#Göç

- Göç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Göç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

O İLİMİZDE EMEKLİ SAYISI AKTİF ÇALIŞANLARI GEÇTİ Haber

O İLİMİZDE EMEKLİ SAYISI AKTİF ÇALIŞANLARI GEÇTİ

Kentte toplam 142 bin 451 kişi emekli, dul ya da yetim maaşı alırken, zorunlu sigortalı aktif çalışan sayısı ise 139 bin 109 olarak kaydedildi. 21 İLDE PASİF SİGORTALI SAYISI DAHA YÜKSEK SGK’nın 2024 yılı sonu verileri, Türkiye genelinde aktif çalışan sayısının 25 milyon 625 bin 750 olduğunu, buna karşılık 16 milyon 677 bin 617 kişinin ise pasif sigortalı konumda olduğunu gösteriyor. Bu oranlar üzerinden hesaplanan aktif/pasif dengesi, birçok ilde alarm veriyor. Kütahya'nın dışında Amasya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Burdur, Çanakkale, Çorum, Edirne, Giresun, Kırklareli, Kırşehir, Ordu, Rize, Sinop, Tokat, Trabzon, Yozgat, Zonguldak, Bartın ve Karabük de pasif sigortalıların aktif çalışanları geçtiği iller arasında yer aldı. NÜFUS YAŞLANIYOR, GENÇLER GÖÇ EDİYOR Verilere göre, bu tablo özellikle nüfusu yaşlanan ve genç nüfusun büyükşehirlere göç ettiği illerde kendini daha net şekilde gösteriyor. SGK uzmanları, bu dengenin uzun vadede emeklilik sistemini sürdürülebilirlik açısından zorlayabileceğine dikkat çekiyor. SİSTEMSEL RİSKLER TARTIŞMA KONUSU Sosyal güvenlik alanında çalışan uzmanlar, aktif çalışan sayısının düşmesinin emekli maaşlarını finanse eden sistemde yükün artması anlamına geldiğini belirtiyor. Uzmanlar, yaşlanan nüfusun getirdiği bu tür ekonomik dengesizliklerin, yerel kalkınma politikaları ve göç yönetimiyle ele alınması gerektiğini ifade ediyor.

BURSA FOTOFEST'TE GERİ SAYIM BAŞLADI Haber

BURSA FOTOFEST'TE GERİ SAYIM BAŞLADI

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Bursa Kent Konseyi ve Bursa Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği iş birliğiyle düzenlediği ’15. Bursa Uluslararası Fotoğraf Festivali (FotoFest), 12 Aralık- 12 Ocak tarihleri arasında kapılarını açıyor. ‘Kırılma Zamanı’ temasıyla düzenlenecek olan festival, dünyadan ve Türkiye’den fotoğrafçıları, sanatçıları, akademisyenleri ve fotoğraf tutkunlarını Bursa’da buluşturacak. FOTOĞRAF FESTİVALİ HEYECANI BAŞLIYOR Türkiye’nin en uzun soluklu ve en fazla iz bırakan festivali olma başarısını gösteren Uluslararası Fotoğraf Festivali (FotoFest), bu yıl 15 uluslararası, 15 ulusal fotoğrafçı; videoyla eser üreten 7 sanatçı, 8 kolektif, 11 genç, 7 engelli birey ve 20 çocuk fotoğrafçının çalışmalarına 12 farklı mekânda ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 15.’si düzenlenecek olan festivalin küratörlüğünü Prof. Dr. Gülbin Özdamar Akarçay ve Özcan Yurdalan üstleniyor. Toplumsal ve kişisel kırılmaların farklı coğrafyalardan yansımalarını izleyiciyle buluşturacak olan festival, geniş bir seçkiyle fotoğrafın dönüştürücü gücünü hem küresel hem de yerel ölçekte tartışmaya açacak. TEMA; 'KIRILMA ZAMANI' Açılışı, 12 Aralık Cuma akşamı saat 19.00’da Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan festival, sergilerin yanı sıra bir ay boyunca düzenlenecek paneller, sanatçı konuşmaları ve atölyelerle zenginleşecek. ‘Kırılma Zamanı’ temasıyla çağın toplumsal ve kişisel kırılmalarına odaklanan geniş ölçekli bir program sunacak olan festival, küresel bir diyaloğun köprüsünü inşa ederken aynı zamanda yerelin, marjinalin ve geleceğin seslerine de alan açarak fotoğrafın birleştirici ve dönüştürücü potansiyelini tüm boyutlarıyla gözler önüne serecek. İKLİM KRİZİ, GÖÇ, SAVAŞ VE KİMLİK KONUŞULACAK Dünya fotoğrafının güncel yönelimlerini Türkiye’ye taşıyan bir misyon üstlenen 15. FotoFest’in uluslararası bölümüne; iklim krizi, göç, savaş, kimlik ve bellek konularına odaklanan projeleriyle Forough Alael, Abir Abdullah, Berge Arabian, Laura Chen, Issa Touma, FEMLENS Kolektifi’nin sanatçıları gibi isimler konuk olacak. Türkiye’den ise Bülent Kılıç, Emin Altan, Rana Öztürk, Yiğit Günel, Ayla Güvenç, Ali Saltan, Kemal Aslan, Burcu Ertunç, A. Nur Türk, Cenk Erdoğan, Rıza Erdeğirmenci gibi fotoğrafçılar, dijital üretim süreçleri, toplumsal bellek, kamusal alan, kişisel hikâyeler ve güncel sosyal meseleleri odağına alan çalışmalarıyla festivalde yer alacak. ENGELLİ BİREYLERİN VE ÇOCUK FOTOĞRAFÇILARIN ESERLERİ DE BULUNACAK Bu yıl ilk kez özel davetli olarak Türkiye’deki fotoğraf kolektiflerini programına dahil eden 15. FotoFest’te ayrıca gençlerin, engelli bireylerin ve çocuk fotoğrafçıların üretimleri, verilen eğitimler ve atölye programlarıyla desteklenerek profesyonel bir platformda sergilenecek. “FOTOĞRAFIN GÜCÜYLE BURSA FOTOFEST 2025’TE BULUŞALIM” Bu yıl 15.’si düzenlenecek olan Bursa FotoFest’in tüm kenti kapsayacak bir şölene dönüşeceğini ifade eden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Tüm sanatseverleri, düşünce üreticilerini ve fotoğraf tutkunlarını; Bursa FotoFest ile kırılma anlarının içindeki umutları ve yeni olasılıkları keşfetmeye davet ediyorum. Gelin, bu eşikte birlikte duralım. Fotoğrafın gücüyle Bursa FotoFest 2025’in kent hafızamızda açtığı umut kapısında yeni olasılıkların heyecanıyla buluşalım” dedi.

BURSA'NIN BU KÖYÜNDE SADECE 4 KİŞİ YAŞIYOR Haber

BURSA'NIN BU KÖYÜNDE SADECE 4 KİŞİ YAŞIYOR

Bursa'nın Büyükorhan'a yaklaşık 25 kilometre uzaklıktaki dağ köylerinden olan Çökene, 1980'li yılların sonunda başgösteren su sorunu nedeniyle boşalmaya başladı. Tüm halkı yakın ilçelere ve Bursa merkeze göç eden Çökene, uzun yıllar tamamen boş kaldı ve adeta harabeye döndü. 1994'ten sonra uzun süre boş kalması üzerine 2008'de statüsü iptal edilerek yakınındaki kırsal Bademli Mahallesi'ne bağlanan Çökene Mahallesi'ne 10 yıl önce tekrar dönüş başladı. Daha önce ormancılık ve tarımla geçimini sağlayan mahalle sakinlerinden eski muhtar Hüseyin Kaya ve eşi Fadime Kaya da 30 yıllık Bursa macerasının ardından memleketlerine dönüş yaptı. Susuzluk dağıttı şimdi 4 kişi yaşıyor Fadime Kaya (64), hem ilçeye hem Bursa'ya uzak olan Çökene'de yaşamın kolay olmadığını ancak ata toprağından, memleketlerinden fazla uzak kalamadıklarını belirterek, su sorunu çözülünce döndüklerini anlattı. Su olmayınca köy halkının dağıldığını ve bir daha geri dönmediğini dile getiren Kaya, "Şimdi sadece 3 hanede duman tütüyor. Diğer iki hanede eşleri vefat etmiş kadınlar yaşıyor. Önceden 50'den fazla hanenin bulunduğun mahallede şimdi 4 kişiyiz" dedi. "Keşke eskisi gibi olsak" Eskiden yaşamıyla, manzarasıyla ve doğasıyla hayran kalınan köylerinin terk edildikten sonra harabeye dönmesine üzüldüklerini aktaran Kaya, şöyle konuştu: "Su olmayınca ne yapsın insanlar gittiler, biz de gittik. Biri 6 diğeri 9 yaşında çocuğum vardı. Burada kalsak ne yapacaktık. Su yok, tarım yok, kazanç yok. Bursa'da okudular iş sahibi oldular. Onların da çocukları oldu. Biz döndük köyümüze bizim yaşamımız burada onlar dönmez artık. Gelmeyenlerin evleri haşat oldu burada. Yıkık dökük yapılar içinde biz nefes alıyoruz. Keşke hepsi gelse köylülerin keşke eskisi gibi kalabalık olsak." Peyniri. yoğurdu, yumurtası doğal Fadime Kaya, küçük çaplı tarım ve hayvancılıkla uğraştıklarını belirterek, "İki keçimiz var. Bir keçi 3 oğlak doğuruyor. Kendimize yetiyor sadece. Çocuklar ve torunlar gelince onlar için kesiyoruz. Sütü sağıp yoğurt, peynir yapıyoruz. 3-5 tavuk var doğal yumurtasını yiyoruz. Köy işi hayatımızı tekrar kurduk ve burada daha mutluyuz şehirde çok zor yaptık" ifadesini kullandı.

TÜRKİYE'DE DOĞDU AMA O ASLINDA YOK! Haber

TÜRKİYE'DE DOĞDU AMA O ASLINDA YOK!

Mert’in en büyük arzusu, kimliğine kavuşarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katılmak ve vatandaşlık haklarından tam anlamıyla yararlanabilmek. 1989'DA BAŞLAYAN BİR GÖÇ HİKÂYESİ Rasim Mert’in ailesi, 1989 yılında Bulgaristan’daki asimilasyon politikalarından kaçarak Türkiye’ye göç etti. Aile ilk olarak Bursa’ya yerleşti, 1990 yılında Rasim burada dünyaya geldi. Annesi ve babası kimliklerini ilerleyen yıllarda alırken, Rasim Mert soybağı tespit edilemediği için vatandaşlık hakkı kazanamadı. Çocukluk ve gençlik yıllarını Türkiye’de geçiren Rasim, okula doğum belgesiyle yazıldı ve eğitimini tamamladı. Ancak reşit olduktan sonra yaptığı kimlik başvuruları, gerekli belgelerin eksik olduğu gerekçesiyle reddedildi. "TÜRKİYE'DE DOĞDUM AMA YOK SAYILIYORUM" Rasim Mert, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle anlattı: "Annem ve babam Bulgaristan göçmeni. 1990'da ben Bursa’da doğdum. Onlar daha sonra kimlik aldı ama ben kimliğimi hâlâ alamadım. Defalarca başvurdum, elimde doğum belgesi, okul diplomam, resmi belgelerim var ama bir türlü sonuç alamadım. Türkiye'de doğdum, büyüdüm ama kimliksizim." "TEK İSTEĞİM KİMLİĞİMLE ASKER OLMAK" Rasim Mert’in en büyük hayali Türk ordusunda askerlik yapmak. Kimliğine kavuşmak için verdiği mücadelenin yalnızca yasal değil, aynı zamanda duygusal bir yönü olduğunu belirten Mert, şu ifadeleri kullandı: "Ben bu vatanı çok seviyorum. Asker olmak, bu ülkeye hizmet etmek istiyorum. Sağlık hizmeti alamıyorum, sigortalı bir işte çalışamıyorum. Vatandaşlık haklarından yararlanmak istiyorum." AVUKAT OKTAY: "BU DAVA EMSAL NİTELİĞİNDE" Rasim Mert’in avukatı Berivan Şevval Oktay, Aile Mahkemesi’nde açtıkları soybağı tespiti davasının Türk hukuk sisteminde nadir görülen bir örnek olduğunu belirtti. Oktay, sürece ilişkin şu bilgileri verdi: "Müvekkilimin vatandaşlık almasının önündeki tek engel, annesiyle olan soybağının resmi olarak tespit edilememesidir. Davayı kazandığımız takdirde annesi üzerine nüfus kaydı yapılacak ve ardından Türk vatandaşlığı için başvurumuzu gerçekleştireceğiz." Oktay, davanın sonucunun benzer durumda olan kişiler için hukuki emsal teşkil edeceğini de sözlerine ekledi. TEMEL HAKLARDAN YARARLANAMIYOR Kimliksiz yaşamak, Rasim Mert için sadece bir statü meselesi değil. Avukatı Oktay’ın aktardığına göre, Mert şu anda: Sağlık hizmetlerinden, Sigortalı iş imkânlarından, Eğitim sonrası resmi işlemlerden, Sosyal güvenlik haklarından yararlanamıyor.

İZNİK'TE PAPA HAREKETLİLİĞİ BAŞLADI Haber

İZNİK'TE PAPA HAREKETLİLİĞİ BAŞLADI

Bursa'nın İznik ilçesinin Papa tarafından ziyaret edileceği haberleri bölgede artan deprem hareketliliği tarihi kentin yeniden gündem olmasına neden oldu. Tarihi dokusu, doğal güzellikleri ve manevi önemiyle her dönem dikkat çeken İznik'e son haftalarda hem yerli hem yabancı vatandaşların ilgisi gözle görülür şekilde arttı. Özellikle sosyal medya paylaşımları ve yatırım haberlerinin ardından ilçeye gelen ziyaretçi sayısında belirgin bir artış yaşanıyor. Emlakçılar ve turizmciler, İznik'e yönelik bu yoğun ilginin son yıllardaki en yüksek seviyeye ulaştığını belirtiyor. İlçede hafta sonları yaşanan hareketlilik, esnafın da yüzünü güldürmüş durumda. İznik'te arsa, arazi ve konut satışına olan ilgi fazlasıyla yükseldi. Konuya ilişkin konuşan Emlak Danışmanı Emrullah Çil, "Emlak piyasasına bu haberlerden sonra aşırı derecede rağbet var biz uzun yıllardır bu sektördeyiz ve ilk defa bu kadar çok iste ve rağbet var. Telefonlarımız susmuyor ve iş yerimize gelenimiz ve gidenimiz çok fazla özellikle burada bulunduğumuz arazi gibi araziler İznik'in merkezine çok yakın konumdayız şu anda bu gibi zeytinlik ve boş arazi gibi alımlar arttı. Biz yetişemeyecek konuma geldik diyebiliriz. İznik'in İstanbul'a çok yakın olmasından dolayı ve çok fazla deprem yaşandığı için İznik'e göç alıyoruz. İznik'in zirve konumları manzaralı bölgeleri var Karadeniz bölgelerini aratmayacak yerlerimiz var ve son bir yılda satışlarda inanılmaz yoğunluğumuz var. Konut satışına bakarsak Konut'a olan ilgi ve yoğunluk arttı iki yıl öncesine baz alarak bakarsak bu yıl yoğunluk çok daha fazla ve İznik'te sahil şeridinde konut bulmak neredeyse imkansız oldu diyebiliriz." Tarihi ve dini önemiyle Hristiyan dünyasında da özel bir yere sahip olan İznik'in, Papa ziyaretiyle birlikte uluslararası tanınırlığının daha da artacağı öngörülüyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.