SON DAKİKA
Hava Durumu

Irkçılık

Yazının Giriş Tarihi: 14.07.2025 16:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.07.2025 16:17

Irkçılığı anlamak için insanın temel doğasını, bu doğanın nasıl işlediğini ve geliştiğini anlamamız gerekiyor. Bunun açıklamasını da “Tüm Problemlerin Nedeni” adlı makalemde açıklamıştım. Burada kısaca üstünden geçelim.

İnsan doğası haz peşinde koşarak gelişmiştir. İnsanoğlu gelişiminin binlerce yıllık temeli, haz almak ve bu hazzı giderek arttırmaktır. Yani “işletim sistemimiz” haz almak ve yazılımı da egoizmdir. Kişi arzularını egoizmin itiş gücüyle tatmin etmek ister.

En temel arzularımız var olmak içindir. Yiyecek, cinsellik ve aile gibi… Bunun ötesinde olan arzularımız ise toplumdan aldığımız arzulardır. Para kazanmak, itibar sahibi olmak, kontrol etmek ve bilmek gibi…

İçinde yaşadığımız topluma göre sosyal arzularımız da belli derecelerde içimizde gelişir. Bu arzular belirtilen sırayla gelişir. Yani önce para kazanmak ve zengin olmak arzusu, hemen ardından saygınlık elde etmek ve sonrasında bu saygınlığı kontrol etmek ve en sonunda da bilmek arzusu gibi…

Irkçılık, kişinin sosyal arzularından biri olan itibar sahibi olma ve kontrol etme arzularından kaynaklanır. Temel arzularını tatmin etmiş olan toplumlar, sosyal arzu basamaklarında geliştikçe haz alacakları yeni yerler ararlar. Kişinin itibar sahibi olmak, kontrol etmek ve saygınlık elde etmek hisleri de haz almasını sağlayan arzular arasındadır.

Bizler sosyal arzularımızın tatmin olmasını ancak kendimizi bir başkasıyla kıyaslayarak değerlendirebiliriz. Yani bir başkasından daha “yüce” olduğumuz kadarıyla haz alırız. Bu da aslında ırkçılık arzusu ile aynı şeydir. Sadece ırkçılık ve üstünlük kompleksi farklı isimler altında yer alsalar da aslında ikisi de aynı arzuya hitap ediyor. Yani: “Ben daha iyiyim.” arzusunu tatmin etmeye yarıyor.

Elbette bu durumun son derece ilkel bir rekabet (sidik) yarışı olduğu anlaşılabilir. İnsanoğlunun yaptıklarına bakarsanız aslında tüm gelişmişliğinin yanında arzularının ne kadar ilkel ve saçma olduğunu da görebilirsiniz.

Dolayısıyla ırkçılık, diğer insanları kendimizden alçak görmek, bu yüzden onları sömürmek ve onları kullanmayı kendimizde hak görmektir. Bu durum bir işveren ve işçi ilişkisiyle aynıdır. Dinler arasında gördüğümüz: “Benim dinim seninkinden daha iyidir.” tartışması da gereksizdir. Milyonlarca insanın hayatına mal olmuş saçma sapan bir tartışmadır.

Dünyada dört binden fazla din vardır. Doğamız egoist olduğu için herkes kendisini haklı çıkartmak isteyecektir. Elbette kendi dinini daha iyi sanarak başkasınınkine çamur atacaktır. Aynı mantığı sağcı ve solcu tartışmalarında da görebilirsiniz. İnsan sadece kendi görüşünün doğru olduğuna inanıp başkalarının fikir ve düşüncelerini reddettiği sürece ne toplumsal ne de küresel barış olmayacaktır.

Kısacası bir insanın başkasına bakışıyla veya benzer bir grup insanın bir araya gelmesiyle oluşan bakış açısı aynı şeydir.

Bu yüzden temel problem ırkçılık değildir. Esas problem insanın sadece kendisini tatmin etmesidir ki bu tüm hazlarımız için geçerlidir. Bu nedenle kendimizi başkalarıyla kıyaslayarak ölçmemiz kadar aptalca bir şey yoktur. Çünkü hepimizin yüzleri nasıl farklı ise fikir, beceri ve topluma katkıları da farklıdır. Hiç kimse aslında bir diğerinin yerini alamaz. Çünkü doğa her birimizi “özel” olarak yaratmıştır. Problemin çözümü insan ve insan arasındaki doğru ilişkinin inşa edilmesi olacaktır. Bunun örneğini doğanın ahenk ve denge kuralından öğrenebiliriz. İnsan doğasının nasıl çalıştığını anlayamadığımız sürece ne kendimizi ne de bir başkasını anlayabilmemiz mümkün olmayacaktır. Maalesef problemlerimiz de durmadan artan bir ivmeyle devam edecektir.

Mutlu Meydan

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.