#Sanık

- Sanık haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sanık haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İKİ KARDEŞ VE BABAANNELERİNİ ÖLDÜREN SANIK: KASAP MIYIM BEN? Haber

İKİ KARDEŞ VE BABAANNELERİNİ ÖLDÜREN SANIK: KASAP MIYIM BEN?

Zonguldak’ta aralarında husumet bulunan akrabaları iki kardeş ve babaannelerini bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen sanık, ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hakim karşısına çıktı. Sanık, kendisini savunduğunu öne sürerek suçlamaları reddetti. OLAY KÖROĞLU KÖYÜ’NDE MEYDANA GELDİ Merkeze bağlı Köroğlu köyünde yaşanan olayda, sanık Erdeniz K.’nın kardeşinin köy kahvesinde darp edilmesinin ardından iki aile arasında husumet oluştu. 21 Temmuz günü Halil Can Köroğlu (24) ile kardeşi Emirkan Köroğlu (18), bir düğünden dönerken Erdeniz K. ile karşılaştı. Çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Erdeniz K., iki kardeşi ve babaanneleri Nazmiye Köroğlu’nu (75) bıçakladı. ÜÇ KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ Olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan babaanne ve iki torun, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Zanlı Erdeniz K. ise kısa sürede yakalanarak tutuklandı. “KASAP MIYIM, CANİ MİYİM?” DİYE SAVUNDU Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık Erdeniz K., kendisine saldırıldığını iddia ederek, “Beni yere yatırıp boğmaya çalıştılar, nefessiz kaldım. Kurtulmak için bıçakladım. Kasap mıyım, cani miyim durduk yere yapayım, savunmak içindi” sözleriyle kendini savundu. TANIKLAR VE AİLELER DİNLENDİ Duruşmada 12 tanık dinlenirken, görgü tanıklarından biri sanığın boğazının sıkıldığını ve yere düşürüldüğünü iddia etti. Hayatını kaybeden kardeşlerin annesi Fatma Köroğlu ise sanığın savunmasına tepki göstererek, “Kendini kurtarmak isteseydi koluna ya da bacağına vururdu, kalbinden bıçakladı” dedi. DURUŞMA ERTELENDİ Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

KIZINA MERDİVENDE TEKME ATAN BABAYA HAPİS CEZASI Haber

KIZINA MERDİVENDE TEKME ATAN BABAYA HAPİS CEZASI

Eyüpsultan’da 3 yaşındaki kızı M.T.’ye apartmanın önünde bulunan merdivenlerde tekme attığı ve merdivenlerden aşağı düşürerek hastanelik olmasına neden olduğu iddia edilen baba Turgay T. yargılandığı davada 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Eyüpsultan’da 3 Haziran 2025’de 3 yaşındaki kızı M.T.’ye apartmanın önünde bulunan merdivenlerde ayağı ile tekme atıp merdivenlerden aşağı düşürerek hastanelik olmasına neden olduğu iddia edilen baba Turgay T.’nin yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Turgay T. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmada müşteki avukatı Ebrar Ateştepe ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Onur İsmet hazır bulundu. ‘’Evladım canım, ciğerim, her şeyimdir. Benim 10 tane çocuğum var ben çocuk sevmesem çocuk yapmazdım’’ Duruşmada savunma yapan sanık Turgay T., ‘’Burada benim canım kızımdan bahsediliyor. Benim kızım canım, ciğerim. Ben eylemimi onu oradan kurtarmak amacıyla yaptım. Evladıma hiç zarar verir miyim efendim? Ben sadece ayağımı uzattım o merdivenlerden yuvarlandı, evladımı tutamadım. Evladım canım, ciğerim, her şeyimdir. Benim 10 tane çocuğum var ben çocuk sevmesem çocuk yapmazdım. Beraatımı talep ediyorum" dedi. Mahkemede söz alan müşteki avukatı Ateştepe ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı İsmet ise sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ettiler. Mahkeme hakimi sinirlendi: ‘’Çocuğun bir şeylere dokunduğunu söylüyorsun hiçbir şeye dokunmuyor orada tekme atıyorsun bu kamera görüntüleriyle sabit’’ Duruşmanın bitirileceği bildirilerek son sözü sorulan sanık Turgay T., ‘’Sizin adaletinize sığınıyorum. Benim kızım canım, ciğerimdir. Çocuğumu kurtarmak amacıyla ayağımı uzatmış bulundum ama düştü ve ben rahatsızım yürümeye halim olmadığından koşamadım’’ şeklinde konuştu. Bu sırada mahkeme hakimi sanığa hitaben sesini yükselterek, ‘’Sürekli aynı şeyleri söylüyorsun. Senin elinde sigarayla dururken o çocuğa tekme attığın sabit. Çocuğun bir şeylere dokunduğunu söylüyorsun hiçbir şeye dokunmuyor orada tekme atıyorsun bu kamera görüntüleriyle sabit. Artık kararı açıklıyorum’’ ifadelerini kullandı. Eyüpsultan’da 3 yaşındaki kızına tekme atıp merdivenlerden aşağı düşüren babaya 1 yıl 6 ay hapis cezası 1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI Kararını açıklayan mahkeme, sanık Turgay T.’yi ‘beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda bulunan altsoya karşı basit yaralama’ suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.

MANSUR YAVAŞ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ: BAKANLIK DEVREDE Haber

MANSUR YAVAŞ HAKKINDA SORUŞTURMA İZNİ: BAKANLIK DEVREDE

İçişleri Bakanlığı, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) konser harcamalarında usulsüzlük yapıldığına ilişkin iddialar üzerine Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve Özel Kalem Müdürü Nevzat Uzunoğlu hakkında soruşturma izni verdi. İkili hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "denetim görevini ihmal" suçlamalarıyla soruşturma yürütülecek. SAVCILIKTAN SORUŞTURMA TALEBİ Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ABB’nin gerçekleştirdiği konser harcamalarına yönelik yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, İçişleri Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunarak, Yavaş ve Uzunoğlu için soruşturma izni talep etmişti. Talep, suçlamaların "görevi kötüye kullanma" ve "denetim görevini ihmal" kapsamında değerlendirildiği belirtildi. Bakanlık, bu talebi onaylayarak soruşturma iznini resmen verdi. 154 MİLYON LİRALIK ZARAR İDDİASI İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından hazırlanan rapor, MASAK ve Sayıştay denetimleri ile bilirkişi incelemeleri doğrultusunda ABB’de gerçekleştirilen 32 konser hizmet alımında toplam 154 milyon 453 bin 221 lira kamu zararına yol açıldığı tespit edildi. 14 ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINMIŞTI Soruşturmanın ilk ayağında, 23 Eylül’de ABB bünyesinden eski bürokratlar ve konser organizasyonlarıyla ilgili şirket temsilcilerinin de aralarında olduğu 14 kişi gözaltına alındı. Bu kişiler hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "ihaleye fesat karıştırma" suçlamaları yöneltildi. 5 KİŞİ TUTUKLANDI, 9’U SERBEST Adliyeye sevk edilen 14 şüpheliden 5’i, "zimmet" ve "kamu ihalesine fesat karıştırmak" suçlamalarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 9 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 59 SAYFALIK İDDİANAME HAZIRLANDI Soruşturma sonucunda 5’i tutuklu toplam 14 sanık hakkında “nitelikli zimmet” suçundan 7 yıl 6 aydan 31 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle hazırlanan 59 sayfalık iddianame, Ankara 34. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. GÖZLER YAVAŞ’TAN GELECEK AÇIKLAMADA Gelişmenin ardından gözler Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın yapacağı olası açıklamaya çevrildi. Yavaş ve ekibine yönelik soruşturmanın nasıl bir seyir izleyeceği, kamuoyunda merakla takip ediliyor.

GÜMÜŞÇÜ ESNAFI CİNAYETİNE MÜEBBET HAPİS Haber

GÜMÜŞÇÜ ESNAFI CİNAYETİNE MÜEBBET HAPİS

Maktulün avukatı Kenan Demirezen, sanığın kız arkadaşının da tanık olarak dinlendiğini belirterek, mahkemedeki ifadesinde maktulün kendisine yönelik herhangi bir sarkıntılıkta bulunmadığını, onu işinde gücünde biri olarak tanıdığını söyledi. Olay, 8 Temmuz 2024 tarihinde Buca ilçesi Şirinyer Mahallesi Menderes Caddesi'nde meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, gümüşçü esnafı Hasan Çınar (45), iş yerine kız arkadaşıyla birlikte gelen B.T.'nin (30) pompalı tüfekli saldırısına uğradı. Saldırının ardından çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Saldırıda ağır yaralanan esnaf Hasan Çınar, ambulans ile Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Talihsiz adam hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yerinden kaçan B.T., polis ekipleri tarafından suç aletiyle birlikte cinayeti işlediği dükkanın yakınlarında yakalanmıştı. Çınar'ın cenazesi, İzmir Adli Tıp Kurumu morgundaki otopsi işlemlerinin ardından Bornova'da bulunan Işıkkent Çarşı Camisi'ne getirildi. Namazın ardından Çınar'ın cenazesi, götürüldüğü Işıkkent Mezarlığı'na defnedildi. MÜEBBET HAPİS Gümüşçü esnafı Hasan Çınar'ın ölümüyle ilgili görülen davada, 23 Ekim'de beşinci duruşma yapıldı. Duruşmada hakim karşısına çıkan sanık B.T. hakkında karar açıklandı. Mahkeme, sanığın Hasan Çınar'a yönelik eylemini bir bütün halinde değerlendirdiğinde, fiilin kasten öldürme suçunu oluşturduğunu belirledi. Bu kapsamda, B.T. sabit bulunan eylemine uyan TCK 81/1 maddesi gereğince müebbet hapis cezasına çarptırıldı. SANIĞIN AKIL SAĞLIĞI YERİNDE Maktulün avukatı Kenan Demirezen, davayla ilgili açıklamalarda bulunarak, "Gümüşçü olarak faaliyet gösteren Hasan Çınar, aynı bölgede esnaflık yapan ve kuyumcu tamiri işiyle uğraşan bir kişi tarafından pompalı silahla ateş edilerek öldürüldü. Sosyal medya ve bazı ulusal basında olayın başlangıçta sanığın kız arkadaşına yönelik bir sarkıntılık nedeniyle gerçekleştiği yönünde haberler yer alsa da, yargılama sürecinde bunun doğru olmadığı ortaya çıktı. Yargılama boyunca sanığın uyuşturucu madde kullandığı, bu konuda sabıkasının bulunduğu ve akıl sağlığının yerinde olmadığı yönünde iddialar bulunduğu görülmüş; ancak adli tıp raporunda akıl sağlığının yerinde olduğu tespit edildi. Maktulün sanığın kız arkadaşına yönelik herhangi bir sarkıntılık eylemi olmadığı, aksine çevredeki esnaflarla birlikte sanığı uyuşturucu bağımlılığından ve kötü alışkanlıklarından kurtarmak amacıyla iyi niyetle telkinlerde bulunduğu belirlendi. Tanık beyanları da bu yönde olup iddiaları destekledi" sözlerini kullandı. İNDİRİMSİZ MÜEBBET HAPİS CEZASI İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın beşinci duruşmasında kararın çıktığını aktaran Demirezen, "Yargılama sonucunda mahkeme, sanığa hiçbir indirim uygulanmadan müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca olay sırasında orada bulunan sanığın kız arkadaşı da tanık olarak dinlenmiş ve hem savcılıktaki hem mahkemedeki ifadelerinde maktulün kendisine yönelik herhangi bir sarkıntılıkta bulunmadığını, onu kendi işinde gücünde, efendi bir insan olarak tanıdığını belirtti. Böylece sarkıntılık iddiası tamamen çürütüldü. Yerel mahkemenin hiçbir indirim uygulamadan verdiği bu karar, maktul Hasan Çınar'ın ailesinin adalete olan inancını güçlendirdi. Süreç istinaf mahkemesinde devam edecek olsa da, adaletin yerini bulduğunu düşünüyor ve benzer eylemlerin de hiçbir indirim yapılmadan cezalandırılması temennisinde bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.

KARTALKAYA SANIK DAVASINDA SKANDAL: "MÜVEKKİLİM GERİ ZEKALI" Haber

KARTALKAYA SANIK DAVASINDA SKANDAL: "MÜVEKKİLİM GERİ ZEKALI"

Muhasebe müdürü tutuklu sanık Kadir Özdemir'in avukatı Serbülent Baykan, mahkeme salonunda "Benim müvekkilim geri zekalı, hatır için avukatlığını yapıyorum" ifadelerini kullandı. 2024 yılının son günlerinde meydana gelen ve Türkiye’yi yasa boğan Kartalkaya’daki otel yangını, 78 kişinin yanarak can vermesiyle sonuçlanmıştı. Yangına ilişkin başlatılan soruşturma sonrası açılan davanın üçüncü duruşması üçüncü gününde devam ederken, skandal savunmalar ve çarpıcı ifadeler gündeme damgasını vurdu. AVUKAT MAHKEMEDE İSYAN ETTİ Sanıklardan Kadir Özdemir’in avukatı Serbülent Baykan, müvekkilinin kendisini beraat ettirmek istemediğini, hatta tahliye talep etmeyeceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Benim müvekkilim geri zekalı. Bunu kendisine de söyledim. Hatır için avukatlığını yapıyorum. Bu oteli kim denetledi? Kültür ve Turizm Bakanlığı. Davlumbazın ısısı bile standartlarda belli. Sen bunlara bakmadan yedin, içtin.” Baykan, müvekkilinin Emir Aras’ın talimatıyla itfaiye raporunun iptali için başvurduğunu ve bu nedenle cezalandırılması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu geri zekalı gidip biraz yatsın, aklı başına gelsin. Onun bunun vekaletini almasın.” SANIKLARA YÜZLERCE YIL HAPİS TALEBİ Savcılık mütalaasında, yangın faciasına ilişkin sanıklara olası kastla öldürme, yaralama ve mala zarar verme suçlarından toplam 1950 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Otel sahibi Halit Ergül, genel müdür Emir Aras, Gazelle Otel Genel Müdürü Ahmet Demir ve muhasebe müdürü Kadir Özdemir başta olmak üzere çok sayıda sanık yargılanıyor. KAMU GÖREVLİLERİ DE YARGILANIYOR Yangında ihmal olduğu gerekçesiyle Bolu Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü yetkilileri, il özel idare yöneticileri ve bazı kamu görevlileri de sanıklar arasında yer alıyor. Bolu İl Özel İdare Genel Sekreteri Sırrı Köstereli savunmasında, kendisine tanımlanmamış bir görevin müfettişler tarafından dayatıldığını öne sürdü. Duruşmada birçok sanık, daha önce verdiği beyanlara katıldığını söylerken, bazıları ise tahliye taleplerini geri çekti. Yangın faciası davasının bir sonraki duruşmasında kararın çıkması bekleniyor.

52 KİŞİYE MEZAR OLAN YONCA SİTESİ'NİN DURUŞMASI GERÇEKLEŞTİ Haber

52 KİŞİYE MEZAR OLAN YONCA SİTESİ'NİN DURUŞMASI GERÇEKLEŞTİ

Osmaniye’de 6 Şubat 2023 depremlerinde yıkılan ve 52 kişinin hayatını kaybettiği Yonca Sitesi B Blok ile ilgili davanın 11. duruşması, Osmaniye 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz yargılanan müteahhit Ali Kale, savunmasında tüm sorumluluğun zemin etüdü yapılmadan ruhsat veren belediyeye ait olduğunu öne sürdü. "4 BİN DAİRE YAPTIM, SUÇ BENDE DEĞİL" Sanık müteahhit Ali Kale, 33 yıldır Osmaniye’de inşaat yaptığını belirterek, kendisini şu sözlerle savundu: "Bu şehirde 4 binin üzerinde konut yaptım. Eğer zemin etüdü yapılmadan ruhsat verilmişse, bu benim değil, ruhsatı veren kurumun sorumluluğudur." Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarında binanın mühendislik standartlarına uygun olmadığı belirtilmişti. BELEDİYE GÖREVLİLERİ DE YARGILANIYOR Dava kapsamında, Osmaniye Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde görevli üç personel hakkında açılan dava da birleştirilmişti. Sanıklardan Hülya İnan, teknik yeterliliği olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "Sadece evrak kontrolü yaptım. Teknik açıdan lise mezunuyum, projeleri inceleme yetkim ve bilgim yok." Bir diğer belediye görevlisi Rahime İyi ise görev tanımının sadece belgeleri tamamlayıp teknik personele iletmek olduğunu belirtti. Her iki sanık da beraat talebinde bulundu. MÜŞTEKİ AVUKATLARI: "BU SADECE İHMAL DEĞİL" Depremde yakınlarını kaybeden ailelerin avukatları ise müteahhit ve belediye yetkililerinin ağır ihmali olduğunu belirterek, olayın "bilinçli taksir" değil, "olası kast" kapsamında değerlendirilmesini ve sanıkların en üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Avukatlar, bilirkişi raporlarının 10 katlı bir yapının bu zemine inşa edilemeyeceğini açıkça ortaya koyduğunu vurguladı. MAHKEME YENİ RAPOR TALEBİNİ REDDETTİ Mahkeme heyeti, yeniden bilirkişi raporu alınması talebini reddetti. Henüz ifadesi alınmamış sanıkların dinlenmesine karar verildi. Dava, karar aşamasına gelmesi ihtimali nedeniyle 5 Ocak 2026 tarihine ertelendi.

İŞ ARKADAŞLARINI FOTOĞRAFLAYAN SANIĞA 12 YIL HAPİS Haber

İŞ ARKADAŞLARINI FOTOĞRAFLAYAN SANIĞA 12 YIL HAPİS

Samsun’da aynı kurumda çalıştığı iş arkadaşlarının masa altından gizlice fotoğraflarını çeken ve kişisel bilgisayarlarındaki özel fotoğrafları kopyalayan bir kamu çalışanı, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği kararı onayladı. İKİ AYRI EYLEMDEN 6’ŞAR YIL CEZA 2018 yılında meydana gelen olayda, bir kamu kurumunda görev yapan sanık, aynı odada çalıştığı iki iş arkadaşının masa altından gizlice fotoğraflarını çekti. Ayrıca, söz konusu kişilerin bilgisayarlarında bulunan kişisel ve ailevi fotoğrafları da rızaları dışında dijital ortamda kopyaladı. Olayın ortaya çıkmasının ardından sanık hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesi uyarınca “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan dava açıldı. Samsun 8. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı her bir mağdur için 6’şar yıl olmak üzere toplamda 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. TARAFLAR KARARA İTİRAZ ETTİ Mağdurlar, sanığın ayrıca “cinsel taciz” ve “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçlarından da yargılanmasını talep etti. Öte yandan sanık, verilen cezanın fazla olduğu gerekçesiyle karara itiraz etti. Her iki tarafın temyiz başvurusu üzerine dosya Yargıtay’a taşındı. YARGITAY CEZAYI ONADI Yargıtay 12. Ceza Dairesi, dosya üzerinde yaptığı temyiz incelemesinde yerel mahkemenin kararını uygun bularak onadı. Kararda, sanığın eyleminin sabit olduğu, yargılamanın usulüne uygun gerçekleştirildiği ve cezai yaptırımların doğru şekilde belirlendiği ifade edildi. Yargıtay kararında şu ifadeye yer verildi: “Sanık müdafi ile katılanlar vekili tarafından öne sürülen tüm temyiz sebepleri incelenmiş, hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenle temyiz istemlerinin esastan reddi ile hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verilmiştir.”

MİNGUZZİ DAVASINDA İKİ SANIĞIN TAHLİYE GEREKÇESİ BELLİ OLDU Haber

MİNGUZZİ DAVASINDA İKİ SANIĞIN TAHLİYE GEREKÇESİ BELLİ OLDU

Mahkeme tahliye kararına ilişkin gerekçesini açıkladı. Olay, 24 Ocak 2025’te Kadıköy’deki bit pazarında meydana geldi. İtalyan asıllı şef Andrea Minguzzi’nin oğlu Mattia Ahmet Minguzzi, iki çocuk tarafından uğradığı bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Soruşturma kapsamında açılan davada dört sanık yargılandı. İstanbul Anadolu 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında iki sanık hakkında ağır cezalar verilirken, diğer iki sanık hakkında ise beraat ve tahliye kararı verildi. İKİ SANIĞA EN ÜST SINIRDAN CEZA Mahkeme heyeti, olayın failleri oldukları tespit edilen B.B. ve U.B. isimli iki sanığı “çocuğu kasten öldürme” suçundan 24’er yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların pişmanlık göstermemesi nedeniyle indirim uygulanmadı. İKİ SANIĞA TAHLİYE VE BERAAT Olay anında bölgede bulundukları belirlenen ancak suça katıldıkları yönünde doğrudan bir delil bulunmayan M.A.D. ve A.Ö. isimli iki sanık hakkında ise beraat ve tahliye kararı verildi. MAHKEMEDEN GEREKÇE: “YARDIM ETME KAPSAMINA DAHİL DEĞİL” Sabah Gazetesi'nin aktardığına göre, mahkeme gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: “Sanıkların olay yerine yakın oldukları tespit edilmiştir. Ancak öldürme fiiline doğrudan ya da dolaylı olarak katıldıklarını gösteren herhangi bir somut delil bulunmamaktadır. Bu nedenle, sanıkların eylemleri **‘yardım etme’ kapsamında dahi değerlendirilemez.”” AİLELERİN TEPKİSİ SÜRÜYOR Karar sonrasında, hayatını kaybeden Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesi ve kamuoyunda birçok kesim, beraat kararına tepki gösterdi. Ailenin avukatları, kararı İstinaf Mahkemesi’ne taşıyacaklarını duyurdu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.