#Depresyon

- Depresyon haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Depresyon haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

AKRAN ZORBALIĞI SESSİZCE YAYILIYOR: UZMANDAN AİLELERE UYARI Haber

AKRAN ZORBALIĞI SESSİZCE YAYILIYOR: UZMANDAN AİLELERE UYARI

Klinik Psikolog Cansu Kaya, akran zorbalığının yalnızca tek bir olaydan ibaret olmadığını, tekrar eden ve güç dengesizliği içeren sistematik bir davranış olduğunu belirtti. Medicana Çamlıca Hastanesi’nden Psk. Cansu Kaya, erkek çocukların daha çok fiziksel, kız çocukların ise psikolojik zorbalığa maruz kaldığını söyledi. "Zorbalık çoğunlukla daha güçlü ya da popüler çocuklar tarafından yapılıyor. Savunmasız çocuklar ise daha büyük risk altında" dedi. SİBER ZORBALIK HER AN MAĞDURU HEDEF ALABİLİR Kaya, siber zorbalığın mağdura günün her saatinde ulaşabildiğini ve dijital ortamda kalıcı izler bıraktığını vurguladı. "Ebeveynler her zaman çocuklarının çevrimiçi dünyasını kontrol edemeyebilir. Bu da siber zorbalığı en tehlikeli hale getiriyor" diye konuştu. “ÇOCUKLAR ARASINDA OLUR” DEMEYİN Akran zorbalığının sonuçlarının uzun vadeli olabileceğini belirten Kaya, "Depresyon, kaygı, özgüven eksikliği ve akademik başarısızlık gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, ‘Çocuklar arasında olur’ demek son derece yanlıştır" uyarısında bulundu. AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN İŞARETLER Okula gitmek istememe, devamsızlık Açıklanamayan fiziksel yaralar Sosyal ortamlardan kaçınma Ani ruh hali değişiklikleri, içe kapanma veya öfke patlamaları Uyku sorunları, kabuslar İnternet veya telefon sonrası huzursuzluk Kaya, zorbalık mağduru çocuklarla iletişimin önemine dikkat çekerek, ebeveynlerin çocuğu suçlamadan dinlemesi ve yalnız olmadığını hissettirmesi gerektiğini söyledi. Okul yönetimiyle iş birliği yapılması gerektiğini de vurguladı. Zorbalık yapan çocukların da çoğu zaman duygusal sorunlarla baş etmeye çalıştığını belirten Kaya, "Bu çocuklar da ilgi ve kabul arayışında olabilir. Suçlamak yerine nedenleri anlamak ve doğru yönlendirmek gerekir" dedi. Son olarak Kaya, hem mağdur hem zorba çocuklar için profesyonel destek alınması gerektiğini, erken müdahalenin ruhsal sorunların önlenmesinde kritik rol oynadığını ifade etti.

SOSYAL MEDYA DEPRESYONA NEDEN OLUYOR Haber

SOSYAL MEDYA DEPRESYONA NEDEN OLUYOR

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Selçuk Özdin, sosyal medya bağımlılığı ile ilgili açıklamalarda bulundu. Özdin, sosyal medyada sürekli "mükemmel hayat" paylaşımlarına maruz kalan kişilerin zamanla kendilerini yetersiz hissetmeye başladıklarını belirterek, bu durumun özgüven kaybı ve depresyon gelişimine yol açabileceğini söyledi. Sosyal medya, insanların gündelik yaşamlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak sürekli olarak "mükemmel hayat" görüntülerine maruz kalmak, bireylerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturabiliyor. Uzmanlar, sosyal medyada paylaşılan idealize edilmiş yaşamların, gerçek hayatla kıyaslandığında bireylerde yetersizlik hissi ve mutsuzluk duygusunu artırdığını vurguluyor. OMÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Selçuk Özdin de bu duruma dikkat çekerek, sosyal medya kullanımının psikolojik etkilerine ilişkin önemli uyarılarda bulundu. "KİŞİYE ÖDÜL HİSSİ VEREN BEĞENİ, YORUM VE TAKİPÇİ SAYISI" Doç. Dr. Selçuk Özdin, sosyal medya bağımlılığının klasik sınıflandırma sistemlerinde henüz yer almadığını belirterek, "Sosyal medya bağımlılığı aslında klasik sınıflandırma sistemlerinde yer bulmuş değil. Ancak toplum nezdinde ve uluslararası düzeyde çok sık görüldüğü düşünülüyor. Bu durum, davranışsal bağımlılık olarak sınıflandırılabilir. Sosyal medya bağımlılığında kişiye ödül hissi veren unsuru kimyasal madde değil, beğeni, yorum ve takipçi sayısı. Bu da ödül etkisiyle beraber tekrar kullanımlara, dolayısıyla bağımlılığın ortaya çıkmasına neden olabiliyor" dedi. "MÜKEMMEL HAYAT GÖSTERİMİ ÖZGÜVENİ ZEDELEYEBİLİYOR" Sosyal medyada sürekli olarak "mükemmel hayat" algısı oluşturulmasının bireylerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilediğini belirten Özdin, "Kişiler sosyal medyada daha çok seçilmiş ve süslenmiş kareleri paylaşıyorlar. Karşı taraftaki bireyler bu görüntülere yoğun şekilde maruz kaldıklarında, Neden ben onlar gibi mutlu, zengin veya başarılı değilim’ düşüncesine kapılabiliyorlar" diye konuştu. Bu durumun özgüven azalmasına, kendini yetersiz hissetmeye ve depresyon gelişimine zemin hazırlayabileceğini söyleyen Özdin, "Kişilerin sosyal medyada gördüklerinin anlık görüntüler olduğunu, herkesin her zaman mutlu olamayacağını bilmesi ruh sağlığı açısından önemlidir" şeklinde konuştu. "SORUNUN FARKINA VARILMADAN DEĞİŞİM BAŞLAMAZ" Sosyal medya bağımlılığıyla başa çıkmak isteyen kişilerin öncelikle bu durumun bir sorun olduğunu kabul etmeleri gerektiğini belirten Özdin, "Herhangi bir davranış değişikliğine gitmek istiyorsak, öncelikle kişinin sergilediği davranışın sorunlu olduğunu bilmesi gerekir. Sosyal medya bağımlılığında öncelikle kullanım süresi kısıtlanmalıdır. Günlük kullanım süresini azaltmak, belirli saatlerde ’ekransız zamanlar’ oluşturmak, yatak odasına telefon almamak önemli adımlardır. Eğer kişi bu yöntemlerle başarılı olamıyorsa bir uzmandan yardım alması gerekir" tavsiyelerinde bulundu. "GERÇEK KENDİLİK VE İDEAL KENDİLİK ARASINDAKİ FARK BÜYÜYOR" Sosyal medyanın kişileri zamanla kendi gerçekliklerinden uzaklaştırabildiğini vurgulayan Doç. Dr. Selçuk Özdin, "Bir bağımlılık varsa bunun altında yatan mekanizma araştırılmalıdır. Sosyal medyada kişi, kendisini nasıl görmek istiyorsa o şekilde yansıtıyor. Gerçek hayatındaki kişi tamamen farklı olabiliyor" açıklamasında bulundu. Özdin, bu durumu psikolojik bir kavramla açıklayarak, "Sosyal medyada yansıtılan bu görüntü ’ideal kendilik’, gerçek hayattaki kişi ise ’gerçek kendilik’tir. İdeal kendilik ile gerçek kendilik arasındaki fark büyüdükçe, kişi gerçek olmayan bir bağlantı sürdürebiliyor. Bu farkın artmasıyla ruhsal sorunlar da ortaya çıkabiliyor" ifadelerini kullandı. Sosyal medyayı tamamen olumsuz bir mecra olarak değerlendirmenin doğru olmayacağını da belirten Özdin şunları söyledi: "Uygun kullanıldığında sosyal medya bireylere kendilerini ifade etme imkânı sunabilir. Ancak aşırı ve kontrolsüz kullanım ruhsal açıdan ciddi zararlar doğurabiliyor."

3 YIL SONRA BANYO YAPAN BARIŞ’A DEPRESYON TEŞHİSİ Haber

3 YIL SONRA BANYO YAPAN BARIŞ’A DEPRESYON TEŞHİSİ

Hatay’da yaklaşık üç yıl boyunca dış dünyayla tüm bağlarını koparan ve sanal dünyaya bağımlı hale gelen 23 yaşındaki Barış Özbay, devlet kurumlarının desteğiyle yeniden hayata tutunmaya başladı. İlk kez duş alıp tıraş olan Barış’a yapılan sağlık kontrollerinde anksiyete ve depresyon teşhisi konuldu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde evini ve yakınlarını kaybeden Semra Özbay (50) ve oğlu Barış Özbay (23), Hatay'ın Defne ilçesinde hayata tutunmaya çalışıyor. Üniversite eğitimini yarıda bırakan Barış, üç yıla yakın bir süredir yalnızca bilgisayar ve cep telefonuyla vakit geçirerek adeta kendisini izole etti. Bu süreçte kişisel bakımını tamamen ihmal eden genç adam, günlerce duş almadı, tıraş olmadı ve evden dışarı çıkmadı. SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI HAYATTAN KOPARDI Ailenin durumu sosyal medyada gündem olduktan sonra devreye giren Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ile Antakya İlçe Sağlık Müdürlüğü ekipleri Barış’la yakından ilgilendi. Evde yapılan temizlik çalışmasının ardından sağlık ekipleri tarafından kan tahlilleri ve psikolojik değerlendirmeler yapıldı. Antakya İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ferdi Coşgun, Barış Özbay’ın yaşadığı sağlık sorunlarıyla ilgili şu bilgileri paylaştı: “Barış kardeşimizle ilgili sosyal medya üzerinden gelen bilgiler doğrultusunda hemen harekete geçtik. Evde yapılan sağlık kontrolleri sonucunda ciddi bir sağlık sorunu tespit edilmedi ancak vitamin eksiklikleri vardı. Psikiyatri uzmanlarımız ise kendisine anksiyete ve depresyon teşhisi koydu ve tedavi süreci başlatıldı.” “SOSYAL HAYATA DÖNÜŞÜ İÇİN DESTEK SÜRECEK” Dr. Coşgun, Barış’ın yaşadığı bu durumun temelinde dijital bağımlılığın olduğunu belirterek, sosyal izolasyonun bireyin ruh sağlığı üzerinde ciddi etkiler oluşturabileceğine dikkat çekti. “Barış’ın gerçek insan ilişkilerinden kopmuş olması, sanal ortama bağımlılığı tetiklemiş. Şu anda psikososyal destek veriyoruz. Psikoterapi süreci de başlayacak. Hedefimiz, Barış’ın yeniden sağlıklı bir sosyal hayata adapte olmasını sağlamak.” Antakya Belediyesi ekipleri de Barış ve annesinin yaşadığı evde temizlik çalışması yaparak yeni bir başlangıç için destek verdi. Barış Özbay’ın ilk kez duş alıp tıraş olması ve evden çıkması, annesi Semra Özbay’a da büyük moral oldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.