#Mahkeme

- Mahkeme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mahkeme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

"KÖLN'UN BABASI" ARABACI HAKKINDA TEKRAR TUTUKLAMA KARARI Haber

"KÖLN'UN BABASI" ARABACI HAKKINDA TEKRAR TUTUKLAMA KARARI

İzmir’de suç örgütü kurmak ve nitelikli yağma suçlarından yargılanan Coşkun Necati Arabacı’nın tahliyesine ilişkin verilen karara, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan itiraz kabul edildi. Mahkeme, Arabacı hakkında yeniden tutuklama kararı verdi. TAHLİYEYE 24 SAAT GEÇMEDEN İTİRAZ İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün yürüttüğü uzun süreli istihbarat çalışmaları sonucunda, kamuoyunda "Köln’ün babası" olarak tanınan 53 yaşındaki Coşkun Necati Arabacı, 5 Ekim sabahı Adnan Menderes Havalimanı’nda düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Kara para aklama, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi birçok yasa dışı faaliyete karıştığı tespit edilen Arabacı, 8 Ekim'de sevk edildiği mahkemece tutuklandı. Ancak İzmir 26’ncı Asliye Ceza Mahkemesi, Arabacı'nın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. "SUÇ İŞLEMEK AMACIYLA ÖRGÜT KURMA" SUÇLAMASIYLA YARGILANIYOR Tahliye kararına karşı İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, derhal itiraz etti. İtirazı değerlendiren İzmir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi, tahliye kararını kaldırarak Arabacı hakkında yeniden tutuklama kararı verdi. Coşkun Necati Arabacı, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "nitelikli yağma" suçlamalarıyla yargılanıyor. Geniş güvenlik önlemleriyle gözaltına alınan Arabacı’nın liderliğini yaptığı örgütün yurt dışı bağlantıları da emniyet birimlerince araştırılıyor.

MUTLAK BUTLAN NEDİR? MUTLAK BUTLAN GEREKÇELERİ NELERDİR? Haber

MUTLAK BUTLAN NEDİR? MUTLAK BUTLAN GEREKÇELERİ NELERDİR?

Mutlak Butlan kavramı son günlerde sıkça söz konusu... Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Olağan ve Olağanüstü Kurultaylarının iptali istemiyle açılan davada sıkça dile getirilen "mutlak butlan" kavramı, davanın seyrini yakından izleyenler tarafından merak konusu oldu. Mahkeme sürecinde birçok kez gündeme gelen bu terim, davacılar tarafından kurultayın baştan itibaren geçersiz sayılması talebine dayanak olarak gösterildi. MUTLAK BUTLAN NEDİR? Türk hukuk sisteminde çeşitli alanlarda yer bulan “mutlak butlan” kavramı, bir işlemin kamu düzenine açık aykırılık taşıması nedeniyle baştan itibaren geçersiz sayılmasını ifade eder. Latince karşılığı “null and void ab initio” olan bu kavram, geçersizliğin hiçbir zaman ortadan kaldırılamayacağını ve işlemin hukuk aleminde hiçbir sonuç doğurmayacağını belirtir. Mutlak butlan hükümleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda çeşitli düzenlemelerle açıklanmıştır. Medeni Kanun'da evlenme engelleri, Borçlar Kanunu'nda ise sözleşmelerin konusu ve şekline dair hükümler, mutlak butlanla geçersizlik hallerine örnek teşkil eder. CHP KURULTAY DAVASINDA MUTLAK BUTLAN GEREKÇELERİ Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, davacılar tarafından CHP kurultayının hukuki dayanağının bulunmadığı ve yapılan işlemlerin mutlak butlanla sakatlandığı iddia edildi. Mahkemeye sunulan dilekçelerde şu başlıca gerekçeler öne sürüldü: Usulüne uygun delegasyon oluşmaması: Delegelerin parti tüzüğüne ve yasal çerçeveye uygun biçimde seçilmediği, bu nedenle kurultayda kullanılan oyların meşruiyetinin bulunmadığı iddia edildi. Kurultay çağrısının usule aykırı yapılması: Kurultayın ilanı, gündemi ve delegelere bildirimi gibi usuli işlemlerde eksiklik olduğu ve bu durumun toplantının geçerliliğini etkilediği öne sürüldü. İtiraz mekanizmalarının işletilmemesi: Seçim sürecinde ortaya çıkan usulsüzlüklere ilişkin itirazların dikkate alınmadığı, bazı itirazların tutanaklara geçirilmediği savunuldu. Tüzük hükümlerinin ihlali: Kurultay gününde CHP Parti Tüzüğü’ne aykırı uygulamalara başvurulduğu, bazı maddelerin ihlal edildiği ileri sürüldü. Mahkeme, tüzüğün tam metnini dosyaya ekletti. Kamu düzenine aykırılık: Tüm bu iddiaların bir arada değerlendirildiğinde kurultayın kamu düzenine aykırı bir biçimde gerçekleştirildiği ve demokratik meşruiyetini yitirdiği iddiası, davacıların temel dayanaklarından biri olarak öne çıktı. SÜREÇ NASIL İLERLİYOR? Davacılar, bu gerekçelerle kurultayların yok hükmünde sayılması ve önceki genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesi talebiyle mahkemeye başvurmuştu. Mahkeme süreci halen devam ederken, dosyada yer alan iddialar hem siyasi hem de hukuki çevrelerde dikkatle izleniyor. Mahkemenin vereceği kararın, yalnızca CHP içi dengeleri değil, Türkiye’de siyasi partilerin iç işleyişine ilişkin hukuki tartışmaları da etkileyebileceği belirtiliyor.

CHP KURULTAY İPTAL DAVASI REDDEDİLDİ Haber

CHP KURULTAY İPTAL DAVASI REDDEDİLDİ

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 4-5 Kasım 2023 tarihli 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025'te yapılan 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali talebiyle açılan davada karar çıktı. Mahkeme, davacılar Lütfü Savaş ve bazı kurultay delegelerinin, kurultayların "mutlak butlanla sakatlandığı" iddiasıyla açtığı davada, karar vermeye yer olmadığına hükmetti. Duruşmaya CHP'nin avukatları Çağlar Çağlayan ve Mehmet Can Keysan ile davacı vekili Onur Yusuf Üregen katıldı. Duruşmada tarafların beyanları alındı. Mahkeme, her iki kurultayın iptali istemiyle açılan davayı konusuz kalması nedeniyle reddetti. DAVACILAR NE İSTEDİ? Davacıların vekili Onur Yusuf Üregen, savunmasında kurultaylarda alınan kararların ve Özgür Özel yönetiminin işlemlerinin geçersiz sayılmasını, eski genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun göreve iadesini talep etti. Üregen, kurultayların yok hükmünde olduğunun tespitiyle iptal edilmesini ve alınan tüm kararların geçersiz sayılmasını istedi. Mahkeme salonunda bazı feri müdahil vekilleri ve izleyicilerin söz kesmeleri nedeniyle savunma hakkının engellendiğini ileri süren Üregen, adil yargılanma ilkesinin zedelendiğini de savundu. CHP’NİN SAVUNMASI CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, davacılardan Lütfü Savaş dahil olmak üzere hiçbirinin husumet ehliyeti bulunmadığını ifade etti. Çağlayan, bir siyasi partiye üye olmayan kişilerin bu tür bir parti davasında taraf olamayacağını belirtti. Çağlayan, daha önce açılan benzer davalarda da mahkemelerin benzer talepleri reddettiğini hatırlatarak, irade fesadının yalnızca iptal sonucunu doğurabileceğini, ancak iptal davası için gereken sürenin de geçtiğini kaydetti. MAHKEMEDE ALINAN DİĞER KARARLAR Daha önceki duruşmalarda mahkeme, ihtiyati tedbir taleplerini reddetmiş ve her iki kurultayda oy kullanan delegelerin isim listelerinin dosyaya sunulmasına karar vermişti. Bu listeler dava dosyasına girdi. KURULTAY ÖNCESİ CHP'DEN YENİ KARAR Dava öncesi CHP Parti Meclisi, 39. Olağan Kurultay’ın 28-30 Kasım tarihlerinde yapılmasına karar verdi. Bu gelişme de mahkemede dikkat çeken unsurlar arasında yer aldı. DAVA SÜRECİ Davanın geçmişi, 4-5 Kasım 2023’te gerçekleştirilen 38. Olağan Kurultay ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultay’a dayanıyor. Eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegeler, delegelerin oylarının para karşılığı alındığını öne sürerek, farklı mahkemelerde dava açmıştı. Bu davalar Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilmişti. Daha önce açılan davalarda da tedbir talepleri reddedilmiş, dava süreci çeşitli mahkemeler arasında görevsizlik kararlarıyla devam etmişti. Sonuçta açılan davada, kurultay iptali talebi reddedilerek dosya kapatıldı.

52 KİŞİYE MEZAR OLAN YONCA SİTESİ'NİN DURUŞMASI GERÇEKLEŞTİ Haber

52 KİŞİYE MEZAR OLAN YONCA SİTESİ'NİN DURUŞMASI GERÇEKLEŞTİ

Osmaniye’de 6 Şubat 2023 depremlerinde yıkılan ve 52 kişinin hayatını kaybettiği Yonca Sitesi B Blok ile ilgili davanın 11. duruşması, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz yargılanan müteahhit Ali Kale, savunmasında tüm sorumluluğun zemin etüdü yapılmadan ruhsat veren belediyeye ait olduğunu öne sürdü. "4 BİN DAİRE YAPTIM, SUÇ BENDE DEĞİL" Sanık müteahhit Ali Kale, 33 yıldır Osmaniye’de inşaat yaptığını belirterek, kendisini şu sözlerle savundu: "Bu şehirde 4 binin üzerinde konut yaptım. Eğer zemin etüdü yapılmadan ruhsat verilmişse, bu benim değil, ruhsatı veren kurumun sorumluluğudur." Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarında binanın mühendislik standartlarına uygun olmadığı belirtilmişti. BELEDİYE GÖREVLİLERİ DE YARGILANIYOR Dava kapsamında, Osmaniye Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde görevli üç personel hakkında açılan dava da birleştirilmişti. Sanıklardan Hülya İnan, teknik yeterliliği olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Sadece evrak kontrolü yaptım. Teknik açıdan lise mezunuyum, projeleri inceleme yetkim ve bilgim yok." Bir diğer belediye görevlisi Rahime İyi ise görev tanımının sadece belgeleri tamamlayıp teknik personele iletmek olduğunu belirtti. Her iki sanık da beraat talebinde bulundu. MÜŞTEKİ AVUKATLARI: "BU SADECE İHMAL DEĞİL" Depremde yakınlarını kaybeden ailelerin avukatları ise müteahhit ve belediye yetkililerinin ağır ihmali olduğunu belirterek, olayın "bilinçli taksir" değil, "olası kast" kapsamında değerlendirilmesini ve sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Avukatlar, bilirkişi raporlarının 10 katlı bir yapının bu zemine inşa edilemeyeceğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. MAHKEME YENİ RAPOR TALEBİNİ REDDETTİ Mahkeme heyeti, yeniden bilirkişi raporu alınması talebini reddetti. Henüz ifadesi alınmamış sanıkların dinlenmesine karar verildi. Dava, karar aşamasına gelmesi ihtimali nedeniyle 5 Ocak 2026 tarihine ertelendi.

MATTIA AHMET MİNGUZZİ DAVASINDA KARAR GÜNÜ Haber

MATTIA AHMET MİNGUZZİ DAVASINDA KARAR GÜNÜ

Kadıköy’de 24 Ocak 2025’te tartıştığı genç Mattia Ahmet Minguzzi’yi bıçaklayarak ölümüne yol açan olayla ilgili davanın 6. duruşması bugün 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek; kararın açıklanması bekleniyor. SAVCI EN ÜST SINIRDAN CEZA İSTEMİŞTİ Son duruşmada savcı, dört sanık hakkında en üst sınırdan cezalandırılma talebinde bulundu. Savcı, iki sanık için çocuğun ölümüne ilişkin; diğer iki sanık için ise cinayete yardım suçundan en ağır cezaların uygulanmasını ve "takdiri indirim ile haksız tahrik indirimi uygulanmaması" yönünde mütalaa sunmuştu. ÖNCEKİ DURUŞMADA NELER YAŞANDI? celsede iki sanık ifade verdi. Davaya daha sonra eklenen sanıklardan birinin avukatının mahkemeye sunduğu, müvekkiline ilkokul döneminde verilen engelli raporu tartışma yarattı. Mahkeme ara kararında dört sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedip davayı bugüne ertelemişti. AİLE VE DESTEKÇİLER SALON ÖNÜNDE TALEPLERİNİ DİLE GETİRDİ Duruşma öncesi aile ve destekçileri adliye önünde toplanarak "Emsal karar istiyoruz" sloganları attı. Ailenin avukatı da duruşma öncesi bir süre vatandaşlarla sohbet etti. MAHKEME KAYITLARINDA MEKTUP VE İFADELER Süreçte, sanıklardan B.B. tarafından tutuklu diğer sanık U.B.'ye yazıldığı belirtilen bir mektup mahkeme kayıtlarına geçti. Mektupta B.B.'nin, tutukluluk sürecine ilişkin ifadeleri ve tahliye beklentilerine yer verdiği belirtildi. Öte yandan tahliye olan bazı şüphelilerin de mahkeme dışındaki ifadeleri dosyaya ulaştı. Sanık B.B.'nin mektubunda, "Rahatın yerinde mi? Beni soracak olursan iyiyim, yaptık bir şey cezasını çekiyoruz. Aslanlar gibi yatar çıkarız. Sen zaten fazla yatmazsın, babanlar sana bakıyor mu?" ifadelerine yer verdiği görüldü. Mekup şöyle devam etti: "- Sen canını sıkma bir seneye çıkarsın, zaten beş aydır yatıyoruz. Altı-yedi ay daha dayan, seviyorum seni. Kimseye karışma, tutanak falan yeme. - Mahkemede karşımıza çıkmasın tutanak falan ama kimseye de kendini ezdirme kimseyi de ezme. Düzenini kur baba orada. Benim burada düzenim var. B.B.'nin, tahliye olan arkadaşları ise şu ifadeleri kullandığı bildirildi: "- Yanlış ifade vermese tutuklanmazdı. Valla boş yere kendilerini yaktılar. Bir de senin yaşına ne kadar var. Mektup at bana foto yolla bana. - Allah'ın izniyle çıkarız bizde baba. Neyse dostum kendine dikkat et seviyorum seni Allah'a emanet ol. OLAYIN ÖZÜ: 24 OCAK 2025 Olay, 24 Ocak 2025 günü Kadıköy Tarihi Salı Pazarı'nda meydana geldi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, Minguzzi ile bisikletli bir grup arasında çıkan tartışmada sanık B.B. mağduru beş yerinden bıçakladı, yanında bulunan U.B. ise müdahalede bulunduğu iddia edildi. Yaralı olarak hastaneye kaldırılan Minguzzi, yaklaşık 15 gün süren tedavi çabasına rağmen hayatını kaybetti. Mahkeme, bugün açıklayacağı kararla suçlamaların ceza karşılığını ve tutukluluk hallerine ilişkin son hükmü netleştirecek. Kararın ardından olası temyiz ve hukuk yolları da gündeme gelecek.

BURSA'DAKİ RÜŞVET OPERASYONUNA 15 TUTUKLAMA Haber

BURSA'DAKİ RÜŞVET OPERASYONUNA 15 TUTUKLAMA

Bursa merkezli rüşvet ve kara para aklama operasyonunda CHP'li eski belediye başkanı Turgay Erdem ve eşi dahil 22 şüpheli gözaltına alındı. Mahkeme, aralarında Erdem'in de bulunduğu 15 kişiyi tutukladı, 7 şüpheli hakkında ise adli kontrol kararı verdi. Operasyonda mal varlıklarına el konulurken, bir şirkete kayyum atandı. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme, örgüte üye olma, rüşvet ve suçtan kaynaklanan mal varlığını aklama" suçlarına yönelik soruşturma kapsamında 3 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda CHP'li Nilüfer eski Belediye Başkanı Turgay Erdem ve eşi dahil toplam 22 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 18 şüpheli için tutuklama, 4 şüpheli için ise adli kontrol talep edildi. Bursa Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, CHP'li Nilüfer eski Belediye Başkanı Turgay Erdem, A.E, S.Ç, M.K, A.A, M.F.Ç, T.İ, M.Y.Ç, B.O, M.Z.A, S.B, N.Z.M, E.P, H.K, E.Ç hakkında tutuklama kararı verdi. Mahkemede Turgay Erdem’in eşi Zeynep Terzioğlu Erdem ve kayınbiraderi Mümin Terzioğlu ile birlikte S.Ç, M.A, U.T, E.T, M.K adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Operasyon kapsamında yapılan aramalarda para, ziynet eşyası, gayrimenkul, araç, banka ve kripto para hesaplarına el konuldu. Ayrıca 1 şirkete Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu marifetiyle kayyum atandı. Tutuklanan şüpheliler cezaevine gönderilirken, firari 1 şüphelinin yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğü ve gelişmelerin kamuoyu ile paylaşılacağı bildirildi.

CHP İZMİR İL BAŞKANI ŞENOL ASLANOĞLU TAHLİYE EDİLDİ Haber

CHP İZMİR İL BAŞKANI ŞENOL ASLANOĞLU TAHLİYE EDİLDİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON A.Ş'de, taşeron şirketler eliyle yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla açılan davanın 2.duruşması bugün görüldü. Duruşmada Tunç Soyer, Barış Karcı, Heval Savaş Kaya'nın tutukluluklarının devamına; Şenol Aslanoğlu, Hüseyin Şimşek ve Cihangir Lübiç'in tahliyesine karar verildi. Duruşmada sanık savunmaları, mağdur ifadelerinin dinlenmesinin ardından mahlkeme başkanı tarafından savcı mütalaası açıklandı. Ara kararda, tutuklu yargılanan CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Hüseyin Şimşek ve Cihangir Lübiç'in tahliyelerine karar verildi. SOYER'İN TUTUKLULUĞU DEVAM EDECEK Davanın ara kararında İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Tunç Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Barış Karcı ve İZBETON eski Genel Müdürü Heval Savaş Kaya'nın tutukluluğunun devamına karar verildi. DAVANIN ÜÇÜNCÜ DURUŞMA 9 ARALIK'TA Davanın bir sonraki duruşmasının 9 Aralık günü Aliağa Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi Mahkeme Salonu'nda görülmesine karar verildi. SOYER ''KOOPERATİF MODELİ SUÇ UNSURU DEĞİL'' Tunç Soyer, savunmasında mütalaadaki haksız menfaat ve dolandırıcılık iddialarını reddetti. Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kentsel dönüşümde uygulanan kooperatif modelinin suç unsuru olarak gösterilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek şunları söyledi: "Bu işin trajik bir yanı da var. Ben cezaevine getirildim, ceza çekiyorum yani. Neden 105 gündür bu cezalandırma devam ediyor? Ne kendimize ne başkasına haksız bir menfaat elde etmedik. Biz neden ceza çekiyoruz? 105 gündür devam eden cezamızı bitirin. 66 yaşındayım. Adımın böyle kirlenmesine asla izin vermeyeceğim. Dosyanızda somut bir suç yok. Terazinizi dengede tutabilmek için cezamızı kaldırmaktan başka bir yol yok." "ÖRGÜT REİSİ OLARAK YATIYORUM" CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da savunmasında, dolandırıcılık iddiasını reddetti. İnşaat maliyetlerindeki artışların piyasadaki genel artıştan kaynaklandığını ve bunun kooperatif yönetiminin suçu olmadığını ifade etti. "EV HAPSİ VERİN" Aslanoğlu, savunmasında ev hapsi istediğini şu sözlerle ifade etti: "Bana ev hapsi verin. Ben yüksek güvenlikli cezaevinde yatıyorum. Türkiye'nin en büyük çete reislerinin biri sağımda biri solumdaki odada. Ortadaki odada bizim örgütün reisi olarak ben yatıyorum... Ben tahliye talep etmeyeceğim. Bana ev hapsi cezası verin yeter. Ne delilleri karartırım ne başka bir şey."

İKİ KARDEŞİ ÖLDÜREN SANIĞA EN AĞIR CEZA Haber

İKİ KARDEŞİ ÖLDÜREN SANIĞA EN AĞIR CEZA

Mahkeme, vahşice işlediği cinayetle Umutcan ve milli sporcu Melisa Şimşek isimli kardeşlerin ellerini bağlayıp boğazlarını keserek öldüren katil Hüseyin Sönmez’i, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 17 yıl 7 ay ceza ile cezalandırdı. Olay, 6 Mayıs tarihinde Kılavuz Mahallesi 55. Sokak’taki bir apartmanda yaşandı. Umutcan (22) ve milli sporcu Melisa Şimşek (16) kardeşler, anneleri tarafından evde boğazları kesilerek öldürülmüş olarak bulundu. Melisa Şimşek’in öldürülmeden önce ellerinin bağlandığı belirlenmişti. Olayın ardından polis ekipleri, katil ya da katil zanlılarının bulunması için geniş çaplı çalışma başlatmış, 25 saatlik kamera kaydının incelenmesi sonucu cinayet zanlısı Hüseyin Sönmez (34) Ankara’da yakalanmıştı. SEVENLERİ ŞİMŞEK AİLESİNE DESTEK VERDİ Sivas 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması bugün gerçekleştirildi. Duruşmaya, Şimşek ailesinin avukatı, aile mensupları, ölen kardeşlerin arkadaşları da katıldı. Ayrıca duruşmayı izleyen Sivas Belediye Başkanı Adem Uzun’da Şimşek ailesine destek verdi. Ölen kardeşlerin annesi Ayşegül Şimşek duruşmaya yine üzerinde çocuklarının resmi bulunan tişörtle katıldı. Arkadaşları adliye önünde, ölen arkadaşların resimleri ve onlara destek veren pankart ve dövizler açtı. Cinayet sanığı Hüseyin Sönmez duruşmaya tutuklu olduğu Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. 2 KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET, 17 YIL 7 AY HAPİS CEZASI Sanık Hüseyin Sönmez duruşmada iddiaları reddedip tahliyesini istedi. Ancak mahkeme tüm delilleri göz önünde bulundurarak cinayeti Sönmez’in işlediğine hükmetti. Kardeşlerin katiline; çocuğa karşı tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek nitelikle kasten adam öldürme, tasarlayarak, canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme, hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, yasaklı bıçak bulundurma, ikamette ızrar gibi suçların en üst limitlerinden 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve 17 yıl 7 ay ağırlaştırılmış hapis cezası verildi. KARAR MUTLU ETTİ Ölen kardeşlerin annesi Ayşegül Şimşek duruşma sonrası yaptığı açıklamada adalete teşekkür ederek, "Adalete öncelikle teşekkür ediyorum. İstediğimi verdiler ve herkes yanımda oldu. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bunun gibi katillerin bu dünyada yaşamaması gerekiyor. En ağır cezayı verdiler. Ama ben bu davanın peşini bırakmayacağım. Bu işin arkasında kim varsa bulmak için elimden geleni yapacağım. Benim annem çocuklara kafasına taktığı için acillik oldu. Bunun arkasında kim varsa cezalandırılmasını istiyorum. Şahıs, suçlamaları kabul etmiyor ama görüntüler ile her şey ortada. Onlara kolay ölüm olmasın. Benim çocuklarım işkence çekti onlarda çeksinler. Ben bu işin arkasında birilerinin olduğunu düşünüyorum. Çünkü bir insan bu kadar rahat olamaz. Benim hakkımda her şeyi önceden biliyormuş. Buna birileri yardım ediyor. Arkasında kim varsa çıksın kendi söylesin ya da bir şekilde bu bulunacak. Benim çocuklarım daha geri gelmeyecek. Aynı şey onların da başına gelsin" şeklinde konuştu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.