#Söyleşi

- Söyleşi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Söyleşi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BARIŞIN SESİ NİLÜFER'DEN YÜKSELDİ Haber

BARIŞIN SESİ NİLÜFER'DEN YÜKSELDİ

Nilüfer Belediyesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü "Sözümüz de sesimiz de barış için" sloganıyla düzenlediği anlamlı bir etkinlikle kutladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde yoğun bir katılımla gerçekleşen programa Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, CHP Bursa Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Nurhayat Altaca Kayışoğlu, CHP Parti Meclis Üyesi Canan Taşer, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Orkun Gazioğlu, Mudanya Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, geçmiş dönem Bursa milletvekili İlhan Demiröz, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, Nilüfer Belediye Meclis Üyeleri ve çok sayıda Nilüferli katıldı. Etkinlik, Dikili’nin eski Belediye Başkanı Osman Özgüven’in halkçı belediyecilik anlayışını anlatan "Komünist Osman" belgeselinin gösterimiyle başladı. Belgeselin ardından, tiyatro sanatçısı Yiğit Tuncay’ın moderatörlüğünde "Barış İçin Önce Adalet" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirildi. Söyleşinin konuşmacıları Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, şair Ahmet Telli ve belgeselin yönetmeni, gazeteci Gökmen Ulu oldu. "Barış için sevgi lazım" Osman Özgüven’i 2004-2014 yılları arasında yakından tanıma fırsatı yakaladığını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Özgüven’in "Yaşam hakkı parayla satılmaz" sözünü her yerde kullandığını hatırlattı. Özgüven’in kapitalizmin vahşi değerlerine karşı sosyal demokrat, sosyalist bakış açısıyla insanları öne çıkaran bir anlayışla hareket ettiğini vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "Barış için sevgi lazımdır. Barış mücadelesi, zor bir mücadele. Bugün bunların daha büyüğüne ihtiyaç var" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar gibi çok sayıda belediye başkanının hapiste olduğunu hatırlatan Başkan Şadi Özdemir, "Bir yandan Gazze’de, Filistin’de, Irak’ta emperyalizmin her türlü şiddetini, parçalama operasyonlarını görüyoruz. Bebekler ölüyor. Bu nedenle faşizme karşı çok sert bir mücadele içine girmemiz, bunun için dayanışma içinde olmamız gerekiyor. Biz, barış için bir aradayız" ifadelerini kullandı. "Çocuklarımızın yarınları için mücadele etmeliyiz" Gazeteci Gökmen Ulu da, Osman Özgüven’in bir arada yaşama kültürünün rol modeli olduğunu belirterek "Onun hakkında konuşurken, bir kişinin ne çok şeyi değiştirebileceğine dair bir örnek üzerinden ilerliyoruz. Bir arada yaşama kültürü bizim coğrafyamızda binlerce yıldır egemen olan bir sağduyudur" dedi. Ulu, Atatürk ve arkadaşlarının da gelecek nesillere nefret tohumları ekmediğini, bölgede ve dünyada barış için yaşadıklarını hatırlatarak "Bugün buna her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Umudumuzu asla kaybetmeden, gerçekten samimi birlik ve beraberlikle, mutlak bir inançla, demokrasi ve adalet için mücadeleyi sürdürmemiz gerekiyor. Çocuklarımızın yarınlarını korumak için hep beraber bu mücadeleye katılmalıyız" diye konuştu. "Sanat dünyayı aşklaştırma yolculuğudur" Şair Ahmet Telli ise emperyalist ülkelerin ikiyüzlü tutumlarına dikkat çekerek sanatın barış elçisi olduğunu vurguladı. Telli, "Sanat, dünyayı aşklaştırma yolculuğudur. Şiir, türkü, sanat, susmalara karşı konuşmadır. Konuşacağız. Konuşmanın bir yolu olarak itiraz edeceğiz. Halk itiraz ettiği zaman emperyalizmin silahları çöplüklerde çürüyüp, kullanılmaz hale gelecektir" ifadelerini kullandı. Barış ezgileri yükseldi Söyleşinin ardından usta sanatçılar Hilmi Yarayıcı, Ahmet Koç ve Yunan sanatçı klarnet virtüözü Vassilis Saleas, sahne alarak barış için Türk ve Yunan ezgilerini seslendirdi. Sanatçıların birlikte ve solo performansları, izleyicilere unutulmaz bir müzik ziyafeti sunarken, gece barış ve kardeşlik mesajlarıyla sona erdi. İHA

MİLLİ MÜCADELEDE ZAFERİN KAZANIMLARI Haber

MİLLİ MÜCADELEDE ZAFERİN KAZANIMLARI

Nilüfer Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında "Milli Mücadele’den Cumhuriyet’e: Büyük Zafer’in Tarihsel Sorumluluğu" başlıklı söyleşi düzenledi. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde gerçekleştirilen söyleşide tarihçi yazar Sinan Meydan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu, gazeteci yazar Ersin Eroğlu ve moderatör Elif Doğan Şentürk konuşmacılar arasında yer aldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir’in yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Nilüferliler de söyleşiyi izledi. Sinan Meydan konuşmasında 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın tarihi önemini anlattı. Büyük Taaruz’un 26 Ağustos 1922’de başladığını hatırlatan Meydan, "Bir varlık, yokluk savaşıydı. Eğer kaybetseydik her şeyimizi kaybedecektik. Özgürlüğümüze sahipsek, bağımsızlığımıza sahipsek bunu Büyük Zafer’e borçluyuz. Bu zaferin de baş komutanı Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk’süz o zafer kutlanamaz" dedi. Bu mücadelenin aynı zamanda tüm mazlum milletler için örnek olduğuna vurgu yapan Meydan "Eğer zafer kazanılmasaydı, Türk milleti Sevr Antlaşması’na mahkum edilerek bu coğrafyada yok edilmek istenecekti" diye konuştu. Sinan Meydan, Büyük Zafer’in tarihsel sorumluluğunun hem meclisin hem milletin üzerine olduğunu belirterek, "Ona göre hareket etmemiz gerekiyor" dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu ise milli savunma sanayisinin önemine dikkat çekti. Bağcıoğlu, "Kimse Atatürk’ü, Türk Silahlı Kuvvetlerini, Türk askerini ruhundan beyninden silemez, bu bir gerçek" diye konuştu. Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu da, 30 Ağustos’un kadınıyla erkeğiyle bir toplumun zaferi olduğunu söyledi. Mustafa Kemal Atatürk’ün de kadın hakları konusunda yol açan önemli bir lider olduğunun altını çizen Yazıcıoğlu, "Kadın gazeteci olarak varız, var olmaya devam edeceğiz. Tarihimizi de hatırlatmaya devam ettikçe, kazanımlarımız var olmaya devam edecek" dedi. Gazeteci yazar Ersin Eroğlu, hiçbir zaman umutsuzluğa düşmediğini dile getirerek, "Bunu bize öğreten de 103 yıl önce bu zaferle gösteren Mustafa Kemal Atatürk. Umutsuz durumlar yoktur umutsuz insanlar vardır" diye konuştu. Söyleşinin ardından Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir sahneye çıkarak katılımcılara ve dinleyicilere teşekkür etti.

İLBER ORTAYLI VE OKAN BAYÜLGEN İZMİR’DE BULUŞTU Haber

İLBER ORTAYLI VE OKAN BAYÜLGEN İZMİR’DE BULUŞTU

İzmir Büyükşehir Belediyesi, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olan Büyük Taarruz’un 103. yılı kapsamında, Okan Bayülgen ve Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı İzmirlilerle buluşturdu. “Büyük Taarruz ve Cumhuriyet’in Kurucu Ruhuna Yolculuk” adlı söyleşi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapıldı. Büyük Taarruz’un askeri ve siyasi boyutları, Cumhuriyet’in kuruluş sürecine etkileri, günümüz gençliğine bıraktığı miras üzerine kapsamlı bir değerlendirmenin yapıldığı söyleşiye İzmirliler büyük ilgi gösterdi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay'ın yanı sıra; 1989-1991 yılları arasında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yapan Cengiz Altınkaya, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Prof. Dr. Pınar Okyay, İsmail Mutaf, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç, meclis üyeleri, bürokratlar da söyleşiyi takip etti. TUGAY: ATA’MIZIN ÇİZDİĞİ YOLDAN YÜRÜYORUZ Söyleşinin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Biz Atatürk'ü kaybetmiş olsak da manevi olarak onunla beraber yaşıyoruz. Hep böyle hissediyoruz. Ona karşı duyduğumuz saygı ve sevginin temelinde, aslında onun bize milletimize, ülkemize duyduğu saygı ve sevgi var. Biz sadece onun bize olan inancına karşılık vermeye çalışan insanlarız. Onun önderliği, çizdiği yol, koyduğu hedefler her zaman bize ışık olmuş, rehberlik etmiştir. Bizler zaman zaman onları konuşarak, o günleri hatırlayarak tekrar tekrar nasıl bir yolda yürüdüğümüze bakıyoruz. 30 Ağustos'u bir bayram gibi kutlarken, ne kadar zorlu şartlarda bu savaşın kazanıldığını idrak etmek zorundayız. 'Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır' diyen o büyük liderin mücadele arkadaşlarıyla birlikte inancından bir gram dahi ödün vermeden bütün dünyaya meydan okurcasına o savaşı kazanması, ‘bugün biz bu ülkenin geleceğini değiştiremeyiz, içinde yaşadığımız kötü günleri düzeltemeyiz’ diye umutsuzluğa kapılan insanların bir şeyleri hatırlaması gerektiğini düşündüğüm için bunları söylüyorum. O günü o günde bırakmamamız gerekir” dedi. “BU MİLLETİN BAŞINI ÖNE EĞDİRMEYECEĞİZ” Geçmişle gurur duyarken bugün yapılması gereken mücadeleden geri durulmaması gerektiğinin altını çizen Başkan Tugay, “Bizler sadece dünün zaferleriyle, evet kabul ediyorum belki insanlık tarihinde, belki Türkiye'nin tarihinde tek bir defa gelecek, gelmiş olan bir liderin varlığıyla övünmenin ötesine geçen bir şeyler yapmalıyız. Bir araya geldiğimiz günler, birbirimizin omzuna biraz daha yaklaştığımız, birbirimizin varlığından güç aldığımız günler olmalı. Milletimize inanmamız lazım. Bizi vatandaş yapan, padişahın kulu olmaktan çıkarıp vatandaş yapan o asil düşüncenin bize armağanının değerinin farkında olmalıyız. Bugünkü şartlar çok zor, onlar o gün bir şekilde başarmış olabilir. Evet açtılar, yorgundular, karşılarında kaç milletin ordusu vardı, onlar onu başardılar ama biz bugün biraz daha fazla çalışmayı, bilinçli olmayı, karakter sahibi olmayı, vatanını milletini sevmeyi, çocuklarına sahip çıkmayı, büyüklerine saygı göstermeyi, emeğin hakkını vermeyi ‘bilemeyiz’, ‘bunu yapamayız’ dememeliyiz. Atatürk, Cumhuriyet ve Türk Milleti ile gurur duyuyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız ve 9 Eylül'ümüz kutlu olsun. Ben ve benim gibi düşünen insanlar bu milletin başını öne eğdirmeyecek” dedi. ORTAYLI: İZMİR ATATÜRK İÇİN ÇOK MUKADDES BİR YERDİR Başkan Tugay, Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya Atatürk'ün İzmir'e dair hislerini sordu. Ortaylı, “İzmir'e karşı çok büyük hisleri var, niye? Bir kere Selanikli. Bütün vatanını, Rumeli'yi kaybeden insanlar, adaları kaybeden insanlar bu bölgeye sığındığı için ve burası onları çok mutlu ettiği için İzmir onun için çok mukaddes bir yerdir. İstanbul'dan falan çok daha tatlı bir yerdir. Mantalitesi ona yakın. Burası onun vatanı” şeklinde konuştu. ORTAYLI'YA KÜTÜPHANE SÜRPRİZİ Ortaylı konuşmasında İzmir'den bir opera binası daha beklediğini söyledi. Başkan Dr. Cemil Tugay, “Biz arkadaşlarımızla bu dönem, en az 4 tane kültür merkezi yapacağız. Bunlardan birisi Karşıyaka'da bitmeyi bekleyen opera binası olacak, yapacağız. Dün Kültürpark'ta iki sergi açtık, bir tane yeni sergi salonu açtık. Kente yeni kütüphaneler kazandıracağız. İçlerinden bazıları Türkiye'nin en iyileri olacak, söz veriyoruz. Bir tane de şu anda Kültürpark'ın içinde hazırlanıyor, yapılıyor. O kütüphaneye sizin isminizi vermek istiyoruz, kabul eder misiniz? 20 Eylül gibi açmayı düşünüyoruz. Biz arkadaşlarımızla böyle bir karar verdik, kabul ederseniz büyük onur duyarız” dedi. Ortaylı, “Çok büyük hediye oldu” diyerek teşekkür etti. “ORDU MÜHİMDİR” Büyük Taarruz sürecini anlatan ve o döneme ilişkin anekdotlar paylaşan Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın konuşması büyük ilgi çekti. Okan Bayülgen, Ortaylı'ya Büyük Taarruz'u nasıl tanımladığını sordu. Ortaylı, “Türkiye'de anti militarizm ahmaklıktır. Eğer bilinçli olarak yapılıyorsa ihanettir. Bunun faşizmle, komünizmle alakası yoktur. Ordu çok mühim şeydir. İkinci Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği'ni sovyet ve kominist ruhu kurtarmadı. Kimse bana masal okumasın. İkinci Dünya Savaşı'nda her şeye rağmen Rusya'yı Rusların ruhu, askerleri kurtardı. Bu çok önemli. Bu Türkiye için de böyle. Birinci Dünya Savaşı'na girdiğimiz zaman Türk ordusundaki en önemli komutanlar henüz daha general olmamışlardı” dedi. “KENDİ BAŞINA KURTULAMAZSIN, BU MÜMKÜN DEĞİL” Öğrencilerin okuyup farklı ülkelere gitmesine karşı olduğunu söyleyen Ortaylı, eğitim sorunlarını da anlattı. Ortaylı, “Liselerimizin seviyesini çok düşürdük. Hiç kimse sesini çıkartmıyor. Kendi başına kurtulmaya bakıyor, kendi başına kurtulamazsın, bu mümkün değil. Eğitim bir yöntemdir, topluca yapılır. Kendi başına Müslüman da olamazsın Hristiyan da olamazsın. Camiye, kiliseye toplu girmek zorundasın. Eğitim de öyle. 'Ben çocuğumu kurtarırım, Amerika'ya gönderirim', kurtaramazsın, bir işe de yaramaz. Bu bir sistem meselesidir. Eğitim konusunda herkesin birleşmesi lazım” ifadelerini kullandı. “SAYGI ÖNEMLİ” Saygının önemine vurgu yapan Ortaylı, “Bir toplumda farklı düşünenler olabilir. Her zaman her yerde birbirine karşı gruplar olur. Örtülü veya açık. Mühim olan birbirlerinin hakkına tecavüz etmesinler. Onun yaşama hakkı vardır, eğitim hakkı vardır, sağlık hakkı vardır. Çok önemli bir şey bu. Hiçbir zaman hiçbir grup ‘iktidardayım’ diye muhalefete karşı bu tavrı takınamaz. Bazı olayları bahane ederek sabahtan akşama karşı tarafın sinirleriyle oynaması doğru bir şey değildir. Bunu yaptığınız an orada saygısızlık başlıyor. Onun arkasından facia geliyor” diye konuştu. “BÖLÜNME İHTİMALİ HER ZAMAN VARDIR, HAYIR DEMEYECEĞİM” Bir vatandaşın 'bizim yüce vatanımızın bölünme ihtimali var mı?' sorusuna cevap veren Ortaylı, “Bölünme ihtimali her zaman vardır, hayır demeyeceğim. Bu göründü artık gizlemeye gerek yok. Rastgele yerde suladığın toprakları oraya buraya satarsan, sonra iyi gelmez. Türkiye'de böyle bir kafa var. Avusturya, Avrupa Birliği üyesi. Giden herkes ev, arsa alırsa olmuyor işte, bir şekilde önlüyorlar. Suladığın toprakları kendin tutacaksın ve emniyetini alacaksın. Arazilerimiz terk ediliyor, köylüler terk ediyor. Genç nüfus kaçıyor. Miras sistemimizi değiştirmemiz lazım. Ailenin kontrolünün ihtiyar köylü babanın elinden alınması lazım, Avrupa'da öyle. Kim çalışıyorsa onun da söz hakkı olacak. Dolayısıyla genç çocuk şehre kaçmaz. İkincisi de hakikaten nüfus azalıyor, azalacak da. Herkes dokuz çocuk doğurmak zorunda değil. Çok da güzel bir şey bu. Ama bunun yerine alacağımız nüfus var, o da 30’larda iskan kanununda belirtildiği gibi. Bizim Asya'daki nüfusumuzdur, yakınlığımızdır” dedi. BAYÜLGEN: TARİHİMİZDE ÇOK ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASI Okan Bayülgen, “Buradan demek ki bu kalabalıkla Büyük Taarruz'u başlatacağız” diyerek sözlerine başladı. Bayülgen, “Burada sizlerle birlikte olmak muhteşem. Bir milletin, kendi kaderini çizme cesaretini ve var olma iradesini gösterdiği, tarihimizde çok önemli bir dönüm noktası Büyük Taarruz’un 103. yılındayız” ifadelerini kullandı.

İNEGÖL’DE ÇOCUKLAR SANATLA EĞLENİYOR, ÖĞRENİYOR Haber

İNEGÖL’DE ÇOCUKLAR SANATLA EĞLENİYOR, ÖĞRENİYOR

Bursa İnegöl Belediyesi yaz tatilinde düzenlediği ücretsiz Sanat Atölyesi etkinlikleriyle çocukların kaliteli ve tatil süreci geçirmesini sağlıyor. Minikler çocuk sanat atölyelerinde hem eğleniyor hem öğreniyor. Yaz tatiliyle beraber çocuklara yönelik etkinliklerin de startını veren İnegöl Belediyesi, Temmuz ve Ağustos aylarında 2 ayrı dönem şeklinde Çocuk Sanat Atölyesi etkinlikleri düzenledi. Her dönemde 100 öğrenci olmak üzere yaz boyunca 200 öğrencinin faydalanacağı sanat atölyeleri, 8-13 yaş grubuna yönelik gerçekleştiriliyor. Sanat atölyelerinde çocuklar hem eğleniyor hem de yeteneklerini keşfediyorlar. Farklı alanlarda yapılan çalışmaları Belediye Başkanı Alper Taban bugün beraberindeki heyetle birlikte ziyaret etti. Çocuk Sanat Atölyesi çalışmasının ilk dönemin son atölye çalışmasında miniklerin “Sıfırdan Sanata Geri Dönüşüm” etkinliğine katılan Başkan Taban, yapılan çalışmaları inceleyip çocuklara başarılar diledi. Burada kısa bir konuşma da yapan Başkan Taban, “Çocuklarımızı kutluyorum ve teşekkür ediyorum vakitlerini faydalı şekilde kullandıkları için. Tabi ki tatil zamanı eğleneceksiniz, güzel vakitler geçireceksiniz, dinleneceksiniz ancak bir yandan da kurslarımızı tercih etmeniz bizleri mutlu etti. Kıymetli ekibime ve hocalarımıza da çok teşekkür ediyorum. Bir teşekkürü de velilerimize etmek istiyorum, bizlere güvenerek sizleri bu etkinliklerimize gönderdikleri için. Belediyemizin farklı organizasyonlarında da siz değerli evlatlarımızı görmek istiyoruz” ifadelerinde bulundu.

OSMANLI SARAYININ BUZ HAZİNESİ KONUŞULDU Haber

OSMANLI SARAYININ BUZ HAZİNESİ KONUŞULDU

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından kültürel mirası kayıt altına alma çalışmaları kapsamında başlatılan ‘Bursa Bellek-Kent Tarihi Söyleşileri’nin son konuğu, yazar Ayşe Özkan Emanet oldu. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığına bağlı Kent Tarihi Araştırmaları ve Arşiv Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan ‘Bursa Bellek-Kent Tarihi Söyleşileri’ ile Bursa’da doğmuş, büyümüş veya hayatının bir kısmını Bursa’da geçirmiş sanatçıların kent hatıraları kayıt altına alınıyor. Her ay farklı bir sanatçının konuk edildiği söyleşinin son konuğu, Osmanlı Sarayına Kar ve Buz Temini isimli kitabın yazarı Ayşe Özkan Emanet oldu. Söyleşide, yazar Ayşe Özkan Emanet, ‘Osmanlı Sarayı’nın Buz Hazinesi: Uludağ’ başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmada, Uludağ’ın tarih boyunca Osmanlı arşiv belgelerinde geçen isimleri, kar ve buzun temin edildiği bölgeler, kar ve buzun muhafaza edilme yöntemleri, nakil öncesi ve sonrasında yürütülen hazırlık süreçleri ile Mudanya İskelesi üzerinden saraya ulaştırılmasına kadar pek çok konu ele alındı. Ayrıca Evliya Çelebi ve bazı yabancı seyyahların Uludağ’dan kar ve buz teminine dair gözlemleri de paylaşıldı. Bunun yanı sıra, Topkapı Sarayı’ndaki Hassa Buzcular Ocağı'nın teşkilatlanması, saraylara yapılan dağıtım süreci ile kar ve buzun yalnızca saray mutfaklarında değil, halkın gündelik yaşamında da nasıl kullanıldığına dair dikkat çekici ayrıntılar dinleyicilere aktarıldı. Programın sonunda Bursa Büyükşehir Belediyesi Müzeler Şube Müdürü Dilek Yıldız Karakaş tarafından yazar Ayşe Özkan Emanet’e günün anısına el yapımı çini tabak hediye edildi. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.