#Zeytin

- Zeytin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zeytin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ZEYTİN REKOLTESİ DÜŞÜK ANCAK KALİTE YÜKSEK Haber

ZEYTİN REKOLTESİ DÜŞÜK ANCAK KALİTE YÜKSEK

Bursa'nın Gemlik ilçesinin Katırlı Dağları'ndaki mahallesi Katırlı'da sofralık zeytin hasadı başlarken, rekolte azlığı nedeniyle üzülen üreticilerin yüzü son yağışlarla güldü. Gemlik'in Katırlı Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hulusi Bayrak, 44 yıllık kooperatif olduklarını, Katırlı Dağları ve eteklerinden topladıkları zeytinlerinin kendisine özgü aroması ve lezzetiyle ilgi gördüğünü söyledi. Zeytinlerinin lezzetinde topladıktan sonra işleme aşamasının da önemli rol oynadığına dikkati çeken Bayrak, "Katırlı'da yılda yaklaşık 5 bin ton zeytin üretiliyor. Sadece bu bölgenin zeytinini işliyoruz. Türkiye'nin dört bir yanına gönderim sağlıyoruz. Bizim zeytinimizi yiyen bir daha vazgeçemiyor. İhracat konusunda sadece İsviçre'ye ürün gönderiyoruz. Yılda 50 ton gidiyor yurt dışına. Çok talep var yurt dışından ancak iç piyasayı önemsediğimiz için geri çeviriyoruz" dedi. Bu yıl zeytinde "yok yılı" olduğunu vurgulayan Bayrak, şöyle konuştu: "Geçen yıla göre verim yüzde 30 civarında. Katırlı Mahallesi genelinde bin 500 ton civarında ancak üretim olur. Bunun da yüzde 50'si yağlık olur. Sinek zararı da bu yıl biraz var. Yani geçen yıllara göre bu yıl ürünümüz az olacak. Bazı yerler var çok temiz ürün çıkıyor. Alımlara başladık hasat sürüyor. Yine Katırlı zeytinini sevenleri üzmeyecek şekilde talepleri karşılamaya çalışacağız." Ürünü yağışlar kurtardı Bayrak, Katırlı'da sulama yapılmadığını, doğanın verdiği suyla zeytinlerin yetiştiğini belirterek, "Kooperatife ait 21 dönümlük bahçe de sulanmıyor. Son dönemlerdeki yağışlar olmasaydı bu bahçeden iyi ürün alamayacaktık. Kendi bahçemizden 4-5 ton ürün bekliyoruz" dedi. Hem yok yılı hem de kuraklık derken sezona temkinli girdiklerini anlatan Bayrak, "Bölgemizde kuru tarım yapıldığı için yağışlar önemli. Son dönemlerde Bursa'daki etkili olan yağışlar Katırlı Dağları'nda da yağdı ve zeytini kurtardı. Son yağışlarla birlikte zeytin tane yaptı. Rekolte az ama kalitemiz çok iyi. Dolgun ve iri zeytin hasat edeceğiz. Kasım sonuna kadar hasat sürer" diye konuştu.

DİDİM ZEYTİN FESTİVALİ RENKLİ GÖRÜNTÜLERLE BAŞLADI Haber

DİDİM ZEYTİN FESTİVALİ RENKLİ GÖRÜNTÜLERLE BAŞLADI

Didim Zeytin Festivali Kortej Yürüyüşü ile Başladı. Didim’de bu yıl 7. Düzenlenen Didim Zeytin festivali renkli görüntülerle başladı. 10-11 ve 12 Ekim tarihlerinde düzenlenecek festival kortej yürüyüşü ile başladı. Didim eski adliye binası önünden başlayan yürüyüşe Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay, Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü Ayhan Temiz, Didim Kent Konseyi Başkanı Osman Ayyıldız, çevre ilçelerin ziraat odası başkanları ile sivil toplum kuruluş temsilcileri öğrenciler ve üreticiler katıldı. Atatürk bulvarı üzerinden devam eden kortej yürüyüşü okul bandosunun çaldığı marşlar eşliğinde Apollon Tapınağında sona erdi. Festivali açılış kurdelesi kesimine Didim Kaymakamı Mesut Çoban’da katıldı. Kurdelesi kesiminin ardından festival alanında konuşmalar yapıldı. Aydın İl Tarım ve Orman Müdürü Ayhan Temiz konuşmasında Zeytin’in Aydın’ın en kıymetli ve kadim meyvelerinden biri olduğunu belirterek " 20'ye yakın üründe ülke üretiminde ilk sıralarda yer alan ilimiz, geçtiğimiz yıl toplamda 517 bin ton zeytin üretimi ile ülke sıralamasında 3. konumda yer almaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığımızın önderliğinde İl Müdürlüğü olarak uzun yıllardır uyguladığımız Zeytin Entegre Mücadele Projemiz, TAKE projesi kapsamında fidan dağıtımı çalışmalarımız, zararlılar ile mücadele ve eğitim faaliyetlerimizle ilimiz zeytin üretimini daha ileri noktaya taşıma gayesiyle çalışmalarımıza devam etmekteyiz. Bugün bizleri bir araya getiren Uluslararası Didim Zeytin Festivali, kumu, denizi ve tarihiyle öne çıkan Didim İlçemizin ve yöremiz zeytin ve zeytinyağının tanıtılması anlamında oldukça kıymetli. Bu sebeple festivalin düzenlenmesine katkı sunan herkese teşekkürlerimi iletiyorum" dedi. Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay ise yalnızca bir festivali değil emeği ve doğayı da kutladıklarını ifade ederek " Ege’nin bereketli topraklarında, barışın simgesi zeytin dalının gölgesinde bir aradayız. Zeytin, bu toprakların en eski tanığıdır. Kökleriyle geçmişe, dallarıyla geleceğe uzanır. Her yaprağında sabrı, her tanesinde emeği, her damlasında bereketi taşır. Biz bu ağacın altında büyürken, doğayla uyum içinde yaşamanın, üretmenin ve paylaşmanın değerini öğrendik. Ama bugün biliyoruz ki, doğanın dengesi zaman zaman sarsılıyor. Zeytin ağaçlarımız, ormanlarımız, su kaynaklarımız sessizce tükeniyor. Bunlar sadece ağaç değil; yaşamın, üretimin ve barışın ta kendisidir. Biz Didim halkı olarak bu sessiz yok oluşa sessiz kalmayacağız. Çünkü zeytini korumak, yalnızca bir tarım meselesi değil; geleceğimize, çocuklarımıza, bu toprakların ruhuna sahip çıkmaktır. Didim’de biz, emeğin değerini biliriz. Üreticimizin alın terini, doğanın cömertliğini, halkın birlik gücünü koruruz. Birlikte üretmeye, birlikte yaşamaya ve bu bereketi paylaşmaya devam edeceğiz. Toprağa, ağaca, emeğe sahip çıkan herkese yürekten teşekkür ediyorum. Zeytinin kökleri gibi güçlü, dalları gibi birleştirici bir Didim için; Dalında barış, sofrada bereket daim olsun" dedi. Didim Kaymakamı Mesut Çoban ise ilçede yeni göreve başladığını hatırlatarak "Zeytin; bu bereketli toprakların en kadim miraslarından biri, sağlıklı yaşamın kaynağı ve barışın sembolüdür. Binlerce yıldır yetiştirilen zeytin ağaçları, sadece bir tarım ürünü değildir. Aynı zamanda bu coğrafyanın yaşam biçimini, kültürünü ve tarihini de yansıtmaktadır. Zeytin üretimi yalnızca çiftçimizin değil, hepimizin ortak meselesidir. Didim Zeytin Festivali, bu bilinçle organize edilmektedir. Bu organizasyon üreticilerimizi desteklemekle kalmayıp, toplumsal farkındalık oluşturarak yerli üretimin ve doğal beslenmenin önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, ilçemizin turizm potansiyelinin gelişmişine de katkı sunmaktadır. Bu tür etkinlikler sayesinde hem üretici ile tüketici doğrudan buluşmakta, hem de büyük potansiyele sahip ilçemizin, tarım ve turizm değerleri daha geniş kitlelere tanıtılmaktadır. Bu nedenle, festivaller yalnızca kültürel etkinlikler değil, aynı zamanda yerel kalkınmanın önemli araçlarıdır" diyerek katkı sunan herkese teşekkür etti. Konuşmaların ardından Halk Oyunları ekipleri tarafından yöresel oyunlar sergilendi. Halk oyunlarının ardından Aslı Sinman Kutluay ve İlker Görgülü sahne performansı sahnelendi. Aslı Sinman Kutluay’ın yaptığı resim ise açık arttırmayla satışa sunuldu. Sahnede yapılan resmi Didim Turizm Derneği Başkanı Melih Koyuncu açık arttırmayla satın aldı. Resimden elde edilen gelir ise yine zeytin ekiminde kullanılacağı öğrenildi. Festivalin ilk gününde açılan stantlarda vatandaşlar zeytin alımı yaptığı görülürken, zeytinyağı, sabun, özel hazırlanmış zeytinler ise satışa sunuldu. Didim Belediyesi ve DİTAB tarafından hazırlatılan yöresel keşkek ise protokol üyelerince halka dağıtımı yapıldı.

MARMARABİRLİK KOZMETİK SEKTÖRÜNE GİRDİ Haber

MARMARABİRLİK KOZMETİK SEKTÖRÜNE GİRDİ

Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, birlik olarak kozmetik sektörüne de girdiklerini belirterek ayrıca zeytinyağlı çikolata üzerinde çalıştıklarını söyledi. Rekolte beyanlarının 17 ekime kadar devam edeceğini belirten Yıldız, üyelerden şuana kadar 41 bin ton rekolte beyanı geldiğini, rekolte beyanlarının ne kadar gerçek olursa alımların o kadar daha kolay olacağını söyledi. Yıl sonu itibarıyla ihracatta 35 milyon dolarla Marmarabirlik olarak tarihi bir rekora imza attıklarını kaydeden Yıldız, hedeflerinin bu rakamı 50 milyon dolara çıkarmak olduğunu belirtti. Yeni yönetim ile yeni dönemde vites büyüten Marmarabirlik "Ulusaldan Küresele" mottosuyla çıktığı yolda sezon öncesi basın mensupları ile bir araya geldi. "Marmarabirlik İle Yeni Döneme Güvenli Adım" başlıklı basın toplantısı öncesinde basın mensupları tesis bahçesinde yapılan kahvaltı sonrası fabrika gezisi yaptı. Zeytinin işlenmesi ve paketlenmesini tesiste gören gazetecilere burada bilgilendirme yapıldı. Ardından geçilen basın toplantısında konuşan Yıldız, 2025 yılı hasat öncesinde kapılarını basın mensuplarına açtıklarını söyledi. Yıldız, 30 üye ve 8 kooperatifli bir birlik olarak bu yıl 71'inci yılı kutladıklarını dile getirerek, "Şahsi bir kurum, marka değiliz. Üretici birliğiyiz. Bu emanete görev süresince sahip çıkacağız." dedi. "Marmarabirlik güçlü olursa ortakları güçlü olur" Ortakların ve kooperatiflerin oluşturduğu birliğin ürününün kıymet görmesinin kendilerine şevk ve azim sağladığını aktaran Yıldız, şöyle konuştu: "Zeytin sektörünün öncü ve sürükleyici kuruluşuyuz. Sezon yaklaşıyor. Şu an ekim ayı başındayız ortalarına doğru zeytinin kararma durumuyla ilgili olgunlaşma sağlandığı anda açılışa hazırız. Marmarabirlik güçlü olursa ortakları güçlü olur. Mali gücü olursa kendisini daha rahat ifade edebilirse ortakları açısından da herşey daha iyiye gider. Bundan sonra Marmarabirlik herşeyi doğru söyleyerek ifade edecek. Şişirme bütçe ve haberlerle gündeme gelmeyecek." Mali olarak zor dönemden geçtiklerini ve bunun ağır tahribatı olduğunu vurgulayan Yıldız, "Fiyat verirken şov yapmayacağız. Bireysel şovlar kuruma zarar veriyorsa dur diyeceğiz. Şov yapmadan sonucu nasıl olursa olsun kurumu ayakta tutmak adına ilerleyeceğiz. Şov nedir? Reel olmayan rakamlardır. Geçmişte yapılan hatalardır." ifadesini kullandı. "Şu ana kadar 41 bin ton rekolte beyanı geldi Yıldız, rekolte beyanlarının başladığını ve 17 Ekim'e kadar süreceğini belirterek, şunları söyledi: "17 ekime kadar devam ediyor. Şu ana kadar 41 bin ton rekolte beyanı geldi. Gerçek rekolte beyanı olmasını ortaklarımızdan rica ediyoruz. Bu rakamlar doğru gelirse daha doğru alım olur. Bursa ve Balıkesir'i de içine alan Marmarabirlik üretim bölgesinde 130 bin ton sofralık zeytin rekoltesi bekleniyor. Yağlık da eklendiğinde 170 bin ton zeytin bekliyoruz. Asla fiyat geri gelmeyecek bunu ortaklarımızın bilmesini istiyoruz." İhracatlarının dönem sonu itibarıyla 35 milyon dolarla rekor kırdığına dikkat çeken Yıldız, "Tarihi bir rekora imza attık. 50 milyon dolarlık ihracat hedefimiz var. Tonaj olarak da 2 katına çıkarma hedefimiz var." diye konuştu. 30 bin tonluk tesis sözü Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yıldız, ileriye dönük hedefleri arasında 70 bin ton zeytin alımı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti: "Büyümeyi nasıl sağlayacağız? 30 bin tonluk son sistem yeni depo te tesis yapma sözünü veriyoruz. Bütün kooperatiflerin kullanabileceği tesis sözü veriyoruz. İç pazarda kapısını çalmadığımız yer kalmadı. AFAD, Jandarma ve Türk Kızılay'ı ile görüşüyoruz yeni sözleşmeler gerçekleştireceğiz. Yeşil, siyah, ezme zeytin ve zeytinyağ tesislerini Marmarabirlik'e kazandırarak üreticimizden daha fazla zeytin alabileceğiz. Yeni ürünlerle sofralara ulaşmak istiyoruz. Küreselde sektörün büyük oyuncularından olmak istiyoruz." Zeytinyağlı çikolata Kozmetik gibi inovatif ürünlere girdiklerini, sabunlar, duş jeli gibi ürünler üzerine çalıştıklarını anlatan Yıldız, "Bunlar için yeni fabrika kurmaya gerek yok. Sağlıklı ürünlerimizi daha sağlıklı yaparak raflara koymak istiyoruz. 2 ay önce çalışmalara başladık. Türkiye’de ilk ürün olacak. Gençlerimiz ve çocuklarımızın rahatlıkla tüketebileceği, palm yağı içermeyen, bu zararlı yağ yerine zeytinyağı kullanılan ekmeğe sürmelik çikolata yaptık. Yakında sofralarda olacak" dedi. Sırf ortaklara iyi görünmek için yanlış fiyat açıklamayacaklarına vurgu yapan Yıldız, verdikleri fiyatın piyasa fiyatının altında kalması durumunda fiyat farkını vereceklerini söyledi. Piyasada panik havası yaymaya gerek olmadığını aktaran Yıldız, "Ortaklarımızdan ürünlerimizi alıyoruz." ifadesini kullandı. Bir yılda 1 milyar TL kazanım Marmarabirlik Genel Müdürü Mehmet Ertaş da finans yükünü azaltmak adına acil eylem planı geliştirdiklerini belirterek, "Bu yıla yönelik yaklaşık olarak 500 milyon liralık kazanım öngördük. Finansman yükünü azaltıp 2 yıl içine ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Takvim yılı sonuna kadar 1 milyar lira gibi gelir bekliyoruz. Kampanya dönemi yaklaştı. Bunu yaparken ortaklarımızı mağdur etmemek istiyoruz. Sorunsuzca ürünleri alacağız" diye konuştu.

BALIKESİR'İN BANDIRMA İLÇESİ'NDE ÇİFTÇİNİN TOZ İSYANI Haber

BALIKESİR'İN BANDIRMA İLÇESİ'NDE ÇİFTÇİNİN TOZ İSYANI

Balıkesir Bandırma'da Yeşilçomlu köyünde yaşayan çiftçiler, Bursa Beton'a ait taş ocağından yayılan toz nedeniyle tarımsal üretimlerinin büyük zarar gördüğünü açıkladılar. Köylüler, hem zeytin hem de kavun üretiminde ciddi kayıplar yaşadıklarını belirterek, yetkililere seslendi. Köylülerden Ahmet Sevim, yaşadıkları mağduriyeti şöyle dile getirdi: "Taş ocağı sorununu yıllardır yaşamaktayım. Bütün yetkililere sürekli başvurmama rağmen hiçbir sonuç alamadım. Şu anda mahkemelik olduk, mahkeme devam ediyor ama hiçbir netice yok. Her şeye itiraz ediyorlar. Tarlanın alt kısmına kavun ektim, kavunu yarı parasına sattım. Ziraatçi zarar kesti, ona da itiraz edildi. Ben arazimde toz istemiyorum. Yıllardır bu sıkıntıyı çekiyorum. Gitmediğim ve başvurmadığım bir yer kalmadı. Bana bu sorunu yaşatan Bursa Beton Taş Ocağı firması. Bu ürünleri, zeytinlerimi yıllardır bu şekilde ben toplayıp değerlendiremiyorum. Zeytinin üzerindeki toz bu şekilde. Bakın, elimle yapmama rağmen yağmurla dahi çıkmıyor. Bu şekilde devam ediyor. Ben bunu nasıl sileyim tek tek? Ben, yeri geldi kavunları bu şekilde tek tek sildim." "Kavun ve zeytinden gerektiği kadar mahsul alamıyoruz" Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu köy sakini Süleyman Dayı ise, "Peyzaj Mimarlığı Bölümü mezunuyum, fakat çiftçilik yapıyorum. Köyümüz kuru tarımla geçimini sağlıyor. Üretim yaptığımız ve girdi olarak bize en fazla kazandıran ürün kavundur. Bunun yanı sıra arpa, buğday, ayçiçeği ve zeytincilik de yapılmaktadır. Köyümüz, Bandırma'ya 18 kilometre uzaklıkta olup çok eski köylerdendir. Köyümüzde yabancı yoktur, herkes birbirine akrabadır. Ancak köyümüzde Bursa Beton'a ait bir taş ocağı bulunmaktadır. Maalesef kurulu olduğu bölgede tozdan dolayı zarar görmekteyiz. Kavun ve zeytinden gerektiği kadar mahsul alamıyoruz. Bununla ilgili sıkıntılarımız var. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama kamu ve devlet gereğini yapıp bizimle ilgilenmediği için işlerimiz sürüncemede kalıyor. Üretimden zarar ediyoruz" ifadelerini kullandı. Köylüler çözüm bekliyor Her hasat dönemi aynı manzara ile karşı karşıya kalıp, hüsrana uğraşan Yeşilçomlu köyü sakinleri, kavun ve zeytin gibi önemli tarım ürünlerinin değer kaybettiğini vurgulayarak yetkililerin meseleye çözüm üretmesini istediler.

MARMARA'DA İLK ZEYTİNYAĞI SIKIMI Haber

MARMARA'DA İLK ZEYTİNYAĞI SIKIMI

Zeytinyağı üreticisi Oğuz Yıldırım, zeytinyağının kalitesinin bölgeye göre değil, zeytinin doğru yetiştirilip doğru işlenmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Tarımsal üretimin temelini zeytinin oluşturduğu İznik ilçesinde bu seneki zeytin hasadının ardından ilk zeytinyağı sıkımı da gerçekleşti. Bursa'da yetiştiriciliği yapılan tarım ürünleri içinde en çok alanı kaplayan, en fazla üreticiye sahip ve tarımsal ürünler içinde gayrisafi milli hasılaya katkısı en yüksek ürün olan zeytinyağının ilk sıkımı el değmeden gerçekleşti. 10 yıldır bu meslekte bulunduğunu belirten zeytinyağı fabrikası kurucularından Oğuz Yıldırım, "Kısmetse bu yıl 11’inci sezonunu yaşayacağız. Bu zeytinyağı sıkımı normal bir tarih değil, erken bir tarihtir. Şu anda Marmara bölgesinde ilk zeytinyağı üretimini biz gerçekleştiriyoruz diyebilirim. Biz ona ilk hasat ismini verdik. İlk hasat zeytinyağı üretimimizi yapıyoruz. Bunu eylül ayının 15’i ile 30’u arasında gerçekleştiriyoruz. Normalde bu çok erken bir tarihtir. Biz sofralık zeytin üretici olduğumuz için, Ekim 15 veya Kasım ayı itibarıyla zeytinyağı üretimi gerçekleştiriliyor. Biz bunu Eylül ayına çekerek, kaliteli zeytinyağı üretmek istiyoruz. Çünkü erken hasattan yapılan bu zeytinyağlarının polifenol değeri yüksek oluyor. Dünya standartlarının üzerinde, ödüllük zeytinyağı üretiyoruz. Bu hasat zeytinyağı sıkımından sonra dinlenmeye alınacak. Dinlendikten sonra filtrasyon işlemini gerçekleştireceğiz. Gelecek sezona kadar satışını gerçekleştireceğiz" diye konuştu. "Bu yıl sofralık zeytin daha çok" Bu ilk üretimlerde verimin yaklaşık 10 kilo zeytinden 1 litre zeytinyağı olacak şekilde gerçekleştiğini belirten Yıldırım, "Bu zeytindeki yüzde yağ oranına 8 kilodan veya 12 kilodan olarak bölgedeki olgunluğa göre değişiklik gösteriyor. Genel rekolteye bakacak olursak, yağlık zeytin olarak bu yıl daha rekolte olacak diye düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıl yüzde 80 yağlık zeytin, yüzde 20 sofralık zeytin hasadı vardı. Çok iyi bir sezon geçirdik. Bu yıl ise yüzde 80 sofralık, yüzde 20 ise yağlık olarak değerlendirilecektir" diye konuştu. "Zeytinyağında ‘paçal’ oyunu" Zeytinyağında da fiyat kırmak için karışımlar yapıldığını belirten Yıldırım, "Bunun adına paçal denmektedir. Paçal yapılan zeytinyağları ucuza satılır. Zeytinyağına zeytinyağı karıştırılarak üretilir. Kusurlu zeytinyağı ile kusursuz zeytinyağı karıştırılarak fiyat düşürülür. Biz sadece natürel ve kaliteli zeytinyağı üretimi yapıyoruz. Herhangi bir karıştırma söz konusu bile olmamaktadır. Ayrıca bizim burada, zeytinlere sadece toplanırken el değiyor. Daha hiç el değmeden makine hattında tüketilebilir zeytinyağı ortaya çıkıyor. Tamamen kapalı sistem olarak üretim gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin her yerinde en iyi zeytinyağını üretmek mümkün" Zeytinyağında en değerli olanın ilk üretilen bu hasat olduğunu ifade eden Yıldırım, "Hasat arttıkça üretim maliyetleriyle birlikte zeytinyağı fiyatları da ona göre düşüyor. Özümde milliyetçiyimdir. Ancak çok bölgeci davranamam. Çünkü kaliteli zeytinyağı Türkiye’nin dört bir yanında üretilebilir. Yeter ki, zeytinin doğru yetiştirilmesi, doğru toplanması ve zeytinyağının doğru üretilmesi gerekiyor. Hangi bölgede yetiştiği değil, nasıl yetiştirilip, nasıl işlendiğiyle alakalı bir şeydir. Çok güzel güzel bir zeytini çok kötü bir işlemle, çok kötü bir zeytinyağı elde edebilirsiniz. Bence Türkiye’nin bütün bölgelerinin zeytinyağları güzel, yeter ki doğru yetiştirilip doğru işlensin" dedi. "Biz sofralık zeytinden, zeytinyağı üretiyoruz" Zeytinyağlarının özelliğinin, sofralık zeytinden zeytinyağı üretiminden kaynaklandığını belirten Yıldırım, "Sofralık zeytinlerin küçük tane boyutundayken toplanmasıyla üretilen bir hasattır. Dolayısıyla çok kaliteli bir zeytinyağı elde ediyoruz. Bizim asit oranlarımız diğer bölgelere göre daha düşüktür. Çünkü zeytinlerimiz çok bakımlı, sofralık zeytinden üretim yaptığımız için kaliteli zeytinyağı elde etmiş oluyoruz. Biz bu yıl, kendi zeytinyağlarımızla uluslararası 4 altın madalya, Türkiye’de ise 1 altın madalya kazandık" diye ifade etti. "Dünyanın dört bir yanına zeytinyağı gönderiyoruz" Kaliteli zeytinyağını herkesin fark ettiğini belirten Yıldırım, "Burada ürettiğimiz farklı markalardaki zeytinyağlarını, İngiltere, Almanya, Avusturya gibi Avrupa’nın dört bir yanına gönderiyoruz. Çok yakında, kendi markamızla İsviçre’ye ihracatımız olacak. Dünya’nın dört bir yanına göndermeye çalışıyoruz" diye konuştu. İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.