#Rekolte

- Rekolte haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Rekolte haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ISPANAKTA HASAT BOLLUĞU: VERİM FİYATLARA YANSIR MI? Haber

ISPANAKTA HASAT BOLLUĞU: VERİM FİYATLARA YANSIR MI?

Gediz Ovası’nda verimli topraklarda yüksek rekolte yakalayan çiftçiler, tarladan pazara uzanan fiyat farkından şikayet ediyor. Menemenli çiftçiler, ıspanağın tarlada 6 TL’ye alıcı bulduğunu, ancak pazarda 40 TL’ye kadar yükseldiğini söylüyor. Hasat sürecinde çalışan kadın tarım işçileri sabahın ilk ışıklarında tarlalara gidiyor, erkek işçiler ise ıspanakları yıkayarak satışa hazır hale getiriyor. 25 YILLIK ÇİFTÇİDEN SİSTEMELEŞMİŞ ŞİKAYET Menemenli çiftçi Turgay Yıldırım, 25 yıldır bu işi yaptığını belirterek şu açıklamayı yaptı: "Ispanak ekimi genelde Ağustos’ta başlar. Hasat Ekim ayında yapılır ve Nisan’a kadar devam eder. Bu yıl tarlada kilosu 6-7 TL, hale 10 TL, pazarda ise 40-50 TL. Aradaki fark çok büyük. Bu işi severek yapıyoruz ama çocuklar artık çiftçiliğe sıcak bakmıyor." TARIM İŞÇİLERİNDEN EMEK DOLU SABAHLAR Ispanak hasadında çalışan tarım işçisi Serap Bora, günün ilk ışıklarıyla çalışmaya başladıklarını belirtti: "Sabah 5’te tarlaya gelip çalışıyoruz. Kasa başı çalıştığımız için işimizi erken bitiriyoruz. Günlük 800 TL kazanıyoruz. Ispanak hem çalışması zor hem de çok sevilen bir ürün. Ispanak böreğini evlerde bol bol yapmanızı öneriyorum." MENEMEN'DE YILLIK 40 BİN TON ISPANAK ÜRETİMİ Yılda ortalama 40 bin ton ıspanak üretimi yapılan Menemen’den toplanan ürünler, başta İzmir olmak üzere Ege Bölgesi'ndeki birçok pazara gönderiliyor. Üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı ise gündemdeki yerini koruyor.

KUR DENGESİZLİĞİ TARIMSAL İHRACATÇIYI ZORLUYOR Haber

KUR DENGESİZLİĞİ TARIMSAL İHRACATÇIYI ZORLUYOR

Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği Başkanı Senih Yazgan, iklim değişikliği nedeniyle nisanda yaşanan zirai don ve yaz aylarındaki aşırı sıcakların taze meyve ve sebze üretimini olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle sert çekirdekli meyvelerde yaşanan kayıp nedeniyle ihracatın tatmin edici olmadığına dikkati çeken Yazgan, her türlü olumsuzluğa rağmen üreticilerin üretmekten ihracatçıların da mücadeleden vazgeçmediğini anlattı. Bu yıl anlık bakıldığında geçen yılın aynı dönemine göre yaşanan ürün eksikliğinden kaynaklanan yüzde 9-10'luk bir kayıp olduğuna işaret eden Yazgan, "Yıl sonunda narenciye ürünlerinin devreye girmesiyle bu açığı kapatabiliriz diye düşünüyorum. Kiraz ihracatı bu yıl yok denecek kadar az oldu. 75-80 bin ton ürün satan bir ülke için 6 bin tonluk ihracat yok gibi bir şey" dedi. Olmayan ürünün yerine başka ürünü koymakla ihracatın dengelenmesinin pazarda sürekliliği sağlamayacağını belirten Yazgan, şöyle devam etti: " Türkiye kiraz üreticisi ve ihracatçısı olarak bilinmeli. Kirazdan kaybedelim narenciyeden kaybedelim mantığı olmamalı. Her ülke fırsat kolluyor. Dünyada rakipsiz değiliz. Siz olmazsanız hemen o ülke devreye giriyor. Söz konusu pazarda o üke devamlılığı sağlarsa oraya kaçış olur. Türkiye, üretim açısından ve pazarlara hakim olma açısından çok güçlü. Ben çok ciddi yer değiştirme olacağını düşünmüyorum." "Büyük fırtınalar estirebiliriz" Yazgan, bu dönemde en büyük sorunun artan girdi maliyetlerini döviz kurunun karşılamaması olduğunu vurgulayarak, "Fiyatlarımızı, baskılanmış döviz kuruyla, girdi maliyetleriyle karşılaştırdığımızda karlılık açısından üreticimiz ve ihracatçımız açısından beklenen rakamları yakaladığımızda bu pazarlarda büyük fırtınalar estirebilecek ülkeyiz. Girdi maliyetleri ile döviz kuru arasındaki makas ihracatçıları zorluyor. Döviz kurunun artması gerekiyor biraz." ifadesini kullandı. Şu anda iç piyasanın ihracata göre daha iyi olduğunu dile getiren Yazgan, "İçerde fiyatlar artıyor ama döviz kuru yükselmediğinden ihracat karlı olmaktan çıkıyor. İhraç ettiğiniz ürün bizler için fiyat açısından tercih edilmez oldu. Uluslararası pazarı kaybetmek istemiyoruz. Biz o pazarlarda olmak istiyoruz. Girdi maliyetlerini üst üste koyduğunuz da maliyetler çok yükseldi. Döviz kurundaki pozisyon, beklentileri karşılamadığı için Avrupa pazarında rekabetçiliğimizi kaybettik." dedi. İHA

AHUDUDU ÜRETİMİNDE REKOLTE DÜŞÜYOR Haber

AHUDUDU ÜRETİMİNDE REKOLTE DÜŞÜYOR

TÜİK'e göre bu yıl 7 bin ton civarı üretim beklense de üretimin yüzde 85'ini üreten Bursa'nın Kestel ilçesindeki tabla hiç de iç açıcı değil. Kestel Ziraat Odası Başkanı Eyüp Kılıç, Türkiye'nin böğürtlen ve ahududu üretiminde merkez konumunda olduklarını söyledi. Gözede gibi dağın eteklerinde kurulu kırsal mahallelerde çiftçilerin Türkiye'nin en kaliteli ahududu ve böğürtlenini ürettiğini vurgulayan Kılıç, özellikle ahududu üretiminde Türkiye'nin 85'inin Kestel'den karşılandığını aktardı. Bu yıl özellikle üretim merkezi olan Kestel'de rekolte sıkıntısı yaşandığına dikkati çeken Kılıç, şöyle konuştu: "Tonaj sıkıntımız var. Ahududu bölgemizde artık tükenmek üzere. Gen bozukluğu yaşadık. Yıprattık ahududuyu. Ağaçlarımız ve bahçelerimiz yoruldu eski verim yok artık. 5 ton yapa bahçemiz bir tona düştü. Ahududu ağaçlarının ıslah edilmesi gerekiyor. Bu yıl başlamasıyla bitmesi bir oldu hasadın. Yok çünkü, ağaçlar bomboştu. Yüzde 65-70 civarında kayıp var ve seneye bu kayıp daha fazla olacak." Yurt dışından özellikle Bosna Hersek ve Sırbistan'dan ürün geldiğini vurgulayan Kılıç, "Tüccarın bizden aldığını ürünün aynısına paketlenmiş olarak geliyor. Bu yıl üreticiden çıkış fiyatı 150 liraydı. Ama dışardan da bu fiyata getirdiler biz mücadele edemedik. Bir işçi en iyisi günde profesyonel olanı 25 kilo topluyor. Yevmiyesi 1500 lira. Günlük topladığından üreticiye ne kalıyor siz hesa edin" diye konuştu. Kılıç, Lütfiye Mahallesi'nin geçen yıl 250 ton ürün yaptığını belirterek, bu yıl 70 tonda kaldıklarını sözlerine ekledi. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.