Evet, sıkışık zamanlar. Ve fakat ve yine de ‘Lanet mi diyeceğimi hediye mi diyeceğimi’ ben seçip yaşayacağım işte! Ruhumun istediğini sevgili şapşiğim! Elimde bir mühür var, elimde bir kader var ve her an canlı; benim uygulayıcılığım ile an’da deviniyor. Acı içindeyim, çok çaresiz ve ıssız hissediyorum mesela…
Sanırım insan olmanın koyu ve dip bir yerinden geçiyorum; kayıptayım, yastayım, hatta kayboldummm. O anda bile sorum şu sapşiğim: ‘Bu elindeki ile şimdi ne yapacaksın?’ Niyetim, çabam, dikkatim, eylemim tam da nerede duracak ve nasıl hizalanacağım? Ahhh, duygu tayfının renklerinden nasibimi alıyorum. Belki de bu yüzden eskiler, ‘acıyı bal eylemek’ deyimini bulmuşlardır.
Deneyimi yaşadım geçti, bitti, gitti ile kalıyorsam, o iş yaş be sevgili şapşiğim. O deneyim şu an burada, şimdinin bilincinde benim aracılığım ile yansımak istiyor, en karanlıklar ışık olmak istiyor. Ve buraya bilmek için değil, hissetmek için geldik! Şimdi yeni bir bakış açısıyla, yeni bir hissediş ile anlamı, bilinci, Aşk’ı ve Biz’i yeniden yaratma zamanı! Çünkü hazırız! Ve ben neye hazır isem, O da bana hazır!
Hayatımda olmazsa olmazlarım var! O olmazsa hayatımda yapamam dediklerim, ‘’ASLA’’ dediklerim. Ah işte, derslerim hep oradan! Ve fakat ve yine de hayat, ‘Derslere bile yapışma’ diyor sankim. ‘Dersi de yaşa geç!’ Yeni dersler var sırada çünkü. Burası kaos gezegeni, o yüzden her daim yeni! Her an bir evrim baskısının, mucizesinin içindeyim ben. Sonsuza hükmediyorum!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nesrin Gökpınar
‘ASLA’ DEDİKLERİM
Evet, sıkışık zamanlar. Ve fakat ve yine de ‘Lanet mi diyeceğimi hediye mi diyeceğimi’ ben seçip yaşayacağım işte! Ruhumun istediğini sevgili şapşiğim! Elimde bir mühür var, elimde bir kader var ve her an canlı; benim uygulayıcılığım ile an’da deviniyor. Acı içindeyim, çok çaresiz ve ıssız hissediyorum mesela…
Sanırım insan olmanın koyu ve dip bir yerinden geçiyorum; kayıptayım, yastayım, hatta kayboldummm. O anda bile sorum şu sapşiğim: ‘Bu elindeki ile şimdi ne yapacaksın?’ Niyetim, çabam, dikkatim, eylemim tam da nerede duracak ve nasıl hizalanacağım? Ahhh, duygu tayfının renklerinden nasibimi alıyorum. Belki de bu yüzden eskiler, ‘acıyı bal eylemek’ deyimini bulmuşlardır.
Deneyimi yaşadım geçti, bitti, gitti ile kalıyorsam, o iş yaş be sevgili şapşiğim. O deneyim şu an burada, şimdinin bilincinde benim aracılığım ile yansımak istiyor, en karanlıklar ışık olmak istiyor. Ve buraya bilmek için değil, hissetmek için geldik! Şimdi yeni bir bakış açısıyla, yeni bir hissediş ile anlamı, bilinci, Aşk’ı ve Biz’i yeniden yaratma zamanı! Çünkü hazırız! Ve ben neye hazır isem, O da bana hazır!
Hayatımda olmazsa olmazlarım var! O olmazsa hayatımda yapamam dediklerim, ‘’ASLA’’ dediklerim. Ah işte, derslerim hep oradan! Ve fakat ve yine de hayat, ‘Derslere bile yapışma’ diyor sankim. ‘Dersi de yaşa geç!’ Yeni dersler var sırada çünkü. Burası kaos gezegeni, o yüzden her daim yeni! Her an bir evrim baskısının, mucizesinin içindeyim ben. Sonsuza hükmediyorum!
Hatırla ve yaşa aşkla hadiiii!
Nesrin Gökpınar