#Su Tasarrufu

- Su Tasarrufu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Su Tasarrufu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İZMİR'DE SU KRİZİ DERİNLEŞİYOR: SU KESİNTİLERİ UZATILDI Haber

İZMİR'DE SU KRİZİ DERİNLEŞİYOR: SU KESİNTİLERİ UZATILDI

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU), daha önce 15 Kasım’da sona ereceği duyurulan gece su kesintilerinin ay sonuna kadar uzatıldığını açıkladı. Yeni uygulamaya göre kent genelinde 13 ilçede, iki günde bir gece saat 23.00 ile sabah 05.00 arasında su kesintileri uygulanacak. KESİNTİLER 13 İLÇEYİ KAPSAYACAK İZSU’dan yapılan açıklamada, İzmir'in su ihtiyacının karşılandığı barajlardaki doluluk oranlarının alarm verici seviyelere ulaştığı belirtildi. Bu nedenle su kaynaklarının sürdürülebilirliğini sağlamak adına tedbirlerin devam edeceği bildirildi. Gece kesintileri Karşıyaka, Çiğli, Bayraklı, Menemen, Gaziemir, Bornova, Buca, Karabağlar, Balçova, Konak, Narlıdere, Güzelbahçe ve Menderes ilçelerinde uygulanacak. Yetkililer, söz konusu uygulamanın geçici olduğunu, ancak barajlardaki doluluk oranlarına ve yağış durumuna göre uzatılabileceğini ifade etti. BARAJLARDA KORKUTAN TABLO Kurak geçen sonbahar ve yaz aylarının ardından İzmir’in su ihtiyacını karşılayan barajlarda doluluk oranları kritik seviyelere indi. 15 Kasım 2025 itibarıyla barajlardaki son durum şu şekilde açıklandı: Tahtalı Barajı: %1.40 Ürkmez Barajı: %3.70 Balçova Barajı: %1.42 Güzelhisar Barajı: %44.64 Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %0.05 Tahtalı ve Balçova barajlarında su seviyelerinin neredeyse tükendiği vurgulanırken, Ürkmez Barajı’ndaki oran da oldukça düşük kaldı. Güzelhisar Barajı, yüzde 44,64 doluluk oranıyla nispeten daha iyi durumda olsa da kentin genel su ihtiyacını karşılamaya yetmediği belirtildi. “SUYUMUZU VERİMLİ KULLANALIM” ÇAĞRISI İZSU yetkilileri, İzmir halkına çağrıda bulunarak şu ifadelere yer verdi: "Küresel iklim değişikliği, yağışlardaki dengesizlik ve artan su tüketimiyle birlikte şehrimiz büyük bir su krizi riskiyle karşı karşıya. Geçici kesintilerle bu süreci yönetmeye çalışıyoruz. Ancak bu yalnızca geçici bir çözüm. Uzun vadeli çözümler için su tasarrufu alışkanlıklarının yaygınlaşması, vatandaşlarımızın da katkısıyla mümkün olabilir." Özellikle balkon yıkama, araba temizliği ve gereksiz su akıtan muslukların kapatılması gibi günlük alışkanlıkların gözden geçirilmesi gerektiği vurgulandı. TASARRUF HAREKETİ BAŞLAYACAK İZSU’nun, önümüzdeki günlerde “Suyuna Sahip Çık” sloganıyla su tasarrufuna dair bilinçlendirme kampanyası başlatacağı, kent genelindeki okullarda, kamu binalarında ve toplu ulaşım araçlarında afişler, videolar ve broşürler ile farkındalık çalışmaları yürütüleceği öğrenildi. Yetkililer, yağış olmaması durumunda önümüzdeki aylarda yeni önlemlerin gündeme gelebileceğini, gerekirse kesinti süresinin artabileceğini belirtti.

KARABAĞLAR BELEDİYESİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEĞE ADIM ATTI Haber

KARABAĞLAR BELEDİYESİ, SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEĞE ADIM ATTI

Karabağlar Belediyesi, iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilir enerji politikaları kapsamında önemli bir adım atarak Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) çalışmalarını başlattı. Avrupa Belediye Başkanları Sözleşmesi (CoM) ve Küresel Belediye Başkanları Sözleşmesi (GCoM) süreçlerine daha önce katılan Karabağlar Belediyesi, şimdi de yerel düzeyde iklim eylemini somutlaştırmak üzere yeni bir süreci başlattı. İÇ PAYDAŞLARLA BAŞLADI Süreç kapsamında ilk olarak Belediye Meclis Salonu’nda, Belediye Meclis Üyesi ve Çevre Mühendisi Rahile Yeni tarafından yapılan sunumla iç paydaş toplantısı düzenlendi. Toplantıya Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay, başkan yardımcıları, birim müdürleri ve SECAP veri sorumluları katıldı. Toplantıda, iklim krizinin etkileri, veri yönetiminin önemi, planlama süreci, görev dağılımları ve önümüzdeki çalışma takvimi hakkında bilgi verildi. BAŞKAN KINAY: “ENERJİ TASARRUFU ARTIK TERCİH DEĞİL, ZORUNLULUK” Toplantıda konuşan Belediye Başkanı Helil Kınay, çevresel farkındalığın tüm birimlerde yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Hayatımızda yaptığımız her şey farkındalıkla bağlantılı ama çevreyi korumak, enerji ve su tasarrufu gibi uygulamalar artık bir tercih değil, zorunluluk. Her birimin katkısı çok önemli; birimiz eksik olursa sistem aksıyor. Küçük görevler bile sürecin devamı için kritik. Bu farkındalıkla çalışmalıyız." “GERÇEK VERİLERE DAYALI SİSTEM KURACAĞIZ” Kınay, enerji yönetiminde verilerin önemine dikkat çekerek, "Elektrik, su, yakıt, araç kullanımı ve malzeme tüketimi gibi tüm verileri doğru şekilde takip etmeden verimli bir yönetim sağlayamayız. Hedefimiz; tüm birimlerde gerçek verilere dayalı karar alma sistemini oturtmak" dedi. Bu sistemle birlikte: Gereksiz iş yükünün azaltılması Kaynakların verimli kullanımı Kurumsal güvenin artması Yeni projelere yer açılması hedefleniyor. “HER FİKİR DOĞRU PROJELENDİRİLİRSE DEĞERLİDİR” Başkan Kınay ayrıca tüm çalışanların sürece dahil olması gerektiğini belirterek şunları söyledi: "Her fikir, doğru projelendirilirse uygulanabilir ve fark yaratır. Hepimizin görevi; veriyi doğru toplamak, paylaşmak ve süreçleri planlı, verimli yürütmektir. Bu yaklaşım sadece bugünü değil, 2026 ve sonrasını da etkileyecek." 2030 HEDEFİ: ULAŞIMDAN ATIK YÖNETİMİNE KADAR YENİ YOL HARİTASI SECAP kapsamında Karabağlar Belediyesi’nin: Enerji tüketimi Bina performansları Ulaşım planlaması Atık yönetimi gibi alanlarda veri toplayacağı ve bu veriler doğrultusunda 2030 yılına kadar uygulanacak yerel enerji ve iklim eylem planı oluşturulacağı bildirildi.

BOZBEY BURSA’DA SU KRİZİNİ ANLATTI: HER DAMLASINI KORUYORUZ Haber

BOZBEY BURSA’DA SU KRİZİNİ ANLATTI: HER DAMLASINI KORUYORUZ

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 2017’de DSİ ile BUSKİ arasında imzalanan Çınarcık Barajı ana isale hattı ve arıtma tesisi protokolünün 2021’de iptal edilmesinin Bursa’ya ağır bir maliyet getirdiğini söyledi. Başkan Bozbey, "Protokol iptal edilmeseydi proje DSİ tarafından yapılacak, geri ödemeler 15 yıl içinde TL bazlı olacaktı. Ancak kredi çekilerek BUSKİ 155 milyon euro borçlandırıldı" dedi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın geleceğini doğrudan ilgilendiren ve iklim değişikliyle kronikleşen su konusundaki gerçekleri Doğancı Barajı’nda düzenlediği ‘Ekim Ayı Değerlendirme Toplantısı'nda tek tek anlattı. Toplantıya, CHP Bursa Milletvekilleri Kayıhan Pala ve Hasar Öztürk, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Ergül Halisçelik, CHP Parti Meclis üyesi Canan Taşer ve basın mensupları katıldı. "MEVCUT DURUM, ‘SUYUMUZ TÜKENDİ’ ANLAMINA GELMİYOR" Şu anda barajlarda görünen oranın yüzde sıfır olduğunu vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, durumun ‘suyumuz tükendi’ anlamına da gelmediğini dile getirdi. Hiç kimsenin endişelenmesine gerek olmadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "DSİ’nin önerdiği kotun altındaki su da kullanılabilir durumda ve ihtiyaca göre bu su sistemimize dâhil ediliyor. Belirlenen kotun altındaki su ise rezerv kottur. Bu süreçte Bursa’ya günlük ortalama 430 bin metreküp su veriyoruz. Bu suyun 90 bin metreküpü kuraklığın getireceği bu günleri düşünerek yaptığımız Çınarcık Barajı by-pass hattından, 175 bin metreküpü yeraltı kuyularından, 35 bin metreküpü ise kaynak sularından sağlanıyor. Çınarcık Barajı by-pass hattını günlük 100 bin metreküp olarak hesaplamıştık. Ancak oradaki sanayinin yol güzergahı değişikliğinden dolayı 10 bin metreküp daha az su alıyoruz" diye konuştu. "DOĞANCI BARAJI’NDA KOTUN ALTINDA 8,5 MİLYON METREKÜPLÜK SUYUMUZ VAR" İhtiyacın yüzde 70’ine denk gelen 300 bin metreküp suyu alternatif kaynaklardan sağladıklarını belirten Başkan Mustafa Bozbey, Nilüfer Barajı’ndan pompalarla günde 25 bin metreküp su ile Doğancı Barajı’nın beslendiğini ifade etti. Doğancı Barajı’na Nilüfer Barajı’ndan cazibe ile günde 45 bin metreküp daha ilave suyun akıtıldığını anlatan Başkan Bozbey, "Bursamızın ihtiyacı olan toplamda 370 bin metreküp suyu böyle karşılarken, kalan 70 bin metreküpe yakın suyu da Doğancı’daki su alma kotu altındaki bölümden pompa ile arıtma tesisine aktarıyoruz. Doğancı Barajı’nda kotun altında yaklaşık 8,5 milyon metreküplük suyumuz var. Kurduğumuz sallı pompalar sayesinde arıtma tesislerimize aktarılıyor. Kısacası; Bursa Büyükşehir Belediyesi BUSKİ olarak akılla, planla ve alınan yerinde önlemlerle su teminini sürdürüyoruz" dedi. "GELECEĞİN TEHLİKESİ OLARAK BEKLENEN ŞEY, ARTIK BUGÜNÜN GERÇEĞİ" Bu tablonun rehavete değil, sorumluluğa çağırdığını da vurgulayan Başkan Mustafa Bozbey, iklim krizinin ve kuraklığın artık kapıda değil hayatın tam ortasında olduğunu aktardı. Bakanlığın da açıkladığı gibi Türkiye’nin son 52 yılın en büyük kuraklığını yaşadığını söyleyen Başkan Mustafa Bozbey, "Cenevre’de düzenlenen Birleşmiş Milletler Başkanlar Forumu’ndaki ve Barselona Dünya Metropol Zirvesi’ndeki tüm oturumlarda, en öncelikli gündem maddeleri iklim değişikliği, kuraklık, yenilenebilir enerji ve konut kriziydi. Bu sorunlar sadece ülkemizin değil, tüm dünyanın ortak mücadele alanı hâline geldi. Dünya Meteoroloji Örgütü, 2050 yılında beklenen sıcaklık seviyesine 2025’te ulaştığımızı duyurdu. Bu demektir ki geleceğin tehlikesi olarak beklenen şey artık bugünün gerçeği. Son 17 yılın yağış grafiği her şeyi açık bir şekilde gözler önüne seriyor" diye konuştu. "ÖNCEKİ YÖNETİMLER GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMADI" Bugün yaşanan sıkıntıların bir günde, bir ayda ya da bir buçuk yılda ortaya çıkmadığını dile getiren Başkan Mustafa Bozbey, tablonun yılların ihmaliyle oluştuğunu belirtti. "Bu tablo, bugün yaşanan su sorunu, bilim insanlarının ‘kuraklık kapıda, önlem alın’ çağrılarına kulak asmayan, altyapıya yeterli yatırımı yapmayan, Bursa’nın geleceğini umursamayan, günü kurtarmaktan ötesini düşünemeyen, projeleri kağıt üzerinde bırakıp uygulamaya geçirmeyen önceki yönetimlerin eseridir" diyen Başkan Mustafa Bozbey, "Şimdi herkes ‘neden sular kesiliyor?’ diye soruyor. Cevap açık. Çünkü önceki yönetimler bilim insanlarının önerileri doğrultusunda gerekli yatırımları yapmadı ve gerekli önlemleri almadı. Koskoca 20 yıldan bahsediyoruz. Neredeyse çeyrek asır demek. ‘Nasıl olsa Bursa su kentidir’ deyip, büyük bir vurdumduymazlıkla, Bursa’yı asla yaşamaması gereken susuzluk sorunuyla yüz yüze bıraktılar. İsale hatları geçtiğimiz 20 yılda tamamlanmadı. Dönemin tüm kurum yöneticileri bütün alarm zilleri çalmasına rağmen gerekli adımları atmadı. Yıllardır beklenen Çınarcık Barajı isale hattı da aynı hatalı anlayışın ihmaliyle yapılamadı. Gerçekten onların bu konularla ilgili hiç bir söz söylemeye yüzleri ve hakları yok" dedi. DSİ İLE YAPILAN YAZIŞMALAR VE HAZIRLANAN PROTOKOLLER PAYLAŞILDI Son bir buçuk yılda neden bu çalışmaların yapılmadığı yönünde eleştirilerde bulunanlara da seslenen Başkan Mustafa Bozbey, dönemin belediye başkanının Ocak 2021 tarihinde yaptığı ‘2023 yılında Çınarcık Barajı suyunun şehrimize taşınmasıyla birlikte inşallah 2050 yılına kadar sıkıntı yaşamayacağız’ açıklamasını da hatırlattı. Bu rağmen 2023’te gelmesi gereken suyun nerede olduğunu soran Başkan Bozbey, geçmiş yıllarda DSİ ile yapılan yazışmaları, hazırlanan protokolleri de basın mensuplarıyla paylaştı. 2002 yılında tamamlanan Çınarcık Barajı’ndan bugüne kadar suyun Bursa’ya taşınamamasının sadece teknik olmadığını, idari bir sorumsuzluk ve vurdumduymazlık olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, "2002 yılından bu yana aslında birçok girişim var ancak sonuca ulaşılmamış. DSİ ve BUSKİ arasında isale hattı yapımı için farklı yıllarda yazışmalar mevcut. Örneğin 2015 yılında Çınarcık Barajı mevcut içme suyu entegrasyonunu sağlayacak projenin, 2015 yılı yatırım programına alındığı DSİ 1. Bölge Müdürü’nün imzası ile BUSKİ’ye bildirilmiş. Yine 23 haziran 2017 tarihinde ise DSİ ile BUSKİ arasında Çınarcık Barajı ana isale hatları arıtma tesisinin yapımını da içeren protokol imzalanmış. Ancak daha sonra 2021 yılında bu protokol o dönemdeki belediye yönetimi tarafından iptal edilmiş. İmzalanan bu protokol neden iptal edildi? Bu protokol iptal edilmeseydi, bu projeler DSİ tarafından yapılsaydı, projenin tümünün geri ödemeleri 15 yıl içinde TL bazlı olarak BUSKİ tarafından ödenecekti. Ne oldu? Çınarcık isale hattı ile arıtma tesisini yapmak için kredi başvurusu yapıldı. 155 milyon euro kredi alındı. BUSKİ, 155 milyon euroya yakın borçlandırılmıştır. Hem Bursa, Çınarcık Barajı suyuna çok daha erken kavuşacaktı hem de BUSKİ borç batağına saplanmayacaktı. Bunların sorumlusu önceki yönetimdir" diye konuştu. "SU KESİNTİLERİ, ÖNCEKİ YÖNETİMİN SEBEP OLDUĞU SU KRİZİNİ YÖNETMENİN ÖNLEMİDİR" 2022 yılında DSİ’nin, BUSKİ’nin talebi üzerine Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programından projeyi çıkardığını hatırlatan Başkan Bozbey, 2022 yılında da Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan Çınarcık Projesi için 261,3 milyon dolar dış kredi onayı alındığını ve bugünlere gelindiğini anlattı. BUSKİ’nin finansal olarak büyük bir sıkıntıya düşürüldüğünü, isale hatları ve arıtma tesislerinin de tamamlanmadığını söyleyen Başkan Bozbey, yıllar boyunca birçok girişimin yapıldığını, ancak her nedense her birinin bir noktada durdurulduğunu belirterek tüm bunların nedenini önceki yönetimin iyi bileceğini dile getirdi. Göreve geldikten sonra bugünleri önceden görerek hızlı bir şekilde by-pass hattını devreye aldıklarını anlatan Başkan Bozbey, şunları söyledi; "Bu sayede Bursa’ya her gün 90 bin metreküp suyu Dobruca İçmesuyu Arıtma Tesisi’ne aktarıyoruz. Aldığımız kararda gecikmiş olsaydık Eylül ayı başından itibaren su kesintilerine başlamış olacaktır. Bu, 3 günde bir su kesintisi yapmamızı sağlayan bir projedir. Yaptığımız su kesintileri, bu sürecin bir parçası ve önceki yönetimin sebep olduğu su krizini yönetmenin önlemidir. Her 3 günde bir yapılan planlı kesintilerle günde 50 bin metreküp su tasarrufu sağlıyoruz. Öğrencilerimizi düşünerek akşam 17.00’dan sonra su kesintisi yapıyoruz. Hastanelerin hiç birinde su kesintisi yapmıyoruz. Yüzde 12 civarında bir tasarruf yapıyoruz. Bu da Bursamıza en az bir ay kazandırdı. Yağışların ne zaman olacağını bilmiyoruz. Çınarcık Barajı, yalnızca Bursa merkezine su sağlamayacak. Aynı zamanda, Görükle Su Deposu’na aktarım hattı üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Bu hat sayesinde Mudanya’ya da Çınarcık barajından su sağlayacağız. Çalışmalarını sürdürdüğümüz bu hattın devreye girmesiyle birlikte suyu cazibeyle Mudanya’ ya ulaştırıp elektrik enerjisinden yıllık yaklaşık 50 milyon liralık bir tasarruf elde etmiş olacağız. Şu an Mudanya’ya içme suyunu pompa istasyonundan elektrik enerjisi harcayarak iletiyoruz." "SADECE BU YIL 45 TANE SU KUYUSU AÇTIK" Çınarcık barajı isale hattından Karacabey’e su vermek için de proje hazırlıklarının olduğunu açıklayan Başkan Bozbey, Karacabey’e uzanan hat üzerinden TOKİ’nin yaptığı 3500 konut için ve ilave yapacağı 2500 konut için toplam olarak en az 6 bin konutun su ihtiyacını da projesini hazırlamaya başladıkları bu hattan karşılayacaklarını anlattı. Seçimden sonra Nisan 2024’ten bu yana 52 su kuyusu açtıklarını belirten Başkan Bozbey, "Sadece bu yıl 45 tane su kuyusu açtık. Bu süreçte DSİ bize destek sağlıyor. Hem göletlerin açılıp Doğancı ve Nİlüfer’e suyun gelmesini sağladıkları gibi merkezde de kooperatiflere ait olan su kuyularını bize tahsis ederek kentimize aktarılmasını sağlıyorlar. DSİ’ye teşekkür ediyorum. Kuraklık ve DSİ’nin izin verdiği bazı fabrikaların su tüketiminin olması sebebiyle merkezde su kuyularındaki seviyesinin sürekli düştüğünü görüyoruz. Ancak bu kesintileri yaparak 50 bin metreküp tasarruf edip süreyi uzatmış oluyoruz. Valimizin başkanlığını yaptığı Bursa Su Kurulu’nun da tespitlerini alıp birlikte çözüm üreteceğiz. Ayrıca tüm paydaşlarımızı kapsayan, kuraklıkla mücadele platformunu oluşturmak için de çalışmalarımıza başladık" dedi. "BU KADARINA DA ‘PES’ DEMEMEK ELDE DEĞİL" Tüm bunlara rağmen bazı kesimlerin kasıtlı olarak sosyal medyada ‘proje durdu, sular bitti’ gibi iddialar yaydığını üzülerek gördüklerini söyleyen Başkan Bozbey, halkı yalan-yanlış bilgilendiren, halkı galeyana getirmeye çalışan ve halkı daha fazla su tüketimine iten kişiler hakkında hukuki süreci başlatacaklarını açıkladı. Projeyi durdurmadıklarını, aksine projenin hızla ilerlediğini belirten Başkan Bozbey, "Göreve geldiğimizde projenin yüzde 5 olan ilerleme seviyesi, şu anda Çınarcık Arıtma Tesisi’nde yüzde 63, inşaat kısmında ise yüzde 90’dır. Birileri hâlâ içme suyu arıtma tesisinin Eylül 2025’te tamamlanacağını iddia ediyor. Buna kinayeli gülüyorum. Bu kadarına da ‘pes’ dememek elde değil. Gerçekler ortadayken kamuoyunu yalanlarıyla, iftiralarıyla yanıltmaya çalışıyorlar. Bu tesisin yapımına ilişkin ihale sözleşmesi 23 Ekim 2023 tarihinde imzalanmıştır. Ancak işe başlanabilmesi için gerekli olan müşavirlik hizmeti ihalesi, 5 Şubat 2024 tarihinde sonuçlandırılmıştır. Ortada henüz yüklenici firma sahaya inmemişken, müşavir firma süreci yeni başlamışken ve tam 4 aylık bir zaman kaybı yaşanmışken bu işin Eylül 2025’te biteceğini söylemek ya süreci hiç bilmemek ya konuyu saptırmak ya da birileri tarafından kandırıldığını kabul etmektir" diye konuştu. BU MESELE SİYASET DEĞİL, HAYAT MESELESİDİR ‘Bursa neden bu noktaya geldi, kim ne zaman neyi yapmadı’ gibi sorularının cevaplarının ortada olduğunu ifade eden Başkan Bozbey, bugün bu tartışmaları bu belgelerle sonlandırdıklarını, Bursalıları doğru ve şeffaf olarak bilgilendirmeye devam edeceklerini aktardı. Kimsenin algı manipülasyonu yapmasına, su gibi hayati bir konuyu siyaset malzemesine dönüştürmesine de izin vermeyeceklerini anlatan Başkan Bozbey, "Bu mesele siyaset değil, hayat meselesidir. Bu mesele, çocuklarımızın geleceği meselesidir. Bu mesele, memleket meselesidir. Bugün biz sadece krizi yönetmiyoruz. Aynı zamanda geleceğin su kültürünü de inşa ediyoruz. Çünkü meselenin bütün dünyayı etkileyen büyük bir kuraklık krizi olduğunu biliyoruz. Bunun için de önceki dönemin aksine ihmal ve vurdumduymazlığın yerine, sorumluluk ve görev bilincini koyuyoruz. Suyu aziz gören, her damlasını emanet bilen bir anlayışla, su kaynaklarımızı koruyacak ve güçlendirecek iki önemli adımı hayata geçiriyoruz. Bu dönemde, tüm konut projelerinde gri su kullanım sistemlerini zorunlu hale getireceğiz" dedi. "SU TÜKETİMİNİN YAKLAŞIK YÜZDE 70’İ TARIM ALANLARINDA" Yağmur suyu hasadı çalışmalarını hızla başlatacaklarını söyleyen Başkan Bozbey, park ve bahçelerde de gri su uygulamasını başlattıklarını hatırlattı. Az suya ihtiyaç duyan bitkilerin park ve bahçelerde kullanımını artıracaklarını belirten Başkan Bozbey, iklim krizinin etkilerini azaltmak için ‘yeniden yeşil Bursa’ hedefi doğrultusunda ağaçlandırma çalışmalarını artırdıklarını ifade etti. Yanan bölgeleri yeniden yeşertmenin ve kente yeni yeşil alanlar kazandırmanın en öncelikli görevlerinden biri olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, "Tarımsal sulamada bilinçsiz kullanımın önüne geçmek için, çiftçilerimizle birlikte eğitim ve planlama süreçleri yürütüyoruz. Bugün en yoğun su tüketimi, yaklaşık yüzde 70 oranıyla tarım alanlarımızda gerçekleşiyor. Dolayısıyla özellikle bu alanda ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi olarak bu dönüşümü başlattık. Damla Sulama tesisimizle ödüllü örnek uygulamalar yapıyoruz. Ürettiğimiz damla sulama borularını çiftçimize ücretsiz dağıtarak destek oluyoruz. Suyu daha az kullanarak yüksek verim almasını sağlıyoruz" diye konuştu. "SANAYİ, BURSA’NIN TOPLAM SU KAYNAKLARININ YÜZDE 15’İNİ KULLANIYOR" "Bugün sanayi, Bursa’nın toplam su kaynaklarının yüzde 15’ini kullanıyor. Paketlenmiş su tesisleri ise içme ve kullanma suyunun yüzde 4’ünü kullanıyor. Bu oran artık dikkatle hesaplanmak ve yönetilmek zorunda. Çünkü kurulan her yeni sanayi bölgesi, bu oranın üzerine yeni bir yük daha ekliyor. Bunun bilincinde olmamız ve planlamalarımızı buna göre yapmamız gerekiyor. Son günlerde su paketleme tesislerinin denetimiyle ilgili de doğru olmayan, yalan-yanlış çeşitli paylaşımlar yapıldığını görüyoruz. Ancak bu noktada bir hatırlatmayı da yapmak isterim. Bursa’da 32 özel su şirketi var. Bu şirketlerin su kaynaklarını yönetme yetkisi hüküm ve tasarrufu, mayıs ayı itibarıyla Valilik bünyesindeki Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’na devredilmiştir." "KAYIP-KAÇAK ORANLARINI DÜŞÜRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ" Kuraklığın sadece iklimin değil, alışkanlıkların da sonucu olduğunu vurgulayan Başkan Bozbey, suyu korumanın sadece bir yönetim politikası olmadığını, toplumsal bir sorumluluk da olduğunu yineledi. Artık suyun sınırsız bir kaynak gibi tüketilemeyeceğini anlatan Başkan Bozbey, "Doğa, yapılan her hatayı bize kuraklıkla, afetle, yoklukla fatura ediyor. Aslında yıllarca doğaya karşı yaptıklarımızın cezasını çekiyoruz ve çekeceğiz. Onun için tüm planlamalarımızda doğaya rağmen değil, doğayla barışık olmak zorundayız. Bugün alışkanlıklarımızı değiştirmek ve kültürel bir değişimi hep birlikte başlatmak zorundayız. Biz bu konuda yoğun çaba harcıyoruz. Kayıp-kaçak oranlarını düşürmek için çalışıyoruz. Hala birçok ilçemizde kayıp kaçak oranları yüzde 50’ler seviyesinde" dedi. "KAYNAKLARIMIZI KORUMAK VE GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ" İnegöl’de kayıp kaçak oranının yüzde 55’ler seviyesinde olduğunu, büyük bir sorumluluk alarak içme suyu hatlarını değiştirdiklerini ve değiştirmeye devam ettiklerini anlatan Başkan Bozbey, İnegöllüleri hem kanserojen etkisi olan astbestli su borularından kurtardıklarını hem de kayıp kaçak oranını düşürdüklerini belirtti. Birileri konuşurken kendilerinin bilimin ışığında halka sağlıklı hizmeti götürmeye devam ettiklerini ifade eden Başkan Bozbey, "Finansman sorununu çözdükçe diğer ilçelerimizde de buna benzer projelerimizi uygulayacağız. Kurum olarak da suyun bir kamu hakkı ve gelecek kuşakların emaneti olduğu bilinciyle, uzun vadeli sürdürülebilir çözümler üretmeye odaklanıyoruz. Bu yüzden kaynaklarımızı korumak ve geliştirmek zorundayız. Bu bizim gelecek nesiller için ahlaki ve vicdani bir sorumluluğumuzdur" diye konuştu. "BURSA'NIN VE BURSALILARIN GELECEĞİNİ KORUYACAĞIZ" Su kaynaklarının her geçen gün tükenmeye ettiğini, sanayi ve nüfus planlamaların çok üstünde artığını hatırlatan Başkan Bozbey, küresel iklim değişikliği ve kuraklık devam ettikçe Çınarcık Barajı’nın da Bursa’ya yetmeyeceğine dikkat çekti. Günübirlik ve ucuz siyaset yapmadıklarının altını çizen Başkan Bozbey, şunları belirtti; "Biz, bilimsel ve akılcı bakıyoruz. Biz, planla hareket ediyoruz. Biz, her şartta Bursamızın ve Bursalıların geleceğini koruyacağız. Bugün zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak biz bu kenti, gülümseyerek ve kararlılıkla geleceğe taşıyacağız. Gülümsemek, yıllardır biriken sorunların karşısında pes etmek değil; çözüm üretmenin kararlılığıdır. Bursamızda suyun akması için gece gündüz emek veren tüm çalışma arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürüm ise, her zaman her konuda yanımızda olan, destek olan Valimiz Erol Ayyıldız’a, dayanışma içinde olduğumuz tüm kurumlara ve her şeyden önemlisi, sabırla, anlayışla bize güvenen hemşehrilerimize. Bursamızın suyunun her damlası bizim için kıymetlidir. Her bir damlasını korumak, bu kentin geleceğini korumaktır. Bursamıza yakışmayan bu günleri aşacak gücümüz, azmimiz ve inancımız var. Geçmiş 20 yılın ihmalkar, vurdumduymaz, bilimden uzak akılın bize bıraktığı bu kötü mirası kabul etmeyeceğiz. Su krizi meselesini bilimle, veriye dayalı politikalarla ve doğru-şeffaf bilgilendirmelerle bursa’mızın gündeminden çıkaracağız. Hep birlikte çalışacağız, hep birlikte başaracağız." "DERDİMİZ, BURSALILARIN SORUNUNU ÇÖZME DERDİDİR" Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Mustafa Bozbey, şu anda su kesintisi takviminde herhangi bir değişiklik öngörülmediğini açıkladı. Toplam kapasitesi 150 milyon metreküp olan Çınarcık Barajı’nın doluluk oranının yüzde 50 civarında olduğunu söyleyen Başkan Bozbey, Çınarcık Barajı’ndaki projenin de 2026 Haziran ayında bitirileceğini dile getirdi. Gökdere’de iyi bir kaynak tespit ettiklerini açıklayan Başkan Bozbey, "Hazırlık yapıyoruz. Ayrıca Çataltepe’de bir kuyu kazdık. Oradan Kestel’e su vereceğiz. Bu kaynakları değerlendirerek Bursa’da su kesintilerini bitirmeyi hedefliyoruz. Ama daha fazla yağmurun yağması lazım. 1/100.000’lik plan çalışmalarında kaçak sanayi bölgeleri veya ovada bulunan sanayilerle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Sanayi, mevcut suyun yüzde 15’ini kullanıyor. Az bir oran değil. Boyahanelerle ilgili başka bir tasarruf ortaya koymalıyız. Suyun yüzde 4’ü de ticari olarak kullanılıyor. Valimizin önderliğinde bunun takibi yapılacaktır. Ayrıca barajlardan aldığımız tüm su, Dobruca’daki arıtma tesislerinde arıtılarak Bursalılara ulaşıyor" dedi.

BURSA’DA KURAKLIK ALARMI: İKİ BARAJ TAMAMEN KURUDU Haber

BURSA’DA KURAKLIK ALARMI: İKİ BARAJ TAMAMEN KURUDU

Kuraklık alarmı Bursa’da etkisini her geçen gün daha fazla ve ciddi şekilde hissettirmeye başladı. Nilüfer Barajı’ndan sonra Doğancı Barajı’nda da doluluk oranı yüzde ‘0’ı gördü. Başlatılan su seferberliği kapsamında, 600 milyon metreküp su kapasitesine sahip Çınarcık Barajı'ndan Doburca Arıtma Tesisi’ne aktarılan 110 bin metreküp suyun, 300 bin metreküpe çıkarılması için sürdürülen hummalı inşaat, altyapı ve teknik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Bursa'nın merkez ilçeleri Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım ve merkeze yakın ilçeleri Gürsu, Kestel ve Mudanya'nın belli kısmına su sağlayan Nilüfer Barajı'ndan sonra Doğancı Barajı'nda da su seviyesi '0'a düştü. Ekim ayı itibariyle Bursa Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (BUSKİ), 1 Ekim'den itibaren Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Mudanya, Gürsu ve Kestel ilçelerinde 12 saatlik planlı su kesintisi uygulayarak günlük 100 bin metreküp su tasarrufu sağladı. "KESİNTİLERLE 100 METREKÜP TASARRUF" Doğancı Barajı'nın 5,5 katı büyüklüğündeki Çınarcık Barajı'ndan Doburca Arıtma Tesisine gelen 110 bin metreküp su, Nilüfer ve Doğancı barajlarından gelmesi gereken su ihtiyacının 3'te 1'ini karşılıyor. Bursa'nın günlük 500 bin metreküp su ihtiyacı, yapılan planlı su kesintileriyle 400 bin metreküpe kadar düşürüldü. BURSA’NIN 2 BARAJI KURUDU, SU DESTEĞİ İÇİN SEFERBERLİK SÜRÜYOR Bursa'nın planlı kesintiyle birlikte kullandığı 400 bin metreküp suyun yüzde 40'ı Doğancı ve Nilüfer barajlarından, yüzde 20'si Çınarcık Barajı'ndan, yüzde 40'ı ise Uludağ pınar kaynaklarından ve su kuyularından temin ediliyor. Geçtiğimiz hafta yağan yağmur ve Uludağ'a düşen karla birlikte, önümüzdeki günlerde yeniden Doğancı Barajı'nın da su ile beslenmesi bekleniyor. Öte yandan 600 milyon metreküplük kapasitesiyle dikkat çeken Çınarcık Barajı'ndan kent merkezine 300 bin metreküp su aktarılması için arıtma tesisi inşaatı hızlandırıldı. Yapımı 4 Mayıs 2026'da bitmesi planlanan dev projenin, bir an önce tamamlanması için tüm ekipler seferber oldu. BUSKİ Genel Müdürlüğü İçmesuyu Dairesi Başkanlığınca yürütülen Çınarcık Su Projesi isale hattı çalışmaları kapsamında ise Nilüfer ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde, Nasrettin Hoca Bulvarı'nın İzmir Yolu Caddesi bağlantısından Örencik Caddesi kesişimine kadar olan kısmı 17 Ekim - 17 Kasım tarihleri arasında trafiğe kapatılacak.

İZMİR’DE YEŞİL ALANLARDA SU TASARRUFLU DÖNÜŞÜM BAŞLADI Haber

İZMİR’DE YEŞİL ALANLARDA SU TASARRUFLU DÖNÜŞÜM BAŞLADI

İzmir Büyükşehir Belediyesi, tüm dünyayı etkisi altına alan ve İzmir’de de şiddetini giderek artıran iklim krizinin en büyük etkilerinden kuraklıkla mücadele için park ve bahçelerde teyakkuza geçti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın göreve gelir gelmez başlattığı kuraklıkla mücadele çalışmaları kapsamında Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki su tasarrufu çalışmaları giderek artırıldı. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı bünyesinde kurulan Su Yönetimi Şefliği’nin yanı sıra kent genelindeki kamusal alanlarda çok su tüketen bitkiler yerine İzmir’in iklim rejimiyle uyumlu ve çoğunluğu doğal türlerden oluşan bitki türlerinin dikimine geçildi. Yaz aylarında azalan su kaynakları nedeniyle kent genelinde yaklaşık 140 futbol sahası kadar yeşil alanın sulama faaliyetlerine ara verildi. Sulama yapılan büyük park alanlarında akıllı sulama sistemine geçilirken, yıl boyu yürütülen çalışmalarla kayıp kaçaklar büyük ölçüde engellendi. KAMUSAL ALANLAR İKLİME UYGUN DOĞAL BİTKİ TÜRLERİYLE YEŞİLLENDİRİLİYOR Çok sayıda su tasarrufu tedbirini hayata geçiren Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, iklime uyumlu, az su tüketen bitkilerle kent genelinde peyzaj dönüşümüne devam ediyor. Ekipler son olarak Buca Üçkuyular Meydanı’nda ekimlerine devam etti. Uygulama hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Ziraat Yüksek Mühendisi Gizem Özçıngırak, “İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, kent genelindeki kavşaklar, refüjler, parklar gibi kamusal yeşil alanlarda iklime uygun doğal bitki türlerine yer vererek, peyzaj dokusunu güçlendirmeyi hedefliyoruz. İklim krizinin yarattığı su sıkıntılarına karşı, sürdürülebilirliğin sağlanması ve bakım maliyetlerinin en aza indirilmesi önemli” ifadelerini kullandı. “SU KAYNAKLARININ AZALMASINI ENGELLEMEYİ HEDEFLİYORUZ” Peyzaj çalışmalarında İzmir’in iklim rejimiyle uyumlu ve çoğunluğu doğal türlerden oluşan, ılgın, zakkum, ateş dikeni, katırtırnağı, abelya, taflan türü bitkilerin kullanıldığını ifade eden Gizem Özçıngırak, “İzmir’in iklim rejimine uygun olan, büyük oranda doğal bitki örtüsünü kullanarak peyzajın dokusunu güçlendirmeye çalışıyoruz. Bu sayede su kaynaklarının azalmasını engellemeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu. AKILLI SULAMAYLA YÜZDE 30 SU TASARRUFU Çalışmalar hakkında bilgi veren İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Makine Mühendisi Murat Abanoz, pilot uygulama olarak başlatılan Esra Parkı ve Işılay Saygın Parkı'ndaki akıllı sulama sisteminin kent geneline yayılması için çalışmaların hızla yürütüldüğünü söyledi. Akıllı sulamayla yüzde 30 su tasarrufunun sağlandığını ifade eden Murat Abanoz, “Başkanımızın göreve geldiği günden beri uyguladığı akıllı şehirler misyonu doğrultusunda parklardaki sulama yönetimini akıllı hale getirebilmek için yoğun çaba sarf ediyoruz. Bu anlamda pilot uygulamalarımız yapıldı ve başarılı sonuçlar aldık. Bu uygulamaların İzmir geneline yayılması için merkezi akıllı sulama sistemleri kurulumu devam ediyor” diye konuştu. 700 TONA YAKIN SU TASARRUFU Kuraklığa karşı parklardaki su kesintileri hakkında konuşan Murat Abanoz, “Kuraklığın çokça hissedildiği bu dönemlerde acil önlemler alınması gerektiği aşikar. Başkanımızın talimatıyla bazı yeşil alanlarımızda sulama faaliyetlerimizi durdurduk. Öncelikli olarak insani kullanım için suyun ayrılması gerektiği düşüncesindeyiz. İzmir genelinde yaklaşık bir milyon metrekare yeşil alanımızın sulama faaliyetlerini durdurduk. Buradan sene sonuna kadar 700 bin tona yakın su tasarrufu elde etmeyi amaçlıyoruz” dedi. “KAYIP KAÇAK ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR” Yakın zamanda İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin onayıyla sadece su odaklı çalışabilecek Su Yönetimi Şefliğini kurduklarını belirten Murat Abanoz, “Planlama ve Proje Müdürlüğümüz altında olan bir şeflik bu. Amacı peyzaj sulamalarının verimliliğini artırmak. Bu anlamda da uzun zamandır istediğimiz bir uygulamaydı. Yeni yönetimle ve başkanımızla birlikte bunu da gerçekleştirmiş olduk. Kayıp kaçaklar bu işin doğal bir aşaması. Her tesisatta kayıp kaçak mümkün. Bakım ve onarım çalışmalarıyla bunlar giderilmeye çalışılıyor. Bu anlamda da çok ciddi sonuçlar aldık ve önemli bir tasarruf elde ettik. Çalışmalarımız, büyük parklar başta olmak üzere kayıp ve kaçakları aramak üzere devam ediyor. Bu çabaların sonucunda hedeflediğimiz, minimum su tüketimiyle yeşil alan dokusunu korumak” şeklinde konuştu.

ÇEŞME’DE 7 SAATLİK SU KESİNTİSİ TEPKİ ÇEKTİ Haber

ÇEŞME’DE 7 SAATLİK SU KESİNTİSİ TEPKİ ÇEKTİ

Turistik ilçe olan Çeşme’nin su ihtiyacını karşılayan en önemli kaynaklardan biri olan Kutlu Aktaş Barajı’nda, su seviyesi kritik seviyelere geriledi. Kurak geçen kış ve ilkbahar aylarının ardından yaz aylarında da yeterli yağışın alınmaması barajdaki doluluk oranını ciddi şekilde etkiledi. Son verilere göre, barajda su seviyesi yüzde 4’e kadar düştü. Özellikle sıcak havaların etkisiyle su tüketiminin arttığı bu dönemde, barajdaki su kaybının daha da hızlanabileceği değerlendiriliyor. Yetkililer, mevcut suyun daha uzun süre yetecek şekilde kullanılabilmesi amacıyla bazı tedbirlerin devreye alınacağını belirtti. Bu kapsamda, ilk etapta dün gece saat 23.00 ile bu sabah 06.00 arasında su kesintisi uygulanması yapıldı. Uygulamanın yeterli olmaması halinde ise kesintilerin gündüz saatlerine de kaydırılabileceği bildirildi. “DEVLET SU İŞLERİ İLE İŞ BİRLİĞİ YAPILIRSA ÇÖZÜME ULAŞMAK DAHA KOLAY OLUR” Susuzluk sorununun en büyük nedeninin kuraklık olduğunu belirten esnaf Recep Okumuş, "Maalesef Çeşme’de zaman zaman su kesintileri yaşanıyordu, ancak su hiçbir zaman bu kadar büyük bir sorun olmamıştı. Oysa Çeşme adı bile su bolluğundan geliyor; her yerde çeşme olduğu için bu isim verilmiş. Ancak bugün mahallemizde akan tek bir çeşme bile yok, hepsi kapatılmış durumda. Türkiye genelinde kuraklık yaşansa da Çeşme’nin bir avantajı var. Zengin yer altı su kaynakları. Bu kaynaklardan çıkan sıcak ve soğuk suların boşa akacağına, toplanıp değerlendirilmesi çok daha faydalı olur. Örneğin, eski bir yerleşim yeri olan Ildırı’da, köprünün altından tatlı su denize boşuna akıyor. Bu suyun toplanarak kullanıma sunulması mümkün. Elbette belediyenin gücü her zaman yeterli olmayabilir, ancak bu konuda Devlet Su İşleri ile iş birliği yapılırsa çözüme ulaşmak daha kolay olur" dedi. “YAZIN ARTAN NÜFUSLA BİRLİKTE SORUN DAHA DA BÜYÜYOR” Susuzluk sorununun çözümü için yetkililerin önlem alması gerektiğini vurgulayan Okumuş, "Belediye, kaçak su kullanımı ve patlayan borular gibi konulara da daha fazla eğilmeli. Zaman zaman boru patlıyor, saatlerce hatta günlerce su akmaya devam ediyor. Ama ben Çeşme Belediyesi bunda başarısız demiyorum kesinlikle. Öte yandan belediye, inşaatlarda su deposu zorunluluğu getirebilir, yağmur suyu toplama sistemleri teşvik edilebilir. Bu sularla hem bahçeler hem de parklar sulanabilir. Çünkü su sadece yazın değil, kışın da ihtiyaçtır. Esnafın, ticarethanelerin, temizlik hizmetlerinin, herkesin suya ihtiyacı var. Özellikle yazın artan nüfusla birlikte sorun daha da büyüyor. Sonuç olarak su, hayat demektir. Çeşme’nin bu kadar zengin doğal kaynakları varken, bu kaynakların değerlendirilmemesi büyük kayıptır. Çeşme Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda daha duyarlı olmalı. Çünkü su geleceğimizdir" şeklinde konuştu. “BELEDİYENİN CİDDİ YATIRIMLAR YAPMASI ŞART” Turizmciler için sezon ortasında su kesintilerinin işletmeleri olumsuz etkileyeceğini belirten esnaf Neşe Bayrak ise, "Çok fazla israf var. Arabalar yıkanıyor, havuzlar dolduruluyor. Diyeceksiniz ki ’bu yer altı suyu.’ Yer altı suyu da sonuçta sudur, bir farkı yok. Su kaynaklarını dikkatli kullanmamız gerekiyor. Burası turistik bir bölge. Birçok otel, motel ve pansiyon var. Hepsinin duşu, banyosu var. Benim de küçük bir işletmem var. 15 odamız var ve misafirler geldiğinde bu insanlar nasıl duş alacak diye düşünüyorum. Bunca iş yerinden vergi toplanıyor. Ben de burada bir esnaf olarak sürekli vergi ödüyorum. O zaman bu vergilerle neden su yatırımları yapılmıyor? Yağmur yağıyor ama sular boşa akıp gidiyor. Bu sular nereye gidiyor? Hiçbir altyapı yok. Bu duruma artık bir çözüm üretilmeli. Esnaf olduğumuz için sesimizi çok çıkaramıyoruz ama bu sorunlar gerçek. Şimdilik duş alabiliyoruz, bulaşık ve çamaşır yıkayabiliyoruz. Ama ya yarın bunları yapamaz hale gelirsek? O zaman hastalıklar başlar, hijyen sorunu yaşanır. Çeşme gibi sıcak bölgelerde insanlar sabah akşam duş almak zorunda. Denizden geliyorlar, tuzlu suyla kaplanıyorlar, kıyafet değiştiriliyor, hepsi yıkanıyor. Su burada en temel ihtiyaç. 50 dereceye varan sıcaklıklar oluyor. Bu şartlarda her gün çamaşır yıkanıyor, duş alınıyor. Belediyenin bu konuda ciddi yatırımlar yapması şart" ifadelerini kullandı. “ÇÖZÜLEMEYECEK BİR DURUM DEĞİL” Yaz aylarında Çeşme ilçesinde yaşanan nüfus yoğunluğundan kaynaklı su tüketiminin arttığını ifade eden berber Kadir Aydın da şöyle konuştu: "Yani bunu biraz da turizmle ilişkilendiriyorum. Sonuçta burası bir turizm bölgesi ve nüfus artıyor. Bu da doğal olarak tüketimi artırıyor. Kuraklığın da etkisiyle birlikte bazı sıkıntılar yaşanıyor. Ancak bu çözülemeyecek bir durum değil. Ben çözüleceğine inanıyorum. Tabii ki halkımızın da bu konuda daha dikkatli olması, su tasarrufu yapması gerekiyor. Biz elimizden geleni yapıyoruz, dikkatli olmaya çalışıyoruz. Herkesi de bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Örneğin biz berber olarak müşterilerimize soruyoruz. Otele ya da evinize gidecekseniz saçınızı yıkamayın ya da denize gidecekseniz orada temizlenin. Bu şekilde biz de su tasarrufuna katkı sağlamaya çalışıyoruz. Ama elbette daha büyük işletmelerin, özellikle otellerin bu konuda çok daha dikkatli olması gerekiyor."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.