SON DAKİKA
Hava Durumu

#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TÜRKİYE, BARIŞ MASALARININ ARANAN AKTÖRÜ Haber

TÜRKİYE, BARIŞ MASALARININ ARANAN AKTÖRÜ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu ve Ustalara Saygı Ödül Töreni Programı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomi ve siyaseti ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bölgedeki çatışmaların ve küresel ekonomideki belirsizliklerin, yerli ekonomiye verdiği tedirginliklerin farkında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gazze'deki soykırımla başlayan, ardından İsrail'in Lübnan'a, Yemen'e, İran ve Suriye'ye saldırmasıyla artan jeopolitik riskleri de çok net okuyoruz. İş dünyamızın fırtınalı bir denizde yol almaya çalıştığı aşikardır. Türk iş dünyası, yeni durumlara adaptasyon kabiliyeti en yüksek kesimler arasında ilk sıradadır. İhracatçılarımız başta olmak üzere şirketlerimizin yeni pazarlar bularak, yeni ortaklıklar kurarak bu sancılı dönemi başarıyla yönettiğini görüyoruz. Biz de bütün bu gelişmeleri yakından takip ediyor, doğuracağı risklerle beraber potansiyel fırsatları da dikkate alarak yeniden şekillenen küresel sistemde ülkemizi en iyi şekilde konumlandırmaya çalışıyoruz" şeklinde konuştu. "Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz" "Bir başka hassasiyetimiz şudur değerli arkadaşlar. Vicdanı, adaleti, insan hayatı ve onurunu merkeze alan dış politikamızdan taviz vermeden Türkiye'yi çatışmaların ve gerilimlerin uzağında tutmak" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için her adımı dikkatle hesap edilmiş ince bir siyaset izliyoruz. Ne zulme sessiz kalıyor ne de macera peşinde koşuyoruz, ne pısırık davranıyor ne de muhalefetin kışkırtmalarına prim veriyoruz. Türkiye için 86 milyonun tamamı için yüzünü ülkemize çevirmiş mazlumlar için en doğrusu neyse onu kararlılıkla hayata geçiriyoruz. Komşumuz Suriye’de 14 yıl boyunca bunu yaptık. Rusya-Ukrayna savaşının ilk gününden itibaren bunu yaptık. İsrail’in İran, Yemen ve Lübnan’a yönelik saldırılarında bunu yaptık. Gazze soykırımına tepki olarak İsrail’le ticari ilişkilerin kesilmesinde bunu yaptık. Körfezdeki kardeş ülkelerle ilişkilerimizi geliştirirken yine bunu yaptık. Libya'dan Karabağ'a nerede bize ihtiyaç varsa orada yine biz bunu yaptık. Kendi ülkesini Batılı televizyon kanallarına şikayet eden ezik siyasetçiler gibi değil, hadiselere Ankara merkezli bakarak politikalarımızı belirledik. Hepsinde de haklı çıkan biz olduk. Bugün hemen herkes Türkiye'nin meseleleri okuma biçimini takdir ediyor. Rakiplerimiz dahi ülkemizin dengeli, vicdanlı, ilkeli ve dirayetli duruşundan övgüyle bahsediyor" belirtti. "Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor" Türkiye’nin güven verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, barış masalarının aranan aktörü haline geliyor. Bugün Türkiye kendisine güveniyor, kendisine inanıyor, özgüvenli bir şekilde hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerliyor. İnşallah çok daha iyi yerlere geleceğiz. Sizlerle çok daha fazlasını başaracağız. Ölçek büyüterek yola hep beraber devam edeceğiz. Değerli dostlar, bakın, bütün bunları ben hamaset olsun diye söylemiyorum. DEİK'in potansiyelini çok iyi bildiğim için bunları ifade ediyorum. Sizlere inandığım için, sizlere güvendiğim için kendimden bu kadar emin konuşuyorum" şeklinde konuştu. İHA

"EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİLER ARASINDAYIZ" Haber

"EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİLER ARASINDAYIZ"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) 38. Olağan Mali Genel Kurulu 40. Yıl Gala Yemeği ve 4. Ustalara Saygı Ödül Töreni gerçekleşti. Beşiktaş’taki bir otelde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, İstanbul Valisi Davut Gül, DEİK Başkanı Nail Olpak ve bazı diplomatlar ile birlikte Türk İş dünyasından temsilciler katıldı. "Türkiye’miz son 10 yılda dünyada en hızlı büyüyen ekonomiler arasındadır" Ödül töreninde konuşma yapan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Yönetimde olduğunuz son 22 yılda yıllık yüzde 5,3 oranında reel büyüme sağlanmış milli gelirimiz 2002’de 38 milyar dolardan geçen yıl 1 trilyon 322 milyar dolara yükselmiştir. Bu yılsonunda Allah’ın izniyle 1.4 trilyon doları da inşallah aşacağız. Hamdolsun Türkiye’miz son 10 yılda dünyada en hızlı büyüyen ekonomiler arasındadır. Bu ekonomik büyüme performansının tam merkezinde 22 yıl boyunca liderliğiniz altında başarılı liderlik, yönetim reformlar, dışa açık büyüme modeli ulaşım ve altyapıda, sanayide, tarımda, enerjide, savunmada ve her alanda ve tabii ki dış ticarette ve ihracattaki başarının payı çok büyüktür. 2002 yılında 36 milyar dolar olan mal ihracatımız geçen yıl 7,5 kat artarak 262 milyar dolara ulaşmıştır. Bu yılın ilk 7 ayında da artış hızımız devam etmiş ve yüzde 5,2 artışla ilk 7 ayı 156.4 milyar dolarla kapattık. Böylece ilk 7 ayda Türkiye ekonomisine tam 7,6 milyar dolar ek değer kazandırdık" dedi. Türkiye ihracatına değer kazandırdıklarını hatırlatan Bakan Bolat, "Küresel ihracattan aldığımız pay 2024 yılı sonunda yüzde 1,07 ye yükseldi. Yıllık 1,5 milyon adet araç üretimi ile Avrupa Birliği’nin en büyük üçüncü üreticisi olduğumuz otomotiv sektöründe 37,5 milyar dolarlık, ihracatta dünya yedincisi olduğumuz ve Avrupa Birliğinde en büyük üçüncü tedarikçisi olduğumuz tekstil ve konfeksiyonda ise 32 milyar dolarlık, kimya ve enerjide 35 milyar dolarlık, tarım ürünlerinde 32,5 milyar dolarlık ihracat seviyelerine ulaştık. Bu yılın mayıs ve temmuz aylarında iki defa tarihin en büyük aylık mal ihracatı rekorlarını kırdık temmuz ayında 25 milyar dolarlık ihracat barajını açtık 28 Mart 2025 günü de günlük 2 milyar doları aşan rekor bir ihracat rakamı elde ettik. Daha da önemlisi Temmuz 2025 itibari ile son 13 aylık mal ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 269,4 milyar dolara ulaştık ve ihracattaki bu güçlü performansımız Türkiye’mizin sanayide tarımda hizmetlerde kaliteli rekabetçi ve de teknolojisi yükselen bir grafikte olduğunun açık bir göstergesidir" diye konuştu. "Dünyanın dört bir köşesine sadece mallarımızı değil hizmetlerimizi de ihraç ediyoruz’’ İhracattaki verilerin Türkiye’nin globalde yükselen bir aktör olduğunu belirten Bakan Bolat, "İhracatımız da rekorlar kırdık katma değeri yüksek üretimle Türkiye markasını büyütüyoruz. 2002 yılında 10 milyar dolar olan orta yüksek ve yüksek teknolojili ürün ihracatımız 2024’te on katı artarak 101 milyar dolara ulaştı ve toplam ihracatımızın yüzde 42 buçuğuna yükseldi. 2002’de 250 milyon dolar olan savunma sanayi ihracatımızda 7 milyar 150 milyon doları aştık. Dünyada 11. sıraya yükseldik 90 bin istihdam ve 20 milyar dolar üretim yakaladık. İnşallah bu yılki hedefimiz 8 milyar doları aşarak 8,5 milyar dolara, gelecek yıl da inşallah 10 milyar dolara ulaşmaktır. Dünyanın dört bir köşesine sadece mallarımızı değil hizmetlerimizi de ihraç ediyoruz. Müteahhitlik, diziler, sağlık hizmetlerimiz, eğitim hizmetlerimiz, turizm, kültürümüz, danışmanlık, fuarcılık bütün bu alanlarda da 115 milyar dolar ihracatı geçen yılsonunda elde ettik. Bu tam 8,2 katı bir artıştır, bu yılki hedefimiz 121 milyar dolar. 62 milyon turist ve 61 milyar dolar turizm geliriyle dünyada dördüncü, 100 milyar dolarlık lojistik sektörümüzle, 40 milyar dolar ihracatımızla da ve 5 milyar dolarlık bilişim ihracatımızla da önemli aşamalar kaydettik. Sağlık Turizminde 3 milyar dolar ve eğitim turizminde de 3 milyar gelirimiz var" dedi. Türkiye’nin Türk Devletleri Teşkilatları çatısı altında kurumsal vizyonla çalışmalarına devam ettiğini belirten Bakan Bolat, "Kasım ayında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek‘te cumhurbaşkanımız ve diğer ülke liderleri dijital ekonomik ortaklık anlaşmasını imzaladılar. Amerika Birleşik Devleti ile ortak ticaret gündeminde önemli mesafeler aldık güçlü bir diyalog zemini inşa ettik. Yapıcı bir zeminde dengeli bir anlaşma için görüşmelerimiz devam etmektedir. Yakın coğrafyamızdaki ülkelerle de mevcut ticari ve ekonomik ilişkilerimiz geliştirmek için çok çalışıyoruz. Irak ile özel bir mekanizma kurduk ticarette ve gümrüklerde aksayan konuları en aza indirdik. İran ile gümrük ve ulaştırma anlaşmazlıklarını çözdük. Suriye’deki yeni hükümetle ilk günden itibaren yakın koordinasyon halindeyiz. Suriye’nin kurumsal kapasitesini güçlendirmek için eğitim ve iş birliği anlaşmaları imzaladık" şeklinde konuştu. İHA

ERDOĞAN, PUTİN VE TRUMP'I İSTANBUL'A GETİRMEYE ÇALIŞIYOR Haber

ERDOĞAN, PUTİN VE TRUMP'I İSTANBUL'A GETİRMEYE ÇALIŞIYOR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna müzakerelerini değerlendirerek, "Bu hafta içerisinde Putin'le ve Trump'la görüşmeler yapmak suretiyle bu liderleri bir araya İstanbul'da getirebilir miyiz, bunun gayreti içerisinde olacağız" ifadelerini kullandı. Erdoğan, Hz. Ali Camii’nde kıldığı cuma namazının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "27 uçak aktif olarak görevde" Orman yangınlarıyla ilgili açıklama yapan Erdoğan, "27 uçak aktif olarak görevde. 105 helikopterle birlikte toplamda 6 bin kara aracı ve 25 bin personel yangınla mücadele ediyor. Allah yardımcınız olsun, gerçekten çok çok büyük bir felaketle karşı karşıya kaldık ve bu felakette de bütün itfaiyeci kahramanlarımız ellerinden gelen her türlü kahramanlığı yaptılar. Tabii bu ateş çemberi içerisinde kalan bu kahramanlar oralardan sıyrılamadılar ve bunun neticesinde de şehitlerimiz ebediyete uğurlandı. Allah yar yardımcımız olsun" dedi. "Putin'le ve Trump'la da görüşmeler yapmak suretiyle bu liderleri bir araya İstanbul'da getirebilir miyiz, bunun gayreti içerisinde olacağız" Çırağan Sarayı’ndaki diplomatik temaslara ilişkin de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Son buluşma Çırağan'da oldu. Çırağan'daki buluşmayı benim adıma Dışişleri Bakanım yürüttü. Ve Dışişleri Bakanım oradaki görüşmeleri yürütürken, Rusya ve Ukrayna heyetleri bir araya gelerek onlar da görüşmelerini yaptılar. Ve bu arada Ukrayna heyeti, Çırağan'a geçmeden önce bizlerle Ankara'da bir araya geldi. Ben de kendilerini kabul ettim, onlarla görüşmelerim oldu. Bu arada da Vladimir Putin'le görüşmem oldu. Kendilerinin desteğini istedik. Bundan sonraki süreçte de belki bu hafta içerisinde tekrar Putin'le ve Trump'la da görüşmeler yapmak suretiyle bu liderleri bir araya İstanbul'da getirebilir miyiz, bunun gayreti içerisinde olacağız" şeklinde konuştu. "Savunma sanayinde 20 milyardan 80 milyar dolara ulaştık" IDEF’in dünya çapında önemli bir konum kazandığını vurgulayan Erdoğan, "IDEF artık dünyada farklı bir konuma yerleşti. Savunma sanayiinde ciddi siparişler almaya başladık. Tüm arkadaşlarımız büyük fedakârlıkla çalışıyor. Göreve geldiğimizde 20 milyar dolarlık bir potansiyelimiz vardı. Şimdi 80 milyar dolarlık bir potansiyele sahibiz. Daha da güçlü hale geleceğiz" dedi. İHA

SAVUNMA SANAYİİ DESTAN YAZIYOR Haber

SAVUNMA SANAYİİ DESTAN YAZIYOR

Savunma sanayindeki yerli üretimin önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Savunma sanayimizin yerlilik oranı yüzde 80'lerin üzerine çıktı. 20 milyar doları aşan ciro ile savunma sanayimiz adeta destan yazıyor. Tüm ihtiyaçlarımızı kendi kaynaklarımız ile karşılıyoruz" dedi. Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı destekleriyle, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025) İstanbul Fuar Merkezi'nde (İFM) düzenleniyor. Fuarın açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'da katıldı. Dünyanın en büyük ve en etkili ilk üç fuarından biri olan Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın bu yıl 17'ncisini düzenlediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2025'in açılış merasiminde sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet ve heyecan duyuyorum. Türkiye'nin yanı sıra dünyanın farklı ülkelerinden fuarımızı teşrif eden her bir misafirimize kültür, medeniyet ve teknolojinin buluştuğu şehir olan İstanbul'umuza hoş geldiniz diyorum. Fuar kapsamında yapacağınız görüşmelerin, varacağınız anlaşmaların, kuracağınız ortaklıkların şimdiden ülkelerimiz, firmalarımız, sektörlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Küresel bir marka haline gelen bu organizasyonu başarıyla organize eden Milli Savunma Bakanlığımızı, Savunma Sanayii Başkanlığımızı ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfımızı yürekten tebrik ediyorum. Aynı şekilde, ileri teknolojiye sahip savunma ürünleriyle fuarda boy gösteren firmalarımıza teşekkür ediyorum. Kendi alanında dünyanın en büyük ve en etkili ilk üç fuarından biri olan Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'nın bu yıl 17'ncisini düzenliyoruz. Bugün burada sadece Türk savunma sanayinin gelişimine değil, aynı zamanda bir milletin bağımsızlık yürüyüşüne de şahitlik ediyor, kendi gök kubbesinde kendi kanatlarıyla yükselen bir ülkenin hikayesini görüyoruz. Fuarımıza olan ilginin her geçen yıl artmasından büyük bir kıvanç ve onur duyduğumuzu burada öncelikle vurgulamak istiyorum. Bu yılki organizasyonda 99 ülke ve uluslararası kuruluştan 219 heyeti temsilen 937 heyet üyesini misafir etmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bine yakın yerli ve 400'ün üzerinde yabancı firma, kara, hava, deniz, uzay ve siber güvenlik alanlarında geliştirdikleri ürünleri altı gün boyunca burada sergileme imkanı bulacak. Pazar gününe kadar 120 bini aşkın profesyonel ziyaretçinin fuara katılımı bekleniyor. Bu değerli buluşmayı salt ticari bir faaliyet, savunma sanayii alanındaki ürünlerin tanıtım ve satışının yapıldığı uluslararası çapta bir pazar olarak görmediğimizi özellikle bilmenizi rica ediyorum" ifadelerini kullandı. Meselenin alışveriş yapmak olmadığını ve asıl meselenin ticaretle birlikte kalıcı iş birlikleri geliştirebilmek olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep söylediğim gibi, mesele alışveriş yapmak değildir. Asıl mesele, kazan-kazan temelinde uzun vadeli ortaklıklar tesis edebilmektir. Mesele, ticaretle birlikte kalıcı iş birlikleri geliştirebilmektir. Türkiye olarak biz buna hazırız ve çok yönlü iş birliklerine açığız. IDEF 2025'te ürün ve ekipmanlarıyla yer alan firmalarımızın tamamına başarılar diliyor, misafir heyetlerimizin her birine şükranlarımı iletiyorum. Savunma alanı başta olmak üzere İDEF 2025'in sektör ve firmalarımız arasındaki ilişkilere önemli katkılar yapmasını, yeni iş birliklerine kapı aralamasını, dostluk ve kardeşliğimizi güçlendirmesini temenni ediyorum. Evvela şu hususu altını çizerek ifade etmek istiyorum. Güç dengelerinin yeniden belirlendiği, küresel ağırlık merkezlerinin yer değiştirdiği, uluslararası rekabetin giderek kızıştığı bir süreçten geçiyoruz. Sizlerin de takip ettiği üzere, her gün yeni bir krize uyanıyoruz. Yarın ne olacağını kimse bilmiyor, kimse tahmin edemiyor. İkinci Cihan Harbi sonrası kurulan, kural temelli uluslararası sistemin yerini, kimin gücü kime yeterse diyeceğimiz yeni bir düzen alıyor. Haklının güçlü olduğu değil, güçlünün haklı olduğu bir anlayış tarzı hızla kanıksanıyor. Haklının hakkını arayacağı uluslararası mekanizmalar ise kendilerinden beklenen görevi icra edemiyor. Türkiye gerek coğrafi konumu, gerekse tarihi, beşeri, kültürel bağları itibariyle bu yeni statükonun etkilerini en çok hisseden ülkelerden biridir. Gazze'de 22 aydır katmerlenerek devam eden soykırımın, İsrail'in coğrafyamızı istikrarsızlaştırmaya dönük saldırılarının, Rusya ile Ukrayna arasında 3,5 yılı geride bırakan savaşın, Güney Asya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlar'dan Güney Kafkasya'ya kadar geniş bir bölgede nükseden sıcak gerilimlerin tamamını, bir şekilde bizi ilgilendirmekte, tedbir almamızı, müdahil olmamızı gerektirmektedir" dedi. "Netanyahu ve katliam şebekesi, barbarlıkta Hitler'i çoktan geride bıraktı" Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdinin bizim derdimiz olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Etrafımız ateş çemberiyle kuşatılmış derken, bunu hamaset olsun diye söylemiyoruz. Aksine, her gün yaşadığımız bir gerçeği ifade ediyoruz. Şunu bir defa açık ve net söylemek isterim; Gazze'de insani yardım malzemesi girişine izin verilmediği için açlıktan bir deri bir kemik kalmış çocukların derdi, bizim derdimizdir. 13,5 yıllık zulmün ardından 8 Aralık devrimiyle umutların yeniden yeşerdiği Suriye'ye yönelik saldırılar bizim sorunumuzdur. Karadeniz'in güvenliğini tehlikeye atan sıcak çatışmalar aynı şekilde bizim için büyük bir endişe kaynağıdır. Libya'dan Sudan'a, Pakistan'dan Afganistan'a, nerede bir sıkıntı, çatışma, istikrarsızlık varsa, tamamı ülkemiz için dikkatle takip edilmesi gereken hassas konulardır. Şimdi bakınız değerli dostlar. Türk dış politikası barış, adalet, uluslararası hukuk, egemenliğe saygı, hakkaniyet ve dayanışma ilkeleri üzerine kuruludur. Nüfuz peşinde değiliz. Tahakküm peşinde değiliz. Hiç kimsenin iç işlerine karışmak niyetinde asla ve asla değiliz. Tüm kalbimizle bölgemizde huzur, barış, dayanışma istiyoruz. Elbette bunu isterken gereklerini de yerine getirmekten çekinmiyoruz. Nerede bir haksızlık, adaletsizlik ve zulüm görsek, sesimizi de tepkimizi de belli bir üslup içinde açıkça ortaya koyuyoruz. Bu anlayışla İsrail'in Gazze halkına yönelik Nazileri fersah fersah aşan soykırımını tüm insanlığın gündeminde tutmaya devam ediyoruz. İnsani yardımlarımızla birlikte Gazze'deki vahşeti sona erdirmeye dönük diplomatik temaslarımızı da artırmış durumdayız. Gayemiz, bir an önce ateşkesin tesis edilmesidir. Gazze'ye insani yardımların girişine izin verilmesi bir başka önceliğimizdir. Maalesef, Kızılhaç'ın bile girişine izin verilmediği gerçekten korkunç bir durum söz konusudur. Daha önce de söyledim. Netanyahu ve katliam şebekesi, barbarlıkta Hitler'i çoktan geride bıraktı. Avrupa'daki Holokost sürecinde dahi Gazze'deki kadar insanlık dışı görüntüler ortaya çıkmadı" şeklinde konuştu. "Her kim Gazze'deki soykırıma sessiz kalıyorsa, İsrail'in işlediği insanlık suçlarına ortak oluyor demektir" Gazze'de insanlık ölürken, bebekler, çocuklar ölürken, insanlar bir çuval un alabilmek için ölürken hiçbirimiz buna sessiz kalamayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Her gün onlarca masumun bir lokma ekmek, bir yudum su bulamadığı için can verdiği bir acımasızlığı, zerre kadar insanlık onuru taşıyan hiç kimse kabul edemez. Buna sessiz kalamaz. Bu cinnet haline rıza gösteremez. Her kim Gazze'deki soykırıma sessiz kalıyorsa, İsrail'in işlediği insanlık suçlarına ortak oluyor demektir. Gazze'de insanlık ölürken, bebekler, çocuklar ölürken, insanlar bir çuval un alabilmek için ölürken hiçbirimiz buna sessiz kalamayız ve kalmayacağız. O masum bebeklerin kopmuş kafalarını, o çocukların kopmuş ellerini, bacaklarını, affedersiniz köpeklerin açlıktan yemeye başladığı gömülmemiş cesetleri, o açlığı, o feryadı, annelerin yüreklerimizi yakan o çığlıklarını hiçbirimiz unutamayız, hiçbirimiz unutmayacağız. Açlıktan kitlesel ölümlerin başladığı bu kara günlerde tüm uluslararası toplumu insanlık cephesinde birleşmeye davet ediyorum. Gelin, bu caniliğe hep birlikte tepki verelim. Gelin, bu zulme, bu vahşete artık yeter diyelim. Gelin, gözünü iktidar hırsı bürümüş bir avuç insanlık düşmanının, insanlığın adını daha fazla lekelemesine müsaade etmeyelim. Diğer türlü bu kan lekesi sadece Netanyahu'nun ve cinayet şebekesinin eline değil, Gazze'deki soykırıma susan, tepkisiz kalan herkesin eline, alnına şayet kaldıysa vicdanına bulaşacaktır. Türkiye olarak en başından beri adil ve sürdürülebilir bir dünya nizamı için dostlarımızla birlikte her platformda gayret sarf ediyoruz. Küresel barış ve güvenliğin tesisi için her türlü adımı atarken, daha fazla trajedinin yaşanmaması için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu süreçte şu ilkeyi kendimize rehber edindik; ‘Bin akçalık sulh, bir akçalık nizadan iyidir.' Evet, barış diplomasisi adına ne yapıyorsak, bu hikmetli sözün ışığında yapıyoruz. Yine bu süreçte, hiçbir zaman unutmadığımız bir başka prensibimiz şudur; ‘Hazır ol cenge, eğer istersen sulh-u salah.' Yani, eğer barış, huzur, güvenlik, dirlik ve refah istiyorsan, caydırıcılığını en üst düzeyde tutmak zorundasın" diye konuştu. "Savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktı" Savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu arka plan temelinde, bir yandan insani ve proaktif bir dış politika izlerken, diğer yandan savunma ve güvenlik yatırımlarımıza hız verdik. Tasarımdan seri üretime, AR-GE çalışmalarından ve inovasyon sürecine, Türk savunma sanayiine çağ atlattık. Bir dönem temel sıkıntımız olan dışa bağımlılığımızı ciddi ölçüde atlattık. Göreve geldiğimizde yüzde 20 seviyesinde olan savunma sanayimizin yerlilik oranı bugün yüzde 80'lerin üzerine çıktı. Sektördeki 3 bin 500'ü aşkın firmamız 100 bin kişilik nitelikli personel kadrosuyla çalışmalarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Türk savunma sanayii bugün 1380'in üzerinde proje sayısıyla, 20 milyar doları aşan cirosuyla, geniş ürün yelpazesiyle adeta destan yazıyor. Güvenlik birimlerimizin neredeyse tüm ihtiyaçlarını kendi kaynaklarımızla en etkin şekilde karşılıyoruz. Yerli ürünlerimiz, güvenlik güçlerimizin terörle mücadele operasyonlarında, yurt içi ve yurt dışındaki harekatlarımızda etkin rol oynuyor. İHA ve SİHA teknolojisinde dünyanın önde gelen üç ülkesinden biriyiz. Geçen sene dünyada satılan her 100 İHA'dan 65'ini Türk firmaları tedarik etti. Özellikle SİHA'larımızın oyun değiştiren konsepti, küresel ölçekte büyük yankı uyandırıyor. Geleneksel taktik ve stratejileri dönüştürüyor. Aynı şekilde dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, geliştiren, üreten 10 ülkeden biri şu anda Türkiye'dir. Ana yüklenicilerimiz, alt yüklenicilerimiz, KOBİ'lerimiz, araştırma kuruluşlarımız ve üniversitelerimiz, geliştirdikleri özgün ürünlerle ihracat hanemizi yeni yıldızlarla süslüyor" ifadelerini kullandı. Savunma sanayi şirketlerimiz geçtiğimiz sene tam 180 farklı ülkeye ürün ihraç ederek ciddi bir başarıya imza attı Türkiye bugün dünyadaki en büyük 11'nci savunma ihracatçısı durumuna geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu büyük bir gururla ifade etmek isterim; Türkiye bugün dünyadaki en büyük 11. savunma ihracatçısı durumuna gelmiştir. İnsansız hava araçlarımız, milli gemi projelerimiz, elektronik sistemlerimiz, kara araçlarımız, silah ve mühimmatlarımız gıptayla takip ve talep ediliyor. Savunma sanayi şirketlerimiz geçtiğimiz sene tam 180 farklı ülkeye ürün ihraç ederek ciddi bir başarıya imza attı. Şu rakam da dikkat çekicidir: 2024 yılında savunma ve havacılık alanındaki ihracatımız, NATO ve hizmet ihracatları da dahil olmak üzere yüzde 29'luk artışla 7 milyar 154 milyon dolara ulaşarak yeni bir rekor kırmıştır. Böylece 2024 hedefimiz olan 6,5 milyar doların yüzde 11 üzerine çıktık. 2025 Haziran ayı ihracatımız, bir önceki yıla oranla yüzde 10,4 artarak 623 milyon dolara ulaştı. Son 12 aydaki ihracatımız ise, geçtiğimiz yıla göre yüzde 23,1 düzeyinde artışla 7,5 milyar dolar seviyesini gördü. Lazer ve elektromanyetik silah sistemleri, otonom sistemler, siber güvenlik, kuantum teknolojisi ve yapay zeka gibi alanlarda izleyeceğimiz doğru stratejilerle yakın gelecekte rekabet gücümüzü inşallah daha da artıracağız. Şunu da belirtmekte fayda görüyorum. Ülke olarak en önemli avantajlarımızdan biri de nitelikli ve dinamik insan gücümüzdür. Savunma sanayi başta olmak üzere her alanda teknolojik atılımımızı çok daha ilerilere taşıyacak yetişmiş insan gücüne sahibiz. Özellikle bunu daha da geliştirmekte kararlıyız. Bu vesileyle Savunma Sanayii Başkanlığımız başta olmak üzere bütün bu başarılarda pay sahibi olan tüm kurum ve kuruluşlarımızı, firmalarımızı, emek veren her bir kardeşimi bir kez daha canı gönülden tebrik ediyorum. Türk savunma sektörüyle gurur duyuyoruz. İnşallah gelecekte çok daha iyi seviyelerde olacağımıza yürekten inanıyoruz" şeklinde konuştu. "Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz" Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Küresel güç Türkiye vizyonu ile savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Savunma sanayiinde milli yetkinlik hamlesi adını verdiğimiz büyük bir dönüşüm başlattık. Onay ve talimatını bizzat verdiğim milli yetkinlik hamlesiyle savunma sanayi ekosistemi içerisinde sistematik bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Bu alandaki çalışmalarımızla, savunma ve güvenlik yatırımlarımızla dosta güven, düşmana korku veren çok daha büyük ve güçlü bir Türkiye'yi inşa etmek için mücadele edeceğiz. Birlikte çalışacağız, birlikte üreteceğiz, geleceğe birlikte yürüyeceğiz. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Bu düşüncelerle 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı'mızın ülkelerimiz, sektörlerimiz, firmalarımız için hayırlar getirmesini diliyorum. Fuara teşrif eden tüm dostlarımıza, tüm kardeşlerimize tekrar teşekkür ediyorum. Fuar kapsamında atılacak imzaların, yeni anlaşma ve iş birliklerinin aramızdaki ilişkilere somut katkılar yapmasını temenni ediyorum. Milli Savunma Bakanlığımıza, Savunma Sanayii Başkanlığımıza, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfımıza ve fuara katkı veren her bir kardeşime, her bir şirketimize tekrar teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha saygıyla, sevgiyle selamlıyorum" diye konuştu. İHA

ERDOĞAN'DAN ÇEVRE VE BÖLGESEL BARIŞ MESAJLARI Haber

ERDOĞAN'DAN ÇEVRE VE BÖLGESEL BARIŞ MESAJLARI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi’nde, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile 100 milyon ton emisyon azaltımı hedeflediklerini, Sıfır Atık Projesi’nin iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağladığını ve İsrail’in saldırgan politikalarına karşı Filistin davasını desteklediklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın Hankendi şehrinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) 17. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin çevre politikaları, enerji hedefleri ve bölgesel sorunlara yönelik net mesajlar verdi. Zirve, “Yeni ECO Vizyonu: Sürdürülebilir ve İklime Dayanıklı Gelecek” temasıyla gerçekleşti. ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARINDA KARARLI ADIMLAR 2024-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ile 100 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyon azaltımı hedeflediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sıfır Atık Projesi’nin başlangıcından bu yana yaklaşık 6 milyon ton sera gazı emisyonunu önlediğini vurguladı. Söz konusu projenin iklim değişikliğiyle mücadeleye güç kattığını belirten Erdoğan, Türkiye’nin yenilenebilir enerji payını yüzde 59’a çıkardığını ve bu oranla Avrupa’da 5’inci, dünyada 11’inci sırada yer aldığını kaydetti. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17. Zirvesi https://t.co/Tdy60tiHEK — Recep Tayyip Erdoğan (@RTErdogan) July 4, 2025 İSRAİL’E SERT ELEŞTİRİ: FİLİSTİN DAVASINI TERK ETMEYECEĞİZ İsrail’in mevcut yönetiminin saldırgan politikalarının bölge huzurunu tehdit ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gazze’de 57 bin kardeşimizin hayatını kaybettiği mezalim bir an önce durmalı. Biz ne Filistin davasını terk edebiliriz ne de Netanyahu yönetiminin bölgemizi kan gölüne çevirmesine sessiz kalabiliriz” diyerek Türkiye’nin Filistin’e desteğini yineledi. Erdoğan, uluslararası toplumu acil ateşkes ve insani yardım için harekete geçmeye çağırdı. Afganistan’a yönelik, “Afgan halkının güvenlik, huzur ve kalkınmasına destek olmalıyız” çağrısında bulunan Erdoğan, ECO üyesi ülkelerden bu konuda dayanışma beklediğini söyledi. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ile ilişkilerin spor, kültür, ekonomi ve turizm gibi alanlarda geliştirilmesini istediğini ifade etti. BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK Öte yandan ECO Zirvesi’nde bölgesel işbirliğinin önemine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret, ulaşım ağları ve kurumsal reformlar gibi konulara odaklanıldığını belirterek, Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine yönelik yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve nükleer enerjiyi önceliklendirdiğini kaydetti. Erdoğan, konuşmasında bölgesel barış, çevre dostu politikalar ve ekonomik işbirliği için kararlı adımlar atılmasının gerekliliğine dikkat çekerek, ECO üyesi ülkeleri ortak hedefler doğrultusunda birleşmeye davet etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.