SON DAKİKA
Hava Durumu

#Yapay Zeka

- Yapay Zeka haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yapay Zeka haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

FOÇA ’DA JANDARMADAN “TEKNOLOJİK KALKAN” Haber

FOÇA ’DA JANDARMADAN “TEKNOLOJİK KALKAN”

İlçe Jandarma Komutanı, Foça’nın yaz aylarında yaşadığı yoğunluğa dikkat çekerek, bu yoğunluk karşısında hem sabit yaşayanların hem de misafirlerin can ve mal güvenliğini sağlamak için teknolojinin sahadaki fiziki unsurlarla entegre edildiği yeni güvenlik konseptini detaylandırdı. YAPAY ZEKÂ VE SAHA DEVRİYELERİYLE ENTEGRE GÜVENLİK Bu yeni konseptin merkezinde, yapay zekâ ile güçlendirilmiş Kent Güvenlik Yönetim Sistemi’nin (J/KGYS) yer aldığını belirten Arıkan, "Jandarma Genel Komutanlığı koordinesinde sorumluluk bölgemizde 21 noktaya, yapay zekâ destekli 96 adet Jandarma Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (J/KGYS) kamerası kurulumu tamamlanmıştır. Bu sistem plaka tanıma, normal dışı davranış tespiti gibi özellikleriyle aranan şahısların yakalanmasında ve olayların aydınlatılmasında etkin rol oynamaktadır," dedi. Bu sisteme ek olarak mahalli imkânlarla 66 noktaya 198 güvenlik kamerası daha kurulduğu ve kırsal alanlarda göçmen kaçakçılığı ile kaçak kazı gibi olayları önlemek amacıyla fotokapanların faaliyete geçirildiği ifade edildi. Yüksek teknolojiye ek olarak, geleneksel saha denetimlerinin de bu sistemle entegre bir şekilde aralıksız sürdüğü belirtildi. Jandarma Trafik Timlerinin alkollü araç kullanımı, hız ihlalleri ve ehliyetsiz sürüş gibi konulara odaklandığı belirtildi. Sahillerdeki güvenliğe özel önem verildiği vurgulanarak, "Yoğun zamanlarda sahillerde yaya, motosikletli ve atlı devriyelerimizle, diğer zamanlarda ise motorlu devriyelerimizle vatandaşlarımızın güvenliğini temin ediyoruz" dedi. VATANDAŞLARA DOLANDIRICILIK VE YANGIN UYARISI Vatandaşların da jandarmanın çabalarına katkı sunabileceği belirtilerek, özellikle telefon ve sosyal medya dolandırıcılığına karşı uyarıda bulunuldu. Vatandaşlardan, "hayatın olağan akışına aykırı" taleplere itibar etmemeleri ve şüphelendikleri her durumda Jandarma Karakoluna müracaat etmeleri istendi. Jandarma Binbaşı Hakan Arıkan, açıklamalarının sonunda Foça’nın orman yangınları bakımından ülkenin en hassas noktalarından biri olduğunun altını çizdi. Arıkan; "Bölgemiz, bitki örtüsü ve meteorolojik şartlar nedeniyle özellikle Haziran ve Ekim ayları arasında yangın riski taşımaktadır. Yılların emeği olan ormanlarımızın ve içindeki canlıların yok olmaması için bölgede yaşayan ve tatil yapan tüm vatandaşlarımızın yangın hassasiyeti ile hareket etmesini, yangını başlatacak davranışlardan uzak durmasını ve çöplerini bilinçsizce doğaya atmamasını önemle rica ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.

İZMİR ’İN PALMİYELERİ YAPAY ZEKA İLE KORUMA ALTINDA Haber

İZMİR ’İN PALMİYELERİ YAPAY ZEKA İLE KORUMA ALTINDA

Kentin gözbebeği Kültürpark’ın yeşil envanterinin korunması ve geliştirilmesi için çalışmalarını sürdüren İzmir Büyükşehir Belediyesi, son yıllarda İzmir’i de etkisi altına alan ve palmiye ağaçlarını içten içe yok eden palmiye kırmızı böceğiyle mücadelede önemli başarı sağladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez İzmir’de hayata geçirilen sismik sensör uygulamasıyla palmiye ağaçları geleneksel yöntemler yerine yapay zeka destekli, bilimsel ve etkili müdahale ile kontrol altına alındı. Çalışma kapsamında, Kültürpark içi ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki tüm palmiye ağaçlarına alarm sistemi takıldı. Palmiye ağacının içine giren böceklerin hareketini, sismik sensörlerden gelen alarmlarla mobil uygulama üzerinden yetkililere ulaştıran sistem sayesinde doğru müdahaleler yapıldı. Böylelikle 20 palmiye ağacı yok olmaktan kurtarıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi, uygulamayı kent geneline yaymayı hedefliyor. BÖCEK TESPİT EDİLEREK HEMEN MÜDAHALE EDİLİYOR Kültürpark Şube Müdürlüğü Şube Şefi Halit Tuğsan Özbek, kırmızı palmiye böceğinin kent geneline yayıldığını vurgulayarak, “Kültürpark palmiye yoğunluğu bakımından en büyük parklarımızdan biri. Kültürpark ve Cumhuriyet Meydanı’ndaki palmiye ağaçları üzerine sensörler yerleştirdik. Bu sensörler, palmiye içerisine giren böceğin kemirmesiyle oluşan sismik hareketlerini algılıyor. Bu hareketleri yapay zekaya gönderip analiz ettikten sonra mobil uygulama üzerinden bilgileri bize geliyor. 7 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Biz de ağacın böceklendiğini görerek ilaçlama ekiplerimizle müdahale ediyoruz. 750 ağacımız var. 20’ye yakın ağacımız enfekte olmuş, riskli durumdaydı. İlaçlamaları yapıldı. İlk müdahaleden sonra olumsuz durumu ortadan kaldırıyoruz. Uygulamayı kent geneline yayacağız” dedi. TÜRKİYE’DE İLK DEFA İZMİR’DE UYGULANIYOR Palmiye böceğini dışardan görmenin mümkün olmadığını kaydeden Özbek, “Ancak ileri seviyede ağaçta solgunluk olduğunda kendini gösterebiliyor. Kültürpark herkesin yoğun kullandığı bir alan. Eski yöntemlerle çok yoğun bir ilaçlama yapmak zorunda kalabilirdik. Bu sistem lokal olarak sorunu çözmemizi sağlıyor. Ağaçta enfekte durumu olduğu takdirde direk ağacın tepesinden, gövde üzerinden ya da toprak altı yöntemle ilaçlama yaparak müdahalemizi gerçekleştiriyoruz. Bu yöntem, dünyada sayılı Türkiye’de de ilk defa İzmir’de uygulanan bir yöntem” ifadelerini kullandı. AĞAÇLARI İÇTEN İÇE ÇÜRÜTEREK YOK EDİYOR Türkiye’ye ithal yollarla gelen ve son yıllarda İzmir’de de yoğun olarak görülmeye başlayan palmiye kırmızı böceği, ağaçlara bıraktığı kurtçuklarla ağaçların gövdelerine nüfus ediyor. Ağaç içerisindeki yumuşak lifli dokuda tüneller açarak beslenen zararlılar, içten içe gövdeyi çürüterek ağacın ölümüne neden oluyor. Ağaçların dışından belli olmayan bu hastalık ilerleyen süreçte ağaç gövdesinin çürüyerek devrilmesine ve yok olmasına neden oluyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, içten yok olan palmiye ağaçlarının devrilmesiyle oluşacak can ve mal kaybını önlemenin yanı sıra, kentin simgesi olan kıymetli ağaçların da korunması için mücadelesini titizlikle sürdürüyor.

AĞIZ SAĞLIĞINDA YAPAY ZEKA DÖNEMİ Haber

AĞIZ SAĞLIĞINDA YAPAY ZEKA DÖNEMİ

Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Melisa Öçbe, "Gözle göremediğimiz, ayırt edemediğimiz lezyonları, kistleri, hatta kanser hastalıklarının ön tanısını bize sunuyor. Türkiye klinik ve eğitimde yapay zekayı kullanan öncü ülkelerden biri" dedi. Dr. Melisa Öçbe, yapay zeka destekli tanı sistemlerinin Türkiye'de birçok klinikte aktif olarak kullanılmaya başlandığını söyledi. Öçbe, "Türkiye'deki diş hekimi meslektaşlarımın yaptıkları bilimsel çalışmalara baktığımda gelişmiş ülkelere çok yakın olduğunu ve hatta bazen çok daha iyi olduğunu görüyorum. Bu benim için büyük bir gururdur. Ülkemiz bu alanda klinik rutinine de, eğitime de yapay zeka uygulamalarını dahil eden öncü ülkelerden biri oldu" dedi. "Gözle görülmeyen kistleri, lezyonları gösteriyor" Yapay zekanın görüntü analizindeki başarısının oldukça yüksek olduğuna dikkat çeken Öçbe, şöyle devam etti: "Diş hekimliğinde radyoloji alanında yapay zekayı sıklıkla kullanıyoruz, başarısı oldukça yüksek. Yapay zeka uygulamalarına panoramik röntgenleri ve radyolojik görüntüleri sunduğumuzda hastada mevcut olan diş çürüklerini, kanal tedavilerini, daha öncesinde yapılmış olan dolguları, gömülü dişleri, eksik dişleri, fazla dişleri ve diş eti çekilmesine bağlı gerçekleşen kemik kaybını bize gösteriyor. Yapay zeka aynı zamanda henüz olmamış problemleri bize başlangıç aşamasında, 'Bakın bu gerçekleşebilir' gibi uyarılarla sunabiliyor. Henüz çürümeye başlamamış ya da gözle görülmeyen bir diş yapısındaki kaybı 'Burada mineral kaybı var, demineralizasyon var' diye gösterebiliyor. Kemik içerisinde normalde iki boyutlu olan göremeyeceğimiz, kemik yıkımlarını, patolojik yapıları, kistleri, lezyonları yapay zeka analizlerde bize sunabiliyor" "Kanser ön tanısı bile koyuyor" Kemik içinde gizlenen lezyonlar ve kistlerin yanı sıra yapay zekanın bazı kanser türlerine yönelik ön tanı potansiyeline de dikkat çeken Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Melisa Öçbe, "Önce bizim gözle görebildiğimiz çürük gibi mevcut dolgular, kanal tedavileri gibi yapıları yapay zeka algoritmasına öğrettik. Algoritmanın şu anda geldiği nokta artık bizim de gözle göremediğimiz, seçemediğimiz, ayırt edemediğimiz gri tonlarını ayırıp bize mevcut lezyonların, mevcut kistlerin, tümörlerin hatta kanser hastalıklarının bir ön tanısını sunması. Yapay zeka üç boyutlu bir görüntü datasından, tomografi gibi manyetik rezonans görüntüleme gibi, lezyonları analiz ederek bir ön tanı sunabiliyor ve bu lezyonların hangi tedaviyle küçülebileceğini bize gösteriyor. Diyor ki: ‘Buna radyoterapi vermene gerek yok. Bu radyoterapiyle iyileşmeyecek bir kanser çeşidi'. Bu da hem devleti ekstra sağlık yükünden kurtarıyor hem hastayı ekstra komplikasyon ve yan etki riskinden kurtarıyor hem de hekimin iş gücünü azaltıyor. Bu hala geliştirilme aşamasında olsa da son 5 yıllık yapay zeka gelişiminde baktığımızda artık kliniklerde rutin olarak kullanabileceğimiz bir algoritma olması çok yakın gelecekte gibi gözüküyor" "Kişiye özel tedavi planlıyor" Yapay zekanın kişiye özel tedavi planlamasında oldukça yardımcı olduğuna dikkat çeken Melisa Öçbe, "Örneğin ortodontik tedavi veya implant planlamalarında hastanın mevcut kemik yapısına ve çenelerin birbirleriyle ilişkisine dayanarak hastaya özel bir tedavi planı çıkartmada çok yardımcı oluyor" dedi. Tedavi planı çıkarmanın da oldukça kolay olduğunu ifade eden Öçbe, "Tedavi planlaması butonuna tıklıyoruz ve bize dolgu yapılması gereken dişleri, çekilmesi gereken dişleri, hatta eksik dişlerin yerlerini, implant yapılması gereken yerleri dahi gösteriyor" diye konuştu. "Hastalarımız şaşırıyor" Dr. Melisa Öçbe, yapay zeka ile tedavi sürecine hastanın da dahil edildiğini anlattı. Öçbe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalarımıza 'Şimdi sizi yapay zeka ile muayene edeceğiz' diye bir giriş yapıyorum ve hastalar buna çok şaşırıyorlar. 'Yapay zeka sizin dişinizdeki çürüğü gördü. Bir kemik kaybınız var, yapay zeka gösterdi’ gibi bilgilendirmelerle onları sürece dahil ediyorum. Yapay zeka patolojik yapıların rengini, şeklini, vurgusunu değiştirdiği için hasta bu görsellerden durumunu daha iyi anlıyor. Hastalarımızın tepkileri olumlu oluyor" "İnanılmaz faydalı bir eğitim modeli" 2024 yılından itibaren Diş Hekimliği Fakültesi'nde yapay zeka uygulamasına başladıklarını vurgulayan Dr. Öçbe, "Bunun öğrencilerimiz için inanılmaz faydalı bir eğitim modeli olduğunu düşünüyoruz. Eskiden sınıfta sözlü bir şekilde ders anlatıyor, öğrencileri bilimsel olarak doyuramadığımı hissediyordum. Yapay zekayı derslerime katıyor olmam onların daha fazla ilgisi çekiyor. Yeni nesille daha iyi bağ kurabiliyorum. Teknolojik gelişmelerle mesleğin daha başındayken tanışmış olmaları ufuklarını genişletiyor" ifadelerini kullandı. İHA

ARTIK DENETİMİ DE YAPAY ZEKA YAPIYOR Haber

ARTIK DENETİMİ DE YAPAY ZEKA YAPIYOR

Nilüfer Belediyesi dijitalleşme ve akıllı belediyecilik alanındaki çalışmalarını her geçen gün genişletiyor. Yapay Zeka Bürosu’nun kuruluşunun ardından başlatılan çalışmalarda yapay zeka destekli "İç Denetim Robotu" adlı web tabanlı denetim yardımcısı devreye alındı. Yapay zeka dokunuşuyla denetim süreçlerinin rutinleşen soru-cevap akışının otomatikleştirilmesi, iş yükünün azaltılması, bilgiye anında erişim ve zaman ile maliyetten tasarruf edilmesi amaçlanıyor. Uygulama, sistemin fiziksel denetim ihtiyacını azaltarak, hem personel zamanından, hem de çevresel kaynaklardan ciddi kazanımlar sağlıyor. Konuyla ilgili pilot uygulama Nilüfer Belediyesi Bilgi İşlem Müdürlüğü üzerinden yapıldı. Denetim ekibinin yönelttiği soruları yanıtlayan robot, müdürlük adına doğru ve tutarlı cevaplar vererek, önemli oranda zaman tasarrufu sağladı. Nilüfer Belediyesi’nin "İç Denetim Robotu" bünyesinde barındırdığı gelişmiş özelliklerle dikkat çekiyor. Kullanıcılara müdürlük adına sesli geri bildirim sunan bu sistem, ISO 10002 ve ISO 9001 kalite yönetim sistemlerine entegre çalışıyor. Ayrıca, denetim sırasında edindiği tüm bilgileri hafızasında tutarak, öğrenen bir sistem özelliği taşıyor ve süreç verilerini analiz ederek kurumsal içgörüler sunuyor. Gelecekte tam otomatik bir denetçi robot altyapısına uygun olarak tasarlanmış olması da önemli özellikleri arasında yer alıyor. Nilüfer Belediyesi bünyesinde kurulan Yapay Zeka Bürosu, iç denetim robotunun ardından birçok yenilikçi projeye daha imza atmaya hazırlanıyor. Gündemdeki başlıklar arasında YZ destekli doküman yönetimi ile evrak akışını akıllandırmak, 10 yıllık veriyle içgörü üretimi sayesinde geçmiş istek ve öneri verilerini analiz etmek de bulunuyor. Ayrıca, vatandaşlara ve personele 7/ 24 hizmet sunan çok dilli chatbot sistemleri, başvuruları ilgili birimlere otomatik talep yönlendirme gibi projeler de hayata geçirilecek. Yapay Zeka Portalı ile YZ projeleri, eğitimler ve belgeler için merkezi bir dijital platform oluşturulurken, kurum içinde yapay zeka okuryazarlığını artırmak amacıyla personel eğitim programları düzenlenecek. Üst yönetime veri odaklı gösterge panelleri sunan karar destek sistemleri ve tekrarlayan görevlerin yapay zeka ile yürütüldüğü rutin işlerin otomasyonu da gelecek projeler arasında yer alıyor. Nilüfer Belediyesi bu projelerle, yapay zeka yetkinliğini tüm kurum geneline yayarak sürdürülebilir ve vatandaş odaklı hizmet anlayışını daha da güçlendirmeyi amaçlıyor. Proje kapsamında yüzde 100 dijital izlenebilirlik, hızlı ve tutarlı raporlama ile çevresel sürdürülebilirlik gibi önemli kazanımlar elde ediliyor. İHA

YAPAY ZEKA - İNSAN DENGESİ KORUNMALI Haber

YAPAY ZEKA - İNSAN DENGESİ KORUNMALI

Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, Bursa'da esnaf ziyaretlerinde bulunarak önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yedi bölgesinde gerçekleştirilen esnaf toplantılarının en önemlilerinden birine ev sahipliği yapan Bursa'da konuşan Palandöken, pandemi süreci, enflasyonla mücadele ve toplumsal çözüm süreci gibi zorlu dönemlerde esnafın karşı karşıya kaldığı sorunların masaya yatırıldığını söyledi. Palandöken, "Anaların ve babaların ağlamadığı, silahların bırakıldığı, terörsüz bir Türkiye için yeni bir döneme giriyoruz. Bu barış ortamı, kültürel birliktelikleri güçlendiriyor. Bursa gibi şehirlerimiz, doğudan gelen kardeşlerimizle daha da zenginleşiyor" dedi. Bursa'nın tarihi, termal ve ticari özellikleriyle Türkiye ekonomisinde özel bir yeri olduğunu belirten Palandöken, özellikle dijital dönüşüm sürecinde esnaf ve zanaatkârların ayakta kalmakta zorlandığına dikkat çekti. Palandöken, "El sanatları ve ustalık gerektiren meslekler artık tercih edilmiyor. Geleneksel mesleklerin yaş ortalaması 65'in üzerinde. Yeni nesil bu mesleklere ilgi göstermiyor," diyen Palandöken, el işçiliğinin öneminin hâlâ devam ettiğini ancak desteklenmediğini vurguladı. Ekonomik sıkıntıların esnafı zorladığını belirten Palandöken, küçük işletmelerin krediye erişimde yaşadığı sorunların kronikleştiğini ifade etti. Artan kira, elektrik, doğalgaz ve akaryakıt maliyetlerinin iş yapmayı zorlaştırdığını kaydeden Palandöken, esnafın nefes alabilmesi için bir kereye mahsus olmak üzere yapılandırma düzenlemesi gerektiğini söyledi. Palandöken "Bu bir af değil; ödeme güçlüğü çeken esnafın borcunu makul şartlarda ödeyebilmesi için bir imkân. Önceki yapılandırmada 147 milyar TL tahsil edildi ve ekonomiye katkı sağlandı" dedi. Staj ve çıraklık döneminde geçen sürenin emeklilikte sayılmamasının, ailelerin çocuklarını mesleki eğitime yönlendirmediğini belirten Palandöken, bu durumun ustalık gerektiren mesleklerin yok olmasına neden olduğunu dile getirdi. Aynı zamanda kira stopajı uygulamasının esnaf için büyük bir yük olduğunu vurgulayan Palandöken, "Mülk sahibi vergisini ödüyor, esnaf neden ikinci kez ödesin? Pandemide yüzde 10'a düşürülen stopajın tekrar yüzde 20'ye çıkarılması kabul edilemez" şeklinde konuştu. Zincir marketlerin küçük esnaf üzerinde baskı kurduğunu ifade eden Palandöken, "Her sokağa bir zincir market açılması esnafı bitiriyor. Açma-kapama saatleri belirlenmeli, her ürünü satmaları sınırlandırılmalı" dedi. Zincir marketlerin yerel ekonomiye katkı sağlamadığını söyleyen Palandöken, bu işletmelerin elde ettikleri kazancı İstanbul'a veya yurtdışına aktardığını, küçük esnafın ise mahalle kültürünü yaşattığını vurguladı. Dünyada yeni bir paylaşım dönemine girildiğini, Türkiye'nin bu süreçte barışın anahtarı olacağını belirten Palandöken, "Cumhurbaşkanımızın siyasi tecrübesiyle Türkiye uzlaşma süreçlerinde belirleyici bir ülke hâline geldi. Rusya ile barış masaları İstanbul'da kuruluyor. Dünya artık Türkiye ile bu meseleleri konuşuyor" dedi. Geleneksel mesleklerin korunmasının önemine de değinen Palandöken, teknolojinin önemine karşı olmadıklarını, ancak insan emeğinin unutulmaması gerektiğini söyledi: Palandöken, "Yapay zekaya her şeyi yaptırırsınız ama o zekayı da yapan yine bir insan. Teknolojiye karşı değiliz ama bu denge korunmalı" diye konuştu. İHA

TÜBİTAK VE BAKANLIKTAN BURSA'YA DESTEK Haber

TÜBİTAK VE BAKANLIKTAN BURSA'YA DESTEK

TÜBİTAK tarafından hayata geçirilen "Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı" projesinin sözleşme imza töreni, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, İstanbul Valisi Davut Gül, BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, proje desteği almaya hak kazanan üniversitelerin rektörleri ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti. "Çok boyutlu bir atılıma imza attık" Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır, "Önümüzdeki dönemde Yapay Zekâ Dönüşüm Programlarıyla; yapay zekâ teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız" dedi. Bakan Kacır, "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; firmalarımızın yapay zekâ temelli teknolojileri üretim süreçlerine entegre ederek, katma değer üretme yönündeki gayretlerini desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılında ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki beş yıla dair yol haritası niteliğindeki 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 26 Mart’ta ilan edildi. Strateji Belgemiz doğrultusunda Türkçe verilerle zenginleştirilen, ülkemizin ilk temel yapay zekâ büyük dil modelini kullanıma sunacağız. Proje kapsamında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitümüz; bugüne kadar 2 trilyon tokenlik veri derledi. Titizlikle temizlediği 300 milyar tokenlik veri havuzunu, farklı mimariler üzerinde eğitti " vurgusu yaptı. Uluslararası rekabet gücü artırılıyor TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın ise yapay zekânın günümüzün öne çıkan teknolojilerinden biri haline geldiğine vurgu yaparak ekonomik büyümeden toplumsal refaha kadar pek çok alanda yapay zekâ teknolojilerinin etkisini hızla artırdığına değindi. Prof. Dr. Orhan Aydın; "TÜBİTAK olarak ülkemizin yapay zekâ yetkinliğini ve uluslararası rekabet gücünü artırmak amacıyla kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz. Bu doğrultuda, ülkemizdeki altyapıyı güçlendirmek adına önemli adımlar atıyoruz. Özellikle yapay zekâ uygulamalarının ihtiyaç duyduğu süper bilgisayar altyapılarının geliştirilmesi, yüksek performanslı bilişim imkanlarının artırılması ve yapay zekâya özel yazılımların yerli olarak üretilmesi için üniversitelerimize, sanayicilerimize ve ekosistemin diğer paydaşlarına destekler sağlıyoruz" ifadelerini kullandı. İlk kez uygulanacak bir sistem Çalışmasının detayları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Metin Bilgin, bir sanayi inovasyonu olarak öne çıkan projede metal kesme testere makinelerinin yapay zeka ile daha akıllı hale getirileceğini belirtti. Mevcut sensör verilerinin anlık analiz edilerek operatöre rehberlik edecek kararlar üretebileceğini aktaran Doç. Dr. Metin Bilgin; "Geçmiş arıza kayıtları ve çözümlerle eğitilmiş açık kaynak büyük dil modeli (LLM) sayesinde kullanıcılar hem yazılı hem de sesli olarak sistemden üretken yanıtlar alabilecek. Tamamen çevrimdışı ve veri güvenliğini önceleyen yapıda geliştirilecek sistem, ilk kez testere makinelerinde sesli komut ve yanıt özelliğini HMI ekranlara entegre edebilecek. Bu sayede operatör, karşılaştığı sorunlara hızla çözüm bulabilecek. Kestirimci bakım ve arıza önleme süreçleri de yapay zekâ destekli hale getirilecek" ifadelerini kullandı. Bilgin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK tarafından desteklenen projede; BUÜ, İletişim Bilgisayar Yazılım Sistemleri ve Beka-Mak Makine Sanayi firmalarının işbirliği bulunduğuna işaret etti. Rektör’den tebrik İstanbul’da gerçekleştirilen sözleşme imza törenine proje ortaklarıyla birlikte katılan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, çalışmayı yürüten Doç. Dr. Metin Bilgin’i makamında ağırladı. Özverili çalışması ve başarısından ötürü akademisyeni tebrik eden Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; "Bir araştırma üniversitesi olarak nitelikli bilimsel faaliyetlerde bulunan tüm hocalarımıza müteşekkiriz. Üniversitemizin mevcut konumunun çok daha yukarılara çıkarılması noktasında yoğun bir mesai harcıyoruz. Üniversite-sanayi işbirliğinin geliştirilmesine katkı sağlayan, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yanı sıra TÜBİTAK tarafından da destek almaya hak kazanan değerli bir projenin üniversitemize kazandırılmasına vesile olan hocamız Doç. Dr. Metin Bilgin’e ve proje paydaşlarımıza gönülden teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu. İHA

TEMİZLİKTE YAPAY ZEKA DÖNEMİ Haber

TEMİZLİKTE YAPAY ZEKA DÖNEMİ

Osmangazi Belediyesi, teknolojiyi hizmetle buluşturan yeniliklerine bir yenisi daha ekledi. Belediye hizmetlerini daha hızlı ve etkin kılmak için çalışmalarını yoğunlaştıran Osmangazi Belediyesi, çevre dostu ve verimli atık yönetimi sağlamak amacıyla Yapay Zeka Destekli Araç Takip Sistemi’ni uygulamaya koydu. Yapay Zeka Destekli Araç Takip Sistemi kapsamında çöp kamyonları, süpürge araçları ve açık kasa araçlara kameralar takıldı. Sistem sayesinde Osmangazi’deki dört bir yanındaki temizlik çalışmaları anbean takip edilmeye başlandı. Uygulama ile çöp konteynerindeki atık alım süreçleri düzenli olarak fotoğraflanıyor. Gelen fotoğraflar ile konteynerlerdeki doluluk oranı ve çöplerin alınıp alınmadığı yapay zeka desteğiyle tespit ediliyor. Ayrıca temizlik personeli de cep telefonlarındaki uygulama ile yaptıkları saha çalışmalarının fotoğraflarını sisteme yüklüyor. Bu sayede temizlik hizmetlerinde kalite artıyor ve daha verimli bir çalışma yapılıyor. Yeni sistemi tanıtan Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, “Birkaç aydır yaptığımız denemelerin ardından yeni hayata geçirdiğimiz Yapay Zeka Destekli Araç Takip Sistemi ile hem araç hem de saha kontrolü sağlıyoruz. Bu sistem kapsamında elde edilen verilerin yapay zeka ile desteklenmesiyle zaman, personel, yakıt ve işgücünde verim artışı sağlıyoruz. Geçtiğimiz günlerde koku, bakteri ve çöp suyu oluşumunun önüne geçerek hem halk sağlığını korumak, hem de çevre ve görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak adına yerüstü çöp konteyner sistemine geçiş yaptık. Bu sistem ile çöp konteynerlerinin hacmi 3 bin litreye çıktı. Evsel atıkların daha ekonomik ve hızlı bir şekilde toplanmasına imkan sunan yerüstü çöp konteyner sistemi, personel ihtiyacının az olması, depolama alanın artması, toplama sıklığının azaltılması olanakları ile de kamu kaynaklarının verimli kullanılmasına ciddi katkı sağlıyor. İki projede de zamandan ve yapılan temizlikten verim sağlıyoruz. Ayrıca sistem iş güvenliği açısından da önemli katkılar sunuyor. Bütün amacımız vatandaşlarımıza daha iyi hizmet sunabilmek. Yüksek kalitede bir temizlik hizmeti ortaya koymak ve bu yüksek kalitedeki hizmetleri sürekli devam ettirmek istiyoruz. Emeği geçen tüm çalışma arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi.

YAPAY ZEKA KULLANIMINI YAYGINLAŞTIRACAĞIZ Haber

YAPAY ZEKA KULLANIMINI YAYGINLAŞTIRACAĞIZ

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrısıyla desteklenen projelerin sözleşme imza törenine katıldı. İstanbul'da düzenlenen programda bir konuşma yapan Bakan Kacır, yapay zeka alanında millî ürün ve çözümleri destekleyen Yapay Zeka Ekosistem Çağrısı’nın dördüncüsünün de tüm paydaşlara önemli kazanımlar getireceğine işaret ederek, "İnsanlık, tarihin en köklü dönüşümlerinden birine tanıklık ediyor. Teknolojide yaşanan çığır açıcı gelişmeler; üretim modellerinden bireysel yaşam pratiklerimize kadar hemen her alanda, kapsamlı ve derin bir yeniden yapılanmayı beraberinde getiriyor. Dijital devrim olarak da nitelendirebileceğimiz bu sürecin tam merkezinde yapay zeka teknolojileri yer alıyor. Her geçen gün artan veri işleme kapasitesiyle güçlenen ve gelişmiş algoritmalarla analiz yetkinliğini sürekli geliştiren yapay zekâ uygulamaları; bugün akıllı üretimden hassas tarıma, iklim değişikliğiyle mücadeleden eğitim teknolojilerine geniş bir alanda yenilikçiliği, verimliliği ve rekabet gücünü ileriye taşıyor. Gerçekleştirilen çalışmalar, katma değerli ve nitelikli büyümenin tetikleyicisi bu teknolojinin önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye yılda 4,4 trilyon dolara varan ek katkı sağlayabileceğine işaret ediyor. Bir diğer deyişle; yapay zeka teknolojilerinin potansiyeli küresel ölçekte etkin ve doğru şekilde değerlendirildiği takdirde dünya ekonomisinde yaklaşık yüzde 4’lük bir ilave büyüme mümkün olacak" dedi. Milli Teknoloji Hamlesini gerçekleştiren, bilimde ve teknolojide iddia sahibi bir ülke olarak; Türkiye'nin yapay zekada dünyanın gerisinde kalmasının asla düşünülemeyeceğini belirten Bakan Kacır, "Ülkemizin yapay zeka devrimini en iyi şekilde değerlendirebilmesinin anahtarı; üretim sistemlerimizi, eğitim politikalarımızı ve teknoloji altyapımızı bütüncül bir stratejiyle şekillendirmektir. Girişimcilik ekosistemimizi, sanayimizi ve iş gücümüzü dijital ekonomiye hazır hale getirmektir. Son yıllarda bu doğrultuda, çok boyutlu bir hamleyle imza attık. Ulusal Yapay Zeka Stratejimizle, küresel ölçekteki yapay zekâ dönüşümüne aktif katkı sağlama vizyonumuzu ortaya koyduk. Kamu kurumlarımız, özel sektörümüz ve üniversitelerimizin ortak hedef ve amaçlar doğrultusunda hizalanmalarını sağladık" dedi. "Beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık" Avrupa Yüksek Başarımlı Hesaplama Konsorsiyumuna (EuroHPC) ortak olarak, 380 bin dizüstü bilgisayara eşdeğer işlem gücüne sahip MareNostrum 5’i araştırmacıların kullanımına sunduklarını belirten Bakan Kacır, "Yapay zeka alanında daha fazla milli ve özgün projenin geliştirilmesi ve bu projelerin ticarileştirilerek özel sektörün kullanımına aktarılması her daim önceliğimizdir. Bu anlayışla, TÜBİTAK Yapay Zeka Ekosistem Çağrılarımızla; yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerin, bu alanda teknoloji geliştiren KOBİ’lerin ve araştırma merkezlerinin projelerini destekliyoruz. İlkini 2022 yılında açtığımız bu çağrıların üçüncüsünde de beş farklı tematik alanda 12 projeyi destekleme kararı aldık. Projeleri gerçekleştirecek konsorsiyumlarda 6’sı KOBİ ölçeğinde 12 şirket müşteri kuruluş olarak yer alıyor. Tamamı KOBİ ölçeğinde 12 teknoloji geliştiricimiz, 11 üniversitemiz ile Tarım ve Orman Bakanlığı Araştırma Enstitüsü ise ihtiyaç duyulan teknoloji çözümlerini geliştirecek. Yapay Zekâ Enstitümüz, bu süreçte yürütülecek projelerden elde edilen bilgilerin anonim hale getirilerek, ekosisteme kazandırılmasından sorumlu olacak. Ayrıca, proje üretim aşamalarında doğrudan yer alarak konsorsiyumlara teknik danışmanlık ve uzmanlık desteği sunacak. Destek almaya hak kazanan 12 projenin tüm paydaşlarını tebrik ediyorum. Bu vesileyle; yapay zeka sistemlerini iş süreçlerine entegre etmeyi planlayan girişimleri 15 Mayıs’ta açtığımız dördüncü çağrıya başvurmaya bir kez daha davet ediyorum. 31 Ağustos’a kadar açık kalacak çağrımızda; akıllı üretim sistemleri, akıllı tarım, gıda ve hayvancılık, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik, akıllı eğitim ve finans teknolojileri başlıklarında yapay zeka çözümlerine ihtiyaç duyan şirketlerimizin, ülkemizin araştırma ve inovasyon altyapısının birikiminden etkin şekilde faydalanmasını sağlayacağız" diye konuştu. "Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz" Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak; firmaların yapay zeka temelli teknolojileri üretim süreçlerine entegre ederek, katma değer üretme yönündeki gayretlerini desteklemeye devam edeceklerini kaydeden Bakan Kacır, "Türkiye Yüzyılı'nda ülkemizi küresel arenada hak ettiği konuma taşımak üzere var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki beş yıla dair yol haritası niteliğindeki 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 26 Mart’ta ilan edildi. Strateji Belgemiz doğrultusunda Türkçe verilerle zenginleştirilen, ülkemizin ilk temel yapay zekâ büyük dil modelini kullanıma sunacağız. Proje kapsamında TÜBİTAK BİLGEM Yapay Zekâ Enstitümüz; bugüne kadar 2 trilyon tokenlık veri derledi. Titizlikle temizlediği 300 milyar tokenlik veri havuzunu, farklı mimariler üzerinde eğitti.Yüksek doğrulukla metin işleyebilen yerli dil modelleri ortaya koydu. Bu modelleri yalnızca metinle sınırlı bırakmadan, görüntü ve ses gibi çoklu veri türlerini birlikte işleyebilen, çok modlu yapay zeka sistemlerine dönüştürmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde Yapay Zekâ Dönüşüm Programlarıyla; yapay zeka teknolojilerinin üretim süreçlerinde kullanımını daha da yaygınlaştıracağız. Yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin doğmasını sağlayacak girişimleri, somut adımlarla desteklemeyi sürdüreceğiz. Türkiye’de hiper ölçek veri merkezlerinin kurulmasını hızlandıracağız. Türkiye’yi yapay zeka devrimine liderlik eden ülkelerden biri haline getirmek için çalışmalarımızı hız kesmeden devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.