#Suç

- Suç haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Suç haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

EKREM İMAMOĞLU, MERDAN YANARDAĞ VE NECATİ ÖZKAN'A SORUŞTURMA Haber

EKREM İMAMOĞLU, MERDAN YANARDAĞ VE NECATİ ÖZKAN'A SORUŞTURMA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ve gazeteci Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” ve “çıkar amaçlı suç örgütü üyeliği” suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Sabah saatlerinde gözaltına alınan Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın evinde ve ofisinde arama yapıldığı öğrenildi. Başsavcılık kaynaklarına göre, “yabancı ülkelere ajanlık yaptığı” tespit edilen şüpheli Hüseyin Gün’e ait dijital materyallerde yer alan bulgular doğrultusunda üç isim hakkında adli işlem başlatıldı. SEÇMEN BİLGİLERİ YABANCI İSTİHBARATLA PAYLAŞILDI Başsavcılık açıklamasında, şu ifadelere yer verildi: "Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına fon sağlama amacıyla, Hüseyin Gün liderliğindeki suç örgütü ile 2019 yerel seçim sürecinde iş birliği yapıldığı; seçmenlere ait gizli bilgilerin sızdırılarak seçim bölgelerine ilişkin analizlerin hazırlandığı ve bu bilgilerin yabancı istihbarat servisleriyle paylaşıldığı tespit edilmiştir." Aynı açıklamada, Necati Özkan’ın kampanya sürecinde örgütsel koordinasyonu sağladığı, Hüseyin Gün ile doğrudan temas kurduğu ve casusluk faaliyetlerinde bulunduğu iddia edildi. YANARDAĞ, BASIN AYAĞINI ORGANİZE ETTİ Gazeteci Merdan Yanardağ hakkında da benzer suçlamalar yöneltildi. Savcılığın açıklamasında:"Şüpheli Yanardağ’ın, Hüseyin Gün’den maddi menfaat sağlamak suretiyle seçim sürecinin basın ayağını organize ettiği, 2019 seçimlerinde yabancı istihbarat servisleriyle iş birliği içinde manipülasyon faaliyeti yürüttüğü tanık beyanları ve dijital yazışmalarla tespit edilmiştir." ifadelerine yer verildi. CEZAEVİNE YAZI GÖNDERİLDİ Görevden alınarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu hakkında da yeni suçlamalar kapsamında cezaevinden savcılığa getirilmesi için yazı yazıldığı öğrenildi. İmamoğlu hakkında daha önce de yolsuzluk iddialarıyla yürütülen bir soruşturma kapsamında tutuklama kararı verilmişti. Soruşturma, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) iş birliğinde yürütülüyor.

AZİZ İHSAN AKTAŞ SUÇ ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI TAMAMLANDI Haber

AZİZ İHSAN AKTAŞ SUÇ ÖRGÜTÜ SORUŞTURMASI TAMAMLANDI

Belediye başkanlarına rüşvet vererek ihale süreçlerini organize ettiği iddia edilen ve liderliğini Aziz İhsan Aktaş’ın yaptığı öne sürülen suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. Liderliğini Aziz İhsan Aktaş’ın yaptığı öne sürülen çıkar amaçlı suç örgütü tarafından aralarında Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın da bulunduğu belediye başkanlarına rüşvet verilerek ihale süreçlerinin organize edilmesi iddiasına yönelik yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Beşiktaş, Avcılar ve Esenyurt Belediyeleri ile İstanbul Asfalt Fabrikaları Sanayi Ticaret A.Ş., İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğü ‘suçtan zarar gören’ sıfatıyla yer aldı. Ayrıca aralarında örgüt lideri olduğu öne sürülen Aziz İhsan Aktaş, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara’nın da bulunduğu 200 kişi ‘şüpheli’ sıfatıyla, 19 kişi ise ‘mağdur’ sıfatıyla yer aldı. Gizli tanık ’Aktaş’ın İBB’deki bağlantılarının Ertan Yıldız ve Fatih Keleş olduğunu’ söyledi Hazırlanan iddianamede, 2024’de gizli tanık ‘Yaprak’ın savcılığa ifade verdiği, ifadesinde ise Aziz İhsan Aktaş’ın ihaleleri organize eden, kimlerin ihalelere gireceğine karar veren, rüşvet vererek ihaleleri alan kişi olduğunu, belediyelerle görüşmeleri Aktaş’ın yaptığını, Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt Belediyeleri, İGDAŞ, İETT, İSFALT ile irtibatlı olduğunu, bu kurumlardan çok sayıda ihale aldığını, Aktaş’ın Baki Nugay ile ortak olduklarını ve İBB’deki bağlantılarının Ertan Yıldız ve Fatih Keleş olduğunu, ihalelerden verilecek payları Fatih Keleş ve Ertan Yıldız’a gönderdiğini, Mehmet Büyükgüzel’in verilen paraların kaydını tuttuğunu söylediği aktarıldı. İlk olarak 2014’de alınan temizlik firması ile 2015’den itibaren ihaleler kazanarak ekonomik anlamda büyümeye başladığı belirtildi Hazırlanan iddianamede, suç örgütünün ekonomik anlamda büyümesinde en önemli etkenin kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı ihaleleri kazanmak olduğu, yapının zaman içerisinde kendisini ‘ihaleler’ yönünden geliştirdiği, mevzuat ve uygulamadaki yeniliklere ayak uydurduğu, ihale bilgisi yönünden alanında uzman kişileri şirket çalışanı olarak yakınında tuttukları, böylece daha büyük bedelli ihaleleri kazanmayı hedefledikleri kaydedildi. İlk olarak 2014’de uhdesine kattığı Bilginay Temizlik firması ile 2015 yılından itibaren yoğun olarak kamu kurum ve kuruluşlarının ‘temizlik, personel alımı, park, bahçe çevre temizliği’ ihalelerini kazanarak ekonomik anlamda büyümeye başladığı, şüpheli Aktaş’ın ihaleleri kazandıkça çehresini, iş kolunu, faaliyet alanını genişletmek için birçok firmayı daha uhdesine katmayı başardığı, grup firmalarını her iş kolunda artırma yoluna gittiği kaydedildi. İddianamede ayrıca şüpheli Aktaş’ın ‘Barka Atık’ unvanlı firmanın 2013’den itibaren sahibi olan şüpheli Baki Nugay’ın Seyhan, Adıyaman, Haliliye, Kilis, Şanlıurfa’da yoğun olarak araç kiralama ihaleleri almasını fırsat bildiği, ekonomik büyüme için aynı sektörde faaliyet gösteren Nugay ile ortak olmaya karar verdiği, bu firmanın da 2016’da uhdesine geçtiği ve Nugay’ın 2016 yılında her ne kadar bu firmayı resmiyette devretmiş olsa da arka planda Aktaş ile birlikte firmayı yönetmeye devam ettiği kaydedildi. Örgüt liderine 450 yıla kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede, şüpheli Aziz İhsan Aktaş’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, 42 kez ‘ihaleye fesat karıştırma’, 4 kez ‘edimin ifasına fesat karıştırma’, 5 kez ‘resmi belgede sahtecilik’, 21 kez ‘özel belgede sahtecilik’, ‘kamu kurum kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’, 10 kez ‘rüşvet verme’, ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ ve ‘gerçeğe aykırı fatura düzenleme’ suçlarından toplamda 187 yıldan 450 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheli Utku Caner Çaykara’nın 2 kez ‘ihaleye fesat karıştırma’ ve ‘rüşvet alma’ suçlarından 5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilen iddianamede, şüpheli Ahmet Özer için 2 kez ‘ihaleye fesat karıştırma’ ve 2 kez ‘özel belgede sahtecilik’ suçundan 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Şüpheliler Oya Tekin, Kadir Aydar, Zeydan Karalar ve Abdurrahman Tutdere için ‘rüşvet alma’ suçundan 4’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezası talep edilirken, şüpheli Rıza Akpolat’ın ise ‘suç örgütüne üye olma’, 26 kez ‘ihaleye fesat karıştırma’, 3 kez ‘resmi belgede sahtecilik’, 19 kez ‘özel belgede sahtecilik’, ‘kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık’, 4 kez ‘rüşvet alma’, ‘suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama’ ve ‘haksız mal edinme’ suçlarından 133 yıldan 337 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. İddianame, değerlendirilmek üzere İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

İZMİR'DE KADIN ÖRGÜTLERİNDEN DİYANET’E SUÇ DUYURUSU Haber

İZMİR'DE KADIN ÖRGÜTLERİNDEN DİYANET’E SUÇ DUYURUSU

Kesk İzmir Kadın Meclisi, iktidarın “ailenin korunması ve güçlendirilmesi” adı altında kadın karşıtı politikalarını arabuluculuk düzenlemeleri, aile hukukuna müdahaleler ve kanunlarla güvence altına alınmış boşanma, nafaka, tazminat gibi kazanımları gasp etmeye dönük planlar yaptığını ileri sürdü. Açıklamada, “medeni haklarımızdan vazgeçmiyoruz! Mücadelelerimizle edindiğimiz kazanımların gasp edilmesine izin vermeyeceğiz” denildi. Kadın hakları savunucuları, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 01.08.2025 ve 15.08.2025 tarihlerindeki Cuma hutbesinde; kadınların kıyafetlerini hedef gösterdiğini, sessiz kalanların “vebal altında” olduğunu söylediğini ve “Kız çocuklarının Allah’ın takdir ettiği hakka razı olmaması kul hakkıdır” diyerek kadınların ve kız çocuklarının eşit miras hakkını yok saydığını belirtti. Eğitim Sen İzmir 2 No'lu Şube Kadın Sekreteri Cansu Başer açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bizler geleceğimize, haklarımıza, kazanımlarımıza sahip çıkarak, devletten Diyanet’in hutbelerine de yansıyan bu bütünlüklü ve sistematik saldırılarına karşı suç duyurusunda bulunmak için buradayız. Diyanet suç işliyor! Güvenliğimizi, haklarımızı ve hayatlarımızı korumak, güvence altına almak ve Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel ilkelere aykırı tutum içinde olanları cezalandırmakla yükümlü olan yetkilileri Anayasa’nın eşitlik ve laiklik ilkesini yok sayarak haklarımızın gasp edilmesi çağrısında bulunanlara, ayrımcılığı teşvik edenlere ilişkin sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.” Açıklamada, hutbelerin kadınların ve kız çocuklarının en temel haklarını ortadan kaldırmaya çalıştığını, kılık kıyafet üzerinden erkeklere talimat verdiğini ve eşitlik ile mülkiyet hakkına saldırdığını ifade edildi. Diyanet’in görevinin hukuk yaratmak ya da toplumsal yaşamı belirlemek değil, tüm dinlere eşit uzaklıkta durmak olduğu vurgulandı. KESK İzmir Kadın Meclisi, hutbelerin anayasal ve yasal sınırları ihlal ettiğini, erkek şiddetini kışkırttığını ve suç işlemeye teşvik ettiğini belirterek, başta Diyanet İşleri Başkanı olmak üzere hutbeleri hazırlayan, yayınlayan ve okuyan tüm kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılmasını istedi. Açıklama, “Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmiyoruz” ifadeleriyle son buldu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.