#Kalp

- Kalp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kalp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

HEMEN PANİĞE KAPILMAYIN Haber

HEMEN PANİĞE KAPILMAYIN

Medicana Çamlıca Hastanesi Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Ferhan Meriç, "Çocuklarda göğüs ağrısının büyük bir kısmı kalp dışı nedenlerden kaynaklanır. En sık kas-iskelet sistemi ile ilgilidir. Özellikle ergenlik döneminde çocuklarda göğüs kafesi ve kaslarda oluşan gerilme ağrıya yol açabilir. Bunun dışında sık öksürük, bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları, göğüs duvarında ağrıya neden olabilir. Reflü, gastrit gibi mide problemleri de göğüs ağrısını tetikleyebilir" dedi. Ayrıca çocuklarda kaygı, stres ve sınav dönemi gibi psikolojik faktörlerin de göğüs ağrısına yol açabileceğini belirten Uzm. Dr. Ferhan Meriç, "Bazen tamamen psikolojik nedenlerle çocuklar göğüs ağrısı hissedebilir. Özellikle sınav stresi yaşayan çocuklarda bu şikâyete sık rastlanmaktadır" ifadelerini kullandı. "Genetik geçiş dikkate alınmalı" Göğüs ağrısının büyük çoğunluğu masum olsa da, bazı durumlarda kalp kaynaklı olabileceğini belirten Uzm. Dr. Ferhan Meriç, şu uyarılarda bulundu: "Çocuğunuzun göğüs ağrısı egzersiz sırasında ortaya çıkıyor ve dinlenme ile geçmiyorsa, Göğüs ağrısına bayılma, çarpıntı, baş dönmesi veya nefes darlığı eşlik ediyorsa, Ailenizde erken yaşta kalp hastalığı öyküsü varsa, Çocuğunuzda doğumsal kalp hastalığı biliniyorsa mutlaka çocuk kardiyoloğu tarafından değerlendirilmelidir." "Aileler, doğru şekilde gözlemlemeli" Göğüs ağrısının ciddiye alınması ama her zaman paniğe yol açmaması gerektiğini hatırlatan Uzm. Dr. Ferhan Meriç, ailelere bu önerilerde bulundu: "Çocuğun şikâyetlerini dikkatle dinleyin ve gözlemleyin. Ağrıya eşlik eden başka belirtiler olup olmadığını takip edin. Çocuğun spor yaparken ya da istirahat halinde ağrı yaşamasını ayırt edin. Gereksiz kaygıdan kaçının ama ağrı sık tekrarlıyorsa mutlaka hekime başvurun." Çocuk Kardiyolojisi Uzmanı Dr. Ferhan Meriç, "Çocuklarda göğüs ağrısının altında çoğunlukla ciddi bir kalp hastalığı çıkmaz. Ancak ihmal edilmemesi gereken istisnalar vardır. Spor yapan çocuklar hiçbir yakınmaları olmasa bile, olası gizli bir kalp hastalığının ekarte edilmesi için spor yapmaya başlamadan önce çocuk kardiyoloji uzmanı tarafından kalp muayenesi, EKG ve EKO ile değerlendirilmelidir. Düzenli sağlık kontrolleri, kalp muayenesi ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile olası riskleri en aza indirebilmek mümkündür" diyerek sözlerini tamamladı. İHA

GÜNLÜK SIVI İHTİYACINIZI İHMAL ETMEYİN Haber

GÜNLÜK SIVI İHTİYACINIZI İHMAL ETMEYİN

Kalp hastalarının, tansiyon hastalarının ve damar tıkanıklığı olan hastaların bu sıcak havalarda kendilerine çok daha aşırı şekilde dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Doç. Dr. Erkuş, "Yüksek sıcaklık, tansiyonu olanların tansiyonunun daha fazla yükselmesine; kalp yetmezliği olanların su kaybına bağlı olarak çok daha fazla böbreklerinin bozulmasına yol açabilir. Bu hastaların, su ihtiyacı dengelenmesini iyi kontrol etmeleri gerekiyor" dedi. Kalp hastalarına temel tavsiyeler veren Erkuş, "Bu hastalarımızın günün en sıcak olduğu saatler olan saat 10.00 ile 16.00 arasında çok zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmamaları eğer çıkacaklarsa da gölge ve serin alanları tercih etmeleri önemlidir. Bununla birlikte gün içerisindeki sıvı kaybını engelleyecek şekilde düzenlemeleri ve sıvı alımını bir miktar arttırmaları gerekmektedir. Tabii bunların kontrolünü yaparken çok fazla su alıp vücudun çok aşırı şişmesini engellemek gerekirken, diğer taraftan vücudun su kaybını engelleyecek şekilde de dengeli bir su içimi mutlaka sağlamalıdır" şeklinde konuştu. Söz konusu hastaların bir problem gördükleri takdirde mutlaka bir uzman doktor görüşüne başvurmaları gerektiğinin altını çizen Erkuş, son olarak şu değerlendirmelerde bulundu: "Tansiyon ilacı olanlar ya da kalp yetmezliği olan hastaların kendilerini yakından takip etmesi, vücudunun nefes darlığı durumu, su durumu, tansiyon durumlarına dikkat etmesi ve bir problem olduğu durumlarda da mutlaka bir uzman doktor görüşü alması önem arz etmektedir. Kalp hastalarımızın aynı zamanda günlük olarak yürüyüş yapmalarını istiyoruz. Eğer düzenli yürüyüş yapan kalp hastalarımız varsa havanın serin olduğu akşam saatlerinde yürüyüş yapmalıdırlar. Yürüyüş öncesi ve sonrası da mutlaka en azından birer bardak su içmeleri, aralarda susadıkları takdirde yine su ihtiyaçlarını karşılamalıdırlar. Günün sıcak saatlerinde bu yürüyüşten uzak durmalarını kendilerine tavsiye ediyoruz." İHA

AŞIRI SICAKLAR, KALBİ YORUYOR Haber

AŞIRI SICAKLAR, KALBİ YORUYOR

Aşırı sıcak hava, kalp hastaları ve ileri yaştaki kişileri daha fazla etkiliyor. Kavurucu sıcaklar; tansiyon düşmesinden kan akışında dengesizliklere kadar pek çok sorunu tetikleyebiliyor. Kalp damar hastalarını aşırı sıcaklara karşı uyaran Medicana Bursa Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uz. Dr. Özgür Mete, "Aşırı sıcak ve nemli havalarda kalp krizi geçirme riski artıyor, kalp damar hastalıkları sebebiyle ölümlerde artış görülüyor. Özellikle ileri yaşta ve ek hastalığı olan kişilerde risk daha da artıyor. Yaz aylarında havanın ısınması damarlarda genişlemeye, sıvı ve tuz kaybına, kalp atışlarının hızlanmasına, kalbin iş yükünün artmasına ve kanın pıhtılaşma eğilimi artar. Risk grubunda olanların kalp krizi geçirme riski bu sebeple daha fazla" diye konuştu. Sıcağa karşı en etkili yöntem vücudun terlemesi olduğunu belirten Dr. Özgür Mete, "Nemli deriden su buharlaşırken cilt soğumaya başlar. Bu şekilde damarlarda dolaşan sıvı miktarının azalması böbreklerden geçen kan hacminin azalmasına yol açar. Bu da yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek ve böbreküstü bezlerden salgılanan maddelerle damarların büzülmesine ve ani tansiyon yükselmesi ile kalp yetersizliği belirtilerinin artmasına yol açar. Terlemenin fazla olduğu sıcak havalarda hipertansiyonu ve kalp yetersizliği bulunan, idrar söktürücü ilaç kullanan hastaların yeterli miktarda sıvı almaları gerekmektedir. Aksi takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulma ve ani tansiyon düşmeleri olabilir. Bu ilaçları kullananlarda fazla sıvı kaybı sonucunda sodyum ve potasyum eksikliği oluşur. Bu da kalpte ritim bozukluğu, bilinç de bozulmalar yapabilir" bilgisini verdi. Daha önceden kalp damar hastalığı olan hastaların mümkün olduğu kadar serin yerlerde kalmaları, göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikâyetleri başlarsa, zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmaları gerektiğini anlatan Uzm. Dr. Mete, "Kalp ve damar hastalarının sıcak yaz aylarını daha sağlıklı geçirmeleri için özellikle güneşin dik olduğu saatlerde direkt güneşin altında dolaşmayıp bu saatlerde serin ve gölgelik yerlerde bulunmalı. Ağır güç gerektiren spor türlerinden uzak durulmalıdır. Sabah erken saatlerde veya akşam serinliğinde 30 dakika yüzülebilir. Ağır, yağlı yemeklerden kaçınıp az ve sık aralıklarla sebze ağırlıklı beslenilmelidir. Günlük sıvı ihtiyacı olan 2.5 litre sıvı tüketimine özen gösterilmelidir. Deniz ve havuza sabah ve akşam saatlerinde aç karnına girilmelidir. Yemekten sonra hemen denize girilmemelidir" diye konuştu. İHA

DİŞ FIRÇALAMA KALP HASTALIĞI RİSKİNİ AZALTIYOR Haber

DİŞ FIRÇALAMA KALP HASTALIĞI RİSKİNİ AZALTIYOR

Düzenli bir ağız ve diş bakımı, yalnızca sağlıklı bir gülümseme için değil, aynı zamanda genel vücut sağlığının korunması için de büyük önem taşıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Yeniboğaziçi Başhekimi ve Kalp-Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, düzenli olarak günde iki kez diş fırçalamanın ve diş ipi kullanmanın, kalp ve damar hastalıkları riskini yüzde 10 ila 20 oranında azaltabileceğini söylüyor. "Kan dolaşımına karışan bakterileri kalp kapaklarında ciddi enfeksiyonlara neden olabilir" Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, kötü ağız hijyeninin diş eti hastalıklarına yol açarak vücutta yaygın iltihaplanma oluşturduğunu ve bunun atardamarların sertleşmesini tetikleyerek kalp krizi ve felç riskini yükselttiğini ifade etti. Kan dolaşımına karışan bakterilerin kalp kapaklarında ciddi enfeksiyonlara neden olabileceği uyarısında da bulunan Prof. Dr. Korkmaz, sağlıklı kalpler için ağız bakımının düzenli ve özenli yapılmasının önemine dikkat çekti. Düzenli diş hekimi kontrollerinin de sağlıklı ağız ve kalp sağlığı için vazgeçilmez bir unsur olduğunu belirten Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, "Erken dönemde fark edilen diş eti problemleri ve enfeksiyonlar, uygun tedaviyle kontrol altına alınabilir ve kalp-damar sistemine olan olumsuz etkiler en aza indirgenebilir. Ayrıca, sağlıklı beslenme alışkanlıkları ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan kaçınmak da ağız ve kalp sağlığını korumada büyük rol oynar" dedi. Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, halkı bilinçlendirmek ve koruyucu önlemleri artırmak için ağız sağlığının kalp sağlığıyla olan bağlantısına dair farkındalığın yaygınlaştırılmasının gerekliliğine de dikkat çekti. Sadece dişlerinizi kaybetmekle kalmazsınız Ağız ve diş sağlığının, genel vücut direnci ve kronik hastalıkların önlenmesinde de önemli bir rol oynadığını belirten Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, "Ağızda oluşan bakteriyel enfeksiyonlar sadece kalbi değil, aynı zamanda diyabet, kronik böbrek hastalıkları ve solunum yolu enfeksiyonları gibi pek çok sistemik hastalığı da tetikleyebilir" dedi. Ağız sağlığını ihmal etmenin sadece diş kaybına değil, aynı zamanda genel sağlık durumunun bozulmasına da zemin hazırladığını ifade eden Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, bu yüzden ağız bakımının bir yaşam tarzı haline getirilmesi gerektiğini söyledi. Bazı enfeksiyonların tedavisi zor ve uzun süreçler gerektirebilir Dişlerdeki enfeksiyonların iki önemli zararlı etkisi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, "Ağızda gelişen enfeksiyonlar vücudun bağışıklık sistemini etkileyerek yaygın iltihaplanmaya yol açar. Bunun yanında, ağır diş enfeksiyonlarında bakteriler kana karışarak kalbe ulaşabilir" dedi. Bu iltihaplanma ve kandaki bakteri varlığının kalp sağlığını nasıl etkilediğini açıklayan Prof. Dr. Aşkın Ali Korkmaz, "Vücuttaki iltihaplanma, atardamarların sertleşmesine ve daralmasına yol açan tetikleyicilerden biridir. Bu durum, damar tıkanıklığı kalp krizi ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini artırır" ifadelerini kullandı. "Endokardit" adı verilen ciddi enfeksiyonlara yol açabilir" Kan dolaşımına karışan bakterilerin kalbin iç zarına ve kapaklarına yapışarak "endokardit" adı verilen ciddi enfeksiyonlara yol açabileceğini de belirten Prof. Dr. Korkmaz, bu enfeksiyonların tedavisinin genellikle zor ve uzun süreçler gerektirdiğini söyledi. Bu nedenle ağız ve diş bakımının düzenli ve titizlikle yapılmasının, sağlıklı kalp için kritik bir gereklilik olduğunu vurguladı. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.