#Madenbiz

BAKANLIK ONAYLAR: İZMİR'İN DAĞLARINDA TAŞ OCAKLARI AÇAR

İzmir'İn dağlarında taş ocakları açılmasına izin veren onay geldi. İzmir'e 3 yeni taşocağı daha yapılması gündemde. Başvurular onaylandı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Tire, Menderes ve Torbalı ilçelerinde faaliyet göstermek açılacak taş ocağı başvurularını onaylandığı öğrenildi. Türkiye çapındaki başvuruları inceleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü Taşınmaz Komisyonu, toplam 87 taş ocağı başvurusunu uygun buldu. Değerlendirmeler sonucunda onaylanan taleplere gire farklı illerde yeni madencilik alanlarının açılacak. İzmir'de de üç ayrı taş ocağı başvurusu da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nce uygun görüldü. Buna göre Torbalı, Menderes ve Tire ilçelerinde yeni taş ocakları açılacak. MABENBİZ, ARGEMAD, YİĞİTTAŞ... Menderes ilçesinde İzmir merkezli MADENBİZ Madencilik Şirketi, Tire ilçesinde Konya merkezli ARGEMAD Madencilik Şirketi ve Torbalı ilçesinde İzmir merkezli YİĞİTTAŞ Madencilik Şirketi tarafından yapılan başvurular uygun görüldü ve böylece İzmir'de faaliyet gösteren taş ocaklarına yenisinin eklenmesinin önü açıldı. SIRADA ÇED BAŞVURUSU VAR Komisyondan onay alan Menderes ilçesinde İzmir merkezli MADENBİZ Madencilik Şirketi, Tire ilçesinde Konya merkezli ARGEMAD Madencilik Şirketi ve Torbalı ilçesinde İzmir merkezli YİĞİTTAŞ Madencilik Şirketlerinin önümüzdeki günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ÇED izni başvurusunda bulunması bekleniyor. TAŞ OCAKLARI NEDEN TEHLİKELİ? Uzmanlar'a göre taş ocaklarında gerçekleştirilen patlamalarla oluşan sarsıntıların deprem etkisi yaratıyor. Çevredeki doğal yapıalra ve insan eli ile yapılan yapırala zaarar veriyor. Taş ocaklarından çıkan atık materyaller eğimli arazilere yığılıyor. Göl ve denizlerin kıyı sularına taşınan kil ve toz kısa sürede çökmediği için balıkların solungaçlarını tıkayarak ölmelerine neden oluyor. Ocaklardan çıkan tozlar yerleşim alanlarında konu ile ilgisi olmayan insanların sağlığını olumsuz etkiliyor, bitki yapraklarını kaplayarak solunumu ve fotosentezi engelliyor. Meyve ve sebzelerin, tüm bitkilerin çiçeklenme döneminde döllenmesini önlüyor ve meyve oluşumunu azaltıyor. Taş ocağı çukurlarından sızan sular, doğrudan bölgenin içme suyu ve kullanma kuyu sularını kirletiyor. Yıllarca bölgenin suyunu, toprağını taşını, bitki örtüsünü sömüren taş ocakları, bölgeyi terkettikleri onlarca yıl sonra arkalarında tükenmiş, çölleşmiş bir doğa bırakıyor. Sonuç olarak taş ocakları sadece doğal dengeyi değil, aynı zamanda yöredeki tarım, yaşam, üretim kültürü-dengesini, ekolojik dengeyi bozarak Türkiye'nin geleceğini tehdit ediyor.