#Türk Silahlı Kuvvetleri

- Türk Silahlı Kuvvetleri haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TSK’YA MİLYONLUK BAĞIŞ YAPTI: HASTANEYE YATIRILMAK İSTENDİ Haber

TSK’YA MİLYONLUK BAĞIŞ YAPTI: HASTANEYE YATIRILMAK İSTENDİ

Yaptığı bağış ardından öğretmen hakkında bir yıl arayla aynı hastane tarafından birbirine zıt sağlık raporları düzenlendiği, son raporda “psikoz” tanısı konularak hastaneye yatırılmak istendiği öne sürüldü. MAL VARLIĞINI BAĞIŞLADI, VASİLİK DAVASI AÇILDI Mersin’in Silifke ilçesinde ve Adana’da iki evi, iki aracı ve bankada yaklaşık 2 milyon lira birikimi bulunan Nevin Vurunbiği’nin, 77 yaşındaki babasıyla yaşadığı ciddi bir anlaşmazlığın ardından hukuki ve psikiyatrik bir sürecin içine girdiği belirtildi. İddiaya göre baba, Silifke’deki evin kendi üzerine geçirilmesini talep etti. Bu talebi reddeden öğretmen, baskıların artması üzerine tüm mal varlığını Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağışladı. Bağışın ardından baba tarafından vasilik davası açıldığı, mahkeme kararıyla öğretmenin banka hesaplarına bloke konulduğu ileri sürüldü. “BENİ KENDİ EVİMDE DARBETTİ” İDDİASI Nevin Vurunbiği, 2022 yılının Ağustos ayında babası tarafından ağır şiddete maruz kaldığını iddia ederek, “Babam beni kendi evimde darbetti, yerlerde sürükledi, balkondan atmaya çalıştı. Küfür ederek evden kovdu. Sonrasında iftira, şantaj ve tehditler başladı” dedi. Yaşanan olay sonrası babası hakkında dava açtığını belirten Vurunbiği, kendisine ait evden çıkarılması için tahliye kararı alındığını ancak buna rağmen baskıların devam ettiğini öne sürdü. AYNI HASTANEDEN BİR YIL ARAYLA İKİ FARKLI RAPOR Mal varlığını bağışladığı dönemde aynı hastaneden “sağlıklıdır, mal alıp satabilir” ibareli rapor aldığını anlatan Vurunbiği, aradan yalnızca bir yıl geçmesine rağmen bu kez aynı hastane tarafından kendisine “psikoz” tanısı konulduğunu ve hastaneye yatırılmasının istendiğini söyledi. Herhangi bir psikiyatrik rahatsızlığı bulunmadığını savunan öğretmen, “Yıllardır sadece tansiyon ilacı kullanıyorum. Bir yıl içinde hiçbir sağlık sorunu yaşamadım. Buna rağmen psikoz tanısı konuldu” ifadelerini kullandı. “HAKEM HASTANE TALEBİM REDDEDİLDİ” İDDİASI Teşhise itiraz ettiğini ve hakem hastane talebinde bulunduğunu belirten Vurunbiği, bu talebin kabul edilmediğini öne sürdü. Ayrıca duruşma yapılmadan, gıyabında ve yalancı tanık beyanlarıyla vasilik kararı verildiğini iddia eden öğretmen, mahkeme kararıyla polis eşliğinde zorla hastaneye götürülmek istendiğini söyledi. “BU BİR SAĞLIK DEĞİL, MAL VARLIĞI MESELESİ” Yaşanan sürecin adil olmadığını savunan Nevin Vurunbiği, 30 yıllık emeğiyle biriktirdiği mal varlığının hedef alındığını ileri sürerek, “Benim bütün birikimlerime konmak için olmayan bir rahatsızlık uyduruldu. Bu bir sağlık meselesi değil, mal varlığı meselesidir” dedi.

TÜRK ASKERİ 2 YIL DAHA O ÜLKEDE! Haber

TÜRK ASKERİ 2 YIL DAHA O ÜLKEDE!

Böylece Libya’da görev yapan TSK unsurlarının misyonu 2027 yılına kadar devam edecek. Tezkere, genel kurulda yapılan oylamada çoğunluğun "kabul" oyuyla onaylandı. Böylece Türk askeri Libya'da göreve devam edecek. GENEL KURUL, BÜTÇE MESAİSİNİN ARDINDAN YENİDEN TOPLANDI Meclis Genel Kurulu, 2026 yılı merkezi yönetim bütçesinin kabul edilmesinin ardından çalışmalarına ara vermeden devam etti. Bu kapsamda gündeme gelen önemli başlıklardan biri de Libya’da görevli Türk askerlerinin görev süresinin uzatılması oldu. Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderilen tezkere, 2 yıl daha asker bulundurulmasına olanak tanıyor. TÜRK ASKERİNİN GÖREVİ 2 YIL DAHA UZATILDI Kabul edilen tezkereye göre, Libya’da görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri personeli 2 yıl daha görevine devam edecek. 2019 yılında imzalanan askeri iş birliği mutabakatı kapsamında Libya'da bulunan Türk askerleri, hem eğitim ve danışmanlık hem de teknik destek görevlerini sürdürüyor. BÖLGESEL İSTİKRAR VE ULUSAL GÜVENLİK VURGUSU Tezkerede, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından Libya'daki istikrarın önemine dikkat çekildi. Libya ile yapılan anlaşmalar doğrultusunda askeri varlığın, bölgesel barışa ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiği ifade edildi. Aynı zamanda Doğu Akdeniz'deki dengelerin korunması açısından da misyonun kritik olduğu belirtildi. MUHALEFETTEN FARKLI GÖRÜŞLER GELDİ Bazı muhalefet partileri, tezkereyle ilgili eleştirilerde bulunarak Libya’daki Türk askeri varlığının diplomatik yollarla desteklenmesi gerektiğini savundu. Ancak yapılan oylamada muhalefetin büyük bölümü çekimser kalırken, iktidar partilerinin destekleriyle tezkere kabul edildi. ASKERİ MİSYON 2019’DA BAŞLAMIŞTI Bilindiği üzere Türkiye, 2019 yılında Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile askeri iş birliği anlaşması imzalamıştı. Bu kapsamda Libya’ya danışmanlık, eğitim ve teknik destek sağlamak amacıyla TSK personeli gönderilmişti. TBMM, o tarihten bu yana belirli aralıklarla görev süresini uzatan tezkereleri onaylıyor. YENİ DÖNEMDE GÖREV TANIMI SÜRECEK Tezkereyle birlikte Türk askerinin Libya’daki yeni dönemdeki görevi de devam edecek. Eğitim, danışmanlık ve destek faaliyetlerinin yanı sıra olası tehditlere karşı güvenlik önlemleri alma yetkisi de sürdürülecek. Tezkerede görev tanımı kapsamının korunduğu, ancak ihtiyaç halinde Cumhurbaşkanlığı tarafından yeniden şekillendirilebileceği vurgulandı.

TSK'DAN İHRAÇ EDİLEN KOMUTAN İÇİN YENİ KARAR Haber

TSK'DAN İHRAÇ EDİLEN KOMUTAN İÇİN YENİ KARAR

Kara Harp Okulu mezuniyet töreninde "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganı ve kılıçlı yemin töreniyle dikkat çeken Subay Andı nedeniyle hakkında ihraç kararı verilen Piyade Komando Albay Mustafa Alper Topsakal’a ilişkin önemli bir karar çıktı. Ankara 19. İdare Mahkemesi, komutan Topsakal’ın Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişiğinin kesilmesine yönelik işlemi iptal etti. MAHKEMEDEN İHRAÇ KARARINA İPTAL 30 Ağustos 2024 tarihinde Kara Harp Okulu'nda düzenlenen mezuniyet ve sancak devir-teslim töreninde Subay Andı’nın okunması ve törendeki bazı görüntülerin kamuoyunda gündem yaratmasının ardından Okul Komutan Vekili Albay Mustafa Alper Topsakal hakkında “ayırma” kararı verilmişti. Ancak Albay Topsakal’ın açtığı dava sonuçlandı. Ankara 19. İdare Mahkemesi, verilen ihraç kararını hukuka aykırı bularak iptal etti. AVUKATI DUYURDU: "HUKUK ZAFERİ" Topsakal’ın avukatı Cengiz Demirtaş, kararın ardından yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “30 Ağustos 2024 tarihinde Kara Harp Okulu’nda icra edilen tören sonrası yaşananlar nedeniyle TSK’dan ayırma cezası verilen müvekkilim Piyade Komando Albay Mustafa Alper Topsakal hakkında açılan iptal davasında mahkemece cezanın iptaline karar verilmiştir.” Demirtaş, Topsakal’ın 32 yıla yakın süredir TSK’da üstün bir disiplin anlayışıyla hizmet verdiğini belirterek, “Terörle mücadele görevlerinde fedakarca görev yapan bu kahraman subay hakkında verilen hukuka aykırı kararın iptal edilmesi son derece kıymetlidir” dedi. “YENİDEN TSK SAFLARINDA GÖREV YAPMASINDAN MUTLULUK DUYUYORUZ” Avukat Cengiz Demirtaş açıklamasında, Albay Topsakal’ın Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dönmesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Müvekkilimin, Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki görevine geri döndüğünde de bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da vatanı, milleti ve devleti için fedakarlıkla ve sadakatle çalışmaya devam edeceğinin bilinmesini isteriz.”

2 ASKER ŞEHİT OLMUŞTU: KOMUTANLAR DAHİL 4 KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ Haber

2 ASKER ŞEHİT OLMUŞTU: KOMUTANLAR DAHİL 4 KİŞİ İHRAÇ EDİLDİ

Ayrıca olayla ilişkili 8 personele ise olaydaki kusur derecelerine göre disiplin cezaları verildi. Milli Savunma Bakanlığı, basın mensuplarının gündemdeki sorularına yönelik açıklamalarda bulundu. Bakanlık, Temmuz ayında İskenderun’da temel askerlik eğitimi sırasında sıvı kaybı nedeniyle iki askerin şehit olduğu olayın soruşturmasının tamamlandığını açıkladı. İnceleme sonucunda tabur komutanı dahil 4 personelin TSK'dan ihraç edildiği, 8 personel hakkında ise disiplin cezası uygulandığı bildirildi. İSKENDERUN DENİZ ER EĞİTİM ALAY KOMUTANLIĞINDA YAŞANAN OLAY Bakanlıktan yapılan açıklamalar şöyle: 25 Temmuz 2025 tarihinde, İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında iki Mehmetçiğimizin şehit olduğu olay ile ilgili süreç büyük bir hassasiyetle yürütülmüş, İdari Tahkikat ve Adli Tıp raporları tamamlanmıştır. Bu kapsamda; olayda kastı, kusuru veya ihmali olan ve Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilen, Alay ve Tabur Komutanı dâhil 4 personelin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ilişiği kesilmiş, 8 personele ise olaydaki kusur derecelerine göre çeşitli disiplin cezaları verilmiştir. Ayrıca adli süreç İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmektedir. Gücünü bağrından çıktığı asil Türk milletinin sevgisi, güveni ve dualarından alan kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; yaşanan olay ve gelişmelere ilişkin mevzuat doğrultusunda şimdiye kadar olduğu gibi açık ve şeffaf bir yaklaşım sergilemeye, kamuoyunu doğru ve zamanında bilgilendirmeye devam edecektir. Şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet; kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz. AZERBAYCAN-GÜRCİSTAN SINIRINDA DÜŞEN C-130 UÇAĞI Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen C-130 tipi askeri kargo uçağımızın kara kutusu olarak tabir edilen FDR (Flight Data Recorder) ve CVDR (Cockpit Voice Data Recorder) cihazlarının TUSAŞ tesislerinde incelenmesine ve kaza kırım ekibimizin olay yerindeki çalışmalarına devam edilmektedir. Düşen uçağımıza ait enkaz parçaları Kayseri'de bulunan 2'nci Hava Bakım Fabrika Müdürlüğümüzde detaylı olarak incelenecektir. Yapılan ayrıntılı inceleme sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır. Resmi açıklamalarımız haricinde yapılan haber ve yorumlara itibar edilmemesi önem arz etmektedir. TERÖR ÖRGÜTÜ PKK'NIN ZAP'TAN ÇEKİLME AÇIKLAMASI Bölücü terör örgütü PKK'nın silah bırakma ve fesih süreci, devletimizin ilgili kurumları tarafından büyük bir dikkatle yönetilmekte ve takip edilmektedir.

20 ŞEHİT VERDİĞİMİZ UÇAK KAZASINDA SIR PERDESİ AYDINLANDI Haber

20 ŞEHİT VERDİĞİMİZ UÇAK KAZASINDA SIR PERDESİ AYDINLANDI

Edinilen bilgilere göre, uçağın peş peşe yaşadığı motor arızaları kontrol kaybına neden oldu. 20 kahraman askerimizin şehit olduğu kazada, kopan motor parçalarının gövdeye çarpması sonucu uçağın üç büyük parçaya ayrıldığı bildirildi. C130 UÇAĞINDA FELAKET ANBEAN BÖYLE GELDİ Kazanın ilk değerlendirmelerine göre Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C130 tipi nakliye uçağı, Azerbaycan’ın Gence kentinden kalktıktan sonra 22 bin feet (yaklaşık 7 bin 300 metre) irtifaya tırmandı. Kalkış sırasında hiçbir teknik arıza görülmeyen uçak, düz uçuşa geçtiği sırada arızalar peş peşe yaşandı. MOTOR ARIZASIYLA DENGESİ BOZULDU, TERS DÖNÜŞ BAŞLADI Hürriyet yazarı Uğur Cebeci'nin aktardığı teknik bilgilere göre, felaketin ilk adımı 4 numaralı motorun “feather” konumuna geçmesiyle başladı. Bu arıza uçağın enerji dengesini bozarken, kısa süre içinde 2 numaralı motorda da yağ basıncı problemi tespit edildi. Artan titreşim nedeniyle bu motorun da parçalanması, uçağın gövdesine ciddi zarar verdi. KOPAN PERVANE GÖVDEYİ PARÇALADI, KOKPİT AYRILDI 2 numaralı motordan kopan pervane parçaları gövdeyi delerek kokpit kısmını ana gövdeden ayırdı. Bu esnada kuyruk bölümü de gövdeden koptu. Kontrol tamamen kaybedilen uçak, virile girerek yere çakıldı. C130 tipi askeri nakliye uçağının kokpit, orta gövde ve kuyruk olmak üzere üç ana parça hâlinde toprağa çakıldığı belirtildi. 20 ASKERİMİZ ŞEHİT OLMUŞTU Karabağ’ın kurtuluş yıl dönümü etkinliklerine katılım için askeri malzeme ve İHA sistemleri taşıyan uçakta bulunan 20 askerin tamamı şehit olmuştu. Kaza, Azerbaycan–Gürcistan sınırına yakın bir noktada meydana gelmişti. Türk Silahlı Kuvvetleri kazanın ardından benzer model uçakların uçuşlarını geçici olarak durdurmuştu.

YUNANİSTAN’IN SKANDAL PAYLAŞIMI TEPKİLER SONRASI KALDIRILDI Haber

YUNANİSTAN’IN SKANDAL PAYLAŞIMI TEPKİLER SONRASI KALDIRILDI

Türkiye'yi yasa boğan kaza sonrası Yunanistan'ın yaptığı skandal paylaşıma tepkiler çığ gibi yükseldi. Yunanistan Hava Kuvvetleri, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı C130 kargo uçaklarının bulunduğu küstah paylaşımını kaldırarak, Türkiye için taziye mesajı yayınladı. Yunanistan, tepkilerin ardından sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı küstah paylaşım konusunda geri adım attı. Yunanistan Hava Kuvvetleri, resmi sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı C130 kargo uçaklarının bulunduğu "Günün fotoğrafı" başlıklı küstah paylaşımını kaldırdı. Hesaptan, daha sonra "Yunanistan Hava Kuvvetleri Komutanı'ndan Türk mevkidaşına taziye mektubu" başlığıyla Gürcistan'daki askeri kargo uçağı kazası için taziye mesajı yayınladı. Mesajda, "Sayın General, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait C-130 tipi uçağın düşmesi sonucu 20 Türk Hava Kuvvetleri askerinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan trajik haberi duydum. Şok ve üzüntü içinde size yazıyorum. Bu korkunç haber büyük bir üzüntüyle karşılandı. Kelimeler böyle bir trajediyi tam olarak anlatamaz ve personelinizi kaybetmenin verdiği büyük acıyı ve üzüntüyü ifade edemez. Bu zor zamanda düşüncelerimiz sizinle. Yunan Hava Kuvvetleri ve şahsım adına, lütfen içten ve samimi taziyelerimi kabul edin, ailelere ve Türk Hava Kuvvetleri personeline en derin taziyelerimi iletin" ifadeleri yer aldı. Azerbaycan'dan Türkiye'ye dönüşü sırasında 11 Kasım'da Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait C-130 tipi askeri kargo uçağı Gürcistan'ın Kakheti bölgesine bağlı Siğnaği'de düşmüş ve 20 asker şehit olmuştu.

TÜRKİYE'DE DOĞDU AMA O ASLINDA YOK! Haber

TÜRKİYE'DE DOĞDU AMA O ASLINDA YOK!

Mert’in en büyük arzusu, kimliğine kavuşarak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne katılmak ve vatandaşlık haklarından tam anlamıyla yararlanabilmek. 1989'DA BAŞLAYAN BİR GÖÇ HİKÂYESİ Rasim Mert’in ailesi, 1989 yılında Bulgaristan’daki asimilasyon politikalarından kaçarak Türkiye’ye göç etti. Aile ilk olarak Bursa’ya yerleşti, 1990 yılında Rasim burada dünyaya geldi. Annesi ve babası kimliklerini ilerleyen yıllarda alırken, Rasim Mert soybağı tespit edilemediği için vatandaşlık hakkı kazanamadı. Çocukluk ve gençlik yıllarını Türkiye’de geçiren Rasim, okula doğum belgesiyle yazıldı ve eğitimini tamamladı. Ancak reşit olduktan sonra yaptığı kimlik başvuruları, gerekli belgelerin eksik olduğu gerekçesiyle reddedildi. "TÜRKİYE'DE DOĞDUM AMA YOK SAYILIYORUM" Rasim Mert, yaşadığı mağduriyeti şu sözlerle anlattı: "Annem ve babam Bulgaristan göçmeni. 1990'da ben Bursa’da doğdum. Onlar daha sonra kimlik aldı ama ben kimliğimi hâlâ alamadım. Defalarca başvurdum, elimde doğum belgesi, okul diplomam, resmi belgelerim var ama bir türlü sonuç alamadım. Türkiye'de doğdum, büyüdüm ama kimliksizim." "TEK İSTEĞİM KİMLİĞİMLE ASKER OLMAK" Rasim Mert’in en büyük hayali Türk ordusunda askerlik yapmak. Kimliğine kavuşmak için verdiği mücadelenin yalnızca yasal değil, aynı zamanda duygusal bir yönü olduğunu belirten Mert, şu ifadeleri kullandı: "Ben bu vatanı çok seviyorum. Asker olmak, bu ülkeye hizmet etmek istiyorum. Sağlık hizmeti alamıyorum, sigortalı bir işte çalışamıyorum. Vatandaşlık haklarından yararlanmak istiyorum." AVUKAT OKTAY: "BU DAVA EMSAL NİTELİĞİNDE" Rasim Mert’in avukatı Berivan Şevval Oktay, Aile Mahkemesi’nde açtıkları soybağı tespiti davasının Türk hukuk sisteminde nadir görülen bir örnek olduğunu belirtti. Oktay, sürece ilişkin şu bilgileri verdi: "Müvekkilimin vatandaşlık almasının önündeki tek engel, annesiyle olan soybağının resmi olarak tespit edilememesidir. Davayı kazandığımız takdirde annesi üzerine nüfus kaydı yapılacak ve ardından Türk vatandaşlığı için başvurumuzu gerçekleştireceğiz." Oktay, davanın sonucunun benzer durumda olan kişiler için hukuki emsal teşkil edeceğini de sözlerine ekledi. TEMEL HAKLARDAN YARARLANAMIYOR Kimliksiz yaşamak, Rasim Mert için sadece bir statü meselesi değil. Avukatı Oktay’ın aktardığına göre, Mert şu anda: Sağlık hizmetlerinden, Sigortalı iş imkânlarından, Eğitim sonrası resmi işlemlerden, Sosyal güvenlik haklarından yararlanamıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.