Bizim dışımızda olarak kabul ettiğimiz bunca şey de ne? Çevremize bakıp objeleri saymaya başlayabiliriz; örtü, masa, saksı, vazo vs. Tamam ancak bunlar da tam olarak ne? Bir cevabımız var mı?

Örtünün orada durması, vazo, masa, sandalye ve içinde bulundukları odanın kullanım amacı, oraya gelme hikayeleri ve daha birçok bilgi… Her birini ortaya koyarak bu soruya cevap vermeyi dener zihnimiz. Örtünün estetik amaçlı orada durması, vazonun hediye gelmiş çiçek için dolaptan çıkarılması ve geçen hafta gelen misafirler için içerdeki odadan sandalyelerin getirilmesi ve diğer taraftan da oturma amacıyla, örtünme amacıyla, saklama amacıyla gibi daha uzayan bir listeyle cevap sunmaya çalışabilirsiniz ama bunlar net bir cevap olmayacaktır.

Sebebi ise sadece amaçları hakkında bana bilgi sunmaktasınız, ben estetik amaçlı olarak sandalyenin masanın üstüne konulduğunu size söyleyebilirim. “Olur mu öyle şey” dersiniz ancak ben evimde bu şekilde kullanıyorum diyebilirim. Amacı bu ve ben de böyle tayin ettim. Sözün bittiği yerdir burası. Ne olduğunu anlatmaya çalışmam ve sadece amacını size söylerim.

Bu da dışımızdaki dünyada ne olduğu sorusunu cevapsız bir soru olarak bırakır. Bizler de bu yüzden bu soruyla uğraşmaktansa sadece dışımızdaki bu dünyada tüm bunlar ne amaçla var diye sorabiliriz. Aldığımız cevapları inceleriz ve biliriz.

Ancak ben sizin dışınızdakilerle uğraşırken size sormak istiyorum. Siz neden varsınız? Ne olduğunuzun bir önemi yok, yukarıda da konuştuğumuz gibi soru ne amaçla olduğunuz.

Ertuğrulhan Öztürkoğlu