#Ceza

- Ceza haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ceza haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EHLİYETSİZ YAKALANAN GURBETÇİ: BEN TÜRKİYE'YE PARA GETİRDİM! Haber

EHLİYETSİZ YAKALANAN GURBETÇİ: BEN TÜRKİYE'YE PARA GETİRDİM!

Kendini Danimarka’dan Türkiye’ye para getiren bir iş insanı olarak tanıtan ehliyetsiz sürücü, “Ben 2 milyon krom getirdim bu ülkeye” diyerek hem ilginç bir savunma yaptı hem de görevli polis memurlarına hakaret ve tehditte bulundu. RUTİN UYGULAMA, GERGİN ANLARA DÖNÜŞTÜ Olay, Isparta-Burdur Karayolu üzerindeki uygulama noktasında gece saatlerinde yaşandı. 64 AEN 398 plakalı otomobiliyle seyir halindeyken durdurulan İ.E. isimli sürücünün, yapılan sorgulamasında ehliyetinin süresinin dolduğu tespit edildi. Ehliyetinin geçersiz olduğunu öğrenen İ.E., önce ceza yememek için uzun süre ekiplerle konuşmaya çalıştı, çocuklarını Antalya Havalimanı’ndan alacağını belirterek affedilmesini talep etti. Ancak polisin görevini yapması üzerine sinirlerine hâkim olamayan sürücü, ilginç açıklamalarda bulundu. “ARABA SİZİN OLSUN, BEN TÜRKİYE’YE PARA GETİRİYORUM” Kendini Danimarka’da yaşayan bir iş insanı olarak tanıtan İ.E., uygulama sırasında polis memurlarına hitaben şu ifadeleri kullandı: “Ben Danimarka’dan 2 milyon krom getirdim. Bu ülkeye para kazandırıyorum. Araba sizin olsun. Ülkenize geliyoruz, karşılaştığımız muamele bu mu? Biz dışarıdan ülkeye para sokuyoruz, siz ceza kesiyorsunuz!” Bu sözlerle hem mağduriyet hem üstünlük algısı yaratmaya çalışan sürücü, polis ekiplerinden gelen yasal uyarılar karşısında daha da agresifleşti. CEZA TUTANAĞINI İMZALAMADI, POLİSLERE HAKARET ETTİ Ehliyetsiz olduğu için kendisine yazılan 7 bin 437 TL’lik idari para cezasını da kabul etmeyen İ.E., ceza tutanağını imzalamayı reddetti. Polis ekiplerine dönerek şu sözleri sarf etti: “Siz kendinizi efe mi sanıyorsunuz? Ancak bana gücünüz yeter. Yazın, ne yazarsanız yazın, ben Türkiye’ye yatırım yapıyorum!” Ekiplerin soğukkanlı davranışı sayesinde olay büyümeden kontrol altına alındı. Polis ekipleri, yasal prosedür gereği aracı otoparka çektirirken, sürücü hakkında yasal işlem başlatıldı. KAMUOYUNDA TEPKİ ÇEKTİ: “YASALAR HERKES İÇİN GEÇERLİ” Sosyal medyada da geniş yankı uyandıran olay sonrası, birçok kullanıcı "Yurtdışında yaşamak, kural tanımazlık hakkı vermez" yorumunda bulundu. Vatandaşlar, sürücünün hem yasalara karşı gelmesini hem de görevini yapan polis memurlarına yönelik tehditkâr ve küçümseyici tavrını kınadı. Yurtdışından Türkiye’ye gelen bazı bireylerin “para getirme” söylemiyle ayrıcalık beklemesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan hukukçular, “Hukuk devleti olmanın gereği, herkesin yasa önünde eşit olmasıdır” diyerek yaşanan olayın dikkatle takip edilmesi gerektiğini ifade etti. Olayla ilgili Burdur İl Emniyet Müdürlüğü'nün soruşturma başlatıp başlatmadığı henüz açıklanmadı. Sürücü hakkında adli bir sürecin başlatılması da kamuoyu tarafından bekleniyor.

YANLIŞLIKLA OTOBÜSÜN CAMINI KIRAN KADINA 11 AY SONRA CEZA Haber

YANLIŞLIKLA OTOBÜSÜN CAMINI KIRAN KADINA 11 AY SONRA CEZA

Yüzde 75 engelli raporu bulunan çocukları için yetkililerden destek isteyen Sarıtepe çifti, mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti. Olay, Ocak 2025’te Mamak’a gitmek üzere EGO otobüsün'e binen Nigar Sarıtepe’nin inmek üzere kapıya yönelirken kolunun cama çarpması sonucu meydana geldi. Sarıtepe, camın paramparça olduğunu ancak herhangi bir düşme yaşamadığını ve olay yerine gelen polislerin "sizde suç yok" dediğini söyledi. "SUÇUM YOK, AMA CEZA GELDİ" Nigar Sarıtepe yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kolum cama değdi ama düşmedim bile, cam bir anda kırıldı. Polis çağrıldı, herkes indi. Bana suç yok dediler. Ama 11 ay sonra, faizle birlikte 5 bin 229 TL’lik ceza geldi. Ödemezsek her gün faiz işleyeceğini söylediler, korkup ödedik. Biz emekliyiz, özel gereksinimli bir çocuğumuz var. Lütfen bu mağduriyet giderilsin.” "YÜZDE 75 ENGELLİ ÇOCUĞUM İŞ BULAMIYOR" Ailenin tek gelir kaynağının emeklilik maaşı olduğunu söyleyen Eyüp Sarıtepe ise şu ifadeleri kullandı: “Cam sanki pamuk ipliğine bağlı. Herkes cama yaslanıyor, bu durumda vatandaş mı suçlu? Mahkemeye çağrılmadan ceza geldi. Yüzde 75 engelli çocuğumuz iş bulamıyor, KPSS’den 72 puan aldı ama atanamadı. Devletten bir iş istiyoruz. Ayrıca yakında ameliyat olacak. Lütfen sesimizi duyun.” Sarıtepe çifti, hem ödedikleri cezanın iade edilmesini hem de oğulları için kamu kurumlarında iş talebinde bulunarak yetkililerden destek beklediklerini ifade etti.

GALATASARAY BAŞKANI ÖZBEK’TEN TFF YÖNETİMİNE SERT TEPKİ Haber

GALATASARAY BAŞKANI ÖZBEK’TEN TFF YÖNETİMİNE SERT TEPKİ

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Türkiye Futbol Federasyonu'nun sarı-kırmızılılara karşı tutumunun gizlenemez hale geldiğini belirterek, Galatasaray nefreti ayyuka çıkmıştır. Bütün taraftarlarımız bilmelidir ki şu anda Türkiye Futbol Federasyonu, Galatasaray nefretiyle yönetilmektedir" dedi. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, RAMS Park’ta gündemle ilgili basın toplantısı düzenledi. UEFA Şampiyonlar Ligi'nin 6. haftasında deplasmanda oynadıkları Monaco maçında istemedikleri bir sonuç aldıklarını söyleyen Özbek, "Salı günü istemediğimiz bir sonuç aldık. Bundan dolayı üzüntülüyüz. İnanıyorum ki bu aldığımız sonuç Şampiyonlar Ligi iddiamıza engel olmayacak. Sene başında takımımız için önemli hedefler koyduk. Önümüzde iki önemli maçımız var. Bu iki maç konsantreyiz. Takımımıza güveniyoruz, maçlar sonunda Şampiyonlar Ligi’nde devam edeceğimize yürekten inanıyorum" diye konuştu. Bu basın toplantısını Monaco maçında konsantrasyonlarının bozulmasın diye beklediklerini belirten Başkan Özbek, "Artık susmak mümkün değil. Türkiye Futbol Federasyonu başkanı bu önemli maçtan saatler önce kamere karşısına çıkarak yaptığı maksatlı açıklamayla tarafsızlığını kaybetmiştir. Göreve geldiğinde beri iki olağanüstü açıklama yaptı. İkisi de kulübümüze cevap vermek için. Neymiş efendim, Türk Milli Takımı için çektiği kuranın gururunu, mutluluğunu yaşayamamış. Bizim belki de en önemli Şampiyonlar Ligi maçımızın olduğu gün bu açıklamaları yapıyor. Galatasaray’ın oynadığı Şampiyonlar Ligi maçı, milli bir olay değil mi? Konuşmasının sonuna doğru da Galatasaray’a başarılar diliyor. Sen bu yaptığın konuşmalarla aslında başarıyı Monaco'ya dilemişsin. Sayın başkanın sarf ettiği sözlerin hepsinin ayrı anlamı var. Buradan sadece Türk futbol kamuoyuna değil, bütün Türkiye’ye soruyorum, 'Köpeksiz köyde çomaksız dolaşıyor' lafı bir federasyon başkanına yakışıyor mu? Sayın başkan şunu açıklamak zorunda. Köpek kim, çomaksız gezen kim? Kuzu, aslan kelimelerini de netleştirmesi gerekiyor. Olayın detayına girdiğimiz zaman kuzu kelimesi söyleniş şekline baktığınızda bambaşka bir anlam taşıyor. Kuzu kelimesi 'Kuzu gibi dinlediler' dendiği zaman, sen benim karşımda öyle bir pozisyondasın ki ağzını bile açamazsın, laf bile edemezsin. Yüzde 100 tehdit içeren bir kelime. Hiç kimse bunun aksini bana anlatmaya çalışmasın. Kaldı ki konuşmasının içinde Dursun ağabey diye bahsediyorsun sonra mikrofonların karşısına geçtiğin zaman 'Kuzu gibi dinlediler' diyorsun. Oraya maçla ilgili anlatmaya geldim. Biz size bir şeyler anlattık. Biz size çektiğimiz videolarla pozisyonları anlattık. Sen ne demişsin ne demişsin de ben kuzu gibi dinlemişim. Türk futboluna bu jargonu sokmak son derece hatalı bir şey. Ben de sana 'Koyun gibi dinledin' mi diyeceğim. Bu seviyeye inmemeye çalışıyoruz. Bu seviye Türk futboluna yakışan bir seviye değil. Kim olursan ol, nereden gelirsen gel bu üslupla, federasyon başkanlığı koltuğu doldurulamaz. Biz videoyu izlettik. Video ile ilgili başkanın yorumu, Fenerbahçe’nin hakkı yenmiş diye açıklama yaptı. Biz sizden adalet isterken takım ayrımı yapmıyoruz. Kime yapılırsa yapılsın uygulamada hata varsa bunun arkasından cezanın gelmesi lazım. 'Biz ceza zaten verecektik, siz federasyona geldiğiniz ceza vermekten vazgeçtik' duyumlarını söylüyorum. Böyle adalet anlayışı olabilir mi? Orada pozisyonları incelerken bize hiçbir şey demediler. Mikrofon karşısına geçtiğinde Fenerbahçe’nin hakkının yendiğiyle ilgili açıklama yapıyor. Burada bugüne kadar yapılan uygulamaya bağlı olarak bu haksızlığa sebep olan kişinin ceza alması gerekirdi. Sayın başkan sen en tarafsız olması gereken kurum başkanısın. Yorum yapıyorsun. Bir basın toplantısı yapıyorsun sadece Galatasaray’ı konuşuyorsun. Böyle bir gündemle yaptığın basın toplantısında bir de tarafsız olduğu zannediyorsun. Ben açıkçası nasıl inandığını da çok merak ediyorum. Tarafsızlığın sizin en büyük şiarınız olması gerek. Allah’ın lütfuyla o koltuğu geldiğinizi söylüyorsunuz ama unutmayın ki Allah’ın sopası yoktur" diye konuştu. "SİZE KİM CEZA VERECEK?" Her açıklama yaptıklarında federasyonun ceza verdiğini hatırlatan sarı-kırmızılıların başkanı, "Bu da ayrı bir tutarsız. Seçim döneminde ceza almayacak dedi. Sonra vazgeçti. Amacının şu olduğunu düşünüyorum, 'Ben Galatasaray başkanına ceza vere vere yasa gereği başkanlık koltuğundan indireyim'. Siz zaten konuşmalarınıza bağlı disiplin yönetmeliği çerçevesinde cezayı veriyorsunuz. Bu yetmiyor basın toplantılarıyla bir de ağzınıza geleni konuşuyorsunuz. Size kim ceza verecek? Sen disiplin yönetmeliği ceza vermek zorundasın. Basın toplantısının konusu sadece Galatasaray olamaz. "HİÇ KİMSE GALATASARAY’IN HAKKINI ELİNDEN ALAMAZ" Türkiye Futbol Federasyonu'nun Galatasaray'a karşı tutumunun gizlenemez hale geldiğini aktaran Dursun Özbek, "Bugün geldiğimiz nokta son derece net. Bugünkü Türkiye Futbol Federasyonu’nun, Galatasaray'a karşı tutumu gizlenemez hale gelmiştir. Galatasaray nefreti ayyuka çıkmıştır. Bütün taraftarlarımız bilmelidir ki şu anda Türkiye Futbol Federasyonu, Galatasaray nefretiyle yönetilmektedir. Biz ne kadar uzak dursak da onlar tam tersini yapıyor. Kuzu gibi dinlediler demekle bu gerginliği en üst seviyeye taşıyorsun. 'Kuzu gibi dinlediler' ne demek? Buradan son bir sözüm de Galatasaray’ı sevenleri için olacak. Bu takım, son 3 sezon tüm ittifakları yenerek şampiyon oldu. Yine başaracağız. Her zamanki gibi birlikte başaracağız. Şimdi tam kenetlenme zamanı. Dört bir taraftan yaylım ateşine tutulmuşuz. Bu sabah çıkan haberlere bakın. Amacın ne olduğu kesin. Ama herkesin şunu iyi bilmesi lazım. Hiç kimse Galatasaray’ın hakkını elinden alamaz. Bunları çok gördük. Son 3 sene içerisinde bunların hepsini yaşadık. Şimdi tam kenetlenme zamanı. Çünkü başka Galatasaray yok" ifadelerini kullandı.

HAMAM BÖCEĞİ YEDİRİLEN GENCİN DOSYASINDA KARAR! Haber

HAMAM BÖCEĞİ YEDİRİLEN GENCİN DOSYASINDA KARAR!

Mahkeme gencin davasında, yağma suçundan beraat kararı verirken, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklara ayrı ayrı 6 yıl 12 ay hapis cezası verdi. Vedat Kurt, 2020 yılında Şanlıurfa’dan çalışmak için Antalya’ya geldi. Yaklaşık 10 ay çalıştığı iş yerinde maaşını alamayan Kurt, alacağına karşılık 15 bin TL’yi alarak İstanbul’a gitti. Sonrasında parayı iade eden Kurt’un iddiasına göre iş yerinde üç gün boyunca işkenceye maruz kaldı, hamam böceği yedirildi, elleri bağlandı, darp edildi. BİLİRKİŞİ RAPORU: FOTOĞRAF VE VİDEO KAYITLARI BULUNDU Sanıklardan S.T.'nin cep telefonunda işkence görüntüleri ve Kurt’a zorla söylettirilen ifadeler tespit edildi. Görüntülerin olayın yaşandığı tarihlerle ve konumla örtüştüğü belirtildi. "FOTOĞRAFLARINI BEN ÇEKMİŞ OLABİLİRİM" Sanıklardan S.T., suçu kabul etmedi ancak diğer sanıkların Kurt’u darp ettiğini ve fotoğrafları kendisinin çekmiş olabileceğini söyledi. Diğer sanıklar ve avukatları suçlamaları reddetti. MAHKEME KARARI: YAĞMADAN BERAAT, HÜRRİYETTEN YOKSUN BIRAKMADAN CEZA Mahkeme, sanıkların yağma suçundan beraatine, ancak “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan 4 sanığa ayrı ayrı 6 yıl 12 ay hapis cezası verilmesine hükmetti. Ayrıca bir sanığa silahla tehditten ek 3 yıl 1 ay ceza verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk sürelerinin cezadan düşülmesine, kararın istinafa açık olmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verdi. "İSTİNAFA TAŞIYACAĞIZ" Duruşma sonrası konuşan Vedat Kurt, yağmadan verilen beraat kararının adalete aykırı olduğunu belirterek, süreci istinafa taşıyacaklarını söyledi.

BÜYÜKÇEKMECE ADLİYESİ SKANDALINDA İLK TUTUKLAMA Haber

BÜYÜKÇEKMECE ADLİYESİ SKANDALINDA İLK TUTUKLAMA

Memur, soygunu gerçekleştiren zimmet memuru Erdal Timurtaş’ın kumar alışkanlığı olduğunu ve yüklü miktarda borç içinde bulunduğunu öne sürdü. Kemal D., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Böylece skandaldaki ilk tutuklama gerçekleşti. 75 KİLO ZİYNET EŞYASI KAYIP Skandal, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 1 Aralık'ta yaptığı olağan denetimde ortaya çıktı. Başsavcılık yetkilileri, adli emanet kasalarında yaptıkları incelemede yaklaşık 25 kilo altın ve 50 kilo gümüşün kayıp olduğunu tespit etti. Toplam değeri yaklaşık 147 milyon TL olan ziynet eşyalarının, göçmen kaçakçılığına ilişkin davalardan adli emanete alınan materyaller olduğu belirlendi. KUMAR BORCU VE ŞÜPHELİ MESAJLAR Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kemal D.'nin ifadesinde dikkat çeken detaylar yer aldı. Şüpheli, kayıplardan sorumlu tutulan memur Erdal Timurtaş’ın bir süredir işe gelmediğini belirtti ve şu bilgileri paylaştı: "Erdal Timurtaş'ın kumar borçları vardı. 1 Aralık’tan kısa süre önce, WhatsApp grubumuza 'Karım ile aram bozuk, beni aramayın' yazıp gruptan çıktı. Telefonu kapalıydı, kendisine ulaşamayınca intihar etmiş olabileceğini düşündüm. Eve memur gönderdik. Sonrasında beni görüntülü arayıp 'İyiyim, merak etme' dedi. Aynı gün, 'Evi ve eşyaları sattım. Beni arayıp sormayın' diye tekrar mesaj atıp gruptan çıktı." Kemal D., 14 yıldır görev yaptığı adli emanet bürosunda daha önce benzer bir olay yaşanmadığını vurgularken, suçlamaları kesin bir dille reddetti. TUTUKLANDU Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Kemal D., çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Olayla ilgili soruşturma devam ederken, firari durumdaki Erdal Timurtaş ve eşi hakkında yakalama kararı bulunduğu bildirildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.