#Sergi

- Sergi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sergi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İZMİR ENTERNASYONAL FUARI’NA YOĞUN İLGİ Haber

İZMİR ENTERNASYONAL FUARI’NA YOĞUN İLGİ

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından 29 Ağustos-9 Eylül tarihlerinde bu yıl 94’üncü kez kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı, daha ilk günden ilgi odağı oldu. Resmi açılış töreni öncesinde, Gündoğdu Meydanı’ndan Lozan Kapısı’na uzanan kortej renkli görüntülere sahne oldu. Gösteriler ve Balkanlılar Halk Dansları Festivali katılımcılarının dansları, korteji izleyen binlerce kişiye keyifli anlar yaşattı. Açılış gününde Çim Konserleri’nde sahne alan Candan Erçetin İzmirli sanatseverlere müzik ziyafeti sundu. ÇİM KONSERLERİ DEVAM EDİYOR Fuar akşamlarının vazgeçilmezi Çim Konserleri, bu yıl da müzikseverleri Kültürpark’ta buluşturmaya devam edecek. 30 Ağustos’ta Edis ve ön performansta Ali Altay ile İzmirlilere Zafer Bayramı coşkusunu yaşatacak. 31 Ağustos’ta Yıldız Tilbe, 1 Eylül’de Ceza, 2 Eylül’de Nihat Sırdar ile 90’lar Kafası sahnede olacak. 3 Eylül’de Derya Uluğ, 4 Eylül’de de Gripin Migros sponsorluğunda Çim Konserleri’nde yer alacak. 5 Eylül’de Mustafa Sandal, 6 Eylül’de Selda Bağcan, 7 Eylül’de Sertab Erener, 8 Eylül’de Duman sahne alacak. Fuarın son günü 9 Eylül’de ise Mor ve Ötesi, İzmir’in kurtuluşunun 103. yılına yakışır bir final yapacak. Konserler saat 21.15’te başlayacak. SERGİLER ZİYARETE AÇILDI Atlas Pavyonu’nda açılan “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Atatürk Sergisi, Refik Anadol’un “Şifanın Algısı” ve “Makine Rüyaları: Ege” sergileri ilk günden ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Mehmet Tüzüm Kızılcan Sanat Galerisi’ndeki Fırat Neziroğlu’nun “İzmir’i Özledim” dokuma sergisi ve Mehmet Nuri Göçen Vakfı Uluslararası Seramik Koleksiyonu sanatseverlerle buluştu. Pakistan Pavyonu’nda da İzmir Planlama Ajansı’nın hazırladığı “İz’in Peşinde Kentin İçinde” sergisi açıldı. Kültürpark’ın simge yapısı Göl Gazinosu da fuar kapsamında yeniden hayat buldu ve İzmir Mutfak Müzesi’nin tanıtım sergisiyle İzmirlileri karşıladı. YEME İÇME VE ETKİNLİK ALANI’NDA DOLU DOLU PROGRAM Bu yıl yenilenen ve 3 No’lu Hol karşısında yer alan Yeme İçme ve Etkinlik Alanı’na kurulan etkinlik sahnesi, konserlerden dans yarışmalarına ve DJ performanslarına kadar dopdolu bir programla fuar ziyaretçilerini ağırlıyor. Fuar boyunca sahneye çıkacak sanatçılar arasında Sedat Yüce, Dolce Band, Ibis Maria Latin Night, İtalyan müzik grubu Tamburi Del Vesuvio, Nilay Selçuk, Sevil Arnoczky, Burak Kibar gibi isimler yer alırken, İZBB Pop Orkestrası ve Kültür Orkestrası da özel performanslarıyla fuar atmosferini renklendiriyor. Renkli konserleri DJ gösterileri tamamlıyor. 6 ve 7 Eylül’de düzenlenecek Dans Festivali Yarışmaları ise salsa, bachata ve kizomba tutkunlarını buluşturarak fuara ayrı bir coşku katacak. ÇOCUKLAR VE GENÇLER İÇİN RENKLİ BAŞLANGIÇ Fuarda ilk günden itibaren çocuklara özel alanlar da yoğun ilgi gördü. “İzmir Çocuk Oyun Alanı” survivor parkurlarından mini futbol ve bowlinge, ağ labirentlerinden langırta kadar eğlenceli aktivitelerle minik ziyaretçilere heyecan dolu anlar yaşattı. Ayrıca Fuar Çocuk Kulübü, atölyeler ve mobil çocuk sahneleri de çocukları sanat ve oyunla buluşturdu. Gençlik ve Spor Alanı’nda ise refleks oyunları, satranç turnuvaları ve Red Bull aktiviteleriyle gençler fuar keyfini yaşadı. Renkli uluslararası sokak etkinlikleri, atölyeler, dans gösterileri ve Big Boyz Festival ile 94. İEF, daha ilk gününden tüm ziyaretçilerine büyük coşku yaşattı. Ana sponsorunun Folkart, etkinlik sponsorunun ise Migros olduğu İzmir Enternasyonal Fuarı’nın giriş ücretleri, tam 40 TL, öğrenci 25 TL. Fuar, 9 Eylül’e kadar her gün 16.00 – 23.00 saatleri arasında Kültürpark’ta ziyaretçilerini bekliyor.

İEF ÖNCESİ SANAT DÜNYASI İZMİR’DE BULUŞTU Haber

İEF ÖNCESİ SANAT DÜNYASI İZMİR’DE BULUŞTU

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Folkart ve Folkart Gallery iş birliğinde Kültürpark Atlas Pavyonu’nda iki önemli sergiye ev sahipliği yapıyor. 29 Ağustos-9 Eylül tarihlerindeki 94. İEF kapsamında ziyarete açılacak sergiler, fuar sonrasında da İzmirlileri ağırlamaya devam edecek. Atatürk’e ait fotoğraf ve kişisel eşyaların ilk kez sergilendiği “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Mustafa Kemal Atatürk sergisi ile dünyaca ünlü medya sanatçısı Refik Anadol’un veri bilimi ve yapay zekâyı sanatsal bir dile dönüştürdüğü Şifanın Algısı ve dünyada ilk kez İzmir’de sergilenecek Makine Rüyaları: Ege eserleri ile ilgili ön gösterim yapıldı. Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Kendi sanatçılarımızın kıymetini bilen yöneticilerdeniz. Gerek üretmeleri gerekse ürettiklerini sergilemeleri için onlara pek çok başka imkân sunmaya devam edeceğiz. Bu yolda herkesin desteğini, katkısını bekliyoruz. Bu sergimiz, üç gün sonra açacağımız fuarımız, şehrimize hayırlı olsun. İnsanlarımızı buraya bekliyoruz” diye konuştu. SERGİYİ GEZDİLER Sergiye, ev sahipleri İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve eşi Öznur Tugay ile Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak’ın yanı sıra İzmir’in sanat, iş dünyası ve siyasi parti temsilcileri de katıldı. “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Mustafa Kemal Atatürk sergisinin proje direktörü ve küratörü Fahri Özdemir, Başkan Tugay ve eşi Öznur Tugay’a sergiyi tanıttı. Refik Anadol’un eserleri ise davetlilerin büyük ilgisini çekti. “BAŞA ÇIKAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR ZORLUK YOK” Düzenlenen törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Bugün 26 Ağustos 2025… 103 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk, önce inandırdığı, sonra bir araya getirdiği, şahlandırdığı bir milleti, bir orduyu, Büyük Taarruz ile hareketlendirdi. 9 Eylül’de, üzerinde yaşadığımız bu topraklarda, bu dünyanın sonuçlanacak en muhteşem zaferlerinden birinin ilk gününü yaşattı. Böylesine anlamlı günde tarihimizin en büyük kahramanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, onun resimleriyle, ona dair hatıralarla anıyor olmak, böyle bir serginin açılışını yapmak tüm İzmir için, tüm İzmirliler için büyük bir onurdur. Bu serginin oluşmasında emeği olan herkese çok teşekkür ediyoruz. Ne mutlu bize ki böyle şanlı bir tarihe sahibiz. Böyle gurur duyduğumuz zaferlere sahibiz. O günlere bakıp da bugün başa çıkamayacağımız hiçbir zorluk olmadığını, yenemeyeceğimiz hiçbir güçlük olmadığını düşünmemiz için bu serginin başka bir vesile olacağını düşünüyorum. Bütün İzmirlileri bu sergiyi gezmeye davet ediyorum” diye konuştu. “DÜNYADA İLK KEZ İZMİR’DE SERGİLENECEK” İzmir Enternasyonal Fuarı’nın dünyanın en eski fuarlarından biri olduğunu kaydeden Başkan Tugay, “İzmir Enternasyonal Fuarı, uzun zaman hem Türkiye’nin tanıtımı, hem de diğer ülkelerin Türkiye’de kendilerini tanıtmaları için ev sahipliği yapmış bir etkinliktir. Bu etkinliği, öncelikle sürdürmek, daha sonra geliştirmek için çaba içindeydik. Kültürpark ve fuarı gezmeye gelenlerin unutamayacakları bir başka tadı onların ağzında bırakmak için Refik Anadol’un iki eserini de burada sergileyeceğiz. Folkart ailesinin de büyük gayretleri ile bu iki eseri de burada görme şansına sahip olacağız. Refik Anadol’u bütün dünya tanıyor. Ne mutlu bize ki iki eserinden biri, dünyada ilk kez İzmir’de sergilenecek. Atatürk’ün sergisi ile beraber çok sayıda İzmirliyi burada mutlu edecek bir sergi” ifadelerini kullandı. “İZMİR, SANATÇI FABRİKASIDIR” Sanata ve sanatçıya önem verdiklerini söyleyen Başkan Tugay, “Bunu, Atatürk’ün gözüyle değerli buluyoruz. Çünkü ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ diyen bir lider, medeniyetin, çağdaşlığın, gelişmişliğin ancak sanat ve bilimle olacağını defalarca bize söylemiştir. İzmir, sanatçı fabrikasıdır. İzmir’de sanat doğal olarak yeşerir ve gelişir” dedi. “BİZLERİ ONURLANDIRIYOR” Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ise şöyle konuştu: “Bu serginin diğer Atatürk sergilerinden farkı, Çanakkale dönemi dahil, Atatürk’ün 1907’den 1938’e kadar uzanan liderlik, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet yolculuğunu bütünlük içinde sunmasıdır. Bu serginin tümü dokunaklı ve hepimizi sarsacak görüntülerle dolu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının Kurtuluş Savaşı’nda gösterdikleri büyük özveri, halkımızın verdiği mücadele, bu ülkenin hangi zorluklar içinde kurulduğunu ve kurtulduğunu her adımda bize hatırlatıyor. Hepimiz bu sergiyi gezdikten sonra bu güzel topraklar üzerinde hep birlikte kardeşçe yaşayarak geleceğe hazırlanmanın tatlı telaşı içinde olmalıyız. Bu sergiyi Atlas Pavyonu’na taşımak çok önemliydi ve bize bu konuda destek olan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Türkiye’nin adını tüm dünyaya duyuran yeni medya sanatçısı Refik Anadol’un iki sunumunu da Atlas Pavyonu’nda paylaşabileceğimiz için çok mutluyum. Bu konu da Başkanımızın önerisi ve isteğiydi. İki sunumdan birinin dünyada ilk kez İzmir’de sergileniyor olması da ayrıca şehrimizi ve bizleri onurlandırıyor” REFİK ANADOL’DAN MESAJ VAR Törende, Refik Anadol’un yazılı mesajı da davetlilere okundu. Mesajda, “Değerli misafirler, hepinizi içtenlikle selamlıyorum. Şu an Los Angeles’ta dünyanın ilk yapay zekâ müzesinin çalışmaları dolayısıyla bulunduğum ve aranızda olamadığım için üzgünüm. Fakat eserlerimizin bu şehirde sizlerle buluşmasından büyük bir onur duyuyorum. Özellikle çok kıymetli Atatürk sergisi ile beraber Şifanın Algısı isimli eserimiz, insan zihninin iyileşme süreçlerini yapay zekâ aracılığıyla şiirsel bir görselliğe dönüştürüyor. Makine Rüyaları: Ege ise bu toprakların rüzgârlarını, dalgalarını ve iklimini dijital bir hafızaya kaydederek yeniden hissetmemizi sağlıyor. Sanat ve teknolojinin kesişiminde kurulan bu yolculuğun sizlere yeni ufuklar açmasını diliyorum. Hepinize güzel bir akşam diliyorum” ifadeleri yer aldı. REFİK ANADOL’UN ESERLERİ 30 EYLÜL’E KADAR ZİYARET EDİLEBİLECEK Çağdaş sanat dünyasında öncü konumda yer alan Refik Anadol’un Şifanın Algısı çalışması, ruh sağlığı tedavisi gören bireylerin beyin verilerinden yola çıkarak empati ve şefkati tetikleyen bir yapay zekâ veri heykeli olarak dikkat çekiyor. Makine Rüyaları: Ege ise Ege Denizi’nin çevresel verilerini dijital pigmentlere dönüştürerek doğayla yeniden duyusal bir bağ kurulmasına olanak tanıyor. 8 dakikalık eser, hem uzaktan izlenilebilen hem de ayna aracılığı ile sonsuzluk hissi veren bir çalışma olarak dikkat çekiyor. Anadol’un eserleri, Folkart’ın destekleriyle 29 Ağustos-30 Eylül tarihleri arasında Kültürpark’ta sanatseverlerle buluşacak. ATATÜRK’ÜN ÖZEL EŞYALARI DA SERGİDE YERİNİ ALDI “Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı” Mustafa Kemal Atatürk sergisi, Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’ın yazdığı mektup ile Mustafa Kemal Atatürk’ün kullandığı birçok özel eşyayı barındırıyor. Proje direktörlüğü ve küratörlüğünü Fahri Özdemir’in üstlendiği sergi, 476 eser ve 250’nin üzerinde benzersiz fotoğraf ile 1907’den 1938’e kadar uzanan Atatürk’ün liderlik yolculuğunu gözler önüne seriyor. 29 Ağustos-21 Aralık tarihleri arasında ziyaret edilebilecek serginin en çarpıcı unsurlarından biri de Atatürk’ün sağlık geçmişine ışık tutan objeler oldu. Defalarca elektrokardiyografi (EKG) çektirdiği cihazı, kullandığı tansiyon aleti, kişisel eşyaları ve onun imzasını taşıyan belgeler, sergilenen en sıra dışı parçalar arasında yer alıyor.

TARİHİ GÖL GAZİNOSU, İZMİR MUTFAK MÜZESİ’NE DÖNÜŞÜYOR Haber

TARİHİ GÖL GAZİNOSU, İZMİR MUTFAK MÜZESİ’NE DÖNÜŞÜYOR

İzmir Fuarı’nın ev sahibi Kültürpark, anlamına yakışan bir müzeyle dünyaya açılmaya hazırlanıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Mutfak Müzesi’ni eski Göl Gazinosu binasında hayata geçiriyor. 1953 yılında açılan, fuar döneminde en ünlü assolistlerin sahneye çıktığı, seçkin konukları ağırlayan mekânın köklerinden aldığı güçle yenilenen kimliği, yine bir fuar döneminde tanıtılacak. Aslına uygun şekilde yeniden inşa edilerek müze olmaya hazırlanan binada çalışmalar devam ederken tanıtım sergisi, 29 Ağustos-9 Eylül’de 94. İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamında açılacak. “BİR KÜLTÜREL SEFERBERLİK” Kentin ve bölgenin mutfak mirasını erişilebilir kılma ihtiyacı yıllardır duyulan bu müzeyi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın desteğiyle hayata geçirdiklerini vurgulayan İzmir Mutfak Müzesi Küratörü Nejat Yentürk, “Türkiye'de ilk kez bir metropolde, sadece kentin değil, bu coğrafyanın gastronomisini anlatacak, belgeleyecek müze ihtiyacı, yıllardır dile getiriliyordu. Cemil Tugay’ın başkanlığında hayata geçirme fırsatı yakaladık. Müjde niteliğinde bir iş. İzmir’e değer katacak. Konuya dar bir yerellikle yaklaşmıyoruz, geniş coğrafyamızın köklü mutfak kültürünü ele alıyoruz. Çok zengin bir koleksiyonla dünyaya bir müze armağan ediyoruz. Yüzölçümü olarak Türkiye'deki en büyük, dünyada ise sayılı mutfak müzelerinden olacak” dedi. Göl Gazinosu’nun kapalı alanının müzeye tahsis edildiğini, terasın da aynı adla bistro olarak işletileceğini belirten Yentürk, sözlerine şöyle devam etti: “İzmir Mutfak Müzesi, kentimizin gastro turizmde cazibe merkezi olma potansiyelini güçlendirecektir. Bu eşsiz projeyle İzmir, zengin mutfak mirasını geleceğe taşımakla kalmayacak, mutfağımızın sürdürülebilirliğine dair farkındalık yaratan güçlü bir merkez kazanacaktır. İzmir Mutfak Müzesi; iklim krizi, kuraklık tehlikesi, sağlıklı gıdaya erişim, yerel üretimin teşviki ve gastronomik çeşitliliğin korunması gibi alanlara eğilecektir. Yerel mutfağımızı savunurken geleceğin sofralarını şekillendiren referans noktası olacaktır.” ŞERBET GÜĞÜMÜ VE KAHVE KÜLTÜRÜ Araştırmacı, yazar, koleksiyoner Yentürk, “İhtiyacı karşılayacak genişlikte bir binayı, müze anlatısını inşa edecek koleksiyonları ve projeye dört elle sarılan bilim kurulunu İzmir’de buluşturmak gibi tarihi bir fırsatı yakaladık” derken 11 kişilik bilim kurulunun genişleyeceğini söyledi. “Ülkemizin önde gelen mutfak tarihi koleksiyoncularının bağışlarıyla yola çıkıyoruz. Ben, Priscilla Mary Işın ve Gökçen Adar, çok büyük bağışlarda bulunduk. Diğer koleksiyonculardan ve İzmirlilerden bağış ve geçici sergileme için eser kabulüne başladık. Binlerce parçalık koleksiyonumuz hızla genişliyor” diyen Yentürk, İzmir mutfağının, şehrin tarih boyunca sahip olduğu özgün demografisi, tarımsal üretimi, ticaret bağlantıları, sanayileşmesi ve aldığı göçlerle geliştiğini belirtti. Kentte gastronomi alanında pek çok ilke imza atıldığını, müzede bunların da yer alacağını anlatan Yentürk’ün dikkat çektiği parçalar arasında, İzmir doğumlu şerbet güğümü var: “Osmanlı’da sırtta taşınan şerbet güğümü, İzmir'de icat edildi, Kudüs'ten Saraybosna'ya kadar yayıldı. Literatürdeki adı da İzmir şerbet güğümü. Bazı şekerleme çeşitlerini Batı’ya kazandıran İstanbul ve İzmir’dir. Tahin helvası, şekerlemeler, şuruplu tatlılar, sütlü tatlılar… Dünyaya tatlı kültürünü armağan eden coğrafyanın mirasçısıyız. Müzede şekercilik ve tatlıcılık alanında eşsiz bir koleksiyona sahibiz.” Kahveyi dünyaya Osmanlı yaşayışının armağan ettiğini, Avrupa’daki ilk kahvehaneyi ise 1651’de Londra'da İzmirli Pasqua Rose’nin açtığını, bu kişinin Paşa Rıza adında bir Müslüman olduğunu öne sürenler de bulunduğunu söyleyen Yentürk, “Müzede kebap dükkânından kahvehaneye kadar birçok mekân canlandırılacak. Çok köklü bir ikram ve misafir ağırlama kültürüne sahibiz. Bunun bir lüksü mevcut. Bohemya kristalleri, Beykoz camları, billurlar, gümüş takımlar, gümüş kaşıklar, narin kahve takımları hemen her evde yaşatılıyor” dedi. Yemek hazırlama, pişirme, sofra ve sunum gereçlerinin yanı sıra şehrin gıda sanayinin sergileneceğini, müzeleri eğitim kurumu olarak gördüklerini belirten Yentürk, bilimsel müze yaklaşımından söz etti: “Söyleşiler yapacağımız küçük amfiteatrımız; geçici sergiler ve interaktif etkinliklerimiz olacak. Güçlü bir birikimin mirasçısı olduğumuzu genç nesillere, gastronomi aktörlerine ve turistlere anlatacağız. Bazı tarifler bin-iki bin yıldır, hatta ilk günkü adıyla yaşıyor, bunları ele alacağız.” “DÖNER KEBABI, KEMERALTI’NDA ORTAYA ÇIKTI” Türk mutfağının dünyadaki ağırlığı ve İzmir’in rolü, müze kurgusunda büyük önem taşıyor. “Mezopotamya’dan Balkanlara uzanan geniş coğrafya, yüzyıllarca mutfak kültürlerinin iç içe olağanüstü zenginlik oluşturduğu bir medeniyet havzası. Bu kadar çok yemek tarifinin listelenebileceği başka coğrafya bulamazsınız. İzmir de özgün tarifler meydana getirmiş” diyen Yentürk, döner kebabın İzmir’den yayıldığını hatırlattı: “İzmir, dünyaya tarifler hediye etti. En meşhuru döner kebabı. Bu bir çarşı buluşudur, Kemeraltı’nda şekillenmiştir. Cağ kebabının türevidir. Yatay şişte pişirilirken yağı kömüre damlar ve çok duman çıkarır, bacalı ocağa ihtiyaç duyar. Az duman çıkarmanın tek yolu, şişi dik hale getirmektir. En erken tarihli tanıklıklar bu kebabın adresi olarak Kemeraltı Çarşısı’nı işaret ediyor. 19. yüzyılda tek bir ismi var; İzmir kebabı. Almanya’nın bile üzerinde hak iddia ettiği bu yemeği artık sahiplenmeliyiz. Müzede en güçlü şekilde sergilenecek.” İEF’DE “TEASER SERGİ” 94. İEF döneminde Göl Gazinosu’nun fuayesinde düzenlenecek bir ön sergiyle müzenin içeriğinden seçmelerin yer alacağını söyleyen Yentürk, “Teaser sergi adını verdik, tadımlık bir meraklandırma sergisi” dedi. BİLİM KURULU KİMLERDEN OLUŞUYOR? Müze fikrinde yola birlikte çıktıkları, ancak yakın zamanda kaybettiğimiz Serdar Çelenk, Burçin Kipman ve Prof. Dr. Eren Akçiçek’i saygıyla anan Yentürk, “Keşke hayatta olsalardı, hayalimizi gerçekleştirdiğimizi görebilselerdi” dedi. Bilim kurulu; Priscilla Mary Işın, Prof. Dr. Arif Bilgin, Gökçen Adar, Gonca Tokuz, Nihal Kadıoğlu Çelik, Aycan Hasırcılar, Prof. Dr. Seda Genç, Ahmet Örs, Osman Serim, Ayfer Yavi ve Nejat Yentürk’ten oluşuyor.

İEF’TE ATATÜRK ’ÜN KİŞİSEL EŞYALARI İLK KEZ SERGİLENECEK Haber

İEF’TE ATATÜRK ’ÜN KİŞİSEL EŞYALARI İLK KEZ SERGİLENECEK

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, Folkart iş birliğiyle düzenlenecek fuar, 29 Ağustos - 9 Eylül 2025 tarihleri arasında Kültürpark’ta ticaret ve eğlencenin harmanlandığı bir kültür şölenine dönüşecek. Bu yıl fuarda Atatürk sergisinin yanı sıra, dünyaca ünlü medya sanatçısı Refik Anadol’un "Şifanın Algısı" ve "Makine Rüyaları: Ege’nin" sergileri de yer alacak. Sergilerin tanıtımı Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirildi. Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak katıldı. Başkan Tugay, sergilere katkılarından dolayı Mesut Sancak’a teşekkür ederek, "Refik Anadol dünyanın özel sanatçılarından biri. Daha önce Türkiye’de yaptığı birkaç sergisine yoğun ilgi oldu ancak İzmir’de ilk kez bir eseri sergilenecek. Bu fuar ve sergiler, İzmir’in kültür-sanat yaşamına çok yakışacak" dedi. "400 BİN KONUT SATMAKTAN DAHA İYİ" Programın açılış konuşmasını yapan Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak, "Folkart olarak sanata katkıyı ve geleceğe yatırımı sürdürüyoruz. Sanatı herkes için ulaşılabilir kılmak amacıyla sayısız sergiye imza attık. Bu yıl da iki sergiyi İzBB ile iş birliği yaparak sanatseverlere sunmaktan gurur duyuyoruz. Atlas Pavyonu’nda ilk kez düzenlenecek sergimiz 406 önemli eser ve 300’e yakın benzersiz fotoğraf ile Atatürk’ün kurtuluş yolculuğunu gözler önüne seriyor. 400 bin ziyaretçi hedefliyoruz. Benim için 400 bin konut satmaktan daha iyi bir iş" ifadelerini kullandı. "ATATÜRK’ÜN YAPTIKLARI BİZE İLHAM VERİYOR" Başkan Tugay ise konuşmasında, Atatürk sergisinin büyük ilgi göreceğini belirterek, "Atatürk, cumhuriyetimizin kurucusu, insan haklarının ve vatandaş haklarının sağlayıcısı olarak her zaman saygı ve minnetle hatırladığımız bir lider. Türk milletinin bağımsızlığı ve özgürlüğü için en çok fedakarlık yapan kişidir. Ondan daha yüksek mertebede bir vatansever olduğunu düşünmüyorum. Yaptıkları bize her zaman ilham ve güç veriyor" dedi. REFİK ANADOL’DAN İZMİR’E ÖZEL ESERLER Refik Anadol’un sergisine de değinen Tugay, "Verileri bir boya gibi, algoritmayı bir fırça gibi kullanmak olağanüstü bir bakış açısı. İzmir’de sergilenmesi, genç sanatçılarımız için de ilham kaynağı olacak" dedi. Canlı yayınla toplantıya bağlanan Refik Anadol ise sergiler için heyecanlı olduğunu belirterek, "En iyi fikirlerimizi Türkiye’ye getirmeye özen gösteriyorum. İnsan ve makine arasındaki ilişkinin değiştiği bir dönemde bu sergiyi yapmak çok anlamlı. Serginin İzmir’de olması benim için çok güzel" ifadelerini kullandı. SERGİLER FUARDAN SONRA DA DEVAM EDECEK Öte yandan, sergiler, fuarın kapanmasının ardından da ziyaret edilebilecek. ‘Ve Mavi Gözleri Çakmak Çakmaktı - Mustafa Kemal Atatürk’ sergisi 29 Ağustos - 21 Aralık, ‘Şifanın Algısı ve Makine Rüyaları: Ege’ sergisi ise 29 Ağustos - 30 Eylül tarihleri arasında ziyarete açık olacak.

İPEKBÖCEĞİNİN HİKAYESİ İPEK KUMAŞLARDA SERGİLENİYOR Haber

İPEKBÖCEĞİNİN HİKAYESİ İPEK KUMAŞLARDA SERGİLENİYOR

Sultan 2. Beyazıt Han tarafından İstanbul'daki camisine gelir için ipekyolu üzerindeki en önemli ticaret noktası olan Bursa'da yaptırılan 6 yüzyıllık han da ipek ürünleri satan dükkanlar yerli yabancı turistlere hizmet ediyor. Tarihi Kozahan'da açılan ipek kumaş üzerine ipeğin hikayesi, revakların küfeki taşından sütunlarında ilginç bir fotoğraf sergisi açıldı. Bursalı fotoğraf sanatçısı Fahrettin Beceren'in objektifinden ipekböceğinin tohumdan çıktığı andan, kozasını örüp, bu kozadan ip elde edilmesine, bu iplerin dokunup halı veya moda tasarımı olmasına kadar geçen süreye kadar bütün safhaları fotoğraflarla anlatılıyor. Ancak fotoğraflar ilk defa bir kağıda değil, saf ipek kumaşa basıldı. Bursa Kestel ilçesinde faaliyet gösteren ve dijital ipek baskısı konusunda dünya moda merkezleri tarafından bilinen Atınç İpek atölyelerinde basılan fotoğraflar kağıdın canlılığından daha sıcak bir his yaşatıyor. Rüzgar ile birlikte hareketlenen tarihi duvarlardaki fotoğraflar, objelerin daha canlı algılanmasını sağlıyor. Fotoğraf sanatçısı Fahrettin Beceren, serginini Çin'de de 6 farklı eyalette de sergilenmesinin planladığına dikkat çekerek, "Bu sergi anlamlı bir mekanda Kozahan da yer alıyor. İpeğin Türkiye'de en büyük ticaretinin yapıldığı Kozahan'da ipeğin hikayesini ipek kumaşa basarak anlattık. İpek üzerine dijital baskı konusunda başarılı bir uygulama yapan Atınç İpek'e de teşekkür ediyorum. İpeğin tohumdan başlayıp nihai ürüne kadar olan bütün sürece 70 fotoğraf ile anlatılmaktadır" diye konuştu. Beceren, Bursalıları 7 gün daha açık kalacak Kozahan üst kattaki sergiye davet etti. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.