Gazze’ye Karşı Dize Direnişi

Yazının Giriş Tarihi: 14.12.2025 13:06
Yazının Güncellenme Tarihi: 14.12.2025 15:17

8.Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’nin Ardından

Bir dizenin kıyısında oturdunuz mu hiç? Dizeler, bazen usul akan bir nehrin huzurlu dinginliğine çeker sizi, bazen de ağır gümbürtüsüyle bir ordunun ayak seslerini duyurur. Şiirin böyle yadsınamaz bir gücü vardır. Sessizce ninniler söyler kimi zaman, kimi zaman da birdenbire sarsarak derin uykunuzdan uyandırabilir.

Yüzyıllardır kadınların toplumda ve edebiyatta var olma çabası sürerken, bu yıl 21–23 Kasım tarihleri arasında, Kartal Belediyesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen 8. Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali, önceki yıllarda da olduğu gibi, kadın sorunları özelinde toplumsal sorunlara dikkat çekmeyi hedefledi.

İlki 2016 yılında “Anadiline Karşı Kadın Dili” temasıyla gerçekleştirilen Festival, şiirin birleştirici ve sanatın evrensel yönüyle kadınların sesi olmaya devam ediyor. Pandemi döneminde zorunlu olarak ara verilen festivale başlangıcından bu yana çeşitli ülkelerden ve Türkiye’den pek çok şair şiirleriyle ses oldu.

UNESCO’ya bağlı uluslararası şiir organizasyonları içinde yer alan ve üç gün boyunca farklı kültür ve coğrafyalardan şairleri bir araya getiren festival, şiirin dönüştürücü gücünü geniş bir katılımcıyla buluşturdu. Bu yıl festivalin organizasyon komitesinde Hilal Karahan, Dilruba Nuray Erenler ve Ayça Erdura, danışma kurulunda Zeynep Altıok Akatlı, W. B. Bayrıl, Haşim Hüsrevşahi; teknik yardım ekibinde Hatice Kumalar, İsmail Cem Doğru, Kenan Bıyıklı ve Duru Beyhan yer aldı.

Gazze katliamından sonra medeniyetten ve insanlıktan söz edilebilir mi?” manifestosuyla yola çıkan festivale, Türkiye ve dünyadan çok sayıda şair katılım sağladı.

Festivalde İran’dan Aida Amidi ve Roya Yaghoobi, Kıbrıs’tan Androulla Shati, Çin-Yeni Zelanda’dan Christine Chen, Macaristan’dan Balázs Szöllossy, Gürcistan’dan Ekaterine Mekerishvili, Azerbaycan’dan Hayat Shami, Lübnan’dan Majida Dagher, İtalya’dan Sabrina De Canio, Vietnam-Avustralya’dan Thi Nhu Mai Vo ve Afganistan’dan Uranüs Musamem eserlerini kendi dillerinde seslendirdi.

Türkiye’den ise Ali Günvar, Aliye Özlü, Arife Kalender, Ayça Erdura, Aydan Yalçın, Bircan Çelik, Burcu Türker, Burhanettin Kaya, Dilek Ermiş, Dilek İşcen Akışık, Dilruba Nuray Erenler, Elif Burcu Özkan, Ertuğrul Özüaydın, Ezgi Güneş, Figen Tan, Haşim Hüsrevşahi, Hilal Karahan, Hüseyin Alemdar, İkbal Kaynar, İsmail Cem Doğru, Kemal Aslan, Koray Feyiz, Malik Enes Gümüşlü, Mehmet Ata Yiğiz, Mualla Alpaydın, Muhsine Arda, Mustafa Köz, Niyazi Yaşar, Nuray Gök Aksamaz, Olcay Kasımoğlu, Oya Gündüz Aksu, Oya Uysal, Roj Yiğit, Seçil Hidayet, Serap Aslı Araklı, Sezai Sarıoğlu, Süreyya Akçay, Şaban Akbaba, Şükran Aydın, Volkan Hacıoğlu, Zeki Tombak programda yer alan şairler arasındaydı.

Açılış Programı birinci gün Soğanlık Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 8. Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali’nin ikinci gününde dünya şairleri Yeditepe Üniversitesi’nde buluşup kendi dillerinde şiirler seslendirildi. Festivalde tiyatro gösterileri ve müzik dinletilerine de yer veriliyor. Bu yıl Malik Enes Gümüşlü’nün yönettiği “Rüzgârın Taşıdığı” adlı şiir tiyatrosu ve Prof. Dr. Serdar Epözdemir ve Özge Orhan’ın müzik performansı izleyicilere sunuldu.

Festivalin ana temasını kadın, kadın sorunları, kadın kimliği, kadın personası, yani kadına dair her türlü durum ve hal olarak tanımlayan koordinatörler, festivali cinsiyetçi ya da salt feminist bir festival olmamakla birlikte Türkiye’de bir ilk olarak görüyorlar. Kadın temalı şiirleriyle, kadın, erkek, LGBTIQA+ her dilden, cinsten, dinden, ırktan ve milletten şair bu etkinliğe katılıyor.

Festivalde her yıl onur ödülü de veriliyor. Bu yılın onur ödülü, halkla ilişkiler alanının duayen ismi Betül Mardin’e verildi.

Dünyadan ve Türkiye’den 94 şairin yer aldığı festivalin geleneksel parçalarından biri olan “2024-2025 Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Antolojisi” de Kartal Belediyesi’nin desteğiyle yayımlandı. Antoloji kadın sorunlarına şiir üzerinden dikkat çekmeyi amaçlayan seri içinde 6. kitap olarak okurlarla buluştu. Editörlüğünü Op. Dr. Hilal Karahan’ın yaptığı antoloji, konusu kadın olan, kadın sorunlarına şiirle dikkat çekmeyi hedefleyen bir şiir antolojisi serisinin 6. Kitabı olarak okurlarla buluştu.

Festival öncesinde bu yılın manifestosunu, festival direktörü Op. Dr. Hilal Karahan şöyle dile getirmişti;

“Theodor Adorno’nun, 1949 yılında öne sürdüğü, ünlü “Auschwitz’den sonra şiir yazmak barbarlıktır” yargısına istinaden soruyoruz: Gazze katliamından sonra medeniyetten ve insanlıktan söz edilebilir mi? Bütün dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir katliamda, açlıktan ölen bebekler, zevk için kurşunlanan ya da canlı canlı yakılan çocuklar, ekmek sırasında bekleyenlere atılan bombalar, füzeyle patlatılan hastaneler ve her koşulda kahrolan analar oldukça, çağın “medeniyet” ve “insanlık” kavramları anlamını yitirmiştir. Ukrayna ve Rusya arasında çıkan savaşı ekranlarımızda bir hologram gibi izlerken şimdi Filistin, Yemen, Lübnan, İran, Suriye ateş çemberinde. Dünya bir cadı kazanında kaynarken ders kitaplarında öğretilen o medeniyet ve insanlık nerede? Uluslararası FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali bu yıl 8. kez kutlanacak. Geçen yıl ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle bir yıl ertelendi. Geçen yıldan bu yana kadına yönelik fiziksel-psikolojik şiddet, kadın ve çocuk cinayetleri, ekonomik krizle birlikte işten çıkartılan kadınlar, hamile kaldığı için mobinge uğrayanlar, coğrafyamızı saran savaş çığlıklarıyla birlikte katlanarak arttı. 2016’dan beri dünyanın dört bir yanından festivalimize katılan şairlerle birlikte kadın sorunlarını merkez alan toplantılar ve şiir okumaları düzenliyoruz. Her yıl sorunlar daha da artıyor; gündemimize yeni başlıklar ekleniyor: Küresel ısınma, ekonomik kriz, bitcoin, e-ticaret, iklim anlaşması, karbon ayak izi, GDO’lu besinler, yapay et, yapay zeka, sanal gerçeklik, dijital bağımlılık, iki kutuplu dünya, küresel üst akıl, zihin kontrolü, metaverse, transhumanizm, … İnsan hiç bu gün olduğu kadar insanlıktan uzaklaşmamış; medeniyete güvenini bu denli yitirmemişti! Oysa biz şairler, en çok kadınlarla masum çocuklara zarar veren bu savaş, kaos ve zulme karşı sesimizi birleştiriyoruz; hem varlığımız hem de şiirlerimizle “yeter!” diyoruz. Şiir hayatı iyileştirir; insana umut verir. İşte bu anlamda FeminİSTANBUL, kız kardeşliğin sesini duyuran, kadın olmayı kutlayan ve kucaklayan tek şiir festivalidir.”

Kadınlar susarsa, susturulursa, toplum da susar. 21. Yüzyılda bile katliamlarla, savaşın acı yüzüyle karşılaşan insanlık, sesini dizeleriyle yükselten şairlerin gür sesiyle barış umudunu kaybetmemekte kararlı görünüyor. FeminİSTANBUL Kadın Şiiri Festivali kadınların güçlü sesini duyurmaya devam ediyor.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.