SON DAKİKA
Hava Durumu

Dünyada Sadece Bir Kişiye Yer Var. O da Benim!

Yazının Giriş Tarihi: 05.08.2025 08:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 05.08.2025 08:31

Benim doğam ile aramdaki dengeye ihtiyacım var. Çözümü ise hayatımda neyin gerekli, neyin gereksiz olduğunu bulmakta yatıyor, sevgili şapşiğim. Doğuştan gelen insan doğam, yalnızca kişisel çıkar için olan alma arzumdur. Doğam gereği, kendi çıkarım için almak, çalmak ve öldürmek isterim ve doğamın bu tür aşırı formlarını ortaya çıkarmasam da en azından düşüncelerime baktığımda, hep çıkar odaklı oldukları ile yüzleşmek, beni çok utandırıyor. Ve sonrasında da kalbime gelen soru şu oluyor: ‘Bu doğamdan ne kadar dönüşebilirim?’

Bu dönüşümün özü, sanki, doğamın diğer tarafı olan vermeyi, doğuştan gelen alıcı tarafıma göre takdir etmeye başlamam olabilir mi?

Doğam, iki güçten oluşuyor: ‘Alma ve verme.’ Ben, alma doğasında doğup, büyüdüm. Bu doğa, mümkün olan tüm seçenekler arasında, her an kendime en faydalı olanı hesaplayarak, sürekli işleyen bir motor gibi çalışıyor. Sürekli olarak, kendim için en iyisini istemem, hazza doğru ilerlememi ve acıdan uzaklaşmamı sağladı.

Doğamın diğer tarafı ise vermedir. Vermenin ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Almak için vermeyi biliyorum ve bu nedenle, mevcut doğamda vermek, her zaman verdiğimden daha fazlasını alacağımın hesaplanmasıyla yapılıyor. Bu, doğamın diğer tarafında olan verme değil, sanırım. Doğamın diğer tarafında olan verme, karşılığında hiçbir şey almadan vermek demek olsa gerek. Tıpkı, şimdi, karşılığında hiçbir şey vermeden almak istediğim gibi. Bu satırları kalbimin kalemi yazarken bile, çok utandığımı hissediyorum yol dostum…

Benim için, haz arzusu, nezaket ve incelik katmanları içinde gizlenmiş, ancak, açıkça çoğalmış ve yoğunlaşmış. Bunlar, artan egomun, başkalarını dikkate almadan kendimi tatmin etme yönünde artan doğal arzumun göstergeleri, yaaaa!

Böyle devam etmenin imkânsız olduğunu ve kendimi ve dünyayı, benimle birlikte yok ettiğimi anlasam bile, içimde büyüyen, başkaları pahasına kendi yararıma almak için olan, bu doğal arzuyla nasıl başa çıkacağım? Değişme gücünü nereden bulacağım? Sadece kendim için haz alma arzusunu nasıl şekillendirebilirim ki; en azından birbirimizi yememe noktasına kadar, başkalarına yakın hissedebileyim?

Tüm hayvan ve bitki yaşam formlarına baktığımda, aralarında bir denge var, birbirlerini destekliyorlar ve yardım ediyorlar. Ancak, kendime baktığımda, içimdeki ego, dünyada sadece bir kişiye yer olduğunu düşünmek için büyüyor-o da benim!

Evrimleşmiş bir insanda denge, artık, içgüdüsel olarak çalışmıyor, ancak, onu harekete geçirmeyi öğrenmeliyim. İnsanlığı, hiçbir egoist baskının egemen olmadığı, başkalarını sömürmediği ve yenmediği, aksine, başkalarına fayda sağlama arzusunu harekete geçirdiği bir duruma getirme metodunu öğrenmeliyim; gerçek bir biz duygusu geliştirmeliyim.

Oysa ki, niyetimi, eylemimi bağa doğru küçük adımlar atmaya yönlendirdiğimde, yeni bir tutum kendini gösterir. Doğamın evrensel gücünden, beni yaratan güçten gelen bir verme niteliği olur mu bu acep? Bu, benim, bencil tutumlarımı ve davranışlarımı, kendim de dahil olmak üzere, herkesin yararı için değiştirmemi bekler.

Hadi o zaman, bekletme şapşiğim.

Nesrin Gökpınar

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.