#Uludağ Üniversitesi

- Uludağ Üniversitesi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Uludağ Üniversitesi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KARAGÖZ ULUSLARARASI PLATFORMA TAŞINIYOR Haber

KARAGÖZ ULUSLARARASI PLATFORMA TAŞINIYOR

Bursa Uludağ Üniversitesi Karagöz ve Kukla Oyunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KARAKUM) ile Osmangazi Belediyesi arasında geleneksel gölge oyununun ulusal ve uluslararası alanda tanıtılması, geliştirilmesi ve bilimsel zeminde güçlendirilmesi amacıyla protokol imzalandı. Törende konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Karagöz'ün Bursa’ya ait bir değer olduğunu belirterek, bilimsel bir platforma taşınmadan ilerlemesinin teknik olarak mümkün olmadığını dile getirdi. Prof. Dr. Kırıştıoğlu, KARAKUM aracılığıyla üniversitenin önderliğinde birçok sanatçıya fırsat verileceğini aktardı. Karagöz'ün daha da büyümesi ve uluslararası formatının zenginleşmesi gerektiğini vurgulayan Kırıştıoğlu, UNESCO bünyesinde bir açılımın Karagöz ve Bursa adına büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Osmangazi Meydanı'na Karagöz Evi Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise yerel yönetimler ve akademinin işbirliği sonucunda insana değer katan, insanı odaklayan projeler üretmenin önemine dikkat çekti. Başkan Aydın, imzalanan protokolün Karagöz'ün tanıtılması, yeni nesillere öğretilmesi ve somut bir evreye gelmesi açısından önemli olduğunun altını çizdi. Aydın, süreci devam eden bir projeleri olduğunu belirterek, bu kapsamda Osmangazi Meydanı'nda KARAKUM ve UNESCO iş birliğiyle bir Karagöz Evi açma hedefleri olduğunu açıkladı. Başkan Aydın, protokolün söz konusu Karagöz Evi projesinin başlangıcı olacağını ve ulusal, uluslararası projelerde işbirliği yaparak katkı sağlayacağını dile getirdi. KARAKUM, Karagöz alanında faaliyet gösteren dünyadaki tek akademik birim KARAKUM Müdürü Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı da, Karagöz'ün uluslararası önemine dikkat çekti. Karagöz'ün 2009 yılından bu yana UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer aldığını ve bu sanatın artık Bursa ve Türkiye'den çıkıp dünyanın ortak bir mirası haline geldiğini belirten Doç. Dr. Öztahtalı, "Karagöz’ü bütün dünyaya anlatabilmenin en etkili yollarından biri UNESCO çatısı altında olmasıdır. Bu amaçla bir UNESCO kürsüsü kurma serüvenine girdik. Ayrıca Karagöz konusunda çalışan, akademik altyapısı ve kurumsal yapısıyla dünyadaki tek akademik birim üniversitemiz bünyesinde faaliyetlerini sürdüren KARAKUM’dur" dedi. Rektörlük B Salonu'nda düzenlenen protokol imza törenine BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, BUÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Sait Liman, KARAKUM Müdürü Doç. Dr. İbrahim İ. Öztahtalı, Müdür Yardımcısı Hayali Nevzat Çiftçi ve Yönetim Kurulu Üyesi Tekin Çanga ile akademik ve idari personelin yanı sıra belediye temsilcileri katıldı.

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ'NE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÖDÜLÜ Haber

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ'NE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ÖDÜLÜ

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) akademisyenlerinden Doç. Dr. Zeynep Ömeroğulları Başyiğit, ITMF & IAF Annual Conference 2025 organizasyonunda, yürütücüsü olduğu "Remode" projesi ile "International Collaboration Award" ödülüne layık görüldü. BUÜ İnegöl Meslek Yüksekokulu Tekstil Teknolojisi Programı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeynep Ömeroğulları Başyigit, bu yıl Endonezya’nın Yogyakarta kentinde düzenlenen International Textile Manufacturers Federation (ITMF) ile International Apparel Federation’un (IAF) tarafından gerçekleştirdiği ITMF & IAF Annual Conference 2025’te ödül almayı başardı. Doç. Dr. Zeynep Ömeroğulları Başyiğit’in çalışması, etkinlik kapsamında yapılan uluslararası proje yarışmasında dünya genelinden 90’ın üzerinde proje arasından seçilerek "International Collaboration Award" ödülü almaya hak kazandı. Proje dünya tekstil sektöründe ses getirdi Ödül ve etkinlik sürecine dair kapsamlı bir bilgilendirme yapan Başyiğit, sunulan projenin yenilikçi yaklaşımı ve sürdürülebilir dönüşüm vizyonunun BUÜ’de gerçekleştirilen akademik çalışmaların yanı sıra tekstil sektörüne de katkılar sağlayacağını vurguladı. Doç. Dr. Başyigit ayrıca etkinlik sürecinde desteklerini esirgemeyen İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB), İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) ve Türkiye Tekstil Sanayii İşverenleri Sendikası temsilcilerine de teşekkür etti. Başyiğit; "Ülkemizi ve üniversitemizi uluslararası arenada temsil etme gururunu paylaşmaktan onur duydum" şeklinde konuştu. Rektör Yılmaz'dan tebrik Doç. Dr. Zeynep Ömeroğulları Başyigit’i makamda ağırlayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Feridun Yılmaz, aldığı ödülden dolayı akademisyeni tebrik etti. Araştırma üniversiteleri kategorisinde yer alan BUÜ’nün nitelikli proje ve çalışmalara odaklandığına işaret eden Rektör Yılmaz; "Ulusal ve uluslararası ölçekte kaliteli işler üretmenin peşindeyiz. Üniversitemizi hak ettiği noktalara ulaştırabilmek için hep birlikte elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Zeynep Hocamız da bu anlamda kıymetli bir projenin yürütücülüğünü üstlendi. Aldığı ödül ile de bizleri gayet mutlu etti. Başarılarının devamını diliyoruz" ifadelerini kullandı.

BURSA'DA AKILLI KAMPÜS PROJESİ DEVREDE Haber

BURSA'DA AKILLI KAMPÜS PROJESİ DEVREDE

Bursa'da Görükle kampüsündeki güvenlik zafiyetinin azaltılması ve nitelikli eğitim-öğretim faaliyetlerinin hızlandırılması hedefiyle çalışmalarını hızlandıran Uludağ Üniversitesi (BUÜ); yangın izleme, plaka tanıma ve HGS Park sistemlerini Akıllı Kampüs projesi adıyla devreye aldı. Yaz döneminde başlatılan çalışmalarla yangın izleme, araç giriş-çıkış kontrolü ve alan güvenliği sistemleri aynı projenin birbirini tamamlayan unsurları olarak devreye alan BUÜ Rektörlüğü, "Akıllı Kampüs" vizyonu doğrultusunda plaka tanıma, HGS Park ve termal izleme sistemlerini birlikte değerlendirilen bir güvenlik mimarisini hayata geçirdi. Son teknoloji ile çalışmalarını hızlandıran üniversite yönetimi, kampüsün insan, araç ve çevre hareketliliğini daha nitelikli bir şekilde takip edebilecek. Projenin son durumunu teknik ekiple birlikte sahada inceleyen BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, kampüs içindeki ormanlık alanlarda yürütülen düzenleme ve bakım çalışmalarının Devlet Su İşleri’nin (DSİ) teknik desteğiyle sürdürüldüğünü aktardı. Yangın riskini azaltmak amacıyla orman sınırlarında erişim yolları oluşturulduğunu açıklayan Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Orman Genel Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında temizlik ve kontrol faaliyetlerinin de düzenli olarak sürdürüldüğüne işaret etti. Proje kapsamında yaklaşık 2,5 kilometre menzile sahip termal kameralar ile kampüsün yangına hassas bölgelerinde 24 saat esasına göre izleme yapıldığını söyleyen Rektör Yılmaz; "Sistemdeki bazı kameralar kablosuz veri aktarımıyla çalışırken, bir kısmı güneş panellerinden aldığı enerjiyle kesintisiz şekilde görev yapıyor. Termal kameralar sıcaklık değişimlerini algıladığında otomatik uyarı üreterek güvenlik birimlerinin hızlı şekilde bilgilendirilmesini sağlıyor. Araç giriş-çıkışlarının düzenli takibi için plaka tanıma ve HGS Park altyapısı da faaliyete geçti. Bu sistemler kampüs trafiğini daha güvenli ve kontrollü hale getirirken, elde edilen veriler güvenlik merkezinde bütüncül olarak değerlendiriliyor" dedi. Üniversitenin güvenliği ve çevresel sürdürülebilirliğinin kendileri için stratejik bir öncelik olduğunun altını çizen Rektör Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı; "Yangın, doğal afet veya güvenlik riski fark etmeksizin, tüm sistemlerimizin birlikte değerlendirileceği bir izleme altyapısının ilk adımlarını atıyoruz. Bu adımlarla birlikte gelecekte tüm bileşenlerin bütüncül bir yapı içinde hareket edeceği bir güvenlik ekosistemini hedefliyoruz. Üniversitemizi geleceğe hazırlarken, yeni teknolojileri yalnızca araç değil, kurumsal verimliliğimizi ve kaynak yönetimimizi güçlendiren temel bir unsur olarak görüyoruz. Kamera altyapısının güçlendirilmesi ve izleme noktalarının artırılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz."

BURSA'DA PROFESÖRLE DOÇENT YÖRÜK DÜĞÜNÜYLE EVLENDİ Haber

BURSA'DA PROFESÖRLE DOÇENT YÖRÜK DÜĞÜNÜYLE EVLENDİ

Bursa Uludağ Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Ali Durmuş ve Doç. Dr. Gülçin Tezcan, Orhaneli ilçesine bağlı Dağgüney köyünde düzenlenen geleneksel Yörük-Türkmen düğünüyle dünyaevine girdi. Yüzlerce kişinin katıldığı düğün, akademi dünyasıyla köy halkını bir araya getiren kültürel bir şölene dönüştü. Köy meydanında kurulan Yörük çadırında başlayan kutlamalarda, gelin ve damat geleneksel kıyafetlerle davetlilerin karşısına çıktı. Yerel sanatçı Mehtap Takmalı'nın türküleri eşliğinde gerçekleştirilen kına gecesi sırasında gelinin ellerine kına yakıldı; duygusal anlar yaşandı. DÜĞÜNDE TÜM GELENEKLER YAŞATILDI Düğün boyunca geleneksel ritüeller eksiksiz uygulandı. Damat tıraşı köy meydanında halkın tezahüratlarıyla yapıldı, gelin ise ata bindirilerek davul-zurna eşliğinde köy sokaklarında gezdirildi. Babası tarafından beline kırmızı kuşak bağlanan gelin, büyük bir kalabalığın eşliğinde düğün alanına getirildi. Köy halkının yöresel yemekler ikram ettiği düğünde kazanlarda pişirilen yemekler davetlilere sunuldu. Akademisyenlerin Yörük kıyafetleriyle köy halkıyla birlikte halay çekmesi, kültür ve bilimin buluştuğu anlara sahne oldu. MODERN DÜĞÜNLE TAÇLANDI Köy düğününün ardından genç çift, Bursa’daki 5 yıldızlı bir otelde ikinci bir düğün töreni daha düzenledi. Nikahı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın kıyarken, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, eski bakan Turhan Tayan, akademisyenler ve siyasi isimler törene katıldı. Çiftin nikah şahitliklerini akademisyen dostları ve yakın arkadaşları yaptı. İki farklı konseptte düzenlenen düğünleriyle dikkat çeken Prof. Dr. Ali Durmuş ve Doç. Dr. Gülçin Tezcan, hem köklerine bağlılıklarını hem de modern hayattaki yerlerini harmanlayarak mutluluklarını paylaştı.

BURSA'DA ENERJİ İÇİN GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ Haber

BURSA'DA ENERJİ İÇİN GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ

Bursa'daki UEDAŞ Genel Müdürlüğü’nde gerçekleşen toplantıya, BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Akpınar, Ar-Ge Koordinatörü Prof. Dr. Esra Karaca, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Enes Yiğit, Bölüm Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Mustafa İnci, Bölüm Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut İzci, Genel Sekreter Yardımcısı Tarık Kelleci, UEDAŞ Genel Müdürü Cihangir Gençoğlu, Ar-Ge Direktörü Mehmet Koç, Kurumsal İletişim Direktörü Yusuf Ziya Yüce, Yatırım Direktörü Ahmet Berk ve ilgili uzmanlar hazır bulundu. Geleceğe zemin oluşturulacak Toplantıda konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, üniversite-özel sektör işbirliğin önemine vurgu yaparak; "Bursa Uludağ Üniversitesi, araştırma üniversitesi olmanın sorumluluğu ile sanayiyle güçlü ilişkiler kurmayı öncelikli hedeflerinden biri olarak görmektedir. Akademik kadromuzun yetkinliği ve fakültelerimizin imkânlarıyla, UEDAŞ’ın gündemindeki konulara katkı sağlayabilecek çalışmalar geliştirmeye hazırız. İşbirliği çerçevesinde ortaya çıkacak projelerin geleceğe yönelik önemli fırsatlar oluşturacağına inanıyoruz" dedi. UEDAŞ Genel Müdürü Cihangir Gençoğlu ise şirketin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme önceliklerine dikkat çekti. Gençoğlu; "Bursa Uludağ Üniversitesi ile kurduğumuz bu temasları, vizyonumuzun önemli bir parçası olarak görüyoruz. Şebeke güçlendirme, kayıpların azaltılması ve dijitalleşme gibi stratejik alanlarda üniversitenin bilgi birikimiyle işbirliği yapmayı değerli buluyoruz. Bu tür birlikteliklerin bölgemize katkı sağlayacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı. Ortak çalışma alanları belirlendi Görüşmelerde, enerji altyapısının modernizasyonu, dijital dönüşüm ve öğrencilere yönelik uygulamalı eğitim imkanlarının geliştirilmesi gibi başlıklar gündeme geldi. Ayrıca, daha önce uygulamaya giren staj ve aday mühendislik protokolünün kapsamının genişletilmesi yönünde görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda iki kurum arasında enerji ve dijitalleşme alanlarında işbirliği iradesi bir kez daha teyit edildi. Düzenli temaslarla geliştirilecek ortak projelerin, bölgesel kalkınmanın yanı sıra akademik ve teknik kapasitenin güçlenmesine de katkı sunması hedefleniyor.

NİLÜFER'DE MÜZİĞİN SESSİZ SİYASETİ KONUŞULDU Haber

NİLÜFER'DE MÜZİĞİN SESSİZ SİYASETİ KONUŞULDU

Nilüfer Belediyesi’nin Tematik Buluşmalar söyleşisinde "Müzik, bazen iktidarın sesi olur, bazen de sessizlerin çığlığı" diyen Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, müziğin toplumsal normları ve sessizliği bile siyasete dönüştüren gücüne dikkat çekti. Nilüfer Belediyesi’nin düzenlediği "Tematik Buluşmalar" söyleşisine konuk olan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Türk Müziği Anasanat Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, müziğin sadece bir sanat formu olmadığını, aynı zamanda toplumsal normları, kimlikleri ve iktidar ilişkilerini şekillendiren politik bir araç olduğunu söyledi. Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen "Tematik Buluşmalar" söyleşilerinin bu ayki konuğu BUÜ Türk Müziği Anasanat Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı oldu. Nazım Hikmet Kültürevi’nde düzenlenen "Müziğin Sessiz Siyaseti" başlıklı söyleşiye, sanatseverler ve akademisyenlerin yanı sıra Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin ve Nilüfer Belediye Meclis Üyesi Demirhan Aslan da katıldı. Prof. Dr. Varlı söyleşide, müziğin duyulmayan yönlerini ve toplumsal etkilerini anlattı. "Müziğin salt ses sanatı olarak görülmesi, onun toplumsal etkisini gölgede bırakıyor" diyen Prof. Dr. Varlı, müziğin tarih boyunca politik bir araç olduğunu belirtti. Varlı, müziğin toplumsal norm oluşturma, kültürel hafızayı taşıma ve kimlik inşasında kritik bir rol oynadığını dile getirdi. Müziğin sadece bireysel bir ifade biçimi olmadığını söyleyen Prof. Dr. Varlı, "Müzik, bir toplumun düşünce biçimini, değerlerini, hatta iktidar ilişkilerini şekillendiren bir güce sahiptir. Bir ezgi, farkında olmadan bizi belirli bir düşünceye yaklaştırabilir. Bu nedenle müzik, toplumsal normların üretimi, dolaşımı ve meşrulaştırılmasında güçlü bir araçtır" dedi. Söyleşide sessizlik kavramına da değinen Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı, sessizliğin hem olumlu hem olumsuz yönlerine dikkat çekti. "Sessizlik, insanın kendinin farkına varması gibi olumlu durumları içerirken, Gazze’de yaşananlara sessiz kalınması gibi durumlarda suç haline dönüşebiliyor" diyen Varlı, sessizliğin bazen güçsüzlere dayatılan bir konuşma eksikliği, bazen de tahakküme karşı bir direniş biçimi olabileceğini ifade etti. Müziğin hegomanya üretmesi konusuna Gramsci, Adorno gibi düşünürlerin bu konudaki çalışmalarına atıfta bulunarak açıklamalarda bulunan Varlı, yerli ve yabancı parçalarla müzikle üretilen toplumsal normları açıkladı. Prof. Dr. Varlı, müziğin toplumsal dinamiklerle olan ilişkisi hakkında ise şunları söyledi: "Müzik, sesin sanatıdır ama bazen en derin anlam sessizlikte saklıdır. Toplumda da tıpkı müzikte olduğu gibi ses ve sessizlik yan yanadır. Bazı sesler duyulur, bazıları bastırılır. Bu durum rastgele değildir. Her sessizlik bir politik tercihin, iktidar ilişkisinin sonucudur. Müzik ise bu sessizlikle bazen uzlaşır, bazen çatışır, bazen de onu fark ettirmeden deşifre eder." Katılımcıların sorularını da yanıtlayan Prof. Dr. Özlem Doğuş Varlı’ya söyleşinin sonunda Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin günün anısına hediye verdi. İHA

GÖLDE YÜZÜREK KURAKLIĞA DİKKAT ÇEKTİ Haber

GÖLDE YÜZÜREK KURAKLIĞA DİKKAT ÇEKTİ

BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi ile akademik ve idari personelin yanı sıra öğrencilerin de katıldığı göl kıyısındaki organizasyona Uludağ Üniversitesi mezunu Op. Dr. Tevfik Güngör de destek verdi. Güngör, kuraklık sorununa ve azalan İznik Gölü suyuna dikkat çekmek amacıyla kıyıdan karşı kıyıya uzun bir mesafe ile gölü yüzerek geçti. Orhangazi ilçesindeki Yeniköy Piknik ve Kamp Alanı’nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, su krizinin dünya genelinde artışına değinerek; "İklim kriziyle birlikte suyun azaldığı bu dönemde, farkındalık oluşturmak ve sürdürülebilirliği ön plana çıkarmak son derece önemli" dedi. İznik Gölü'nün tarihi ve kültürel önemine vurgu yapan Çiftçi; "Bilinçsiz su tüketimi ve değişen iklim şartları nedeniyle su kaynakları giderek azalıyor. Birçok medeniyete ev sahipliği yapan bu coğrafyada Türkiye’nin en büyük beşinci gölü olarak bilinen İznik Gölü de risk altında. Zeytini, üzümü ve yüzlerce çeşit ürünü ile ülkemize üretim yapan bu bölgenin hayat kaynağına sahip çıkmak ve farkındalık oluşturmak için üniversitemizle ortak etkinlik yapan ve gölde uzun mesafe yüzerek dikkat çekmek isteyen Opr. Dr. Tevfik Güngör hocamıza teşekkür ediyoruz." ifadelerini kullandı. BUÜ Sürdürülebilirlik Koordinatörü Doç. Dr. Yasemin Kaya ise çalışma alanlarının sadece üniversiteyle sınırlı olmadığını, kentin sorunlarına da dikkat çektiklerini belirtti. Kaya; "Çok uzun süren kurak bir yaz ve eşlik eden orman yangınları, su kaynaklarımızı ciddi şekilde etkiledi. Bursa bu anlamda oldukça kırılgan bir coğrafya. Bu etkinlikle sorumluluklarımızı hatırlatmak ve farkındalık yaşatmak istiyoruz" diye konuştu. Göle girmeden önce konuşan Op. Dr. Tevfik Güngör de; "Bizler bu gölün çevresinde yaşayan göl halkıyız. Bu havzada yaşanan olumsuzluklar hepimizi etkiliyor. Eğer önlem alınmazsa gölün önemli bir kısmını ya da tamamını kaybedeceğiz ve bu kayıp sadece tek gelir kaynağı zeytincilik olan bölge halkını değil, İstanbul ve Bursa’nın içme suyunu da etkileyecek" dedi. BUÜ mezunu olduğunu belirten ve üniversiteye duyarlılığından ötürü göl halkı adına teşekkür eden Güngör, çocukluğundan beri yüzdüğü İznik Gölü’nde bir farkındalık oluşturmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti. Etkinlik, Op. Dr. Tevfik Güngör’ün yüzerek karşı kıyıya geçmesinin ardından sona erdi. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.