#Imza

- Imza haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Imza haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR ETTİ; ESİRLERİN SALINACAĞI GÜNÜ AÇIKLADI Haber

ERDOĞAN'A TEŞEKKÜR ETTİ; ESİRLERİN SALINACAĞI GÜNÜ AÇIKLADI

ABD Başkanı Donald Trump, esirlerin pazartesi ya da salı günü serbest bırakılacağını açıkladı. Trump, anlaşmanın Mısır'da imzalanacağını söyledi. ABD Başkanı ayrıca, anlaşma sürecine katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti. Trump, açıklamasında şunları söyledi: "Hamas açısından bakılacak olursa 70 bin kişi kaybettiler. Bu da ciddi bir rakam ama bir noktada bunun bitmesi lazım. Bunu da izliyor olacağız. Yeniden ayağa kaldırılacak Gazze. Çok sayıda önemli ülke müdahil olup bu işe bütçe ayıracak. Çok ciddi istek var. Bugün çok güzel haberler gördük. Bizim de hakkımızı teslim ettiler. İnanamadılar insanlar. Çok heyecanla karşıladılar. Her şey bir araya geldi. Parçalar bir araya geldi.'' ''ERDOĞAN BİZZAT İLGİLENDİ'' ABD Başkanı Donald Trump, Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes anlaşmasına ilişkin açıklamalarda bulunan ABD Başkanı, "Gazze'de savaşı bitirdik. Barış için büyük bir anlaşma oldu. Gazze'yi yavaşça inşa edeceğiz. Mısır'a gideceğim, yeni imza atacağız. Gazze konusunda Türkiye, Katar ve Mısır'a teşekkür ediyorum. Erdoğan harika bir iş çıkardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan bireysel olarak sürece dahil oldu, ilgilendi, Hamas ve diğer gruplarla bağlantı kurdu. Ona çok teşekkür ediyorum" dedi. Ateşkesin birbirini sevmeyen, anlaşamayan insanların ve komşu ülkelerin bir araya gelmesiyle sağlandığını belirten Trump, "Gerçekten inanılmaz bir anla karşı karşıyayız. Bütün dünya bir araya geldi. Rehineleri evlerine götüreceğiz. Muhtemelen pazartesi ya da salı. Tüm ülkeler bu korkunç çatışmayı sonlandırdığımız için teşekkür etmeliler. Bizi sevmeyenler bile hakkımızı verdiler. Bizim İran'a saldırımız da çok önemliydi. Saldırmasaydık İran'ın nükleer silahı olacaktı ve aynı şey olmayacaktı. İran ile iş birliği yapacağız. Onların da ülkelerini yeniden inşa edebilmelerini istiyoruz. Tüm ülkeler bu korkunç çatışmayı sonlandırdığımız için teşekkür etmeliler" diye konuştu.

İZMİR SEMPOZYUMU’NDA AKDENİZ MANİFESTOSU İMZALANDI Haber

İZMİR SEMPOZYUMU’NDA AKDENİZ MANİFESTOSU İMZALANDI

Sürdürülebilir Bir Akdeniz İçin Kültür ve Ekolojik Dönüşüm Uluslararası İzmir Sempozyumu 4-5 Eylül tarihleri arasında, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Fransa Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı Yerel Yönetimler Dış Eylem Delegasyonu (DAECT) hibesinden yararlanan “Kültürle İşlenmiş Bölgeler / Cultivated Territory” projesi kapsamında düzenlenen sempozyumun sonunda ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Nice Belediye Başkan Yardımcısı ve AVITEM (Sürdürülebilir Akdeniz Kent ve Bölgeleri Ajansı) Başkanı Agnès Rampal, Vitrolles Belediye Başkanı Loïc Gachon ve Korsika Kolektifi Kültür Dairesi’ni temsilen Jean-Jacques Ottaviani ile birlikte Akdeniz Kültür ve Ekoloji Kentleri Manifestosu’nu imzaladı. İmza törenine AVITEM Genel Müdürü Büyükelçi François Xavier Léger, AVITEM Genel Müdür Yardımcısı Marie Baduel, İzmir Fransız Kültür Merkezi Müdürü Juliette Bompoint, Fransa Kültür Etkinlikleri ve İş Birliği Müsteşar Yardımcısı ve Institut Français Türkiye Müdür Yardımcısı Fabien Flori, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratları, Kültürle İşlenmiş Bölgeler (Territoires Cultivés) projesi partnerleri, şehirlerden gelen uzmanlar ve temsilciler de katıldı. “HEPİMİZİN ORTAK SORUNU” Konuşmasına İzmir’in Akdeniz’in incisi olduğunu belirterek başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Son iki gündür burada, hepimizin ortak geleceği için yeni bir sayfa açıyoruz. Akdeniz’in binlerce yıllık tarihini, bugünün ağır sorunlarını ve yarının umutlarını aynı çatı altında konuşuyoruz. Akdeniz, insanlık tarihi boyunca medeniyetlerin buluşma noktası olmuş bir bölge. Farklı dillerin, inançların ve kültürlerin bir araya geldiği bu verimli havza, insanlığın en büyük ortak miraslarından birini oluşturuyor. Ancak bugün Akdeniz, küresel iklim krizinin en sert sorunlarıyla maalesef karşı karşıya. Uluslararası izleme sistemlerinin verilerine göre dünya nüfusunun sadece yüzde 7’sini barındıran Akdeniz havzası, küresel ölçekte iklim değişikliğinin en fazla hissedildiği bölgelerden biri. Akdeniz Bölgesi’nde son 50 yılda sıcaklık 1,5 derecenin üzerinde arttı. Bu artış, küresel ortalamanın sıcaklık artışının 20 daha fazlası. Akdeniz’in su kaynakları ne yazık ki hızla azalıyor. Çoğu ülkede kişi başına düşen su miktarı 2 bin metreküpün altına düşmüş durumda. Bu da su kıtlığı seviyesine indiğini gösteriyor. Denizlerimiz daha sıcak ve daha asidik. Son 30 yılda Akdeniz’in deniz suyu yüzey sıcaklığı 1 dereceden daha fazla yükseldi. Bu durum denizin biyoçeşitliliğini ne yazık ki tehdit ediyor. Orman yangınları ve aşırı hava olayları artıyor. Akdeniz ülkelerinde son 10 yılda büyük yangınların sayısı iki katına çıktı. Kıyı kentleri eş zamanlı olarak deniz seviyesi yükselmesi tehdidi altında. İzmir, Barselona, Venedik gibi tarihi liman kentlerimiz doğrudan risk altında. Akdeniz’in geleceğini tehdit eden bu tablo, elbette ki bu havzada yaşayan hepimizin ortak sorunu. Bu krizler, yalnızca ekolojiyi değil, aynı zamanda gıda güvenliğini, ekonomik kalkınmayı, toplumsal barışı ve kültürel çeşitliliğimizi de etkiliyor” ifadelerini kullandı. “ORTAK AKLIN GÜCÜNE BAŞVURUYORUZ” “Bugün burada, bu sorunları çözmek için kültürün, bilimin ve ortak aklın gücüne başvuruyoruz” diyen Başkan Tugay, toplumları dönüştürmek, doğa ile yeniden sağlıklı bir ilişki kurmak, daha dayanıklı ve adil bir gelecek kurmak için birlikte hareket edilmesi gerektiğinin bilincinde olduklarını vurguladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu vizyonun bir parçası olmaya kararlı olduklarını kaydeden Başkan Tugay, “Kentimizi iklim dostu projelerle yeniden tasarlarken yeşil ulaşımı, yenilenebilir enerjiyi ve doğayla barışık kentleşmeyi önceliyoruz. Çok kültürlü mirasımızı korumanın öneminin farkındayız. Gençlerimizin yaratıcılığını desteklemek zorunda olduğumuzu biliyoruz. Bu çabanın bir parçası olarak Akdeniz’in kardeş kentleriyle dayanışma içinde olmamız gerektiği de çok açık. Bugün imzalayacağımız Akdeniz Kültür ve Ekoloji Kentleri Manifestosu, yalnızca bir belge değil aynı zamanda yarına daha yaşanabilir bir dünya bırakmak, şehirlerimizi korumak adına verdiğimiz söz olacaktır” ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNİ HATIRLATTI Kültürün eşitsizliklerle mücadelede güçlü bir araç olduğunu aktaran Başkan Tugay, konuşmasını şöyle tamamladı: “Her bölgesel dönüşüm projesi disiplinlerarası bir kültürel yaklaşımla desteklenmelidir. Yurttaşlar bu dönüşümün izleyicisi değil, aktif katılımcısıdır. Sevgili dostlarım, hayal edelim; 50 yıl sonra Akdeniz’in sahilleri temiz ve bereketli olsun, ormanlarımız var olsun ve nefes alsın, şehirlerimiz insanı yormayan yaşam alanlarına dönüşsün. Farklı dillerden barış şarkıları Akdeniz’in tüm kentlerinde yankılansın. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle bitirmek istiyorum: Yarının doğası, bugünden yaratılır. Biz doğayı korudukça doğa da bizi korur.” “BAŞKA GEZEGENİMİZ YOK” Fransa’nın Nice kentinin Belediye Başkan Yardımcısı ve AVITEM Başkanı Agnès Rampal, “Aynı zorluklarla bizler de kendi topraklarımızda mücadele ediyoruz. Bu manifesto, mücadele ettiğimiz sorunlara karşı ortak çözüm ürettiğimizin kanıtı. İmzalayacağımız manifesto, sizin üç yıldır AVITEM ile muazzam çalışma sonucunda hayata geçirdiğimiz çalışmadır. Bununla gurur duyun. Akdeniz’in temsilcileri olarak bir arada çalışmaktan başka çaremiz ve yolumuz yok. Manifesto, bilinç düzeyinin artması için ve topraklarımızın ötesine geçip ilham kaynağı olması için çok önemli bir adım olacak. Her birimiz için önemli bir katkı sağlayacak. Gelecekte kendi yerel yönetimlerimiz arasında yeni faaliyetler ve yeni iş birliklerini hayata geçirmek için rehber olacak. Çünkü başka gezegenimiz yok” dedi. “KADERLERİMİZ BİRBİRİNE BAĞLI” Sempozyum boyunca, İzmir ve Marsilya’nın benzer pek çok noktasının ve bağının ortaya konduğunu belirten Vitrolles Belediye Başkanı Loïc Gachon ise “İzmir’den döndüğümde Marsilya Belediye Başkanı’na İzmir’e gelip sizlerle çalışması gerektiğini söyleyeceğim. 6 bin yıllık tarihi mirasımız var. Aynı zeytin ağacını paylaşıyoruz. Kurumuş ırmakları paylaşıyoruz. Büyük sıcaklıkların olduğu öğleden sonralarını, akşam esintisinin eşlik ettiği terasta oturduğumuz saatleri, ortak mutfak zenginliğini paylaşıyoruz. Akdeniz bizi birleştiriyor. 21. yüzyılın tehlikeleri karşısında kaderlerimiz birbirine bağlı” şeklinde konuştu. MANİFESTO, KAMUOYUYLA PAYLAŞILDI AVITEM Genel Müdürü Büyükelçi François Xavier Léger de Akdeniz Kültür ve Ekoloji Kentleri Manifestosu’nu kamuoyuyla paylaştı. Manifestoda; yerel yönetimler, sanatçılar, şehir plancıları, yurttaşlar ve Kültürle İşlenmiş Bölgeler ağı üyeleri olarak 21. yüzyıl Akdeniz’inin hafıza, diyalog ve kültür olmadan tanımlanamayacağı vurgulandı. Çeşitlilik, yaşayan gelenekler ve yerel bilgeliğiyle zengin Akdeniz kıyılarında, köklerini bu topraklardan alan ve ortak yaratımın kaynağı olan bir Akdeniz ağının tercih edildiğinin dillendirildiği manifestoda, şu ifadeler yer aldı: “Şuna inanıyoruz; kültür ve aktörleri, dünyanın gerçek nabzını kolektif biçimde algılamaya ve temsil etmeye imkan tanıyan duyarlı bir bakış açısı sunar. Bölgeleri şekillendiren aktörler, planlama pratiklerini güncellerken kültürel yaklaşımları gerçek bir tutkuyla kucaklar. Kültür, olumlu değişimler yaşanmasında öncü bir güçtür. Eşitsizliklerle mücadelede bir kaldıraç görevi görür; eğitim, ekoloji ve barışı nazik, sürekli ve kararlı şekilde teşvik eder. Sanatçılar ve bölgesel aktörler arzulanan bir geleceğin başrolündedir. Onların kurduğu ittifaklar, ortak hayal gücümüzü tazeler ve çağdaş sorunların herkes için ulaşılabilir ve değerli olmasını sağlar. Kültürel miras, ortak ürünler, yerel bilgi ve çağdaş yaratıcı formlar, tüm eylem biçimlerinde tanınmalı ve bütünleştirilmelidir.” YAPILMASI İSTENEN ÇALIŞMALAR SIRALANDI Leger, manifesto içeriğinde yer alan yapılması istenen çalışmaları şöyle aktardı: “Sanatsal ve kültürel zekâya, değişim halindeki topraklarda düşünsel çerçeveleri genişletme yeteneği nedeniyle öncelik vermek, yurttaşlarla beraber kendi alanlarımızda yaşamanın yeni yollarını hayal etmek için bu alternatif, kültürel ve tabandan gelen uzmanlık biçimlerine çağrı yapmak, mekânsal planlama politikalarına kültürel yaklaşımı sistematik bir şekilde dahil etmek, ve buna karşılık olarak kültürel politikaların yerelleşmesini sağlamak, kültürel aktörlerin yardımıyla bölgesel planlamayı ortak bir biçimde tasarlamak, her bir bölgesel dönüşüm projesini, başlangıçtan itibaren disiplinlerarası kültürel bir yaklaşımla desteklemek, kültürel hakların; sosyal, eğitim, ekoloji ve turizm politikalarında kendiliğinden dahil edilebilir olmasını sağlamak, yapay zekâ ile ilgili gelecekteki zorluklar karşısında Akdeniz kültürünü öne çıkarmak, Akdeniz iş birliğini ve kültürel etkileşimleri, toprak ve bölge değişimleriyle bağlantılı olarak teşvik etmek.” ÇAĞRIDA BULUNULDU Léger, manifestoda bulunan çağrıyı da maddeler halinde sıraladı. Manifestonun “Çağrılarımız” bölümünde şu ifadeler yer aldı: “Yurttaşları, toprak ve bölge dönüşümlerinin yönetiminde aktif katılımcılar yapmak, karşılaşılacak zorluklar karşısında genç insanlara gerekli araçları kültür ve somut konular aracılığıyla temin etmek, toprakları, kendi yerel olanakları ve dönüşüm projeleriyle bütünleştirmek için kültürel süreçlerin kullanımını yaygınlaştırmak, ‘Yaşayan Laboratuvar’ biçiminde deneysel programlar inşa edip kültürel eylemler aracılığıyla ve yaşayanlarla birlik içinde toprakların planlaması ve gelişimini anlatmak, ‘Akdenizlerin Sesi’ tarafından desteklenen deneysel sanat-tasarım-toprak projelerini tanıtmak için bölgelerarası bir veya daha fazla büyük kamusal etkinlik düzenlemek, bir iş birliği grubu aracılığıyla ‘kültür-toprak-dönüşüm’ uyumunu deneyimlemek, belgelemek ve paylaşmak ve Akdenizli topluluklar arası bir ağ inşa etmek, Kültürle İşlenmiş Bölgeler Ağı’nı Akdeniz’in tüm kıyılarına ve bölgelerine yaymak.” Léger, “Akdeniz’in dört bir yanında verimli, adil, sürdürülebilir ve şiirsel biçimde yaşanacak, kültürle işlenmiş topraklar inşa etme arzumuzu vurguluyoruz” sözleriyle konuşmasını tamamladı. “ORTAK MİRASIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ” Korsika Kolektifi Kültür Dairesi’ni temsilen konuşma yapan Jean-Jacques Ottaviani ise bu çalışmalardan dolayı çok mutlu olduğunu belirterek, “Ortak mirasımıza sahip çıkacağız” dedi. İZMİR’DEN AKDENİZ’E KÜLTÜREL DİPLOMASİ İzmir’le birlikte Fransa’nın Nice, Vitrolles ve Korsika şehirlerinde düzenlenen forumlarla şekillenen projenin son ayağı olarak İzmir’de düzenlenen sempozyum; kültür, kentsel tasarım, ekoloji ve toplumsal katılım başlıklarını buluşturan zengin bir programla şekillendi. Sempozyum sonucunda imzalanan manifesto, Akdeniz kentlerinin kültür aracılığıyla ekolojik dönüşüme ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama iradesini simgeliyor. Kültürle İşlenmiş Bölgeler projesi, İzmir’in Akdeniz’de kültürel diplomasi alanında görünürlüğünü güçlendirirken; doğa, turizm, tarım ve çevre alanlarında sürdürülebilir prototiplerin hayata geçirilmesine katkı sunmayı hedefliyor.

ALTAY’DA KONGRE SÜRECİ BAŞLADI Haber

ALTAY’DA KONGRE SÜRECİ BAŞLADI

İzmir’in köklü kulüplerinden Altay’da hareketli günler yaşanmaya devam ediyor. Siyah-beyazlı taraftarlar bir süredir Prof. Dr. Yüksel Gürüz ve yönetiminin istifasını isterken, Gürüz de açıklama yaparak görevinin başında olduğunu ve bir yere gitmeyeceğini dile getirdi. Bu durum üzerine harekete geçen başkan adayı Sinan Kanlı ve ekibi, kulüp tüzüğü gereği üyelerden genel kurula gitmek için imza kampanyası başlattı. Kanlı, kulüp üyelerinin yüzde 20’sinden noter kanalıyla imza toplamayı başardı ve bunu da Gaziemir Vali Kutlu Aktaş Tesisleri’ne giderek kulüp yetkililerine teslim etti. "SÜRECİN TAKİPÇİSİYİZ" Altay’da başkanlığa aday olduğunu açıklan ve genel kurul için imza toplayan Sinan Kanlı, resmi sosyal medya hesabından paylaşım yaparak imzalarını teslim ettiklerini ve sürecin yakından takipçisi olacaklarını ifade etti. Kanlı, açıklamasının devamında ise şunları söyledi: "Geçtiğimiz günlerde söz verdiğim gibi emanetiniz olan kıymetli imzalarınızı kulübümüzün Gaziemir Vali Kutlu Aktaş tesislerine giderek bizzat teslim ettim. Bundan sonraki süreçte daha fazla zaman kaybedilmemesi için sürecin yakından takipçisi olacağım. Ayrıca tesislerimizde 2025-2026 futbol sezonu için çalışmalarına devam eden profesyonel futbol takımımız ve teknik ekibimizle bir araya gelme ve baklava takdim ederek hoş sohbet etme fırsatımız oldu. Bu vesileyle Profesyonel futbol takımımıza ve teknik ekibimize çalışmalarında başarılar ve kolaylıklar diliyorum."

İZMİR, 2030 SIFIR KARBON HEDEFİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ Haber

İZMİR, 2030 SIFIR KARBON HEDEFİ İÇİN HAREKETE GEÇTİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay başta olmak üzere; İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu üyeleri, İzmir 2030 Kent Taahhüdü'nü imzaladı. Kent genelinde birlik olmanın önemine vurgu yapan Başkan Dr. Cemil Tugay, “2030 yılına kadar karbon nötr şehir hedefini başaracağımıza inanıyoruz. İzmir bunu başaracak. Bunun için belediye de, kentte sorumluluk almış tüm diğer kişi ve kuruluşlar da üzerine düşeni yapacak” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iklim krizi ile mücadele çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Birliği’nin İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonuna dahil olan ve AB üyesi şehirler dışında “misyon etiketi” almaya hak kazanan ilk şehir olan İzmir, önemli bir birliktelik anlaşmasına imza attı. 2030 karbon nötr hedefinde önemli çalışmaları hayata geçiren ve hedefine güçlü adımlarla ilerleyen İzmir’de, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay liderliğinde İzmir Ekonomik Kalkınma Koordinasyon Kurulu (İEKKK) üyeleri Tarihi Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen törenle İzmir 2030 Kent Taahhüdü’nü imzaladı. Kentin ekonomik, sosyal, çevresel ve mekânsal dönüşümünde öncü rol üstlenen kurumlar, ortak vizyon ve sorumluluk bilinciyle İzmir’in 2030 hedefinde beraber çalışacak. TUGAY: KARBON NÖTR ŞEHİR HEDEFİNİ BAŞARACAĞIMIZA İNANIYORUZ İzmir 2030 Kent Taahhüdü ile ilgili konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil, belediye ve kentin sorumluluğunu almaya hazır pek çok kurumla bu süreçte birlikte çalışacaklarını beyan etmek bir araya geldiklerini aktardı. Kurula verdikleri destek ve güçten ötürü teşekkür eden Başkan Tugay, “Çünkü İzmir’imizin buna ihtiyacı var. Türkiye’ye ve pek çok ülkeye örnek oluşturacak bir birliktelik. İzmir’in 2030 yılında Karbon Nötr şehir olma taahhüdü var. Aynı zamanda Avrupa Birliği’nin misyon şehirlerinden birisi. İzmir 2030 Kent Taahhüdü ile belediyemiz ile birlikte kent paydaşlarımız bu taahhüde sahip çıkmaya hazır olduğumuzu, üzerimize düşeni yapacağımızı beyan ettik. Dolayısıyla bize başkalarının inanmasına değil, bizim kendimize inanmamıza ihtiyacımız olduğunu herkesten daha çok biliyoruz. 20230 yılına kadar karbon nötr şehir hedefini başaracağımıza inanıyoruz. Bu ihtimal zannedildiğinden çok daha yüksek bir ihtimaldir. İzmir bunu başaracak. Bunun için belediye de, kentte sorumluluk almış tüm diğer kişi ve kuruluşlar da üzerine düşeni yapacak” dedi. “BİRLİKTELİĞİMİZ İLHAM OLACAK” Gösterdikleri çabanın çevre illere, bölgeye, ülkeye ve bölgedeki ülkelere ilham olacağını belirten Başkan Dr. Cemil Tugay, bu konunun gelecek nesiller için de hayati bir öneme sahip olduğunu söyledi. Tugay, “Bu taahhüdü gerçekleştirmek üzere üzerimize düşeni yapacağız. İzmir’imizi tarif edemeyeceğim kadar çok seviyorum. Aynı duyguları ülkem için de besliyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün asil özellikleriyle, benzersiz nitelikleriyle beraber ne kadar kıymetli olduğunun elbette farkındayım. Bu güzel dünyanın sadece bizler tarafından değil, bizden sonraki insanlarca da yaşanmaya, yaşatılmaya devam etmesi gerektiğini düşünüyorum. O nedenle burada elimizden gelen çabayı, arkadaşlarımızla birlikte sonuna kadar göstereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Sizler yanımızda olmadıkça bunu istediğimiz ölçüde başaramayacağımızı da bildiğimizi, bu bilinçle sizleri burada göreve, taahhüde katılmaya davet ettiğimizi, sadece imza atan değil daha sonra aynı zamanda üzerine düşen sorumluluğu da beklendiği gibi yerine getiren değerli kent paydaşlarımız olacağınıza inancımızı ifade etmek isterim” diye konuştu. Velibeyoğlu: İzmir 2030 Kent Taahhüdü ortak eylem çağrısının resmileşmiş halidir Taahhüdün imzalanmasına dair bir açıklama yapan İzmir Planlama Ajansı Başkanı Prof. Dr. Koray Velibeyoğlu, misyon kent olmanın, yalnızca bir unvan değil aynı zamanda ortak bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, “İklim krizinin etkilerinin yoğunlaştığı bu dönemde, İzmir’in 2030 hedeflerine ulaşması; yalnızca yerel yönetimin değil, kentteki her kurumun, kuruluşun ve bireyin bu taahhüt doğrultusunda harekete geçmesine bağlıdır. İzmir 2030 Kent Taahhüdü, bu ortak eylem çağrısının resmileşmiş halidir. Bugün atılan bu imza, İzmir’in iklim nötr geleceğine giden yolda, kararlı, şeffaf ve katılımcı bir dönüşüm sürecinin teminatı niteliğindedir" şeklinde konuştu. İzQ İnovasyon Merkezi’nde İzmir 2030 Misyon Eylem Laboratuvarı kurulacak İzmir 2030 Kent Taahhüdü, kentin tüm kurumlarını kapsayıcı ve eylem odaklı bir yaklaşımla bir araya getirirken, taahhüt metni; iklim nötrlüğü, enerji ve gıda güvenliği, doğa temelli çözümler, sosyal adalet, yaratıcı ekonomi ve kapsayıcı yönetişim gibi alanlarda kurumsal iş birliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Bu metinle birlikte ilgili kurumlar, İzmir Planlama Ajansı (İZPA) koordinasyonunda İzQ İnovasyon Merkezi’nde kurulacak İzmir 2030 Misyon Eylem Laboratuvarı çatısı altında ortak dönüşüme katkı sunmayı taahhüt ediyor. KURUL NELERİ TAAHHÜT ETTİ? Kentin ekonomik, sosyal, çevresel ve mekânsal dönüşümünde öncü rol üstlenen kurumları, ortak vizyon ve sorumluluk bilinciyle taahhüt metnine imza attı. Kurul şunları taahhüt etti: Kentin tüm bölgelerinde sosyal ve mekânsal adaleti sağlayacak yatırımların planlanması ve uygulanmasında aktif rol alacak. Sağlıklı, erişilebilir, güvenli ve iklim dirençli barınma, ulaşım, altyapı, gıda, tarımsal üretim ve kamu hizmetlerine erişim için eşitlikçi politikaların destekçisi olacak. Kentte suya, enerjiye ve sağlıklı gıdaya adil erişimi destekleyen bütüncül politikalara katkı sunmak için hazırlanacak olan stratejiye ilişkin uygulamalarda iş birliği yapacak. İnsanların ve doğadaki tüm canlıların yaşamlarının ve sağlıklarının sürdürülebilir bir şekilde dengelenmesi için “İyi Olma Hâli” ilkeleri doğrultusunda hareket edecek. İzmir’de her bireyin örgün eğitimden okul dışı öğrenmeye kadar tüm yaşam boyu eğitim olanaklarına eşitlik temelinde erişimini sağlayacak; bireylerin, geleceğin mesleki ve sosyal becerilerini kazanarak sürekli öğrenen, kendini geliştiren, üreten ve topluma katkı sunan bireyler olarak gelişimini destekleyecek. İzmir’in işgücü piyasasını geliştirmeye ve çeşitlendirmeye yönelik mesleki becerileri kazandırmayı, insana yakışır iş, yeşil istihdam ve toplumsal eşitlik hedefiyle kapsayıcı kurum-içi eğitim, hibe ve destekleri artırmayı, dijital göçebeliği ve tersine beyin göçünü sağlayacak projelere katkı koymayı sürdürecek. 2030 yılına kadar İzmir’de net sıfır karbon salımı hedefini gerçekleştirmek için Avrupa Birliği İklim Nötr ve Akıllı Şehirler Misyonu çerçevesinde Avrupa Komisyonuna sunulan ve kabul edilen İklim Şehir Sözleşmesi çerçevesinde oluşturulan tüm planları destekleyecek. İzmir Misyon Kent Eylem Laboratuvarı yapısında aktif rol üstlenecek; karar alma süreçlerinde şeffaflık ve toplumsal katılımı esas alacak. İzmir'in kültürel ve yaratıcı (kreatif) ekosisteminin kapasitesinin güçlendirilmesine katkıda bulunacak. Sürdürülebilir, döngüsel, doğa temelli çözümleri yaygınlaştıracak, kent ekosistemlerinin bütünlüğünü koruyacak ve biyoçeşitliliği artıracak politikaların geliştirilmesini destekleyecek. AB ve uluslararası fonlara erişim konusunda kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler olarak eşgüdüm içerisinde ilerleyecek, İzmir’in uluslararası finansman platformlarındaki görünürlüğünü ve ulaşılabilirliğini artıracak. Kentimizin ekonomik, sosyal ve çevresel önceliklerine yanıt veren misyonlar doğrultusunda, Ar-Ge faaliyetlerini, yenilikçi çözümleri ve teknoloji üretimini; katılımcı, adil ve açık inovasyon ilkeleriyle destekleyerek yerel kalkınmanın bilgiye dayalı ve sürdürülebilir bir zemine oturmasını sağlayacak. Uygulama çerçevesinde; taahhütler, İzmir 2030 Misyon Eylem Laboratuvarı (Mission City Action Lab 2030 İzmir) çatısı altında izlenecek. Her imzacı kurum, kendi faaliyet alanlarında yukarıdaki hedeflere uyumlu yıllık uygulama planı hazırlayıp kurum stratejik planları içerisine dahil etmeye ve paylaşmaya gönüllü olduğunu beyan edecek.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.