar hepimizi derinden yaralıyor. İlçemizin farklı noktalarına kurduğumuz kameralarla 7/24 izleme yapıyor, kaçak döküm yapanları tek tek tespit ederek haklarında cezai işlem uyguluyoruz. Fakat bu kirliliği önlemek için siz değerli komşularımızın duyarlılığına ve desteğine ihtiyacımız var. Moloz, kullanılmayan ev eşyaları ve izinsiz çöp dökümü gibi kural dışı girişimlere şahit olmanız durumunda 0232 484 01 53 numaralı telefondan bizlere ulaşabilirsiniz. Unutmayalım ki temiz bir çevre, ortak sorumluluğumuz. Konak’ımızı korumak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.