#Protesto

- Protesto haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Protesto haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

FRANSA'DA ESKİ CUMHURBAŞKANI SARKOZY HAPSE GİRDİ Haber

FRANSA'DA ESKİ CUMHURBAŞKANI SARKOZY HAPSE GİRDİ

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 2007 yılında seçim kampanyasında Libya'dan yasa dışı finansman sağladığı suçlamasıyla verilen 5 yıl hapis cezası kapsamında bu sabah Paris'teki La Sante Cezaevi'ne girdi. Fransa tarihinde ilk kez eski bir cumhurbaşkanı hapse girmiş oldu. Fransa tarihinde ilk kez eski bir cumhurbaşkanı cezaevine girdi. Eski Cumhurbaşkanı, 2007 seçim kampanyasında Libya'dan yasa dışı finansman sağladığı suçlamasıyla verilen 5 yıllık hapis cezası kapsamında bu sabah polis konvoyu eşliğinde Paris'teki La Sante Cezaevi'ne giriş yaptı, kişisel eşyalarını teslim ettikten sonra güvenlik gerekçesiyle 11 metrekarelik bir hücreye yerleştirildi. SARKOZY İÇİN NORMAL CEZAEVİ PROSEDÜRÜ UYGULANDI Eski Fransa Cumhurbaşkanı, cezaevine girişinde diğer tutuklularla aynı standart işlemlerden geçirildi. İçeri alınmadan önce kimlik tespiti yapıldı, parmak izleri alındı, fotoğrafı çekildi ve tam beden araması gerçekleştirildi. Ardından kendisine cezaevi kayıt numarası verildi. Sarkozy'nin cezaevi süreci boyunca herhangi bir ayrıcalık talebinde bulunmadığı ve tüm prosedürlere itirazsız uyduğu bildirildi. Sarkozy'nin pencereli tek kişilik hücrede yanına yalnızca Alexandre Dumas imzalı "Monte Cristo Kontu" ve Jean-Christian Petitfils tarafından kaleme alınan "Jesus" kitaplarını aldığı öğrenildi. AVUKATLARDAN TAHLİYE GİRİŞİMİ Sarkozy'nin avukatları Jean-Michel Darrois ve Christophe Ingrain, kararın uygulanmasını "hukuki bir skandal" sözleriyle eleştirerek, tahliye başvurusunun resmen yapıldığını duyurdu. Savunma avukatları, müvekkilleri hakkında delil olmadan hüküm verildiği, tanık baskısı ya da delil karartma ihtimali bulunmadığını ve tutuklamanın hukuki değil siyasi olduğunu savundu. Avukat Ingrain, "Hiçbir risk yokken bir eski cumhurbaşkanını cezaevine koymak, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Bu karar Fransa adına utançtır" dedi. İstinaf mahkemesinin tahliye başvurusunu 1 ila 2 ay içerisinde değerlendirmesi bekleniyor. SARKOZY'E DESTEKLER Sarkozy'ye destek vermek isteyenler cezaevi önünde toplandı. Destekçileri, kararın "adaletsiz" olduğunu savunarak, eski cumhurbaşkanına destek mesajları verdi. Bazı katılımcılar, "Bu karar bir siyasi hesaplaşmadır. Sarkozy güçlü ve onurlu bir adam, yalnız bırakmayacağız" ifadelerini kullanırken, birçok gösterici, sürecin "intikam duygusuyla yürütüldüğü" görüşünü dile getirdi. Gösteri sırasında zaman zaman "Fransa'nın onuru Sarkozy'dir", "Nicolas Sarkozy, yanındayız" ve "Adalet istiyoruz" sloganları yükseldi. Eski danışman Henri Guaino'nun kalabalığa katılması ise alkışlarla karşılandı. Katılımcıların bir bölümü kararı protesto ederek yargı süreci için "adalet kendi sınırını aştı" yorumunu yaptı. Eski Fransa cumhurbaşkanının oğlu Louis de sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Babamız masumdur. Bu haksızlıkla yalnız değiliz" ifadelerini kullandı. 2018 YILINDA RESMİ BİR SORUŞTURMA BAŞLATILMIŞTI Fransız basını, 2013 yılında yayınlanan bir belgede, dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi'nin Sarkozy'nin 2007 seçim kampanyasına gizlice yaklaşık 50 milyon euro aktardığını öne sürmüştü. Fransa'nın eski Cumhurbaşkanı Sarkozy ise söz konusu suçlamaları tamamen reddetmiş ve bunların siyasi amaçlı olduğunu savunmuştu. Fransız yargı makamları, 2018 yılında resmi bir soruşturma başlatmış ve Sarkozy hakkında yolsuzluk, yasa dışı kampanya finansmanı ve suç örgütüyle iş birliği gibi suçlamalar yöneltmişti. SAKOZY'E YAKIN İSİMLER DE CEZA ALMIŞTI Dava kapsamında, döneminin İçişleri Bakanı Claude Gueant, 500 bin euro aldığı gerekçesiyle pasif yolsuzluk, sahtecilik ve nüfuz ticareti suçlarından 6 yıl hapis ve 250 bin euro para cezasına mahkum edilmişti. Eski Bakan Brice Hortefeux, suç örgütü kurma suçundan 2 yıl hapis ve 50 bin euro para cezasına çarptırılmıştı. Hortefeux'a ayrıca 5 yıl kamu görevi yasağı ve siyasi/medeni haklardan mahrumiyet cezası da verilmişti. Fransız-Lübnanlı iş insanı Alexandre Djouhri, aktif yolsuzluk ve nüfuz ticareti suçlarından 6 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Libya lideri Muammer Kaddafi'nin eski kabine direktörü Bechir Saleh, 5 yıl hapis ve 4 milyon euro para cezası almış, Suudi iş insanı Khaled Bugshan, 3 yıl hapis ve 4 milyon euro para cezasına çarptırılmıştı. Fransız-Cibutili bankacı Wahib Nacer ise 4 yıl hapis ve 2 milyon euro para cezasına mahkum edilmişti. Eski Bütçe Bakanı Eric Woerth, tüm suçlamalardan beraat etmişti. DAVANIN EN ÖNEMLİ TANIĞI HAYATINI KAYBETTİ Davanın en önemli tanıklarından biri olan Lübnan asıllı Fransız bir iş adamı Ziad Takieddine, 23 Eylül'de Lübnan'da gözaltında tutulurken hayatını kaybetmişti. Mahkeme, Takieddine hakkındaki yargılamanın ölüm nedeniyle düştüğü duyurmuştu. SARKOZY, MACRON İLE GÖRÜŞMÜŞTÜ Eski Cumhurbaşkanı, 17 Ekim'de Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından Elysee Sarayı'nda kabul edilmişti. Görüşmenin içeriği kamuoyuyla paylaşılmazken, bu temas, siyasi çevrelerde geniş yankı uyandırmıştı.

OSMAN GÖKÇEK'TEN MANSUR YAVAŞ'A SU BİDONLU PROTESTO Haber

OSMAN GÖKÇEK'TEN MANSUR YAVAŞ'A SU BİDONLU PROTESTO

Osman Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı hedef alarak, üzerinde Yavaş’ın fotoğrafı bulunan su bidonları ve maskeli cansız mankenle sembolik bir “su vurgusu” protestosu gerçekleştirdi. TBMM'DE SU BİDONLU GÖSTERİ Osman Gökçek, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaptığı basın toplantısında, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik harcama eleştirilerini sıra dışı bir yöntemle gündeme taşıdı. Toplantıya, üzerinde Mansur Yavaş maskesi bulunan bir cansız manken ile gelen Gökçek, yanında taşıdığı su bidonlarının üzerine de Mansur Yavaş’ın fotoğraflarını yapıştırdı. Söz konusu bidonlar, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin satın aldığı ve hangi amaçla kullanıldığına dair kamuoyunda tartışma yaratan malzemeleri temsil etti. Gökçek, bu görsel protestoyla belediye yönetimini şeffaf olmamakla suçladı. “SU ÜZERİNDEN VURGUN MU VAR?” Basın açıklamasında konuşan Gökçek, kamuoyunun aydınlatılması gereken birçok harcama kalemi olduğunu iddia ederek şu ifadeleri kullandı: “Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı bu alımların amacı nedir? Bu bidonlar kime, neden dağıtıldı? Su gibi temel bir ihtiyaç üzerinden kamu kaynaklarının nasıl harcandığını sorgulamak, hepimizin görevidir.” Gökçek, özellikle pandemi döneminde yapılan bazı alımların ve su dağıtımıyla ilgili işlemlerin detaylarının hala açıklanmadığını, bu durumun da kamuoyunda şüphe uyandırdığını belirtti. YAVAŞ’IN YANIT VERMESİ BEKLENİYOR Osman Gökçek’in gerçekleştirdiği bu protesto, siyasette Mansur Yavaş ile olan polemiklerin yeni bir boyut kazanmasına neden oldu. Gökçek, eleştirilerine devam ederken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a, söz konusu su bidonlarının neden ve nasıl kullanıldığını kamuoyuna açıklama çağrısında bulundu.

TRABZONSPOR TARAFTARLARINDAN TFF’YE TEPKİ Haber

TRABZONSPOR TARAFTARLARINDAN TFF’YE TEPKİ

Trabzonspor taraftarları, Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında oynanan maçın ardından gündeme gelen hakem kararlarına tepki göstermek için Trabzon’da bulunan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) binası önünde toplandı. Taraftarlar, Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Ferhat Gündoğdu’yu istifaya davet etti. TFF binası önünde toplanan bordo-mavili taraftarlar, "Temiz futbol dediniz. Bizi karanlığa gömdünüz" yazılı pankart açarak tepkilerini dile getirdi. Grup adına konuşan Trabzonspor Taraftarlar Derneği Başkanı Bekir Kodalak, hakem kararlarının artık oyunun önüne geçtiğini vurguladı. "MHK KAOS ÜRETİYOR" Kodalak açıklamasında, "Türk futbolunda adalet kalmamış, hakem kararları artık oyunun önüne geçmiştir. Fenerbahçe karşısında yaşananlar, sadece Trabzonspor’un değil, Türk futbolunun geleceğinin de nasıl bir çıkmaza sürüklendiğini gözler önüne sermiştir. Bu noktada en büyük sorumluluk Merkez Hakem Kurulu’na aittir. Biz taraftarlar olarak futbolun adaletini sağlayamayan, her hafta yeni bir skandala imza atan MHK’nın başındaki isim Ferhat Gündoğdu’yu derhal istifaya davet ediyoruz. Adil yönetim yerine kaos üreten bu anlayış artık Türk futbolunu taşınamaz hale getirmiştir" ifadelerini kullandı. "SORUN SADECE TRABZONSPOR’UN DEĞİL" Dün yaşananlar tesadüf değil, yıllardır biriken çarpıklıkların ve liyakatsizliğin sonucudur. Eğer hakemler sahada adalet dağıtamıyorsa, futbolun ruhundan söz etmek mümkün değildir. Bugün TFF Başkanı koltuğunda oturan ve geçmişte Trabzonspor Başkanlığı yapmış olan İbrahim Hacıosmanoğlu’na da sesleniyoruz. Eğer gerçekten temiz futbolun yanındaysanız, yaşananlara seyirci kalmayın. Futbolun geleceği için sorumluluk alın, bu çarpık düzeni değiştirmek adına adım atın. Trabzonspor’un adalet mücadelesine sırt çeviren her anlayış, yarın Türk futboluna daha büyük zararlar verecektir."

İZMİRLİ KOOPERATİF MAĞDURLARINDAN MEZAR TAŞLI EYLEM Haber

İZMİRLİ KOOPERATİF MAĞDURLARINDAN MEZAR TAŞLI EYLEM

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki İZBETON denetiminde kooperatifler eliyle başlattığı kentsel dönüşüm projelerinde mağdur olan kooperatif üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Binası önünde basın açıklaması yaptı. Mağdurlar, açıklamadan sonra mezar taşı şeklinde tasarlanan dövizlerini bina önüne bıraktı. Açıklamasında depremde yaşanacak can kayıplarından da bizzat Cemil Tugay sorumlu olacağını söyleyen mağdurlar, kooperatif mağduriyetinden dolayı tutuklananları cezaevinde ziyaret eden ve dayanışma çağrılarında bulunan CHP’li siyasileri de hedef aldı. "DEPREMDE TABUTLUKTA OTURMAYALIM DİYEREK KAÇTIK" Kooperatif üyeleri adına açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz, "Bilim insanlarının her gün uyardığı, kapımızdaki büyük İzmir depremi bir doğal afetten çok daha fazlası olacaktır. Bizler için, 5 bin mağdur aile adına, bu deprem; yolsuzluğun, siyasi beceriksizliğin ve vicdansızlığın sebep olacağı bir katliamın habercisidir. Bu bildiri, bir feryat değil, gelecekteki enkazın sorumlularını bugünden ilan eden bir suç duyurusudur" ifadelerini kullandı. Alpyavuz sözlerine şöyle devam etti: "Yıllarca yaşadığımız eski ve güvensiz evlerimizden ‘depremde tabutlukta oturmayalım’ diyerek kaçtık. Kime güvendik? İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘örnek proje’ diyerek parlattığı, bize umut diye pazarladığı bu kooperatife güvendik. Bütün birikimlerimizi, evlatlarımızın geleceğini, deprem korkusuyla sattığımız evlerimizin parasını bu projeye yatırdık" dedi. CHP’Lİ SİYASİLERE SİTEM Kendi mağduriyetlerini umursamadıklarını, bunun yerine cezaevindeki sorumluları ziyaret eden CHP’li siyasileri ve Başkan Tugay’ı eleştiren Ali Alpyavuz, "Yolsuzlukla durdurulan inşaatlar, bir yıldır çürümeye terk edilen hayaller ve en acısı; bizler şimdi ya sokakta, ya da kaçtığımızdan daha güvensiz, her an başımıza yıkılacak kiralık evlerde deprem korkusuyla yaşıyoruz. Bizi depremden kurtaracağını vadedenler, elleriyle depremin kucağına ittiler. Yarın o büyük sarsıntı olduğunda, bu güvensiz binaların enkazı altında kalırsak canımızdan veya malımızdan olursak, sorumluları bellidir. Öncelikle umutlarımızı ve paralarımızı çalan, yargılama sonunda hak ettikleri cezaları alacak olan, tutuklu ya da dışarıda olan suçlular, bir yıldır 5 bin ailenin mağduriyetini çözmek yerine cezaevindeki ‘arkadaşlarına’ mektuplar yazıp, ziyaretler düzenleyen, adliye önlerinde ‘dayanışma’ gösterileri yapan, çözümü değil siyasi vefasını düşünen CHP’li siyasetçiler, on binlerce insanın feryadı arşa yükselirken tek kelime etmeyen, İzmir milletvekilleri ve son olarak, Belediye Başkanı Cemil Tugay... Başkan Tugay, üzerine düşen sorumluluğu açıkça reddetmekte, iradesini kullanmayarak kooperatif üyelerinin ve hak sahiplerinin can ve mal güvenliğini hiçe saymaktadır" açıklamasında bulundu. LÜKS VİLLA FİYATINA DAİRE Ali Alpyavuz, "Örnekköy’de ‘İnşaata devam ediyoruz’ söylemleri, kooperatifin muhatap alınmadan, hiçbir anlaşma zeminine dayanmadan ve neredeyse lüks villalar fiyatına bir kooperatif dairesinin dayatıldığı çözüm görünümlü reklamsal hareketler, derdimize derman olmamakta ve bizleri yarının belirsiz karanlığına çok daha umutsuz ve çaresiz götürmektedir" dedi. "BİZZAT BAŞKAN TUGAY SORUMLU OLACAK" Depremdeki can kayıplarından Başkan Tugay’ın sorumlu olacağını yineleyen Alpyavuz, "Dolayısıyla sadece bu süreçte yaşanan maddi kayıplar değil, depremde yaşanacak can kayıplarından da bizzat Cemil Tugay sorumlu olacaktır. İzmir halkının geleceği ve güvenliği söz konusu iken, belediye başkanının görevini yapmaması, sorunu çözmek için adım atmaması kabul edilemez bir ihmaldir ve siyasi bir vebaldir. Meydana gelebilecek bir depremde, bizim veya çocuklarımızın cansız bedenleri enkaz altından çıkarılırsa vicdanınız rahat edecek mi? O gün timsah gözyaşları döktüğünüzde, bugünkü sessizliğiniz ve ihanetiniz aklınıza gelecek mi? Sizin siyasi hesaplarınız, dostluk vefa borçlarınız, bir çocuğun hayatından daha mı kıymetli? Bu saatten sonra yaşanacak her türlü can ve mal kaybının vebali bugünden itibaren omuzlarınızdadır. Bu, tarihe düşülecek bir not, geleceğe bırakılacak bir ibret vesikasıdır. Bizler, o enkazın altında kalırsak sessizliğimizde boğulmayacağız. Çünkü bizim sessizliğimiz, sizin vicdanlarınızda bir ömür boyu çığlık olacak" sözlerine yer verdi.

KAYSERİ'DE 2 BİN İŞÇİ İŞ BIRAKTI Haber

KAYSERİ'DE 2 BİN İŞÇİ İŞ BIRAKTI

Kayseri'de faaliyet gösteren ve yaklaşık 2 bin işçinin çalıştığı Yataş fabrikasında işçiler, maaşlarına %40 zam istemiyle iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Hak-İş Konfederasyonu'na bağlı Öziplik-İş Sendikası'nda örgütlü olan fabrika çalışanları, sendikayı ve fabrika yönetimini protesto etti. Fabrika içinde başlayan yürüyüş, daha sonra fabrikanın bahçesine taşındı. İşçiler, "Sendika istifa", "Yönetim istifa" sloganları atarak taleplerini dile getirdi. "YÜZDE 15 ZAM DAYATMASI" Yataş işçileri, 2024 yılının Ekim ayından bu yana maaşlarına hiç zam yapılmadığını belirtti. İşçiler, "Maaşlarımız enflasyon karşısında eridi. Toplu sözleşme sürecinde %40 zam talep ettik. Ancak işveren sendikası sadece %15 teklifte bulundu. Bunun için iş bıraktık" dedi. "GEÇİNEMİYORUZ" Ortalama maaşların 30-32 bin TL arasında olduğuna dikkat çeken işçiler, geçim sıkıntısı yaşadıklarını belirterek, "Yıllardır bu fabrikada çalışıyoruz. Ama emeğimizin karşılığını alamıyoruz. En az 45 bin TL maaş istiyoruz. Yataş, global bir firma ama biz işçiler zor koşullarda yaşıyoruz" ifadelerini kullandı. "SADECE AİDAT TOPLUYORLAR" Hak-İş'e bağlı Öziplik-İş Sendikası'na da tepkili olan Yataş işçileri, sendikanın kendilerini yalnız bıraktığını öne sürdü. "İş bıraktık ama ortada yoklardı. Bizi savunmuyorlar, sadece aidat topluyorlar. Bu sendikadan bıktık. Sendikayı değiştireceğiz" diyen işçiler, talepleri karşılanana kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtti.

ALTAYLI TARAFTARDAN SİYAH ÇELENKLİ PROTESTO Haber

ALTAYLI TARAFTARDAN SİYAH ÇELENKLİ PROTESTO

İzmir’in en köklü kulüplerinden birisi olan Altay’da sular durulmuyor. Geçtiğimiz sezon 2. Lig’den, 3. Lig’e düşen Altay’da taraftarlar ayağa kalktı. FIFA’dan puan silme cezaları alma tehlikesi yaşayan ve transfer yasağı bulunan siyah-beyazlılarda, yeni yönetim eleştiri oklarının hedefi oldu. Yaz dönemiyle birlikte birçok oyuncusunu elinden kaçıran İzmir ekibinde, verilen vaatler yerine getirilmeyince taraftarlar yönetimi protesto ederek tesislere ’İstifa da bir hizmettir’ yazılı siyah bir çelenk bıraktı. Gaziemir’deki Vali Kutlu Aktaş Tesisleri’nde bir araya gelen taraftarlar, "100 yıllık kulübü rezil ettiniz, yönetim istifa" sloganları attı. "100 YILLIK KULÜBÜ REZİL ETTİNİZ" Genel kurul üyesi ve Altay taraftarı Cenker Ekemen’in okuduğu bildiride, "Biz zor durumda olan Altay’ın uzun süredir satılmaya çalışan hayallerle yok edilmesinin önüne geçmeye geldik. Göreve gelmeden önce aylarca tutarsız açıklamalar yaptınız. ’Tapu’ dediniz boş çıktı. ’Resmi imzalar atıldı’ dediniz, atılmadığı ortaya çıktı. ’Çekildik’ dediniz, sonra yine ’Döndük’ dediniz. Meydan boşken hayal sattınız. Her gün şikayet ettiniz, bahane ürettiniz. Oyuncu kalmadı, kendiniz yerine oyuncuları suçladınız, personeli suçladınız. Şimdi de bizleri suçluyorsunuz" ifadelerini kullandı. "İHANET ETMEYİN İSTİFA EDİN" Yönetimin henüz ciddi bir adım atmadığını vurgulayan siyah-beyazlı taraftarlar, "Köfte, patates, klima, çarşaf, çanak ve tabakla övünüp koskoca 111 yıllık Altay’ı rezil ediyorsunuz. Camiamız daha fazlasına izin vermiyor bunu sizlere bildirmeye geldik. Kulübü de şirketi de lütfen aldığınız gibi bırakın ve genel kurul iradesini yok sayarak sakın ola şirketi üzerinize geçirmeye çalışmayın. Aksi takdirde camiamızın hukukçuları demokrasi ve hukuk kuralları çerçevesinde yakanıza yapışacak, bundan emin olabilirsiniz. Altay’a daha fazla ihanet etmeyin, tek bir hizmetiniz olsun istifa edin" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.