#Yargıtay

- Yargıtay haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Yargıtay haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KİRA ANLAŞMAZLIĞINDA ERKEN ARABULUCULUK GEÇERSİZ SAYILACAK Haber

KİRA ANLAŞMAZLIĞINDA ERKEN ARABULUCULUK GEÇERSİZ SAYILACAK

Ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan kira uyuşmazlıklarında uzun süredir tartışılan “erken arabuluculuk” başvurularıyla ilgili Yargıtay’dan emsal nitelikte karar çıktı. Buna göre, dava açma süresi başlamadan yapılan arabuluculuk başvuruları geçersiz sayılacak. YARGITAY NOKTAYI KOYDU 01 Eylül 2023’ten itibaren yürürlüğe giren düzenleme ile kira ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurmak zorunlu hale getirilmişti. Ancak bu başvuruların hangi aşamada yapılabileceği konusunda farklı yorumlar bulunuyordu. Avukat Mustafa Bilgehan Çalık, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 350. maddesi, tahliye davalarının yalnızca belirli şartlarda açılabileceğini açıkça düzenliyor. Buna göre, dava hakkı doğmadan önce yapılan arabuluculuk başvurularının geçerliliği tartışmalıydı." Farklı bölge adliye mahkemelerinin çelişkili kararlar verdiğini hatırlatan Çalık, Yargıtay’ın bu konuda son noktayı koyduğunu belirtti. “KAMUYA HAKSIZ YÜK” Yargıtay kararında, henüz taraflar arasında bir uyuşmazlık doğmadan yapılan başvuruların "formaliteden öteye geçmediği" vurgulandı. Ayrıca dava şartı arabuluculuk masraflarının Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığı hatırlatılarak, erken başvuruların kamuya haksız bir mali yük getirdiği ifade edildi. Buna göre, dava açma hakkı doğmadan yapılan arabuluculuk başvuruları artık dava şartını yerine getirmiş sayılmayacak. UYGULAMADA BİRLİK SAĞLANACAK Kararın önemine dikkat çeken Çalık, "Yargıtay’ın bu kararıyla birlikte uygulamada yaşanan ikilik sona erdi. Artık tahliye davalarında arabuluculuk başvurusu ancak dava açma hakkı doğduktan sonra yapılabilecek. Böylece erken başvuru nedeniyle açılan davaların usulden reddedilmesinin önüne geçilecek" dedi. HAK KAYIPLARINA KARŞI UYARI Çalık ayrıca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 26 Mayıs 2025’ten önceki kararına güvenerek yapılan erken başvurular nedeniyle bazı sorunlar yaşanabileceğini dile getirdi. Vatandaşların hak kaybı yaşamaması için dava sürelerine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

LEYLA AYDEMİR DAVASINDA FLAŞ GELİŞME Haber

LEYLA AYDEMİR DAVASINDA FLAŞ GELİŞME

Ağrı’da 2018 yılında kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in ölümüne ilişkin davada Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 7 sanık hakkında verilen beraat kararını bozdu. Ağrı’da 2018 yılında kaybolduktan günler sonra dere kenarında ölü bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir’in davasında yeni bir gelişme yaşandı. Yargıtay, sanıklar hakkında verilen beraat kararının eksik araştırma nedeniyle bozulmasına hükmetti. Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2021 yılında sanıklar Ayşe A., Besim D., Hatun D., Mehmet Ali A., Musa A., Yıldırım A., Yusuf A. hakkında "nitelikli kasten öldürme" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından beraat kararı vermişti. Kararın istinaf incelemesini yapan Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, Cumhuriyet savcısı ile katılan vekillerinin başvurularını reddederek beraat kararlarını onamıştı. Ancak Yargıtay, eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bu kararı bozdu. Kararda, sosyal medyada olayın gerçekleştiği tarihlerde yapılan bir paylaşımın kim tarafından yapıldığının araştırılmadığı, ayrıca olayla ilgili bir CD kaydında yer alan kişilerin tespiti ve ifadelerinin alınmadığı belirtildi. Yargıtay, eksikliklerin giderilerek yeniden yargılama yapılması gerektiğine hükmetti. Dosya, yeniden değerlendirme yapılmak üzere Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

EŞİNE 'BOŞOL' DEMEK, BOŞANMA SEBEBİ Haber

EŞİNE 'BOŞOL' DEMEK, BOŞANMA SEBEBİ

İçtihat Bülteni Uygulaması'ndan edinilen bilgiye göre, Kırşehir'de görülen ve karşılıklı olarak açılan boşanma davasında, ilk derece mahkemesi, eşlerin birbirlerine farklı şekilde kusurlu davranışlarının olmasının yanında taraflardan birinin eşine "boşol boşol boşol" demesini ayrıca kusur saydı ve karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının kabulüne karar vererek tarafların boşanmalarına karar verdi. Eşine "boşol boşol boşol" diyen eşin vekili, hükmü istinaf etti. İstinaf incelemesi neticesinde eşin istinaf itirazı esastan reddedildi. Bunun üzerine istinaf itirazı reddedilen eş, bu kez dosyayı temyiz etti. Temyiz incelemesi neticesinde, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, tarafların kusur derecelerine ilişkin inceleme yaparak somut olayda tanıkların yanında "boşol boşol boşol" diyen erkek eşin kusurlu olduğuna karar verdi. Böylelikle, üçüncü kişilerin olduğu bir ortamda eşine "boşol boşol boşol" diyen eşin boşanma davasında kusurlu olduğuna ilişkin emsal bir karara imza atıldı. Karara ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan "Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin, boşanma davaları açısından eşlerin birbirlerine karşı, üçüncü kişilerin olduğu bir ortamda, eşe yönelik olarak boşanmayı çağrıştıracak bu gibi sözlerin kullanmasına ilişkin verdiği bu karar, hukukî anlamda yerindedir. Zira, üçüncü kişilerin de bulunduğu bir ortamda bu gibi kavramların kullanılması durumunda, bu sözlere maruz kalan eşin küçük düşürülmesi de söz konusu olmaktadır. Bu nedenle, bu gibi sözleri söyleyen eşin, boşanma davalarında, kusurlu sayılması doğrudur" dedi. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.