#Iklim Değişikliği

- Iklim Değişikliği haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Iklim Değişikliği haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

NİLÜFER'DE GENÇLERİN GÜNDEMİ; İKLİM KRİZİ Haber

NİLÜFER'DE GENÇLERİN GÜNDEMİ; İKLİM KRİZİ

Nilüfer Belediyesi, Nilüfer Kent Konseyi ve Bir Bulut Olsam Derneği iş birliğinde Nilüfer Belediyesi Fadıllı Havacılık ve Doğa Sporları Merkezi’nde düzenlenen "İklim Krizi ve Doğa Etkinliği", gençlerin çevre bilincini artırmayı hedefledi. Etkinlikte doğada keyifli vakit geçiren, takım oyunları oynayan ve geri dönüştürülebilir malzemelerden kukla yapan gençler, sonrasında Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Zerrin Güleş ile gençlik ve iklim odağında kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide, gençlerin en çok merak ettiği konulardan biri olan atık yönetimi hakkında bilgiler veren Güleş, Nilüfer Belediyesi’nin bu konuda öncü olduğunu ve henüz mevzuat çıkmadan ambalaj atıklarını çöpten ayrı topladığını vurguladı. Geri dönüştürülebilir atıkların toplanma sürecine değinen Güleş, atıkların karışık olarak toplanmasına rağmen daha sonra Toplama Ayırma Tesisi’ne gönderildiğini belirtti. Güleş, bu tesiste cam, kağıt, plastik ve metallerin kategorilerine göre ayrıldığını, her malzemenin farklı alıcısı ve dönüştürücüsü olduğunu ifade etti. Nilüfer Belediyesi Atık Getirme Merkezi’nin, 2020 yılından bu yana Alaaddinbey Ek Hizmet Binası kampüsünde faaliyet gösterdiğini söyleyen Güleş, "Bu merkezde, tekstil atıkları, elektronik atıklar, pil ve akümülatörler, tıbbi atıklar, atık motor yağları ve atık bitkisel yağlar dahil 14 ayrı türde atık ayrı toplanarak, lisanslı firmalar aracılığıyla kontrollü bir şekilde bertaraf ediliyor" dedi. Özellikle bitkisel atık yağların çevreye verdiği zararlara dikkat çeken Güleş, kullanılmış bitkisel yağların lavaboya dökülmesinin, kanalizasyon sistemlerini tıkayarak büyük maliyetlere yol açtığını kaydetti. Toprağa karışmasının ise yeraltı sularını kirlettiğini ve yangınlara sebep olduğunu anlatan Güleş, su ortamına dökülen yağların, suyun üzerini kaplayarak oksijen transferini engellediğini ve su altındaki canlı yaşamını bitirdiğini ifade etti. Güleş, lisanslı firmalar tarafından toplanan atık yağların daha çevreci bir yakıt olan biyodizele dönüştürüldüğünü de sözlerine ekledi. Artık kullanılan kavramın "iklim değişikliği" değil, sonuçları itibarıyla günlük yaşamı doğrudan etkileyen bir "iklim krizi" olduğunu vurgulayan Güleş, krizin su yoksunluğu, yangınlar, sel ve fırtına gibi aşırı hava olayları olarak kendini gösterdiğini anlattı. Uluslararası hedefin, küresel sıcaklık artışının sanayi devrimi öncesine göre 1,5 derece ile sınırlanması olduğunu hatırlatarak, bunun için fosil yakıtlardan çıkılması, ulaşım metotlarının gözden geçirilmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Nilüfer Belediyesi’nin geri dönüşüm konusundaki çalışmalarından da bahseden Güleş, belediyenin pazarlardan toplanan sebze, meyve atıkları ile hizmet binalarından çıkan çay ve kahve posalarını kullanarak kompost tesisi işlettiğini kaydetti. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün budama atıklarından da kompost üretildiğini belirten Güleş, bu kompostun toprak kalitesini iyileştirip su tutma kapasitesini artırdığına dikkat çekti ve isteyen vatandaşlara ücretsiz olarak sunulduğunu ekledi. Konuşmasında gençlere önemli bir çağrı da yapan Güleş, sosyal medya ve dijital kanalları kullanarak, belediyeleri çalıştırmalarını söyledi. Çevrelerinde gözlemledikleri sorunları ilgili kurumlara iletmelerini tavsiye eden Güleş, yerel yöneticilerin bu taleplere büyük önem verdiğini de sözlerine ekledi.

BİR KİLO ATIK PİL GETİRENE BİR ZEYTİN FİDESİ HEDİYE! Haber

BİR KİLO ATIK PİL GETİRENE BİR ZEYTİN FİDESİ HEDİYE!

Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, Büyükşehir Belediyesi ve TAP (Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği) iş birliğiyle hayata geçirilen Atık Pil Toplama Kampanyası’nın tanıtımını gerçekleştirdi. Kampanya kapsamında, 1 kilogram atık pil getiren vatandaşlara zeytin fidanı hediye edildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen, atık pillerin doğaya zarar vermeden güvenli bir şekilde toplanması için başlatılan kampanyanın tanıtımı yapıldı. Fatih Sergi Salonu’nda Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu tarafından yapılan tanıtım programına Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Burak Deste, Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Gölmarmara Belediye Başkanı Cem Aykan, Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, MASKİ Genel Müdürü Ali Kılıç, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları, daire başkanları, şube müdürleri ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il ve ilçe yöneticileri katıldı. Vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gösterilen kampanyaya çevre okullardan ve Büyükşehir Belediyesi Çocuk Kültür ve Sanat Merkezlerinde eğitim gören minik öğrenciler de katılım gösterdi. Çevreye karşı duyarlılığını göstererek 1 kilogram atık pil getiren vatandaşlara gelecek nesiller için zeytin fidanı hediye edildi. Kampanya kapsamında toplanan piller, TAP tarafından çevreye zarar vermeden geri dönüşüm sürecine kazandırılacak. Program’da konuşan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu, atık pillerin çevreye verdiği zararın önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bugün burada halkımızın çok büyük katılımı ile eski, atık pillerimizi topluyoruz. Atık piller hem toprağa hem de suya çok zarar veriyor. Manisa’mız, bu projeye önem veriyor. Halkımız, bu olayın ne kadar kritik olduğunun farkında. Manisa Büyükşehir Belediye olarak ilçe belediyelerimiz ile bu projeyi gerçekleştiriyoruz. Hem projeye destek veren ilçe belediyelerimize hem de daire başkanlığımıza ve emeği geçen arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Manisa’da örnek bir proje gerçekleştirdik. Hem toprağımızı hem de suyumuzu pillerimizi geri dönüşüme kazandırarak kurtaracağız" dedi. "ÇALIŞMA ARKADAŞLARIMIZIN TOPLADIĞI 58 KİLO PİLİ TESLİM ETTİK" Atık pilleri arkadaşları ile birlikte toplayan Recep Demirhan, "Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin başlattığı 1 kilo pile 1 fidan kampanyasını internetten gördük. Fabrikada çalışan arkadaşlarımızın topladıkları 58 kilo pili toplama noktasına getirdik ve 58 fidan aldık. Bu kampanyayı başlatan başkanımıza teşekkür ederiz" dedi. "FİDANLAR BAHÇEMİZE AĞAÇ OLACAK" Kampanyaya katılım gösteren Hayal Vatan, "Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu başkanlığında atık pil toplama kampanyası başlatıldığını duyduk. Biz de topladığımız pilleri hem bahçemize ağaç olsun hem de atık piller değerlendirilsin diye kampanyaya katıldı. Bu tür kampanyaların devamını diliyorum" diye konuştu. Ziraat Mühendisi Sultan Gemici ise, "Büyükşehir Belediyesi’nin yapmış olduğu atık pil toplama kampanyasına katıldım. Ziraat Mühendisiyim. Pillerin değerlendirilmesi kapsamında pilleri vererek zeytin fidanları alacağım ve bahçeme dikeceğim. Başkanımıza böyle bir icraat yaptıkları için teşekkür ediyorum. Doğaya zarar vermemek adına yıllardır pilleri biriktirir ve toplama noktalarına teslim ederim. Herkesten doğayı, çevreyi korumalarını istiyorum, doğanın bizim için bir nimet olduğunu unutmamalarını istiyorum" diye konuştu. Kampanyaya Soma’dan katılan Serkan Çevik, Büyükşehir Belediyesi’nin kampanyasından faydalanmak için geldiğini belirterek, "Çocuklarımın ilkokul çağından beri biriktirmiş olduğu piller 96 kilogram geldi. Çevreye zarar vermemek için elimizden gelen tüm tedbirleri alıyoruz. Bu fidanları bahçemize ekeceğiz ve gelecek nesillere aktaracağız" dedi.

İZMİR'DE SU KRİZİ DERİNLEŞİYOR: SU KESİNTİLERİ UZATILDI Haber

İZMİR'DE SU KRİZİ DERİNLEŞİYOR: SU KESİNTİLERİ UZATILDI

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), daha önce 15 Kasım’da sona ereceği duyurulan gece su kesintilerinin ay sonuna kadar uzatıldığını açıkladı. Yeni uygulamaya göre kent genelinde 13 ilçede, iki günde bir gece saat 23.00 ile sabah 05.00 arasında su kesintileri uygulanacak. KESİNTİLER 13 İLÇEYİ KAPSAYACAK İZSU’dan yapılan açıklamada, İzmir'in su ihtiyacının karşılandığı barajlardaki doluluk oranlarının alarm verici seviyelere ulaştığı belirtildi. Bu nedenle su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak adına tedbirlerin devam edeceği bildirildi. Gece kesintileri Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Gaziemir, Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova, Konak, Narlıdere, Güzelbahçe ve Menderes ilçelerinde uygulanacak. Yetkililer, söz konusu uygulamanın geçici olduğunu, ancak barajlardaki doluluk oranlarına ve yağış durumuna göre uzatılabileceğini ifade etti. BARAJLARDA KORKUTAN TABLO Kurak geçen sonbahar ve yaz aylarının ardından İzmir’in su ihtiyacını karşılayan barajlarda doluluk oranları kritik seviyelere indi. 15 Kasım 2025 itibarıyla barajlardaki son durum şu şekilde açıklandı: Tahtalı Barajı: %1.40 Ürkmez Barajı: %3.70 Balçova Barajı: %1.42 Güzelhisar Barajı: %44.64 Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %0.05 Tahtalı ve Balçova barajlarında su seviyelerinin neredeyse tükendiği vurgulanırken, Ürkmez Barajı’ndaki oran da oldukça düşük kaldı. Güzelhisar Barajı, yüzde 44,64 doluluk oranıyla nispeten daha iyi durumda olsa da kentin genel su ihtiyacını karşılamaya yetmediği belirtildi. “SUYUMUZU VERİMLİ KULLANALIM” ÇAĞRISI İZSU yetkilileri, İzmir halkına çağrıda bulunarak şu ifadelere yer verdi: "Küresel iklim değişikliği, yağışlardaki dengesizlik ve artan su tüketimiyle birlikte şehrimiz büyük bir su krizi riskiyle karşı karşıya. Geçici kesintilerle bu süreci yönetmeye çalışıyoruz. Ancak bu yalnızca geçici bir çözüm. Uzun vadeli çözümler için su tasarrufu alışkanlıklarının yaygınlaşması, vatandaşlarımızın da katkısıyla mümkün olabilir." Özellikle balkon yıkama, araba temizliği ve gereksiz su akıtan muslukların kapatılması gibi günlük alışkanlıkların gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. TASARRUF HAREKETİ BAŞLAYACAK İZSU’nun, önümüzdeki günlerde “Suyuna Sahip Çık” sloganıyla su tasarrufuna dair bilinçlendirme kampanyası başlatacağı, kent genelindeki okullarda, kamu binalarında ve toplu ulaşım araçlarında afişler, videolar ve broşürler ile farkındalık çalışmaları yürütüleceği öğrenildi. Yetkililer, yağış olmaması durumunda önümüzdeki aylarda yeni önlemlerin gündeme gelebileceğini, gerekirse kesinti süresinin artabileceğini belirtti.

BOZBEY BURSA’DA SU KRİZİNİ ANLATTI: HER DAMLASINI KORUYORUZ Haber

BOZBEY BURSA’DA SU KRİZİNİ ANLATTI: HER DAMLASINI KORUYORUZ

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 2017’de DSİ ile BUSKİ arasında imzalanan Çınarcık Barajı ana isale hattı ve arıtma tesisi protokolünün 2021’de iptal edilmesinin Bursa’ya ağır bir maliyet getirdiğini söyledi. Başkan Bozbey, "Protokol iptal edilmeseydi proje DSİ tarafından yapılacak, geri ödemeler 15 yıl içinde TL bazlı olacaktı. Ancak kredi çekilerek BUSKİ 155 milyon euro borçlandırıldı" dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın geleceğini doğrudan ilgilendiren ve iklim değişikliyle kronikleşen su konusundaki gerçekleri Doğancı Barajı’nda düzenlediği ‘Ekim Ayı Değerlendirme Toplantısı'nda tek tek anlattı. Toplantıya, CHP Bursa Milletvekilleri Kayıhan Pala ve Hasar Öztürk, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, CHP Parti Meclis üyesi Canan Taşer ve basın mensupları katıldı. "MEVCUT DURUM, ‘SUYUMUZ TÜKENDİ’ ANLAMINA GELMİYOR" Şu anda barajlarda görünen oranın yüzde sıfır olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, durumun ‘suyumuz tükendi’ anlamına da gelmediğini dile getirdi. Hiç kimsenin endişelenmesine gerek olmadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "DSİ’nin önerdiği kotun altındaki su da kullanılabilir durumda ve ihtiyaca göre bu su sistemimize dâhil ediliyor. Belirlenen kotun altındaki su ise rezerv kottur. Bu süreçte Bursa’ya günlük ortalama 430 bin metreküp su veriyoruz. Bu suyun 90 bin metreküpü kuraklığın getireceği bu günleri düşünerek yaptığımız Çınarcık Barajı by-pass hattından, 175 bin metreküpü yeraltı kuyularından, 35 bin metreküpü ise kaynak sularından sağlanıyor. Çınarcık Barajı by-pass hattını günlük 100 bin metreküp olarak hesaplamıştık. Ancak oradaki sanayinin yol güzergahı değişikliğinden dolayı 10 bin metreküp daha az su alıyoruz" diye konuştu. "DOĞANCI BARAJI’NDA KOTUN ALTINDA 8,5 MİLYON METREKÜPLÜK SUYUMUZ VAR" İhtiyacın yüzde 70’ine denk gelen 300 bin metreküp suyu alternatif kaynaklardan sağladıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, Nilüfer Barajı’ndan pompalarla günde 25 bin metreküp su ile Doğancı Barajı’nın beslendiğini ifade etti. Doğancı Barajı’na Nilüfer Barajı’ndan cazibe ile günde 45 bin metreküp daha ilave suyun akıtıldığını anlatan Başkan Bozbey, "Bursamızın ihtiyacı olan toplamda 370 bin metreküp suyu böyle karşılarken, kalan 70 bin metreküpe yakın suyu da Doğancı’daki su alma kotu altındaki bölümden pompa ile arıtma tesisine aktarıyoruz. Doğancı Barajı’nda kotun altında yaklaşık 8,5 milyon metreküplük suyumuz var. Kurduğumuz sallı pompalar sayesinde arıtma tesislerimize aktarılıyor. Kısacası; Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ olarak akılla, planla ve alınan yerinde önlemlerle su teminini sürdürüyoruz" dedi. "GELECEĞİN TEHLİKESİ OLARAK BEKLENEN ŞEY, ARTIK BUGÜNÜN GERÇEĞİ" Bu tablonun rehavete değil, sorumluluğa çağırdığını da vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, iklim krizinin ve kuraklığın artık kapıda değil hayatın tam ortasında olduğunu aktardı. Bakanlığın da açıkladığı gibi Türkiye’nin son 52 yılın en büyük kuraklığını yaşadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Cenevre’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Başkanlar Forumu’ndaki ve Barselona Dünya Metropol Zirvesi’ndeki tüm oturumlarda, en öncelikli gündem maddeleri iklim değişikliği, kuraklık, yenilenebilir enerji ve konut kriziydi. Bu sorunlar sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak mücadele alanı hâline geldi. Dünya Meteoroloji Örgütü, 2050 yılında beklenen sıcaklık seviyesine 2025’te ulaştığımızı duyurdu. Bu demektir ki geleceğin tehlikesi olarak beklenen şey artık bugünün gerçeği. Son 17 yılın yağış grafiği her şeyi açık bir şekilde gözler önüne seriyor" diye konuştu. "ÖNCEKİ YÖNETİMLER GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADI" Bugün yaşanan sıkıntıların bir günde, bir ayda ya da bir buçuk yılda ortaya çıkmadığını dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, tablonun yılların ihmaliyle oluştuğunu belirtti. "Bu tablo, bugün yaşanan su sorunu, bilim insanlarının ‘kuraklık kapıda, önlem alın’ çağrılarına kulak asmayan, altyapıya yeterli yatırımı yapmayan, Bursa’nın geleceğini umursamayan, günü kurtarmaktan ötesini düşünemeyen, projeleri kağıt üzerinde bırakıp uygulamaya geçirmeyen önceki yönetimlerin eseridir" diyen Başkan Mustafa Bozbey, "Şimdi herkes ‘neden sular kesiliyor?’ diye soruyor. Cevap açık. Çünkü önceki yönetimler bilim insanlarının önerileri doğrultusunda gerekli yatırımları yapmadı ve gerekli önlemleri almadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz. Neredeyse çeyrek asır demek. ‘Nasıl olsa Bursa su kentidir’ deyip, büyük bir vurdumduymazlıkla, Bursa’yı asla yaşamaması gereken susuzluk sorunuyla yüz yüze bıraktılar. İsale hatları geçtiğimiz 20 yılda tamamlanmadı. Dönemin tüm kurum yöneticileri bütün alarm zilleri çalmasına rağmen gerekli adımları atmadı. Yıllardır beklenen Çınarcık Barajı isale hattı da aynı hatalı anlayışın ihmaliyle yapılamadı. Gerçekten onların bu konularla ilgili hiç bir söz söylemeye yüzleri ve hakları yok" dedi. DSİ İLE YAPILAN YAZIŞMALAR VE HAZIRLANAN PROTOKOLLER PAYLAŞILDI Son bir buçuk yılda neden bu çalışmaların yapılmadığı yönünde eleştirilerde bulunanlara da seslenen Başkan Mustafa Bozbey, dönemin belediye başkanının Ocak 2021 tarihinde yaptığı ‘2023 yılında Çınarcık Barajı suyunun şehrimize taşınmasıyla birlikte inşallah 2050 yılına kadar sıkıntı yaşamayacağız’ açıklamasını da hatırlattı. Bu rağmen 2023’te gelmesi gereken suyun nerede olduğunu soran Başkan Bozbey, geçmiş yıllarda DSİ ile yapılan yazışmaları, hazırlanan protokolleri de basın mensuplarıyla paylaştı. 2002 yılında tamamlanan Çınarcık Barajı’ndan bugüne kadar suyun Bursa’ya taşınamamasının sadece teknik olmadığını, idari bir sorumsuzluk ve vurdumduymazlık olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, "2002 yılından bu yana aslında birçok girişim var ancak sonuca ulaşılmamış. DSİ ve BUSKİ arasında isale hattı yapımı için farklı yıllarda yazışmalar mevcut. Örneğin 2015 yılında Çınarcık Barajı mevcut içme suyu entegrasyonunu sağlayacak projenin, 2015 yılı yatırım programına alındığı DSİ 1. Bölge Müdürü’nün imzası ile BUSKİ’ye bildirilmiş. Yine 23 haziran 2017 tarihinde ise DSİ ile BUSKİ arasında Çınarcık Barajı ana isale hatları arıtma tesisinin yapımını da içeren protokol imzalanmış. Ancak daha sonra 2021 yılında bu protokol o dönemdeki belediye yönetimi tarafından iptal edilmiş. İmzalanan bu protokol neden iptal edildi? Bu protokol iptal edilmeseydi, bu projeler DSİ tarafından yapılsaydı, projenin tümünün geri ödemeleri 15 yıl içinde TL bazlı olarak BUSKİ tarafından ödenecekti. Ne oldu? Çınarcık isale hattı ile arıtma tesisini yapmak için kredi başvurusu yapıldı. 155 milyon euro kredi alındı. BUSKİ, 155 milyon euroya yakın borçlandırılmıştır. Hem Bursa, Çınarcık Barajı suyuna çok daha erken kavuşacaktı hem de BUSKİ borç batağına saplanmayacaktı. Bunların sorumlusu önceki yönetimdir" diye konuştu. "SU KESİNTİLERİ, ÖNCEKİ YÖNETİMİN SEBEP OLDUĞU SU KRİZİNİ YÖNETMENİN ÖNLEMİDİR" 2022 yılında DSİ’nin, BUSKİ’nin talebi üzerine Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programından projeyi çıkardığını hatırlatan Başkan Bozbey, 2022 yılında da Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan Çınarcık Projesi için 261,3 milyon dolar dış kredi onayı alındığını ve bugünlere gelindiğini anlattı. BUSKİ’nin finansal olarak büyük bir sıkıntıya düşürüldüğünü, isale hatları ve arıtma tesislerinin de tamamlanmadığını söyleyen Başkan Bozbey, yıllar boyunca birçok girişimin yapıldığını, ancak her nedense her birinin bir noktada durdurulduğunu belirterek tüm bunların nedenini önceki yönetimin iyi bileceğini dile getirdi. Göreve geldikten sonra bugünleri önceden görerek hızlı bir şekilde by-pass hattını devreye aldıklarını anlatan Başkan Bozbey, şunları söyledi; "Bu sayede Bursa’ya her gün 90 bin metreküp suyu Dobruca İçmesuyu Arıtma Tesisi’ne aktarıyoruz. Aldığımız kararda gecikmiş olsaydık Eylül ayı başından itibaren su kesintilerine başlamış olacaktır. Bu, 3 günde bir su kesintisi yapmamızı sağlayan bir projedir. Yaptığımız su kesintileri, bu sürecin bir parçası ve önceki yönetimin sebep olduğu su krizini yönetmenin önlemidir. Her 3 günde bir yapılan planlı kesintilerle günde 50 bin metreküp su tasarrufu sağlıyoruz. Öğrencilerimizi düşünerek akşam 17.00’dan sonra su kesintisi yapıyoruz. Hastanelerin hiç birinde su kesintisi yapmıyoruz. Yüzde 12 civarında bir tasarruf yapıyoruz. Bu da Bursamıza en az bir ay kazandırdı. Yağışların ne zaman olacağını bilmiyoruz. Çınarcık Barajı, yalnızca Bursa merkezine su sağlamayacak. Aynı zamanda, Görükle Su Deposu’na aktarım hattı üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Bu hat sayesinde Mudanya’ya da Çınarcık barajından su sağlayacağız. Çalışmalarını sürdürdüğümüz bu hattın devreye girmesiyle birlikte suyu cazibeyle Mudanya’ ya ulaştırıp elektrik enerjisinden yıllık yaklaşık 50 milyon liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. Şu an Mudanya’ya içme suyunu pompa istasyonundan elektrik enerjisi harcayarak iletiyoruz." "SADECE BU YIL 45 TANE SU KUYUSU AÇTIK" Çınarcık barajı isale hattından Karacabey’e su vermek için de proje hazırlıklarının olduğunu açıklayan Başkan Bozbey, Karacabey’e uzanan hat üzerinden TOKİ’nin yaptığı 3500 konut için ve ilave yapacağı 2500 konut için toplam olarak en az 6 bin konutun su ihtiyacını da projesini hazırlamaya başladıkları bu hattan karşılayacaklarını anlattı. Seçimden sonra Nisan 2024’ten bu yana 52 su kuyusu açtıklarını belirten Başkan Bozbey, "Sadece bu yıl 45 tane su kuyusu açtık. Bu süreçte DSİ bize destek sağlıyor. Hem göletlerin açılıp Doğancı ve Nİlüfer’e suyun gelmesini sağladıkları gibi merkezde de kooperatiflere ait olan su kuyularını bize tahsis ederek kentimize aktarılmasını sağlıyorlar. DSİ’ye teşekkür ediyorum. Kuraklık ve DSİ’nin izin verdiği bazı fabrikaların su tüketiminin olması sebebiyle merkezde su kuyularındaki seviyesinin sürekli düştüğünü görüyoruz. Ancak bu kesintileri yaparak 50 bin metreküp tasarruf edip süreyi uzatmış oluyoruz. Valimizin başkanlığını yaptığı Bursa Su Kurulu’nun da tespitlerini alıp birlikte çözüm üreteceğiz. Ayrıca tüm paydaşlarımızı kapsayan, kuraklıkla mücadele platformunu oluşturmak için de çalışmalarımıza başladık" dedi. "BU KADARINA DA ‘PES’ DEMEMEK ELDE DEĞİL" Tüm bunlara rağmen bazı kesimlerin kasıtlı olarak sosyal medyada ‘proje durdu, sular bitti’ gibi iddialar yaydığını üzülerek gördüklerini söyleyen Başkan Bozbey, halkı yalan-yanlış bilgilendiren, halkı galeyana getirmeye çalışan ve halkı daha fazla su tüketimine iten kişiler hakkında hukuki süreci başlatacaklarını açıkladı. Projeyi durdurmadıklarını, aksine projenin hızla ilerlediğini belirten Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimizde projenin yüzde 5 olan ilerleme seviyesi, şu anda Çınarcık Arıtma Tesisi’nde yüzde 63, inşaat kısmında ise yüzde 90’dır. Birileri hâlâ içme suyu arıtma tesisinin Eylül 2025’te tamamlanacağını iddia ediyor. Buna kinayeli gülüyorum. Bu kadarına da ‘pes’ dememek elde değil. Gerçekler ortadayken kamuoyunu yalanlarıyla, iftiralarıyla yanıltmaya çalışıyorlar. Bu tesisin yapımına ilişkin ihale sözleşmesi 23 Ekim 2023 tarihinde imzalanmıştır. Ancak işe başlanabilmesi için gerekli olan müşavirlik hizmeti ihalesi, 5 Şubat 2024 tarihinde sonuçlandırılmıştır. Ortada henüz yüklenici firma sahaya inmemişken, müşavir firma süreci yeni başlamışken ve tam 4 aylık bir zaman kaybı yaşanmışken bu işin Eylül 2025’te biteceğini söylemek ya süreci hiç bilmemek ya konuyu saptırmak ya da birileri tarafından kandırıldığını kabul etmektir" diye konuştu. BU MESELE SİYASET DEĞİL, HAYAT MESELESİDİR ‘Bursa neden bu noktaya geldi, kim ne zaman neyi yapmadı’ gibi sorularının cevaplarının ortada olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, bugün bu tartışmaları bu belgelerle sonlandırdıklarını, Bursalıları doğru ve şeffaf olarak bilgilendirmeye devam edeceklerini aktardı. Kimsenin algı manipülasyonu yapmasına, su gibi hayati bir konuyu siyaset malzemesine dönüştürmesine de izin vermeyeceklerini anlatan Başkan Bozbey, "Bu mesele siyaset değil, hayat meselesidir. Bu mesele, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Bu mesele, memleket meselesidir. Bugün biz sadece krizi yönetmiyoruz. Aynı zamanda geleceğin su kültürünü de inşa ediyoruz. Çünkü meselenin bütün dünyayı etkileyen büyük bir kuraklık krizi olduğunu biliyoruz. Bunun için de önceki dönemin aksine ihmal ve vurdumduymazlığın yerine, sorumluluk ve görev bilincini koyuyoruz. Suyu aziz gören, her damlasını emanet bilen bir anlayışla, su kaynaklarımızı koruyacak ve güçlendirecek iki önemli adımı hayata geçiriyoruz. Bu dönemde, tüm konut projelerinde gri su kullanım sistemlerini zorunlu hale getireceğiz" dedi. "SU TÜKETİMİNİN YAKLAŞIK YÜZDE 70’İ TARIM ALANLARINDA" Yağmur suyu hasadı çalışmalarını hızla başlatacaklarını söyleyen Başkan Bozbey, park ve bahçelerde de gri su uygulamasını başlattıklarını hatırlattı. Az suya ihtiyaç duyan bitkilerin park ve bahçelerde kullanımını artıracaklarını belirten Başkan Bozbey, iklim krizinin etkilerini azaltmak için ‘yeniden yeşil Bursa’ hedefi doğrultusunda ağaçlandırma çalışmalarını artırdıklarını ifade etti. Yanan bölgeleri yeniden yeşertmenin ve kente yeni yeşil alanlar kazandırmanın en öncelikli görevlerinden biri olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, "Tarımsal sulamada bilinçsiz kullanımın önüne geçmek için, çiftçilerimizle birlikte eğitim ve planlama süreçleri yürütüyoruz. Bugün en yoğun su tüketimi, yaklaşık yüzde 70 oranıyla tarım alanlarımızda gerçekleşiyor. Dolayısıyla özellikle bu alanda ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi olarak bu dönüşümü başlattık. Damla Sulama tesisimizle ödüllü örnek uygulamalar yapıyoruz. Ürettiğimiz damla sulama borularını çiftçimize ücretsiz dağıtarak destek oluyoruz. Suyu daha az kullanarak yüksek verim almasını sağlıyoruz" diye konuştu. "SANAYİ, BURSA’NIN TOPLAM SU KAYNAKLARININ YÜZDE 15’İNİ KULLANIYOR" "Bugün sanayi, Bursa’nın toplam su kaynaklarının yüzde 15’ini kullanıyor. Paketlenmiş su tesisleri ise içme ve kullanma suyunun yüzde 4’ünü kullanıyor. Bu oran artık dikkatle hesaplanmak ve yönetilmek zorunda. Çünkü kurulan her yeni sanayi bölgesi, bu oranın üzerine yeni bir yük daha ekliyor. Bunun bilincinde olmamız ve planlamalarımızı buna göre yapmamız gerekiyor. Son günlerde su paketleme tesislerinin denetimiyle ilgili de doğru olmayan, yalan-yanlış çeşitli paylaşımlar yapıldığını görüyoruz. Ancak bu noktada bir hatırlatmayı da yapmak isterim. Bursa’da 32 özel su şirketi var. Bu şirketlerin su kaynaklarını yönetme yetkisi hüküm ve tasarrufu, mayıs ayı itibarıyla Valilik bünyesindeki Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na devredilmiştir." "KAYIP-KAÇAK ORANLARINI DÜŞÜRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ" Kuraklığın sadece iklimin değil, alışkanlıkların da sonucu olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, suyu korumanın sadece bir yönetim politikası olmadığını, toplumsal bir sorumluluk da olduğunu yineledi. Artık suyun sınırsız bir kaynak gibi tüketilemeyeceğini anlatan Başkan Bozbey, "Doğa, yapılan her hatayı bize kuraklıkla, afetle, yoklukla fatura ediyor. Aslında yıllarca doğaya karşı yaptıklarımızın cezasını çekiyoruz ve çekeceğiz. Onun için tüm planlamalarımızda doğaya rağmen değil, doğayla barışık olmak zorundayız. Bugün alışkanlıklarımızı değiştirmek ve kültürel bir değişimi hep birlikte başlatmak zorundayız. Biz bu konuda yoğun çaba harcıyoruz. Kayıp-kaçak oranlarını düşürmek için çalışıyoruz. Hala birçok ilçemizde kayıp kaçak oranları yüzde 50’ler seviyesinde" dedi. "KAYNAKLARIMIZI KORUMAK VE GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ" İnegöl’de kayıp kaçak oranının yüzde 55’ler seviyesinde olduğunu, büyük bir sorumluluk alarak içme suyu hatlarını değiştirdiklerini ve değiştirmeye devam ettiklerini anlatan Başkan Bozbey, İnegöllüleri hem kanserojen etkisi olan astbestli su borularından kurtardıklarını hem de kayıp kaçak oranını düşürdüklerini belirtti. Birileri konuşurken kendilerinin bilimin ışığında halka sağlıklı hizmeti götürmeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Bozbey, "Finansman sorununu çözdükçe diğer ilçelerimizde de buna benzer projelerimizi uygulayacağız. Kurum olarak da suyun bir kamu hakkı ve gelecek kuşakların emaneti olduğu bilinciyle, uzun vadeli sürdürülebilir çözümler üretmeye odaklanıyoruz. Bu yüzden kaynaklarımızı korumak ve geliştirmek zorundayız. Bu bizim gelecek nesiller için ahlaki ve vicdani bir sorumluluğumuzdur" diye konuştu. "BURSA'NIN VE BURSALILARIN GELECEĞİNİ KORUYACAĞIZ" Su kaynaklarının her geçen gün tükenmeye ettiğini, sanayi ve nüfus planlamaların çok üstünde artığını hatırlatan Başkan Bozbey, küresel iklim değişikliği ve kuraklık devam ettikçe Çınarcık Barajı’nın da Bursa’ya yetmeyeceğine dikkat çekti. Günübirlik ve ucuz siyaset yapmadıklarının altını çizen Başkan Bozbey, şunları belirtti; "Biz, bilimsel ve akılcı bakıyoruz. Biz, planla hareket ediyoruz. Biz, her şartta Bursamızın ve Bursalıların geleceğini koruyacağız. Bugün zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak biz bu kenti, gülümseyerek ve kararlılıkla geleceğe taşıyacağız. Gülümsemek, yıllardır biriken sorunların karşısında pes etmek değil; çözüm üretmenin kararlılığıdır. Bursamızda suyun akması için gece gündüz emek veren tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm ise, her zaman her konuda yanımızda olan, destek olan Valimiz Erol Ayyıldız’a, dayanışma içinde olduğumuz tüm kurumlara ve her şeyden önemlisi, sabırla, anlayışla bize güvenen hemşehrilerimize. Bursamızın suyunun her damlası bizim için kıymetlidir. Her bir damlasını korumak, bu kentin geleceğini korumaktır. Bursamıza yakışmayan bu günleri aşacak gücümüz, azmimiz ve inancımız var. Geçmiş 20 yılın ihmalkar, vurdumduymaz, bilimden uzak akılın bize bıraktığı bu kötü mirası kabul etmeyeceğiz. Su krizi meselesini bilimle, veriye dayalı politikalarla ve doğru-şeffaf bilgilendirmelerle bursa’mızın gündeminden çıkaracağız. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız." "DERDİMİZ, BURSALILARIN SORUNUNU ÇÖZME DERDİDİR" Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Mustafa Bozbey, şu anda su kesintisi takviminde herhangi bir değişiklik öngörülmediğini açıkladı. Toplam kapasitesi 150 milyon metreküp olan Çınarcık Barajı’nın doluluk oranının yüzde 50 civarında olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, Çınarcık Barajı’ndaki projenin de 2026 Haziran ayında bitirileceğini dile getirdi. Gökdere’de iyi bir kaynak tespit ettiklerini açıklayan Başkan Bozbey, "Hazırlık yapıyoruz. Ayrıca Çataltepe’de bir kuyu kazdık. Oradan Kestel’e su vereceğiz. Bu kaynakları değerlendirerek Bursa’da su kesintilerini bitirmeyi hedefliyoruz. Ama daha fazla yağmurun yağması lazım. 1/100.000’lik plan çalışmalarında kaçak sanayi bölgeleri veya ovada bulunan sanayilerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Sanayi, mevcut suyun yüzde 15’ini kullanıyor. Az bir oran değil. Boyahanelerle ilgili başka bir tasarruf ortaya koymalıyız. Suyun yüzde 4’ü de ticari olarak kullanılıyor. Valimizin önderliğinde bunun takibi yapılacaktır. Ayrıca barajlardan aldığımız tüm su, Dobruca’daki arıtma tesislerinde arıtılarak Bursalılara ulaşıyor" dedi.

"BURSA'YI ASLA SUSUZ BIRAKMAYACAĞIZ" Haber

"BURSA'YI ASLA SUSUZ BIRAKMAYACAĞIZ"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Doğancı Barajı’nda düzenlediği basın toplantısında, Bursa’nın geleceğini ilgilendiren yapısal sorunu, iklim nedeniyle kronikleşen su sorunu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Son günlerde özellikle sosyal medyada gerçekleri çarpıtarak, halkı endişeye ve paniğe sevk edecek çok yanlış bilgilerin kasıtlı olarak yayıldığını vurgulayan Bozbey, 'algı operasyonu' yapıldığını kaydetti. Kenti yönetirken hiçbir gerçeği saklamadıklarını, şeffaf olduklarını ve böyle de devam edeceklerini dile getiren Bozbey, şöyle konuştu: "Halkın yanlış yönlendirilmesine asla göz yummayacağız. Her zaman olduğu gibi bugün de açık belgeli ve şefaf şekilde konuşacağız. Konu siyasetin değil hayatın ta kendisi, Bursa’nın Bursalıların geleceğidir. Herkesin merak ettiği 'Bursa susuz mu kalacak' sorusunun cevabını vereyim. Hayır Bursa’yı asla susuz bırakmayacağız. Evet şu anda barajlarda görülen oran yüzde '0'dır. Sıfır denilen bu oran, teknik bir gösterge. Asla suyumuz tükendi anlamına gelmiyor. Hiç kimse endişelenmesin. Belirlenen DSİ'nin önerdiği kotun altındaki su da kullanılabilir durumda. İhtiyaca göre de bu su sistemimize dahil ediliyor." Bozbey, şu andaki süreçte Bursa'ya günde 430 bin metreküp su verdiklerini anlatarak, şu ifadeleri kullandı: "Bu suyun 90 metreküpü, kuraklığın getireceği bugünleri düşünerek Çınarcık Barajı'ndan gelen bypass hattından sağlanıyor. 175 bin metreküpünü yeraltı sularından alıyoruz. 35 bin metreküpü ise kaynak sularımızdan sağlıyoruz. İhtiyacımızın yüzde 70’ini yaklaşık 300 bin metreküpünü alternatif kaynaklardan sağlıyoruz. İlave tedbirlerle Nilüfer Barajı'ndan pompalarla su aktarıyoruz. Nilüfer Barajı'ndan günde 45 bin metreküp su ayrıca geliyor. Bursa'nın ihtiyacı olan toplam 370 bin metreküp suyu böyle karşılarken; kalan 60-70 bin metreküp suyu da Doğancı’dan kota altındaki sudan pompa ile arıtma tesisine aktarıyoruz." "Doğancı Barajı'nda kot altında 8,5 milyon metreküp su var" Doğancı Barajı'nda kotun altında kalan 8,5 milyon metreküp su bulunduğuna dikkati çeken Bozbey, buradan pompalarla arıtma tesisine su aktarıldığını ifade etti. Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ olarak akılla, planla, alınan yerinde önlemlerle su teminini sürdürdüklerini belirten Bozbey, "Bu tablo rehavete değil bizi sorumluluğa çağırıyor. İklim krizi ve kuraklık artık kapımızda değil hayatımızın tam da ortasında. Bakanlığın açıkladığı gibi son 52 yılın en büyük kuraklığını yaşıyoruz. Cenevre’de BM Başkanlar Forumu'ndaki oturumlarda en öncelikli gündem maddeleri, iklim değişikliği, kuraklık ve yenilenebilir enerji ile konut kriziydi. Dünya bunu konuşuyor. Bu sorunlar sadece ülkemizin değil tüm dünyanın ortak mücadele alanı haline geldi" dedi. "25 yıl sonra bekleniyordu şimdi oldu" Bozbey, Dünya Meteoroloji Örgütü'nün 2050 yılında beklenen sıcaklık seviyesine 2025 yılında ulaşıldığını açıkladığını hatırlatarak, "Bunu tüm ülkelerin dikkatle takip etmesini istedi. 25 yıl sonra olması beklenen sıcaklık seviyelerini şimdiden görüyoruz. Geleceğin tehlikesi olarak beklenen şey bugünün gerçeği oldu" diye konuştu. Başkan Bozbey, bugün Bursa'nın yaşadığı sorunun bir günde, bir ayda, 1,5 yılda ortaya çıkmadığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: "Bu tablo yılların ihmaliyle oluştu. Bugün yaşanan su sorunu, bilim insanlarının 'kuraklık kapıda, önlem alın' çağrılarına kulak asmayan, altyapıya yeterli yatırım yapmayan, Bursa'nın geleceğini umursamayan, projeleri kağıt üzerinde bırakıp uygulamaya geçirmeyen önceki yönetimlerin eseridir. Neden sular kesiliyor diye soruyorlar. Cevap net ve açık. Önceki yönetimler 20 yıldır gerekli yatırımları yapmadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz. 'Bursa su kentidir' deyip büyük bir vurdumduymazlıkla Bursa’nın asla yaşamaması gereken susuzlukla yüz yüze bıraktılar. İsale hatları tamamlanmadı; dönemin kurum yöneticileri alarm zillerini çalmasına rağmen gerekli adımlar atılmadı. Yıllardır beklenen Çınarcık Barajı isale hattı da aynı ihmalle yapılmadı." "Son 1,5 yılda neden çalışmalar yapılmadı" diyenlere kendi sözlerini hatırlatmak istediğini belirten Bozbey, "2021 ocakta dönemin başkanı '2023 yılında Çınarcık Barajı suyunun şehrimize taşınmasıyla 2050 yılına kadar sıkıntı aşamayacağız" demiş. Ancak 2023’te gelmesi gereken su nerede? Gören var mı, bilen var mı? O dönemde tüm planlar bu hattın 2023’te devreye girmesi üzerine kurulmuştu. Ne oldu da bu hat devreye girmedi" diye sordu. "Çınarcık Barajı havzası çok geniş" Doğancı ve Nilüfer Barajı havzalarının dar, Çınarcık Barajı'nın ise çok geniş olduğunu vurgulayan Bozbey, "Daha fazla su toplama kapasitesi olan havzadan bahsediyoruz. Emeği, katkısı olan herkese yürekten teşekkür ediyorum. İyi ki o projeyi yaşama geçirmişler. 2002 yılında tamamlanan projeden bugüne kadar Bursa’ya taşınamaması idari bir sorumsuzluktur. Bunun adı vurdumduymazlıktır. 2002 yılından bu yana birçok girişim var. Sonuca ulaşılamamış. DSİ ile BUSKİ arasında farklı yıllarda farklı yazışmalar yapılmış" ifadesini kullandı. "Bursa'ya su getirecek projeleri DSİ'nin yapması durumunda tüm ödemeleri 15 yıl içinde TL bazında BUSKİ tarafından geri ödenecekti" diyen Bozbey, şunları söyledi: "Ne oldu? Çınarcık isale hattı arıtma tesisini yapmak için kredi başvurusu yapıldı. 155 milyon Avro kredi alındı. DSİ, 'ben isale hattını, depoları, arıtma tesisini yapacağım, 15 yılda TL olarak bize ödeyin' diyor. Onu reddediyorlar. Sonra dönüyorlar 155 milyon avro kredi alıyorlar ve BUSKİ’yi borçlandırıyoruz, sonra ihale yapıyoruz. BUSKİ 155 milyon Avroya yakın borçlandırılmıştır. Yani hem Bursa Çınarcık suyunu erken kavuşacak, bugün yaşanan sorunlar olmayacak ve BUSKİ bu kadar borçlanmayacaktı. Bunların sorumlusu önceki yönetimdir çok net söylüyorum." "Daha ciddi kesintilere gidilebilirdi" Çınarcık'tan gelen ihale hattını yapmamaları durumunda su kesintilerine 'eylülde ayında başlayacaktık' diyen Bozbey, şöyle devam etti: "Aldığımız kararda gecikmiş olsaydık eylül başından itibaren Bursa’da su kesintilerine başlamış olacaktık. Bu bize bir ay kazandırdığı gibi üç günde bir su kesintisi yapmamızı sağladı. O hattı yapmasaydık musluklarımızdan suyu akıtamayacaktık. Su kesintileri bu sürecin bir parçası önceki yönetimin sebep olduğu su krizini yönetmenin önlemidir. Üç günde bir planlı kesintilerle aslında 50 bin metreküp civarında su tasarruf yapıyoruz. Neden bunu söylüyorum. Eleştiriliyoruz doğaldır ama nedenini bilelim. Gece kesinti yapıyoruz. Okullarımızda öğrencilerimizi düşünerek hareket ediyoruz. Hastanelerin suyunu kesmiyoruz. Baz hassasiyetleri gözeterek hareket ediyoruz. Bu günlük 50 bin metreküp bize önemli süre kazandırıyor. Yağışların ne zaman olacağını bilmiyoruz." "Bu yıl 45 su kuyusu açtık" Bozbey, 2024 Nisan'dan itibaren 52 su kuyusu açtıklarını dile getirerek, "İsteğimiz yer altı su seviyesinin yükselmesini sağlamak için su kuyularına ihtiyaç duymayalım. 155 civarında su kuyumuz var. Bazıları zaman zaman çökme yapıyor. Onun yerine yenisini açıyoruz. Sadece bu yıl 45 kuyu açtık. DSİ de bu konuda büyük destek sağlıyor. Göletlerin açılıp buraya Doğancı'ya suların gelmesini sağladıları gibi Osmangazi'de kooperatife ait olan su kuyularını bize tahsis ederek su almamızı sağladılar. Sayın valimizin önderliğinde bunları yaan DSİ'ye büyük hassasiyetleri için teşekkür ediyoruz" dedi. Projenin durdurulduğuna ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğuna dikkati çeken Bozbey, "Projeyi durdurmadık aksine Bursalıların susuz kalmaması için hızla ilerliyor. Göreve geldiğimizde projenin yüzde 5 olan ilerleme seviyesi Çınarcık arıtma tesislerinde yüzde 63, isale kısmında da yüzde 90’dadır" ifadesini kullandı.

OSMANGAZİ'DE SIFIR ATIK SEFERBERLİĞİ Haber

OSMANGAZİ'DE SIFIR ATIK SEFERBERLİĞİ

Bursa Osmangazi Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü, modern, temiz ve sürdürülebilir bir Osmangazi için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda ekipler, haftanın altı günü 136 mahallede düzenli olarak ziyaretler gerçekleştiriyor. Vatandaşların kapılarının önünden poşetli sistemle ambalaj atıklarını toplayan ekipler, aynı zamanda anons sistemiyle bilgilendirme yaparak uygulamaya teşvik ediyor. Çevreye duyarlı çalışmalarını hız kesmeden sürdürdüklerini söyleyen İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Rüveyşa Burça Turan, "Bizler, ilçemizin çeşitli bölgelerinde 10 adet ambalaj atığı toplama aracımız ve 3 adet mobil atık getirme aracımızla hizmet veriyoruz. Vatandaşlarımızda gelen talepler doğrultusunda ambalaj atıkları için kutu poşetler bırakıyor, belirlenen günlerde bu atıkların kapı önüne çıkarılmasını sağlıyoruz. Sadece toplamakla kalmıyor, anons sistemiyle vatandaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Bursa’da en fazla atık toplayan belediye konumundayız. Günlük 20-25 ton karışık ambalaj topluyoruz. Bu da aylık 600-650 ton aralığında bir miktara karşılık geliyor. Topladığımız tüm atıklar, Sıfır Atık Yönetmeliği ve Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği kapsamında lisanslı toplama-ayırma tesislerine gönderiliyor. Burada atıklar kağıt, karton, plastik, metal ve cam olarak ayrılıp lisanslı geri dönüşüm tesislerine iletilerek, hem ekonomiye hem de çevreye kazandırılıyor" dedi. Uygulamadan büyük memnuniyet duyan vatandaşlar ise Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkür etti.

BURSA SUYU MODERN TESİSLERDE ARITILIYOR Haber

BURSA SUYU MODERN TESİSLERDE ARITILIYOR

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Doğancı ve Çınarcık barajlarından gelen suyu, BUSKİ’ye bağlı Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi'nde ileri düzey fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemlerinden geçirerek ulusal ve uluslararası standartlara uygun hale getirdikten sonra Bursalıların kullanımına sunuyor. İÇME SUYU ARITMA TESİSİNDE TİTİZ ÇALIŞMA Kentte yaşam kalitesini artırmak için çalışmalarını hızlandıran Bursa Büyükşehir Belediyesi, iklim değişikliği neticesinde ortaya çıkan kuraklık sonucu su kaynaklarının azalması ve baraj doluluk oranlarının kritik seviyeye düşmesi sebebiyle de gerekli tedbirleri almaya devam ediyor. BUSKİ Genel Müdürlüğü ekipleri, her gün metreküplerce suyun ulaştığı Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi’nde titiz bir çalışma yürütüyor. ULUSAL VE ULUSLARARASI KRİTERLER UYGULANIYOR Dünya Sağlık Örgütü’nün, Sağlık Bakanlığı’nın ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın belirlediği kriterlerin büyük dikkatle uygulandığı tesiste, birçok ileri düzey fiziksel, kimyasal ve biyolojik arıtma işlemleri yürütülüyor. Tesislerde arıtılan ve sürekli örnek alınan su, şehre dağıtımı yapılmadan önce modern laboratuvar ortamında birçok testten geçirilerek analiz ediliyor. RİSKLER OLUŞMADAN ÖNLENİYOR Tesisin arıtma sürecinde su, önce kaba ve ince ızgaralardan geçirilerek fiziksel kirliliklerden arındırılıyor. Ardından kimyasal çöktürme, filtrasyon ve dezenfeksiyon aşamalarıyla suyun içme suyu standartlarına ulaşması sağlanıyor. Bu süreçte kullanılan otomasyon sistemleri sayesinde tüm işlemler anlık olarak izleniyor. Olabilecek riskler daha oluşmadan önleniyor. ÇEVREYE DUYARLI YAKLAŞIM Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi, sadece içme suyu kalitesiyle değil, çevreye duyarlı yaklaşımıyla da örnek oluyor. Enerji verimliliğini artırmak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarının ve modern otomasyon teknolojilerinin kullanıldığı tesiste, hem işletme maliyetleri düşürülüyor hem de çevresel sürdürülebilirlik sağlanıyor. YATIRIMLAR SÜRÜYOR Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin artan nüfusu ve iklim değişikliğinin su kaynakları üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak uzun vadeli su yönetimi stratejilerini de devreye alıyor. Bu kapsamda suyun tasarruflu kullanımı, kayıp-kaçak oranlarının azaltılması ve altyapının güçlendirilmesine yönelik yatırımlar da sürdürülüyor. 7/24 ESASIYLA SÜREÇ TAKİP EDİLİYOR BUSKİ ekipleri, suyun şebeke boyunca kalitesini korumak amacıyla düzenli hat temizliği, basınç kontrolü ve numune analizleri yapıyor. Vatandaşların musluklarından akan suyun güvenle içilebilir olmasını sağlamak için tüm süreçler 7 gün 24 saat esasına göre takip ediliyor. Suyun yalnızca bugünün değil, geleceğin de en değerli kaynağı olduğu bilinciyle hareket eden Büyükşehir Belediyesi, Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi başta olmak üzere kent genelindeki tüm arıtma tesislerinde çevreye duyarlı, sürdürülebilir ve yenilikçi uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyor.

BURSA'YA CAN SUYU OLACAK VANA AÇILDI Haber

BURSA'YA CAN SUYU OLACAK VANA AÇILDI

İklim değişikliğinin de etkisi ile yaz aylarının kurak geçeceğine dair bilimsel raporları dikkate alan Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin geleceğini güvence altına almak adına vizyoner bir projeyi daha hayata geçirdi. Çınarcık Barajı’ndan Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi’ne su aktarımı sağlayacak olan bypass hattını 9 ay öne çeken Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ve Doğancı barajlarının alarm verdiği bir dönemde hattı devreye alarak, olası bir susuzluk probleminin önüne geçti. Günlük 110 bin metreküp suyu kente kazandıracak hattın vanası düzenlenen törenle açılarak devreye alındı. Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi’ndeki törene, Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Milli Savunma ve Milli Eğitim eski Bakanı Turhan Tayan, CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Devlet Su İşleri (DSİ) 1. Bölge Müdürü İnan Gündüz ile Büyükşehir Belediyesi ve BUSKİ yöneticileri katıldı. 9 ay önce tamamlandı Törenin açılışında konuşan Başkan Bozbey, Bursa’nın geleceği adına çok önemli bir adım attıklarını söyledi. Çınarcık İçme Suyu Projesi kapsamında hayata geçirilen bypass hattına ilk suyun verildiğini ve bu önemli yatırımı devreye aldıklarını dile getiren Başkan Bozbey, ‘’Bu yıl kentimiz oldukça az yağış aldı. Dolayısıyla son aylarda Doğancı ve Nilüfer barajlarımızdaki su seviyeleri kritik düzeylerin altına düştü. İşte tam da böylesi zorlu bir dönemde Çınarcık İçme Suyu Projemizi hızlandırdık ve planlanan bitiş tarihini 9 ay öne çektik. Zaman kaybetmeden, Çınarcık Barajı’ndan 110 bin metreküp kapasiteyle kentimize su sağlayacak olan bypass hattını devreye aldık. Burada arıtılan Çınarcık Barajı’nın suyu, hemşehrilerimize sağlıklı ve güvenli şekilde ulaştırılacak’’ diye konuştu. Bursa’nın su geleceği güvende Hedeflerinin, 2026 yazında Çınarcık Barajı’nı tam kapasiteyle hizmete alarak Bursa’nın içme suyu güvenliğini çok daha güçlü hale getirmek olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, ‘’Bu sayede kentimiz, günlük 300 bin metreküp kapasiteli dev bir içme suyu arıtma tesisine, 96 kilometrelik içme suyu hattına ve 26 bin metreküp hacimli 4 adet içme suyu deposuna kavuşmuş olacak. Çınarcık Barajı, Doğancı ve Nilüfer barajlarıyla birlikte 2060 yılına kadar Bursamızın içme suyu ihtiyacını karşılamaya yetecek. Bu yatırım, Bursamızın geleceğine yapılmış önemli bir yatırımdır. Projenin daha düşük maliyetlerle, bütçemize yük olmayacak yöntemlerle yapılması elbette mümkün olabilirdi. Ancak bu durum, projenin Bursamız için ne kadar gerekli ve değerli olduğunu değiştirmez. Bu vesileyle, projeye katkı sunmuş tüm geçmiş dönem yöneticilere de Bursalılar adına teşekkür ediyorum’’ dedi. Başkan Bozbey’den tasarruf çağrısı Suyun değeri bilinmedikçe yatırım yapmanın ve proje geliştirmenin bir şey ifade etmeyeceğini söyleyen Başkan Bozbey, ‘Su tasarrufu konusunda özen göstermeye devam etmek zorundayız. 1 Eylül’de olmamıza rağmen hava sıcaklığı henüz düşmüş değil. Vatandaşlarımızdan bir müddet daha suyu tasarruflu kullanmalarını rica ediyorum. Ayrıca hemşehrilerimiz her çağrımızda su kullanımını azaltıp duyarlık gösteriyorlar. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum’’ dedi. Büyükşehir Belediyesi olarak yatırımlarını sadece tesisler ve altyapıyla sınırlandırmadıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, ‘’Aynı zamanda suyun doğru kullanımı, vahşi sulamanın önlenmesi, yağmur sularının toplanması ve arıtma kapasitemizin artırılması için de kararlılıkla çalışıyoruz. Bursamızı geleceğe taşıyacak olan şey, sadece altyapı değil, bu konudaki toplumsal farkındalıktır. Bugün atacağımız bilinçli adımlar, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras olacaktır’’ şeklinde konuştu. ‘’Kentimize hayırlı olsun’’ Açılışı gerçekleştirilen önemli projenin birçok kurumun birlikte çalışmasıyla hayat bulduğunu sözlerine ekleyen Başkan Bozbey, ‘’Bizlere destek olan Bursa Valimiz Erol Ayyıldız’a, Devlet Su İşleri’ne, Karayolları Bölge Müdürlüğümüze, Orman Bölge ve İl Çevre Müdürlüğümüze, Kayapa ve Hasanağa Organize Sanayi Bölgeleri yönetimine teşekkür ediyorum. Emeği geçen BUSKİ Genel Müdürlüğümüze, mühendislerimize, işçilerimize ve sahada gece gündüz çalışan tüm arkadaşlarıma da yürekten teşekkür ediyorum. Onların özverisi sayesinde Bursamız böylesi kritik bir dönemde suya kavuştu. 1 Eylül de vanayı açacağız dedik ve tam tarihinde, Bursalıları Çınarcık Barajı’nın suyuyla buluşturuyoruz. Çınarcık Barajı Bypass Hattı’nın kentimize hayırlı olmasını diliyorum’’ dedi. Eski Bakan Turan Tayan ve CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, kentin su sorununa çözüm olacak proje için Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve emeği geçenlere teşekkür etti. DSİ 1. Bölge Müdürü İnan Gündüz de projenin bir mühendislik başarısı olmasının yanı sıra kurumlar arası iş birliğinin ve güçlü koordinasyonunun önemli bir örneği olduğunu söyledi. Konuşmaların ardından Çınarcık Barajı Bypass Hattı’ndan Dobruca İçme Suyu Arıtma Tesisi’ne ilk su verildi.

İZMİR, 2030 SIFIR KARBON HEDEFİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ Haber

İZMİR, 2030 SIFIR KARBON HEDEFİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay başta olmak üzere; İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu üyeleri, İzmir 2030 Kent Taahhüdü'nü imzaladı. Kent genelinde birlik olmanın önemine vurgu yapan Başkan Dr. Cemil Tugay, “2030 yılına kadar karbon nötr şehir hedefini başaracağımıza inanıyoruz. İzmir bunu başaracak. Bunun için belediye de, kentte sorumluluk almış tüm diğer kişi ve kuruluşlar da üzerine düşeni yapacak” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iklim krizi ile mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Birliği’nin İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonuna dahil olan ve AB üyesi şehirler dışında “misyon etiketi” almaya hak kazanan ilk şehir olan İzmir, önemli bir birliktelik anlaşmasına imza attı. 2030 karbon nötr hedefinde önemli çalışmaları hayata geçiren ve hedefine güçlü adımlarla ilerleyen İzmir’de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay liderliğinde İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK) üyeleri Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen törenle İzmir 2030 Kent Taahhüdü’nü imzaladı. Kentin ekonomik, sosyal, çevresel ve mekânsal dönüşümünde öncü rol üstlenen kurumlar, ortak vizyon ve sorumluluk bilinciyle İzmir’in 2030 hedefinde beraber çalışacak. TUGAY: KARBON NÖTR ŞEHİR HEDEFİNİ BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUZ İzmir 2030 Kent Taahhüdü ile ilgili konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil, belediye ve kentin sorumluluğunu almaya hazır pek çok kurumla bu süreçte birlikte çalışacaklarını beyan etmek bir araya geldiklerini aktardı. Kurula verdikleri destek ve güçten ötürü teşekkür eden Başkan Tugay, “Çünkü İzmir’imizin buna ihtiyacı var. Türkiye’ye ve pek çok ülkeye örnek oluşturacak bir birliktelik. İzmir’in 2030 yılında Karbon Nötr şehir olma taahhüdü var. Aynı zamanda Avrupa Birliği’nin misyon şehirlerinden birisi. İzmir 2030 Kent Taahhüdü ile belediyemiz ile birlikte kent paydaşlarımız bu taahhüde sahip çıkmaya hazır olduğumuzu, üzerimize düşeni yapacağımızı beyan ettik. Dolayısıyla bize başkalarının inanmasına değil, bizim kendimize inanmamıza ihtiyacımız olduğunu herkesten daha çok biliyoruz. 20230 yılına kadar karbon nötr şehir hedefini başaracağımıza inanıyoruz. Bu ihtimal zannedildiğinden çok daha yüksek bir ihtimaldir. İzmir bunu başaracak. Bunun için belediye de, kentte sorumluluk almış tüm diğer kişi ve kuruluşlar da üzerine düşeni yapacak” dedi. “BİRLİKTELİĞİMİZ İLHAM OLACAK” Gösterdikleri çabanın çevre illere, bölgeye, ülkeye ve bölgedeki ülkelere ilham olacağını belirten Başkan Dr. Cemil Tugay, bu konunun gelecek nesiller için de hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi. Tugay, “Bu taahhüdü gerçekleştirmek üzere üzerimize düşeni yapacağız. İzmir’imizi tarif edemeyeceğim kadar çok seviyorum. Aynı duyguları ülkem için de besliyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün asil özellikleriyle, benzersiz nitelikleriyle beraber ne kadar kıymetli olduğunun elbette farkındayım. Bu güzel dünyanın sadece bizler tarafından değil, bizden sonraki insanlarca da yaşanmaya, yaşatılmaya devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. O nedenle burada elimizden gelen çabayı, arkadaşlarımızla birlikte sonuna kadar göstereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sizler yanımızda olmadıkça bunu istediğimiz ölçüde başaramayacağımızı da bildiğimizi, bu bilinçle sizleri burada göreve, taahhüde katılmaya davet ettiğimizi, sadece imza atan değil daha sonra aynı zamanda üzerine düşen sorumluluğu da beklendiği gibi yerine getiren değerli kent paydaşlarımız olacağınıza inancımızı ifade etmek isterim” diye konuştu. Velibeyoğlu: İzmir 2030 Kent Taahhüdü ortak eylem çağrısının resmileşmiş halidir Taahhüdün imzalanmasına dair bir açıklama yapan İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, misyon kent olmanın, yalnızca bir unvan değil aynı zamanda ortak bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, “İklim krizinin etkilerinin yoğunlaştığı bu dönemde, İzmir’in 2030 hedeflerine ulaşması; yalnızca yerel yönetimin değil, kentteki her kurumun, kuruluşun ve bireyin bu taahhüt doğrultusunda harekete geçmesine bağlıdır. İzmir 2030 Kent Taahhüdü, bu ortak eylem çağrısının resmileşmiş halidir. Bugün atılan bu imza, İzmir’in iklim nötr geleceğine giden yolda, kararlı, şeffaf ve katılımcı bir dönüşüm sürecinin teminatı niteliğindedir" şeklinde konuştu. İzQ İnovasyon Merkezi’nde İzmir 2030 Misyon Eylem Laboratuvarı kurulacak İzmir 2030 Kent Taahhüdü, kentin tüm kurumlarını kapsayıcı ve eylem odaklı bir yaklaşımla bir araya getirirken, taahhüt metni; iklim nötrlüğü, enerji ve gıda güvenliği, doğa temelli çözümler, sosyal adalet, yaratıcı ekonomi ve kapsayıcı yönetişim gibi alanlarda kurumsal iş birliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu metinle birlikte ilgili kurumlar, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) koordinasyonunda İzQ İnovasyon Merkezi’nde kurulacak İzmir 2030 Misyon Eylem Laboratuvarı çatısı altında ortak dönüşüme katkı sunmayı taahhüt ediyor. KURUL NELERİ TAAHHÜT ETTİ? Kentin ekonomik, sosyal, çevresel ve mekânsal dönüşümünde öncü rol üstlenen kurumları, ortak vizyon ve sorumluluk bilinciyle taahhüt metnine imza attı. Kurul şunları taahhüt etti: Kentin tüm bölgelerinde sosyal ve mekânsal adaleti sağlayacak yatırımların planlanması ve uygulanmasında aktif rol alacak. Sağlıklı, erişilebilir, güvenli ve iklim dirençli barınma, ulaşım, altyapı, gıda, tarımsal üretim ve kamu hizmetlerine erişim için eşitlikçi politikaların destekçisi olacak. Kentte suya, enerjiye ve sağlıklı gıdaya adil erişimi destekleyen bütüncül politikalara katkı sunmak için hazırlanacak olan stratejiye ilişkin uygulamalarda iş birliği yapacak. İnsanların ve doğadaki tüm canlıların yaşamlarının ve sağlıklarının sürdürülebilir bir şekilde dengelenmesi için “İyi Olma Hâli” ilkeleri doğrultusunda hareket edecek. İzmir’de her bireyin örgün eğitimden okul dışı öğrenmeye kadar tüm yaşam boyu eğitim olanaklarına eşitlik temelinde erişimini sağlayacak; bireylerin, geleceğin mesleki ve sosyal becerilerini kazanarak sürekli öğrenen, kendini geliştiren, üreten ve topluma katkı sunan bireyler olarak gelişimini destekleyecek. İzmir’in işgücü piyasasını geliştirmeye ve çeşitlendirmeye yönelik mesleki becerileri kazandırmayı, insana yakışır iş, yeşil istihdam ve toplumsal eşitlik hedefiyle kapsayıcı kurum-içi eğitim, hibe ve destekleri artırmayı, dijital göçebeliği ve tersine beyin göçünü sağlayacak projelere katkı koymayı sürdürecek. 2030 yılına kadar İzmir’de net sıfır karbon salımı hedefini gerçekleştirmek için Avrupa Birliği İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu çerçevesinde Avrupa Komisyonuna sunulan ve kabul edilen İklim Şehir Sözleşmesi çerçevesinde oluşturulan tüm planları destekleyecek. İzmir Misyon Kent Eylem Laboratuvarı yapısında aktif rol üstlenecek; karar alma süreçlerinde şeffaflık ve toplumsal katılımı esas alacak. İzmir'in kültürel ve yaratıcı (kreatif) ekosisteminin kapasitesinin güçlendirilmesine katkıda bulunacak. Sürdürülebilir, döngüsel, doğa temelli çözümleri yaygınlaştıracak, kent ekosistemlerinin bütünlüğünü koruyacak ve biyoçeşitliliği artıracak politikaların geliştirilmesini destekleyecek. AB ve uluslararası fonlara erişim konusunda kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler olarak eşgüdüm içerisinde ilerleyecek, İzmir’in uluslararası finansman platformlarındaki görünürlüğünü ve ulaşılabilirliğini artıracak. Kentimizin ekonomik, sosyal ve çevresel önceliklerine yanıt veren misyonlar doğrultusunda, Ar-Ge faaliyetlerini, yenilikçi çözümleri ve teknoloji üretimini; katılımcı, adil ve açık inovasyon ilkeleriyle destekleyerek yerel kalkınmanın bilgiye dayalı ve sürdürülebilir bir zemine oturmasını sağlayacak. Uygulama çerçevesinde; taahhütler, İzmir 2030 Misyon Eylem Laboratuvarı (Mission City Action Lab 2030 İzmir) çatısı altında izlenecek. Her imzacı kurum, kendi faaliyet alanlarında yukarıdaki hedeflere uyumlu yıllık uygulama planı hazırlayıp kurum stratejik planları içerisine dahil etmeye ve paylaşmaya gönüllü olduğunu beyan edecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.