#Zeytin

- Zeytin haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Zeytin haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BALIKESİR'İN BANDIRMA İLÇESİ'NDE ÇİFTÇİNİN TOZ İSYANI Haber

BALIKESİR'İN BANDIRMA İLÇESİ'NDE ÇİFTÇİNİN TOZ İSYANI

Balıkesir Bandırma'da Yeşilçomlu köyünde yaşayan çiftçiler, Bursa Beton'a ait taş ocağından yayılan toz nedeniyle tarımsal üretimlerinin büyük zarar gördüğünü açıkladılar. Köylüler, hem zeytin hem de kavun üretiminde ciddi kayıplar yaşadıklarını belirterek, yetkililere seslendi. Köylülerden Ahmet Sevim, yaşadıkları mağduriyeti şöyle dile getirdi: "Taş ocağı sorununu yıllardır yaşamaktayım. Bütün yetkililere sürekli başvurmama rağmen hiçbir sonuç alamadım. Şu anda mahkemelik olduk, mahkeme devam ediyor ama hiçbir netice yok. Her şeye itiraz ediyorlar. Tarlanın alt kısmına kavun ektim, kavunu yarı parasına sattım. Ziraatçi zarar kesti, ona da itiraz edildi. Ben arazimde toz istemiyorum. Yıllardır bu sıkıntıyı çekiyorum. Gitmediğim ve başvurmadığım bir yer kalmadı. Bana bu sorunu yaşatan Bursa Beton Taş Ocağı firması. Bu ürünleri, zeytinlerimi yıllardır bu şekilde ben toplayıp değerlendiremiyorum. Zeytinin üzerindeki toz bu şekilde. Bakın, elimle yapmama rağmen yağmurla dahi çıkmıyor. Bu şekilde devam ediyor. Ben bunu nasıl sileyim tek tek? Ben, yeri geldi kavunları bu şekilde tek tek sildim." "Kavun ve zeytinden gerektiği kadar mahsul alamıyoruz" Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi mezunu köy sakini Süleyman Dayı ise, "Peyzaj Mimarlığı Bölümü mezunuyum, fakat çiftçilik yapıyorum. Köyümüz kuru tarımla geçimini sağlıyor. Üretim yaptığımız ve girdi olarak bize en fazla kazandıran ürün kavundur. Bunun yanı sıra arpa, buğday, ayçiçeği ve zeytincilik de yapılmaktadır. Köyümüz, Bandırma'ya 18 kilometre uzaklıkta olup çok eski köylerdendir. Köyümüzde yabancı yoktur, herkes birbirine akrabadır. Ancak köyümüzde Bursa Beton'a ait bir taş ocağı bulunmaktadır. Maalesef kurulu olduğu bölgede tozdan dolayı zarar görmekteyiz. Kavun ve zeytinden gerektiği kadar mahsul alamıyoruz. Bununla ilgili sıkıntılarımız var. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama kamu ve devlet gereğini yapıp bizimle ilgilenmediği için işlerimiz sürüncemede kalıyor. Üretimden zarar ediyoruz" ifadelerini kullandı. Köylüler çözüm bekliyor Her hasat dönemi aynı manzara ile karşı karşıya kalıp, hüsrana uğraşan Yeşilçomlu köyü sakinleri, kavun ve zeytin gibi önemli tarım ürünlerinin değer kaybettiğini vurgulayarak yetkililerin meseleye çözüm üretmesini istediler.

MARMARA'DA İLK ZEYTİNYAĞI SIKIMI Haber

MARMARA'DA İLK ZEYTİNYAĞI SIKIMI

Zeytinyağı üreticisi Oğuz Yıldırım, zeytinyağının kalitesinin bölgeye göre değil, zeytinin doğru yetiştirilip doğru işlenmesiyle ortaya çıktığını söyledi. Tarımsal üretimin temelini zeytinin oluşturduğu İznik ilçesinde bu seneki zeytin hasadının ardından ilk zeytinyağı sıkımı da gerçekleşti. Bursa'da yetiştiriciliği yapılan tarım ürünleri içinde en çok alanı kaplayan, en fazla üreticiye sahip ve tarımsal ürünler içinde gayrisafi milli hasılaya katkısı en yüksek ürün olan zeytinyağının ilk sıkımı el değmeden gerçekleşti. 10 yıldır bu meslekte bulunduğunu belirten zeytinyağı fabrikası kurucularından Oğuz Yıldırım, "Kısmetse bu yıl 11’inci sezonunu yaşayacağız. Bu zeytinyağı sıkımı normal bir tarih değil, erken bir tarihtir. Şu anda Marmara bölgesinde ilk zeytinyağı üretimini biz gerçekleştiriyoruz diyebilirim. Biz ona ilk hasat ismini verdik. İlk hasat zeytinyağı üretimimizi yapıyoruz. Bunu eylül ayının 15’i ile 30’u arasında gerçekleştiriyoruz. Normalde bu çok erken bir tarihtir. Biz sofralık zeytin üretici olduğumuz için, Ekim 15 veya Kasım ayı itibarıyla zeytinyağı üretimi gerçekleştiriliyor. Biz bunu Eylül ayına çekerek, kaliteli zeytinyağı üretmek istiyoruz. Çünkü erken hasattan yapılan bu zeytinyağlarının polifenol değeri yüksek oluyor. Dünya standartlarının üzerinde, ödüllük zeytinyağı üretiyoruz. Bu hasat zeytinyağı sıkımından sonra dinlenmeye alınacak. Dinlendikten sonra filtrasyon işlemini gerçekleştireceğiz. Gelecek sezona kadar satışını gerçekleştireceğiz" diye konuştu. "Bu yıl sofralık zeytin daha çok" Bu ilk üretimlerde verimin yaklaşık 10 kilo zeytinden 1 litre zeytinyağı olacak şekilde gerçekleştiğini belirten Yıldırım, "Bu zeytindeki yüzde yağ oranına 8 kilodan veya 12 kilodan olarak bölgedeki olgunluğa göre değişiklik gösteriyor. Genel rekolteye bakacak olursak, yağlık zeytin olarak bu yıl daha rekolte olacak diye düşünüyoruz. Geçtiğimiz yıl yüzde 80 yağlık zeytin, yüzde 20 sofralık zeytin hasadı vardı. Çok iyi bir sezon geçirdik. Bu yıl ise yüzde 80 sofralık, yüzde 20 ise yağlık olarak değerlendirilecektir" diye konuştu. "Zeytinyağında ‘paçal’ oyunu" Zeytinyağında da fiyat kırmak için karışımlar yapıldığını belirten Yıldırım, "Bunun adına paçal denmektedir. Paçal yapılan zeytinyağları ucuza satılır. Zeytinyağına zeytinyağı karıştırılarak üretilir. Kusurlu zeytinyağı ile kusursuz zeytinyağı karıştırılarak fiyat düşürülür. Biz sadece natürel ve kaliteli zeytinyağı üretimi yapıyoruz. Herhangi bir karıştırma söz konusu bile olmamaktadır. Ayrıca bizim burada, zeytinlere sadece toplanırken el değiyor. Daha hiç el değmeden makine hattında tüketilebilir zeytinyağı ortaya çıkıyor. Tamamen kapalı sistem olarak üretim gerçekleştiriyoruz" şeklinde konuştu. "Türkiye’nin her yerinde en iyi zeytinyağını üretmek mümkün" Zeytinyağında en değerli olanın ilk üretilen bu hasat olduğunu ifade eden Yıldırım, "Hasat arttıkça üretim maliyetleriyle birlikte zeytinyağı fiyatları da ona göre düşüyor. Özümde milliyetçiyimdir. Ancak çok bölgeci davranamam. Çünkü kaliteli zeytinyağı Türkiye’nin dört bir yanında üretilebilir. Yeter ki, zeytinin doğru yetiştirilmesi, doğru toplanması ve zeytinyağının doğru üretilmesi gerekiyor. Hangi bölgede yetiştiği değil, nasıl yetiştirilip, nasıl işlendiğiyle alakalı bir şeydir. Çok güzel güzel bir zeytini çok kötü bir işlemle, çok kötü bir zeytinyağı elde edebilirsiniz. Bence Türkiye’nin bütün bölgelerinin zeytinyağları güzel, yeter ki doğru yetiştirilip doğru işlensin" dedi. "Biz sofralık zeytinden, zeytinyağı üretiyoruz" Zeytinyağlarının özelliğinin, sofralık zeytinden zeytinyağı üretiminden kaynaklandığını belirten Yıldırım, "Sofralık zeytinlerin küçük tane boyutundayken toplanmasıyla üretilen bir hasattır. Dolayısıyla çok kaliteli bir zeytinyağı elde ediyoruz. Bizim asit oranlarımız diğer bölgelere göre daha düşüktür. Çünkü zeytinlerimiz çok bakımlı, sofralık zeytinden üretim yaptığımız için kaliteli zeytinyağı elde etmiş oluyoruz. Biz bu yıl, kendi zeytinyağlarımızla uluslararası 4 altın madalya, Türkiye’de ise 1 altın madalya kazandık" diye ifade etti. "Dünyanın dört bir yanına zeytinyağı gönderiyoruz" Kaliteli zeytinyağını herkesin fark ettiğini belirten Yıldırım, "Burada ürettiğimiz farklı markalardaki zeytinyağlarını, İngiltere, Almanya, Avusturya gibi Avrupa’nın dört bir yanına gönderiyoruz. Çok yakında, kendi markamızla İsviçre’ye ihracatımız olacak. Dünya’nın dört bir yanına göndermeye çalışıyoruz" diye konuştu. İHA

YAVRU GORİL ZEYTİN'İN TÜRKİYE MİSAFERLİĞİ BİTİYOR Haber

YAVRU GORİL ZEYTİN'İN TÜRKİYE MİSAFERLİĞİ BİTİYOR

Geçtiğimiz yıl Aralık ayında, Nijerya'dan Tayland'a kaçak olarak götürülmek istenen yavru bir goril İstanbul Havalimanı'nın kargo biriminde bulunmuştu. Yavru goril Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü tarafından koruma altına alınmış; ismi ise Bakanlık tarafından açılan ve tüm Türkiye'nin geniş katılım gösterdiği anketle birlikte "Zeytin" olarak belirlenmişti. Yavru goril Zeytin'in hayvanat bahçesinde geçirdiği 8 ayın ardından gerekli bakımları ve rehabilitasyon süreçleri tamamlandı. Bulunduğu günden bugüne büyük bir gelişim gösteren ve adaptasyon sürecini başarıyla geçiren Zeytin'in, ülkesi Nijerya'ya gönderilmesi için gerekli işlemler başlatıldı. "Zeytin o günden bugüne hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok toparlandı" Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürü Kadir Çokçetin, groil Zeytin'in koruma altına alınmasından bugüne kadar geçen kapsamlı bakım süreçleriyle ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Zeytin'in ilk bulunduğu halinden bu yana büyük bir değişim gösterdiğini ve oldukça sağlıklı bir süreç geçirdiğini dile getiren Çokçetin şunları aktardı: "Zeytin'in bu şekilde bulunması aslında yaban hayvanlarının uluslararası ticaretini düzenleyen CITES Sözleşmesi'ne aykırı bir durumdu. Tabii ki bunun üzerine ekiplerimiz tarafından Zeytin'e el konuldu. İlk bulunduğunda çok korkmuş ve bitkin bir haldeydi, korku dolu gözlerle bakıyordu. Sonrasında uzman ekipler tarafından ruhsatlı bir hayvanat bahçesinde izole ve steril bir ortama alınarak bakımları ve sağlık kontrolleri gerçekleştirildi. Zeytin o günden bugüne hem fiziksel hem de psikolojik olarak çok toparlandı. İlk geldiğinde boyu 62 santimdi, şu an 80 santime ulaştı. Ağırlığı 9 kilodan 16 kiloya çıktı. Özgüveni de yerine geldi, salıncakta sallanmaya ve göğsüne vurmaya başladı, bakıcılarıyla sürekli güreşiyor." "Zeytin'in sağlığı ve güvenliği için taahhütleri aldık ve sürecin sonuna geldik" Zeytin'in kendi doğal ortamında diğer gorillerle birlikte yaşamını sürdürebilmesinin önemine değinen Çokçetin, "İhraç eden ülkenin talebi üzerine geri iadesi gerekiyor. Zeytin'e iyi bakmaya çalışırken bir taraftan da onun sözleşme gereği geldiği ülkeye geri döndürülmesi için gereken çalışmaları yürüttük. Bunu yürütürken de hem oradaki iklim ve sağlık şartlarının uygun olması hem de sadece gorillerin bulunduğu bir rehabilitasyon olması gibi gerekli şartları kontrol ettik. Zeytin'in sağlığı ve güvenliği için taahhütleri aldık ve sürecin sonuna geldik. Zeytin'i yakın zamanda Nijerya'ya uğurlamak için hazırlıklarımız tamamlandı" ifadelerine yer verdi. "Zeytin'i ülke olarak hepimiz çok sevdik, onu göndermek bizi üzüyor" "Zeytin'in bundan sonra doğduğu topraklar olan Nijerya'da hayatını sürdürmesini temenni ettiklerini belirten Kadir Çokçetin, "Tabii ki Zeytin'i ülke olarak hepimiz çok sevdik, onu göndermek bizi üzüyor ama onun sağlığı ve güvenliği önce geldiği için inşallah sağlıklı bir şekilde ülkesine göndermek istiyoruz. Goriller sosyal hayvanlar oldukları için biz her ne kadar iyi baksak ve her şeyini sağlamaya çalışsak da o sosyal eksikliği karşılayamıyoruz, çünkü Türkiye'de başka bir goril bulunmuyor. Gittiği ortamda diğer gorillerle beraber olacağı için hızlı bir şekilde adapte olmasını ve hayatının sonuna kadar mutlu bir şekilde yaşamasını umut ediyoruz" şeklinde konuştu.

ZEYTİNDE 'YOK YILI': FİYATLAR FIRLAYACAK Haber

ZEYTİNDE 'YOK YILI': FİYATLAR FIRLAYACAK

Türkiye'de 2024-2025 sezonunda rekor verime ulaşılarak 3 milyon 750 bin tonluk zeytin üretimi ile tüm zamanların en yüksek zeytinyağı rekoltesi görüldü 475 bin ton zeytinyağı ve 750 bin ton sofralık zeytin üretimi oldu. Türkiye'deki bu yüksek verim yurt dışında diğer önemli zeytinci ülkelerde de gerçekleşince toplam dünya arzına bağlı olarak zeytinyağında fiyatlar geriledi. Geçen yıl raflarda 500-600 lira ortalama fiyatla satılan naturel sızma zeytinyağının litre fiyatı bu yıl yaşanan bolluğun etkisiyle içte ve dışta neredeyse yarı yarıya düştü. Birçok markette ünlü markaların zeytinyağlarının yapılan kampanyalarla 200-250 lira arasında satıldığı görüldü. Fiyat düşüşü tüketicilere yaradı ancak maliyetleri ikiye katlanırken sattığı ürünü yarıdan fazla fiyata düşen zeytin üreticileri mağdur oldu. Neredeyse maliyetine ürün satmak zorunda kalan üreticiler, yaşanan rekor verimin sevincini yaşayamadı. 2025-2026 sezonu ise tam tersi üretim yani "yok yılı" olacak ve üretim azalacak. TÜİK'in bu yıla ilişkin bitkisel üretim 1. tahminine göre zeytin üretiminin yüzde 40 azalarak 3 milyon 750 bin tondan 2 milyon 250 bin tona gerileyeceği öngörülüyor. Bu durumda zeytinyağı üretiminin düşecek olması fiyatların yeniden hareketlenmesine neden olabilir. Yeni sezon öncesi bu dönemde zeytinyağı satın almak tüketiciler açısından bir avantaj olabilir. Rekolte tahminleri geldikçe ve özellikle kuraklığın etkisiyle verimin daha da düşmesi durumunda geçmiş yıllarda olduğu gibi zeytinyağı fiyatlarını hızla yukarı yönlü tetikleyebilir. İspanya ve Tunus'ta da verim düşecek Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı ve Uluslararası Zeytin Konseyi (COI) Danışmanlar Kurulu Üyesi Dr. Mustafa Tan, Türkiye'nin önümüzdeki sezonunun az ürün yılı olacağını söyledi. İspanya'da bu sezon çiçeklenmenin başında verim çok iyi gibi görünürken aşırı sıcaklardan ürünün bölge bölge zarar gördüğünü vurgulayan Tan, zeytinyağı piyasasının önemli oyuncularından olan bu ülkede de verimin düşebileceğine dikkati çekti. Geçen yıla göre Tunus'ta da benzer verim düşüklüklerinin yaşanacağını dile getiren Tan, "Geçen yıl arz miktarı rekor seviyede olan Türkiye için inanılmaz bir fırsattı ancak ihracat hızının kısıtlamaya dayalı azalması nedeniyle sezon başı devir stoklar arttı. Geçen yıl ve önceki yıl İspanya, İtalya ve Tunus'tan aşırı kuraklığın etkisiyle üretim yaklaşık yüzde 50-60 düşüktü. Türkiye'de ise verim nispeten her iki yılda da bu ülkelere göre iyiydi. Fiyatlar da bu konjektüre uyarak ihracatın da artması ile üreticinin ve ihracatçının yüzü çok uzun yıllar sonra gülmüştü" dedi. "Çiftçi üretimden uzaklaşabilir" En güçlü üretici İspanya'da önümüzdeki sezonun ürününde çiçek ve ilk meyve tutumu dönemindeki aşırı sıcaklar nedeniyle zeytin tutumunda problemler yaşandığını anlatan Tan, şöyle konuştu: "Şu anda Türkiye'de fiyatlar tüketici için çok iyi ama üretici için iyi değil. Sadece bir taraf mutlu olursa sürdürülebilir bir zeytincilik olmaz. 200-250 lira üretici maliyeti var, üretici borçlu, geçimini düşünüyor. Çoluk çocuğunu evlendirecek paraya acil ihtiyacı olanlar var ve maliyetinin altında fiyata satmak zorunda kalıyorlar. Üretim maliyetleri yüzde 100 artarken fiyatlar yarıya düşerse üreticinin üretme şevki kırılır ve üretimden uzaklaşabilir. Zeytinciliği geliştirmek için 20 yıldır süren fidan dikim teşvikleri diğer yardımlar heba olur. Oysa Dünya ikinciliğine yükselen Türkiye zeytin ve zeytinyağında yakaladığı bu ivmeyle daha da ileri gidebilir. Desteklerin artarak devam etmesi, zeytin ve zeytinyağının iç ve dış tanıtımı özel ve kamu destekleri ile desteklenmesi ve 85 milyon nüfuslu ülkemiz halkının yılda tükettiği 2 litre zeytinyağının en az 4-5 kilograma çıkartılması, sofralık zeytin tüketiminin ikiye katlanması sağlanmalıdır. Bu durum fiyatların stabilitesi için gereklidir." "Herkesin mutlu olduğu bir fiyat yakalamak lazım" Tan, 41 ilde zeytincilik yapıldığını belirterek, şunları söyledi: "Yeni ve bir işletme gibi para kazanmaya yönelik yeni fidan dikimleri var. Bu üreticiler yatırımlarının karşılığını alamaz ve kazanamazlarsa diktikleri fidanları tıpkı tütünde olduğu gibi söker alternatif ürünlere döner. Üretici-sanayici-tüccar-ihracatçı kısacası tüm taraflar birbirinin penceresinden yani ülke penceresinden bakmalı ve herkes kazanmalı mutlu olmalıdır. Taraflarda biri ikisi mağdur olursa denge bozulur. Herkesin memnun olduğu fiyat skalasını yakalamak lazım. Yeniden altını çiziyorum zeytin ve zeytinyağına verilen prim, doğrudan gelir desteği gibi desteklerin yeniden güncellenmesi ve arttırılarak devam ettirilmesi sağlanmalıdır. Zeytin ve zeytinyağının tanıtımına ağırlık verilerek iç piyasada daha çok zeytin ve zeytinyağı tüketilmesi sağlanmalıdır. Böylece rekoltelerden bağımsız istikrarlı bir fiyatlamaya kavuşulur! Böylesine sağlıklı bir ürün daha fazla tüketilmeli." ifadesini kullandı. Fiyatların üretimle ilişkili olduğunu dile getiren Tan, var yılında düşen fiyatların yok yılında yükselebileceğini söyledi. Bu yıl verimin düşeceğini ancak ağustos-eylül gibi yapacakları rekolte çalışmasında boyutunun daha net ortaya çıkacağını vurgulayan Tan, "İspanya umutluyken birden sıcaklar ibreyi tersine döndürdü. Bizde de bugünden ne olacağını kestirmek zor. Verim düşecek orası kesin ama ne kadar olacağını ilerleyen zaman ve iklim şartları gösterecek. Şu anda stoklarımızda yeteri zeytinyağımız var endişe edecek bir durum yok." diye konuştu. İHA

TÜRK ZEYTİNYAĞI YURT DIŞINDA HEDEF BÜYÜTTÜ Haber

TÜRK ZEYTİNYAĞI YURT DIŞINDA HEDEF BÜYÜTTÜ

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği, Çin’in Guanghzou kentinde düzenlenen 18th International Edible Oil Expo 2025 Fuarı’nda Türk zeytinyağını tanıtarak 5 yılda 10 bin ton ihracat hedefini ortaya koydu. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB), Türkiye’nin artan zeytin ve zeytinyağı rekoltesini katma değere dönüştürmek için Çin pazarına odaklandı. Çin’in Guanghzou kentinde düzenlenen 18th International Edible Oil Expo 2025 Fuarı’na katılan EZZİB, Türkiye’nin zeytinyağı potansiyelini tanıttı. Fuar kapsamında Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) Tanıtım Bölümü eski Başkanı Ender Gündüz, Türk zeytinyağını anlatan kapsamlı bir sunum yaptı. EZZİB Başkan Yardımcısı Davut Er, Çin’in 1,4 milyarlık nüfusuyla büyük bir pazar olduğunu vurgulayarak, 500 milyonluk yüksek gelir grubunun zeytinyağı tüketimine uygun olduğunu belirtti. Er, “Çin’in zeytinyağı ithalatı şu an 30 bin ton, 5 yıl içinde 100 bin tona ulaşacak. Hedefimiz, bu pazardan 10 bin tonluk pay almak” dedi. Er, 5-10 Kasım 2025’te düzenlenecek Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nda tadım etkinlikleriyle Türk zeytinyağını tanıtacaklarını ekledi. Fuarın ikinci günü Er, Çin Tahıl ve Yağ Standartları Komitesi Başkanı Prof. Dr. Dong Ping ile bir araya geldi. Ping, Çin’in yıllık 40 milyon ton yağ tükettiğini, kişi başı tüketimin 29,2 kg olduğunu ve sağlık bilincinin artmasıyla zeytinyağına talebin yükseldiğini belirtti. İki taraf, EZZİB ile komite arasında kurumsal iş birliği için mutabakata vardı. Er, Ping ve zeytinyağı alıcılarını Türkiye’ye davet ederek, teknik temaslar, üretim tesisi ziyaretleri ve iş görüşmeleri önerdi. KANADA’YA YENİ HEDEF EZZİB, Çin’den sonra 8-13 Eylül 2025’te Kanada’ya sektörel ticaret heyeti düzenleyecek. Kanada’nın yıllık 30 bin ton sofralık zeytin ve 50 bin ton zeytinyağı ithalatından yüzde 10 pay almayı hedefleyen EZZİB, son 4 yılda Kanada’ya zeytinyağı ihracatını yüzde 577 artırarak 15 milyon dolara, sofralık zeytin ihracatını ise yüzde 100 artırarak 2 milyon dolara çıkardı. EZZİB, Ticaret Bakanlığı’nın “Uzak Ülkeler Stratejisi” doğrultusunda Brezilya, Avustralya ve ABD’den sonra Kanada ile ihracatını büyütmeyi planlıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.