SON DAKİKA
Hava Durumu

#Tutuklu

- Tutuklu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Tutuklu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

TUTUKLANAN KAPTANIN LİMANDA GEMİSİNİ İNCELERKEN GÖRÜNTÜLERİ KAMERADA Haber

TUTUKLANAN KAPTANIN LİMANDA GEMİSİNİ İNCELERKEN GÖRÜNTÜLERİ KAMERADA

Balıkesir’in Marmara Adası açıklarında parçalanan yata çarptığı düşünülen kuru yük gemisinin kaptanının gemiyi limanda incelediği görüntüleri ortaya çıktı. Öte yandan, kazaya karışan geminin firmasından ise, "Personele yöneltilen ağır ithamları reddettiğimizi tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz" açıklaması yapıldı. Marmara Adası açıklarında parçalanmış halde bulunan ’Graywof’ isimli yatın sahibi ünlü iş adamı Halit Yukay’ı arama çalışmaları devam ediyor. Olayla ilgili Yalova’da ’Arel 7’ isimli kuru yük gemisi kaptanı 61 yaşındaki C.T., ’taksirle ölüme sebep olmak’ şüphesiyle 7 Ağustos 2025 Perşembe günü gözaltına alınmış, tutuklanma talebiyle sevk edildiği mahkemece ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazları üzerine 10 Ağustos tarihide İstanbul’da yeniden gözaltına alınan zanlı bu kez tutuklanmıştı. Olay zamanı kaza bölgesinden geçiş yaptığı tespit edilen çimento taşıyan Arel 7 isimli geminin kaptanı C.T. mahkemedeki ifadesinde, "Normalde kaptanın yanında yardımcı olur. O sırada yemeğe inmişlerdi. Marmara Adası’nı geçmiştik. Saat 17.00 sıralarında yemeğe inmişti. 16.30’da vardiyam başlamıştı. Benimle beraber gözcü olarak M.S. vardı. Sonra yemeğe indiler. Saat 17.00’da indiler yemeğe. Şirketle görüşmüştüm. Sonra bir anda bir sarsıntı hissettim, anlam veremedim baktım önüme, sağımda ve solumda iki parça vardı. Tahta parçası olarak gördüm. Ortasından geçtim ama biraz ilerledikten sonra gemiyle döndüm, içim rahat etmediği için. O sırada can simidi gördüm. Sağımda ve solumda gördüğüm tahta parçalarının ne olduğunu anlamadım. Benimle ilgili bir durum olmadığını anlayınca yoluma devam ettim. Biraz vakit geçtikten sonra şirket yetkilisini aradım. Durumu anlattım. Sonra bizle alakası olmadığını söyledim. Ben yoluma devam ediyorum dedim. Normalde böyle durumla karşılaşınca Sahil Güvenliğe bilgi verilir. Ama o anki psikolojimle düşünemedim. Benim önümde de 2-3 tane gemi vardı. Denizin ortasında başıboş diye, bizle alakası yok diye. Ben tekne olduğunu görmedim, tahmin etmedim. Herhangi bir çarpışma olmadı. İllaki anlardık, duyardık sesi" ifadesini vermişti. GEMİDE ÇARPIŞMA İZLERİ OLDUĞU DÜŞÜNÜLEN İZLER GÖRÜLDÜ Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasında Çanakkale’den Kocaeli’ye gelen kuru yük gemisinin tutuklu kaptanının limanda geminin ön kısmını incelemesi güvenlik kameralarına yansıdı. Öte yandan, Arel 7 gemisinin Çanakkale’den çıkmadan önceki ve son olarak Kocaeli’nde limanda çekilen fotoğraflar da dava dosyasında yer alıyor. Fotoğraflarda Çanakkale’de geminin ön kısmında herhangi bir iz bulunmazken limanda son çekilen fotoğrafında ise çarpma izleri olduğu düşünülen izler bulunuyor. "GEMİ PERSONELİ BAHSE KONU YATLA ÇARPIŞMA OLDUĞUNU İFADE ETMEMİŞTİR" Öte yandan, Arel 7 gemisinin donatan firmasının temsilcisi Memişoğlu Kurun Avukatlık Ortaklığı şirketi tarafından yaşanan hukuki süreçle ilgili açıklama yapıldı. Açıklamada , "Müvekkilimize ait Arel 7 gemisi, gemi kaptanı ve personeliyle ilgili uzun süredir basın-yayın organlarında çıkan haberlere istinaden bir basın açıklaması yapma gerekliliğimiz doğmuştur. Öncelikli dileğimiz, bahse konu deniz kazasında kaybolan Halit Yukay’ın bir an önce bulunup sağlıklı şekilde ailesine ve sevdiklerine kavuşmasıdır. Ancak, hukuki ve uzmanlık altyapısı olmayan, sadece duygusal yaklaşımlarla verilen demeçlerde, gemi personelinin ifadeleri net olarak çarpıtılmış ve kamuoyu yanlış bilgilendirilmiştir. Gemi personeli olayın aydınlatılması için adli makamlara sürecin her anında yardımcı olmuş ve tüm bilgiler ilgili birimler ile açık yüreklilikle paylaşılmıştır. Gemi personelinin hukuka aykırı şekilde telefonlarına el konulduğundan ve iletişim kurmaları engellendiğinden 5 saat boyunca ne tarafımızla ne de aileleri ile iletişim kurabilmişlerdir. Baskı altında olmalarına rağmen hiçbir gemi personeli bahse konu yatla çarpışma olduğunu ifade etmemiştir. Söz konusu hukuka aykırı el koyma ve baskı ile ilgili olarak savcılık nezdinde gerekli girişimlerde bulunulmuştur. Olayın tüm delilleri henüz toplanmamış, VTS kayıtları, bilirkişi ve analiz raporları henüz soruşturma dosyasına girmemişken, hukuka aykırı yollarla edinilmiş, seçili görsel ve materyallerle oluşturulan olay kurgusunun soruşturmaya yön veremeyeceğini ve personele yöneltilen ağır ithamları reddettiğimizi tüm kamuoyuyla paylaşmak isteriz" ifadelerine yer verildi.

İMAMOĞLU ''HANİ ADALET? NEREDE YARGI BAĞIMSIZLIĞI?''  Haber

İMAMOĞLU ''HANİ ADALET? NEREDE YARGI BAĞIMSIZLIĞI?'' 

Cumhuriyet Halk Partisi'nin tutuklu Cumhurbaşkanı Adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Akın Gürlek davasında” beraat kararına oy veren hakimin görev yerinin değiştirilmesine tepki gösterdi. Ekrem İmamoğlu, ''Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'' isimli hesabından yaptığı açıklamasında "Üstelik bu ilk de değil. Haktan, hukuktan, hakikatten yana; vicdanıyla karar veren her hakim cezalandırılıyor. Bu mudur sizin adalet anlayışınız?" diye sordu. 23 Mart 2025 tarihinden bu yana tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Akın Gürlek davasında” beraat yönünde oy kullanan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi Mehmet Can Kozan’ın İstanbul 45. İş Mahkemesi’ne atanmasına tepkisini ifade etti. Ekrem İmamoğlu’nun ceza aldığı davaya beraat şerhi düşen hakimin Mehmet Can Kozan olduğu öğrenildi. Mahkemenin üzerinden geçen yaklaşık 20 gün geçtikten sonra hakim Mehmet Can Kozan’ın görev yeri değiştirildi. Mehmet Can Kozan,14. Ağır Ceza Mahkemesi hakimi görevinden alındı ve İstanbul 45. İş Mahkemesi hakimliğine atandı. İmamoğlu, 'Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi'' isimli hesabından konu ile ilgili bir paylaşım yaptı. Günümüzdeki Türk yargısını ve adaletini bir kez sorgulayan İmamoğlu, “Hani adalet? Nerede yargı bağımsızlığı? Ortada hakaret olmadığı apaçık belli, uydurma bir dosyada hakkımda ceza verilmesine karşı çıkan bir hakim, ağır ceza mahkemesinden alınıp iş mahkemesine gönderildi. Üstelik bu ilk de değil” ifadelerini kullandı. İimamoğlu açıklamasında şunları söyledi: *Hani adalet? Nerede yargı bağımsızlığı? Ortada hakaret olmadığı apaçık belli, uydurma bir dosyada hakkımda ceza verilmesine karşı çıkan bir hakim, ağır ceza mahkemesinden alınıp iş mahkemesine gönderildi. Üstelik bu ilk de değil. Haktan, hukuktan, hakikatten yana; vicdanıyla karar veren her hakim cezalandırılıyor. *Bu mudur sizin adalet anlayışınız? Hakimlerin vicdanıyla verdiği kararlar nedeniyle görevden alındığı bir yerde adil yargıdan söz edilebilir mi? Maskeniz çoktan düştü. Artık kimse yargının bağımsızlığı masalını, adil yargılama hikâyesini anlatmasın. *Hakimlerin ibret olsun diye cezalandırıldığı bir sistemden ne vicdan çıkar, ne de adalet. Ama unutmayın; adaletin terazisi er ya da geç dengelenir. *O gün geldiğinde kimse yaptıklarının hesabını vermekten kaçamayacak. HERKES İÇİN HER YERDE ÖNCE ADALET! ÖNCE HÜRRİYET!"

TUTUKLANAN KUNDAKÇININ, İYİ PARTİ’DEKİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI Haber

TUTUKLANAN KUNDAKÇININ, İYİ PARTİ’DEKİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

Bursa’nın Harmancık ilçesinde ormanı kundakladığı gerekçesiyle tutuklanan FETÖ’den ihraç edilen askerin, İYİ Parti’deki kayıtları ortaya çıktı. 30 yaşındaki Ufuk Aytekin, Cumhuriyet Başsavcılığı’nın titiz bir şekilde yürüttüğü soruşturma sonrasında Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. İYİ Parti Harmancık İlçe Başkanlığı’nda seçim çalışmalarına katılan, protokol üyeleriyle görüntüleri ortaya çıkan Ufuk Aytekin hakkındaki detaylı soruşturma ise çok yönlü olarak devam ediyor. Bursa’da ormanları yakan FETÖ’cü Ufuk Aytekin’in, İYİ Parti Harmancık İlçe Başkanı ve protokol üyeleriyle birlikte görüntüleri ortaya çıktı. İlçe Başkanlığı’nda Gençlik Kolları ile toplantılara katılan, seçim süresince de ilçede parti adına faaliyet yürüttüğü öne sürülen Ufuk Aytekin kasten orman yakma suçundan tutuklanmıştı. Şahsın sosyal medya hesabında da İYİ Parti Gençlik Kolları ibaresi dikkat çekmişti. Şahsın FETÖ-PDY bağlantısı sebebiyle olayın tüm boyutları Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülürken, şahsın telefonu da detaylı olarak inceleniyor. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada, "Bursa ilimizin Orhaneli ve Harmancık ilçeleri arasında bulunan mevkide çıkan orman yangınıyla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli şahıs, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince, ’Kasten Orman Yakma’ suçundan tutuklanmıştır. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca ’Kasten Orman Yakma’ suçundan başlatılan soruşturma, şüphelinin geçmişte FETÖ/PDY bağlantısı nedeniyle tüm boyutlarıyla titizlikle sürdürülmektedir" demişti.

MENAJER AYŞE BARIM DAVASINDA ARA KARAR Haber

MENAJER AYŞE BARIM DAVASINDA ARA KARAR

Menajer Ayşe Barım, Gezi Parkı olaylarında sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla 30 yıla kadar hapis talebiyle hakim karşısına çıktı. Barım savunmasında zaman zaman ağlayarak, "Bu iftiradan sonra bir anda benim sektörde tekelci, bütün olumsuzlukların sorumlusu, bütün başarısızlıkların sorumlusu olduğum şeklinde yeni bir Ayşe Barım kimliği ortaya konuldu. Ben Gezi Parkı'na 1 kere gittim çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı, tamamen bazı oyuncularım oraya gittiği için ben de gittim" dedi. Menajer AyşeBarım'ın Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla 30 yıla kadar hapis talebiyle yargılanmasına başlandı. İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen duruşmada tutuklu sanık Ayşe Barım ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya aralarında Serenay Sarıkaya, Hande Erçel, Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Ezgi Mola, Merve Dizdar, Birce Akalay, Birkan Sokullu, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Miray Daner, Selma Ergeç ve Dolunay Soysert'in de bulunduğu bazı ünlü isimler de izleyici olarak katıldı. İzleyiciler, duruşma salonuna sanık Barım getirildiği sırada 'Hoş geldin Ayşe' diyerek alkışladılar. Daha sonra duruşma, kimlik tespitiyle başladı. "Bu iftiradan sonra bir anda benim sektörde tekelci, bütün olumsuzlukların sorumlusu, bütün başarısızlıkların sorumlusu olduğum şeklinde yeni bir Ayşe Barım kimliği ortaya konuldu" Duruşmada savunma yapan sanık Barım, hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu belirterek, "Bir anda düğmeye basılmış gibi aşağılayıcı ve iftiralarla dolu bir karalama kampanyası başlatıldı hakkımda. Genç bir kadın oyuncu üzerinden gayri ahlaki şekilde para kazandığım iddiasıyla başladı her şey. Bu iftiradan sonra bir anda benim sektörde tekelci, bütün olumsuzlukların sorumlusu, bütün başarısızlıkların sorumlusu olduğum şeklinde yeni bir Ayşe Barım kimliği ortaya konuldu. Darbeci gibi inanılmaz iddialar ortaya döküldü. Gezi Parkı olayları 12 yıl önceydi, soruşturmalar yapıldı ve davalar açıldı. Bu süreçlerin hiçbir anında 'şüpheli', 'tanık' gibi ismim geçmedi ama bir anda 12 yıl sonra nasıl suçlanıyor ve yargılanıyorum anlamıyorum. O kadar ağır bir suçlama ki" dedi. "Ben Gezi Parkı'na 1 kere gittim çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı, tamamen bazı oyuncularım oraya gittiği için ben de gittim" Barım savunmasının devamında, "O dönemde ID İletişim 43 oyuncu ile çalışıyordu, bunlardan sadece 12'si Gezi Parkı'na katılmış. Bunlar da kendi istekleri ve özgür iradeleriyle gitmiştir. Ben Gezi Parkı'na 1 kere gittim çünkü oyuncularım gitme kararı almıştı. O dönem Muhteşem Yüzyıl dizisi çekiliyordu, dizi oyuncularından bazıları Gezi Parkı'na gitme kararı almış ve paylaşım yapmış. Sette böyle bir karar alıyorlar spontane ve hep birlikte Gezi Parkı'nı ziyaret etmeye karar veriyorlar. Onlar gidince ben de intikal ediyorum, tamamen bazı oyuncularım oraya gittiği için ben de gittim. Basın açıklaması da tamamen spontane oldu, bir megafon bulundu ve basın orada olduğu için spontane açıklama yapıldı. O dönem bizimle çalışmayan ve daha sonra bizimle çalışan oyuncular da vardı ve sanki herkesi ben organize etmişim gibi yazmışlar." diye konuştu. "Benden hizmet alıyorlar, ben onların patronu olamam ki" Sanık Barım, işini iyi yapan ve mesleğinde bu yönüyle tanınan bir menajer olduğunu belirterek, "Suçlamaları asla kabul etmiyorum. Benden hizmet alıyorlar, ben onların patronu olamam ki. Sonuç olarak ben Gezi Parkı'na hiç kimseyi yönlendirmedim. Ben oyuncularım orada olduğu için ve basın da olduğu için gittim. Tıpkı 15 Temmuz Darbe Girişimi'nden sonra demokrasi mitingine gittiğim gibi veya tıpkı 6 Şubat depremlerinden sonra bağış kampanyasında oyuncularımın yanında olduğum gibi. Ben hayatım boyunca hiçbir siyasi oluşumun parçası olmadım. Bu konularda da çok temkinliyizdir. Ben onurumun, itibarımın, ülke sevgimin ve saygımın bu şekilde ayaklar altına alınmasına isyan ediyorum. Kalbimde 6 adet ayrı hastalık teşhis edildi ve tüm bunlar olurken bir yaşam mücadelesi veriyorum" şeklinde konuştu. Üye hakimden soru: "Peki siz menajer olarak Gezi Parkı'na katılmayın deseydiniz sanatçılar buna uyar mıydı?" Savunmasına devam ettiği sırada gözyaşlarına hakim olamayan sanık Barım, "Ben hiçbir şekilde bir suç işlemedim. Benim yaşam hakkım elimden alındı. İtibarım, her şeyim elimden alındı. Sizin adaletinize güveniyorum" dedi. Daha sonra üye hakim Barım'a soru yönelterek, "Peki siz menajer olarak Gezi Parkı'na katılmayın deseydiniz sanatçılar buna uyar mıydı?" diye soru sordu. Barım ise yanıt olarak, "Ben her konuda fikrimi beyan ederim ama sanatçı hem mesleki hem özel hayatında kendi kararını alır" ifadelerini kullandı. Duruşmaya 1 saat ara verildi. Menajer Ayşe Barım'ım 30 yıla kadar hapsi istendiği Gezi Parkı davasında ara karar açıklandı. Mahkeme, Barım'ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.