#Mahkeme

- Mahkeme haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Mahkeme haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BERAATINI İSTEMEYEN SANIKLARA 25 YIL HAPİS CEZASI Haber

BERAATINI İSTEMEYEN SANIKLARA 25 YIL HAPİS CEZASI

Eskişehir'in Odunpazarı ilçesinde 17 bıçak darbesiyle öldürülen Fatih Bayar'ın faillerinin yargılandığı davada karar çıktı. Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklardan Burak Zeren ve kardeşi Tunahan Zeren’e 25’er yıl, suça sürüklenen çocuk Faruk Y.’ye ise 12 yıl 1 ay hapis cezası verdi. TARTIŞMA CİNAYETE DÖNÜŞTÜ Olay, 21 Ocak 2024 tarihinde İstiklal Mahallesi Porsuk Bulvarı’nda meydana geldi. Fatih Bayar ve arkadaşı Yasin Tümer ile Burak Zeren, Tunahan Zeren ve Faruk Y. arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Fatih Bayar, 2’si ölümcül olmak üzere 17 bıçak darbesiyle ağır yaralandı. Arkadaşı Yasin Tümer de 6 yerinden bıçaklandı. Bayar, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. MAHKEMEDE “BERAAT İSTEMİYORUM” DEDİLER Daha önce verilen hapis cezalarının ardından dosya istinaf mahkemesine taşındı. Yeniden yapılan yargılamada Burak Zeren ve Tunahan Zeren, beraat istemediklerini ifade ederek pişman olduklarını söyledi. Burak Zeren, "Beraatımı istemiyorum, pişmanım. Tekrar başsağlığı diliyorum" dedi. Suça sürüklenen çocuk Faruk Y. ise kendisini savunarak, "Ben olaylara engel olmaya çalıştım, çok pişmanım. Keşke olan bana olsaydı" ifadelerini kullandı. MAHKEME CEZALARI ONADI, YAŞ İNDİRİMİ UYGULANDI Mahkeme heyeti, Burak ve Tunahan Zeren hakkında 25 yıl hapis cezası verdi. Suça sürüklenen çocuk Faruk Y.’ye ise önce 14 yıl 6 ay, ardından yaş indirimi uygulanarak 12 yıl 1 ay hapis cezası hükmedildi. Duruşmaya, maktul Fatih Bayar’ın annesi Ayşe Bayar, babası Mehmet Bayar ve kardeşi de katıldı.

ESKİ KOMŞUSUNU VURAN KADIN: EVLENME İSTEĞİMİ REDDETTİ VURDUM Haber

ESKİ KOMŞUSUNU VURAN KADIN: EVLENME İSTEĞİMİ REDDETTİ VURDUM

Kayseri’de parkta karşılaştığı eski komşusunu tabancayla vurarak yaralayan ve olayın ardından bir tuhafiyede alışveriş yaparken yakalanan kadın, yargılandığı davada yaptığı evlenme savunmasıyla dikkat çekti. Tutuklu sanık, mahkemede “Evlenmek istediğimi söyledim, reddetti. Silahını bana verip ‘vuramazsın’ diye tahrik etti. Ben de vurdum” dedi. PARKTA TARTIŞMA, SİLAHLI SALDIRIYLA SONUÇLANDI Olay, 22 Nisan’da Melikgazi ilçesine bağlı Demokrasi Mahallesi Melikgazi 1. Cadde üzerinde bulunan bir parkta meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, eski komşu oldukları öğrenilen F.A. (55) ile S.S. arasında parkta tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine S.S., yanında bulunan tabancayla F.A.’ya ateş açtı. Silah sesleri üzerine çevredeki vatandaşların ihbarı ile olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Omzundan yaralanan F.A., ambulansla hastaneye kaldırılırken, şüpheli kadın olay yerinden kaçtı. TUHAFİYEDE ALIŞVERİŞ YAPARKEN YAKALANDI Olay sonrası çalışma başlatan polis ekipleri, şüpheli S.S.’yi suç aleti tabanca ile birlikte olay yerine yakın bir tuhafiyede alışveriş yaparken yakaladı. Şüphelinin polis aracına bindirildiği sırada “ölmedi” diyerek ağladığı öğrenildi. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı. MAHKEMEDE ÇARPICI SAVUNMA Kayseri Adalet Sarayı’nda görülen davada Kayseri 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan tutuklu sanık S.S., F.A. ile aralarında gönül ilişkisi olduğunu iddia etti. Sanık savunmasında, “Aramızda ilişki vardı, kendisine para verdim. Parkta karşılaştık, evlenmek istediğimi söyledim. Reddetti. Silahını çıkartıp bana verdi ve ‘vuramazsın’ diyerek tahrik etti. Ben de vurdum” ifadelerini kullandı. Emniyette verdiği ifadelerle mahkemedeki savunması arasındaki çelişkiler sorulan S.S., psikolojik sorunları olduğunu, çok sayıda ilaç kullandığını ve bu nedenle önceki ifadelerini hatırlamadığını öne sürdü. MAĞDUR: “BENDEN PARA İSTEDİ, ARKAMI DÖNÜNCE ATEŞ ETTİ” Sanık S.S.’nin savunmasının ardından mahkeme heyeti müşteki F.A.’yı dinlemeye başladı. Bu sırada sanık, F.A.’nın yalan söylediğini öne sürerek tepki gösterdi. Mahkeme başkanının uyarılarına rağmen tepkisini sürdüren sanık, salon dışına çıkarıldı. Çıkarılırken F.A.’ya hakaret ettiği kaydedildi. İfadesine devam eden F.A. ise sanıkla aralarında herhangi bir gönül ilişkisi olmadığını belirterek, “Sanığı, yöneticisi olduğum binada eşiyle birlikte 6 ay oturduğu dönemden tanıyorum. Taşındıktan yaklaşık 1,5 yıl sonra parkta karşılaştık. Eşinden ayrıldığını söyledi ve benden 15 bin lira istedi. Yardımcı olamayacağımı söyleyip arkamı dönerek giderken 4 el silah sesi duydum. Omzumdan vuruldum. Sonrasında kontrolsüz şekilde ateş etmeye devam etti. Kolumda yüzde 40 güç kaybı oluştu” dedi. TEHDİT İDDİASI VE DURUŞMANIN ERTELENMESİ F.A.’nın avukatı, sanık S.S.’nin cezaevinden de müvekkiline mektup yazarak tehdit ettiğini öne sürerek sanığın cezalandırılmasını talep etti. Olayın ardından polis ve sağlık ekiplerine haber veren tanığın da dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

BURSA'DA MEKANDA ÖLEN GENCİN BABASINDAN YÜREK YAKAN SÖZLER Haber

BURSA'DA MEKANDA ÖLEN GENCİN BABASINDAN YÜREK YAKAN SÖZLER

Bursa'da duruşmada söz alan baba Mehmet Şakir Uyanık’ın "Ben o gün oğluma araba alacaktım" sözleri salonda derin bir sessizliğe neden oldu. EĞLENCE MEKANINDA BAŞLAYAN TARTIŞMA KANLI BİTTİ Olay, 10 Mayıs günü saat 05.00 sıralarında Nilüfer ilçesi Esentepe Mahallesi’nde bulunan bir eğlence mekanında meydana geldi. Eğlenmek için mekana gelen S.Y., S.Ö. ve E.T. ile işletme çalışanları arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. İddiaya göre tartışmanın, gruptan bir kişinin kız arkadaşını mekana getirmesi üzerine çalışanların "Dışarıdan kadın getirmek yasak" demesiyle başladığı öne sürüldü. Tartışmanın ardından üç kişi darbedilerek mekandan çıkarıldı. HASTANEYE GİTTİLER, ARKADAŞLARINI ÇAĞIRDILAR Darbedilen kişilerden E.T., kendi imkanlarıyla hastaneye giderken durumu telefonla S.Y.’nin kardeşi Melih Sefa Y.’ye bildirdi. Bunun üzerine Melih Sefa Y., arkadaşı Hakan Uyanık ile birlikte eğlence mekanının önüne geldi. Burada güvenlik görevlileri ve çalışanlarla yeniden başlayan tartışma, kısa sürede silahlı çatışmaya dönüştü. Açılan ateş sonucu Hakan Uyanık karnından, Melih Sefa Y. ise bacak ve kolundan yaralandı. Özel araçlarla hastaneye kaldırılan Hakan Uyanık, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. 11 SANIK HAKKINDA AĞIR SUÇLAMALAR Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında 11 kişi gözaltına alındı. Sanıklar hakkında ‘kasten öldürmeye azmettirme’, ‘iştirak halinde kasten öldürme’, ‘silahla kasten yaralama’ ve ‘sopayla yaralama’ suçlarından dava açıldı. Dört sanığın tutuklu yargılandığı dosyada, bazı sanıklar ise tutuksuz olarak hakim karşısına çıktı. MAHKEMEDE OLAYIN DETAYLARI ANLATILDI Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, hayatını kaybeden Hakan Uyanık’ın anne ve babası, müştekiler, sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada söz alan S.Y., olay gecesi yaşananları ayrıntılı şekilde anlatarak, mekanda sorun çıkarmak istemediklerini, ancak işletme yetkililerinin kendilerine hakaret ederek saldırdığını öne sürdü. Melih Sefa Y. ise olay yerine geldiklerinde silahsız olduklarını savunarak, "Ne olduğunu sormaya fırsat bulamadan üzerimize ateş açıldı" dedi. Y., ateş edilirken işletme sahibi olduğu iddia edilen kişinin çalışanlara "Kim gelirse vurun" şeklinde talimat verdiğini duyduğunu iddia etti. “HAKAN’A DOĞRU ATEŞ ETTİM” İTİRAFI Tutuklu sanıklardan Emre Erdem, mahkemede yaptığı savunmada Hakan Uyanık’a doğru 2-3 el ateş ettiğini kabul etti. İlk ateşi ayaklarına, ikinciyi ise karnına doğru yaptığını söyleyen sanık, pişman olduğunu ifade etti. Bir diğer sanık Berkant Alkan ise havaya ateş açarak tarafları sakinleştirmeye çalıştığını, ancak çatışmanın devam ettiğini öne sürdü. “OĞLUMUN HUSUMETİ YOKTU” Duruşmada söz alan baba Mehmet Şakir Uyanık, oğlunun çevresinde sevilen, kimseyle husumeti olmayan biri olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Sanıkları sabahtan beri dinliyorum. Oğlumda silah olsaydı 3 metreden vuramaz mıydı? Onlar 8-10 metreden vuruyor. Olay sabahı hastaneye gittiğimde oğlumu ceset torbasına koyarlarken gördüm. Ben o gün oğluma araba alacaktım." Babanın bu sözleri duruşma salonunda duygusal anlara yol açtı. İŞLETME SAHİBİ SUÇLAMALARI REDDETTİ Çalışanlarını azmettirmekle suçlanan işletme sahibi S.İ. ise suçlamaları reddederek, olaydan yaklaşık bir ay önce işletmeyi devrettiğini, silahlı saldırı talimatı vermediğini savundu. Olay sırasında dışarı çıktığında Hakan Uyanık’ı yerde gördüğünü ve yardım etmeye çalıştığını söyledi. MAHKEMEDEN TAHLİYE VE ERTELEME KARARI Mahkeme heyeti, olayla ilgisi olmadığını savunan bir tutuklu sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi.

SOSYAL MEDYA FENOMENİ MURAT ÖVÜÇ TUTUKLANDI Haber

SOSYAL MEDYA FENOMENİ MURAT ÖVÜÇ TUTUKLANDI

Uçakta çekilen ve başörtülü kadınlarla ilgili olduğu iddia edilen görüntüler nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan Murat Övüç, İstanbul'da gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen Övüç, savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. TARTIŞMALI VİDEO 3 YIL ÖNCE PAYLAŞILDI Gündeme oturan olayda, Murat Övüç’ün bir uçak yolculuğu sırasında başörtülü kadınların bulunduğu bir ortamda "Parsel Parsel Eylemişler Dünyayı" şarkısı eşliğinde çektiği video sosyal medyada yeniden paylaşılınca kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Görüntülerin, başörtüsü üzerinden toplumun bir kesimini hedef aldığı gerekçesiyle tepkiler büyüdü. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatıldı. EMNİYETTEKİ İŞLEMLERİNİN ARDINDAN MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ Soruşturma kapsamında polis ekiplerince gözaltına alınan Murat Övüç, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alındıktan sonra Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edildi. Savcılık, Övüç'ü "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek" suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk etti. Mahkeme, mevcut delil durumu ve paylaşılan içeriğin toplumda infial yaratma potansiyelini göz önünde bulundurarak Murat Övüç'ün tutuklanmasına karar verdi. MURAT ÖVÜÇ’TEN AÇIKLAMA: “ÜÇ YIL ÖNCEKİ VİDEOYU GÜNDEME GETİRMEK AYIP” Söz konusu görüntülerle ilgili kamuoyundaki tartışmalar sonrası sosyal medya hesabından açıklama yapan Murat Övüç, olayın 3 yıl önceye ait olduğunu savundu. Kendini savunarak şu ifadeleri kullandı: “Allah aşkına yeter! Artık normal davranıyoruz, smokinle çıkıyoruz. Artık insanlara güzel örnek olmak istiyoruz. 3 yıl önceki paylaşımı tekrar gündeme getiriyorsunuz, bu çok ayıp.” YASAL SÜREÇ DEVAM EDİYOR Övüç'ün tutuklanmasının ardından, savcılık soruşturmasının derinleştirileceği ve videonun hangi amaçla çekildiği, kime yönelik olduğu gibi hususlarda daha fazla delil toplanacağı belirtildi. Kamuoyunu ilgilendiren bu davada, Murat Övüç'ün sosyal medyadaki paylaşımları ve dijital materyalleri de incelemeye alındı.

GÜLLÜ DAVASINDA ŞOK GELİŞME: KIZI GİZLİCE ÇOCUK ALDIRMIŞ Haber

GÜLLÜ DAVASINDA ŞOK GELİŞME: KIZI GİZLİCE ÇOCUK ALDIRMIŞ

Soruşturma ilerledikçe, anne-kız arasındaki çarpıcı ve gerilim dolu ilişki gün yüzüne çıkmaya başladı. Güllü ve kızı Gülter’in özel yaşamına dair detaylar, dosyanın seyrini etkileyecek nitelikte. GÜLLÜ’NÜN ÖLÜMÜNDE TUTUKLAMA Ünlü şarkıcı Güllü’nün, Yalova’daki evinin terasından düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan soruşturmada, kızı Tuğyan Ülkem Gülter tutuklandı. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, Gülter hakkında “tasarlayarak yakın akrabayı öldürmek” suçlaması yöneltildi. Mahkeme tarafından tutuklanan genç kadın cezaevine gönderildi. ANNE-KIZ ARASINDA GERGİN VE SIR DOLU BİR GEÇMİŞ Soruşturma kapsamında aile içi ilişkiler mercek altına alınırken, Gülter’in geçmişine dair dikkat çekici detaylar ortaya çıktı. Yakın çevrenin aktardığına göre Gülter, annesiyle uzun süredir gerilimli bir ilişki yaşıyordu. Güllü’nün onaylamadığı bir evlilik yapan Tuğyan Gülter’in bu birliktelikten Azra adında bir kızı olduğu öğrenildi. Eşi uyuşturucu suçundan cezaevine girince ayrılan Gülter, annesiyle birlikte yaşamaya başladı. GİZLİ KÜRTAJ VE YENİ İLİŞKİ GERİLİMİ DERİNLEŞTİRDİ Gülter’in annesi tarafından onaylanmayan bir başka ilişkisinde yeniden hamile kaldığı, ancak bu hamileliği gizli bir şekilde sonlandırdığı öğrenildi. Güllü’nün bu kürtajdan haberdar olmadığı, Gülter’in nişanlısıyla görüşmek için dahi annesinden izin almak zorunda kaldığı iddia edildi. Bu durumun anne-kız arasında ciddi tartışmalara neden olduğu öne sürüldü. EVE GİRİP ÇIKANLAR BİLE KONTROL EDİLİYORDU İddialara göre Güllü, kızının arkadaş çevresine dahi müdahale ediyor, sadece Sultan Nur Ulu’nun eve gelmesine izin veriyordu. Sultan Nur’un annesini küçük yaşta kaybettiği ve Güllü tarafından “manevi evlat” olarak görüldüğü kaydedildi. Güllü ile kızı arasında yaşanan tartışmaların sık sık eve gel-git şeklinde yaşandığı ve zaman zaman evden kovma ile son bulduğu bildirildi. TORUN KRİZİ DE BÜYÜK GERGİNLİK YARATTI Anne-kız arasındaki en önemli krizlerden birinin ise torun Azra olduğu ileri sürüldü. Güllü’nün torununa çok düşkün olduğu, Tuğyan Gülter’in ise çocuğuna yeterince vakit ayırmadığı gerekçesiyle sık sık eleştirildiği belirtildi. Güllü’nün, ilerleyen süreçte yeniden evlenerek torununu yanına almayı planladığı da iddialar arasında. SORUŞTURMA DERİNLEŞİYOR Tüm bu aile içi çatışmalar, özel hayatına ilişkin bilinmeyenler ve ilişkiler zinciri, soruşturmanın gidişatında önemli bir rol oynamaya başladı. Savcılık dosyasında hem adli tıp raporları hem de aile içi geçmişe dair ifadelerin detaylı şekilde incelendiği belirtiliyor. Güllü’nün ölümüyle ilgili soruşturma sürerken, kamuoyu gelişmeleri yakından takip ediyor.

İKİ KARDEŞ VE BABAANNELERİNİ ÖLDÜREN SANIK: KASAP MIYIM BEN? Haber

İKİ KARDEŞ VE BABAANNELERİNİ ÖLDÜREN SANIK: KASAP MIYIM BEN?

Zonguldak’ta aralarında husumet bulunan akrabaları iki kardeş ve babaannelerini bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Sanık, kendisini savunduğunu öne sürerek suçlamaları reddetti. OLAY KÖROĞLU KÖYÜ’NDE MEYDANA GELDİ Merkeze bağlı Köroğlu köyünde yaşanan olayda, sanık Erdeniz K.’nın kardeşinin köy kahvesinde darp edilmesinin ardından iki aile arasında husumet oluştu. 21 Temmuz günü Halil Can Köroğlu (24) ile kardeşi Emirkan Köroğlu (18), bir düğünden dönerken Erdeniz K. ile karşılaştı. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Erdeniz K., iki kardeşi ve babaanneleri Nazmiye Köroğlu’nu (75) bıçakladı. ÜÇ KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan babaanne ve iki torun, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Zanlı Erdeniz K. ise kısa sürede yakalanarak tutuklandı. “KASAP MIYIM, CANİ MİYİM?” DİYE SAVUNDU Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık Erdeniz K., kendisine saldırıldığını iddia ederek, “Beni yere yatırıp boğmaya çalıştılar, nefessiz kaldım. Kurtulmak için bıçakladım. Kasap mıyım, cani miyim durduk yere yapayım, savunmak içindi” sözleriyle kendini savundu. TANIKLAR VE AİLELER DİNLENDİ Duruşmada 12 tanık dinlenirken, görgü tanıklarından biri sanığın boğazının sıkıldığını ve yere düşürüldüğünü iddia etti. Hayatını kaybeden kardeşlerin annesi Fatma Köroğlu ise sanığın savunmasına tepki göstererek, “Kendini kurtarmak isteseydi koluna ya da bacağına vururdu, kalbinden bıçakladı” dedi. DURUŞMA ERTELENDİ Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

MÜGE ANLI'YA ÇIKMIŞLARDI: SİBEL VE KIZI SERBEST BIRAKILDI Haber

MÜGE ANLI'YA ÇIKMIŞLARDI: SİBEL VE KIZI SERBEST BIRAKILDI

Antalya’da falezlerde hayatını kaybeden 44 yaşındaki Sami Kırkuşu’nun ölümüyle ilgili olarak gözaltına alınan sevgilisi S.Y. ve kızı, çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ailenin "şüpheli ölüm" iddiasıyla televizyon programına başvurmasının ardından olay yeniden gündeme gelmişti. Olay, 27 Kasım sabahı Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Fener Mahallesi Eski Lara Caddesi üzerindeki falezlerde meydana geldi. Sabah erken saatlerde balık tutmak için bölgeye gelen vatandaşlar, 25 metre yükseklikteki falezlerin denizle birleştiği alanda hareketsiz şekilde yatan bir kişiyi fark etti. İhbar üzerine olay yerine polis, sağlık, itfaiye, sahil güvenlik ve deniz polisi ekipleri sevk edildi. Ekiplerin halat yardımıyla indiği kayalık alanda bulunan kişinin, 44 yaşındaki Sami Kırkuşu olduğu tespit edildi. Yapılan kontrollerde Kırkuşu’nun yaşamını yitirdiği belirlendi. Yaklaşık 2 saat süren operasyonla sedyeyle yukarı çıkarılan Kırkuşu’nun cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Antalya Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Olay yerinde toplanan aile yakınları ve kardeşinin “Ağabeyim ölmüş” diyerek gözyaşlarına boğulması, yürekleri sızlattı. 4 çocuk babası olan Sami Kırkuşu’nun ölümünü şüpheli bulan ailesi, bir televizyon programına başvurarak olayın araştırılmasını talep etti. AİLE, ÖLÜMÜN ŞÜPHELİ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ Aile üyeleri, Sami Kırkuşu’nun olaydan önce sevgilisi S.Y. ile birlikte olduğunu ve ölümünün düşme sonucu değil, itilme sonucu gerçekleşmiş olabileceğini ileri sürdü. Kırkuşu’nun cep telefonunun sevgilisi S.Y.’de olduğunu da iddia ettiler. Programa telefonla bağlanan ve taksici olduğu belirtilen bir kişi ise S.Y.’nin kendisine “Sevgilim kendini falezlerden attı” dediğini, buna rağmen polis merkezine gitmek yerine kendi evine gittiğini söyledi. SEVGİLİSİ VE KIZI GÖZALTINA ALINDI, MAHKEME SERBEST BIRAKTI İddialar üzerine harekete geçen Antalya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, S.Y. ve kızını dün sabah gözaltına aldı. Emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen S.Y. ve kızı, çıkarıldıkları nöbetçi mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olayla ilgili adli soruşturma sürerken, alınan numunelerin laboratuvar incelemeleri ve cep telefonu kayıtlarının çözümü sonrası olayın netlik kazanması bekleniyor. Aile ise olayın peşini bırakmayacaklarını ve adaletin yerini bulmasını istediklerini ifade etti.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.