Doğadaki güzel sesler sıralamasında bana göre “kuş sesleri” birinciliği alır. Bin bir çeşit ağacın ve bitkinin el ele verdiği dev ormanlarda salınan yaprakların, nehirlerin ve sayısız börtü böceğin seslerinin yanında, çok özel bir melodiye sahiptir kuş sesleri. Her birinin ayrı bir tonu ve ritmi vardır. Hangisine kulak vereceğinizi şaşırır, kendinizi kaptırıverirsiniz bu doğal orkestraya. Denilebilir ki, kuş sesleri olmadan ormanlar ağaç yığınlarından başka anlam taşımaz. Hatta sadece ormanların değil, yerleşim yerlerinde kalan üç beş ağaca konuk olan kuşlar bile, inanılmaz şarkılarıyla uyandırabilir komşu evleri.

Şehre oldukça uzak sayılabilecek, bir zamanlar yeşilin ve kuşların bol olduğu bir yerleşim yerinde oturanlardanız biz de…Son iki yıla kadar her sabah türlü melodilerle penceremizi tıklatan kuşlar yok artık. Sadece bizim bölgemizde değil, pek çok yerde kuşların ve arıların azaldığından söz ediliyor. Dünya genelinde de yapılan araştırmalar kuş türlerinin tehlikeli oranda azaldığına dair veriler sunuyor.

Peki kuşlarımız neden ve nereye gitti? Bulunduğumuz bölgede binlerce ağacın kesilerek çürümeye terk edilmesinin, ortaya çıkan çıplaklığın da sayısız dinamitle parçalanarak başka alanlara taşınmasının, kuşların gitmesinde payı olabilir. Orman yangınlarının günlük sıradan haberlere dönüştüğü mevsimleri de yaşıyoruz bir yandan. Yeşil alanlara düşman bir zihniyetin kurbanıyız bizler de…Kasıtlı ya da kasıtsız çıkan yangınlarda ormanlarımız, cayır cayır ciğerimiz yanıyor. Diğer yandan küresel ısınmanın değiştirdiği iklimler yavaş yavaş sonumuzu hazırlıyor.

Kuşların gidişini birdenbire fark etmiş olmamız da oldukça düşündürücü. Bunca yoğunluğun içinde sıradan gelen bir güzelliğin yok olmasını bile fark etmeden yaşadığımız bir dünyadayız artık. Bir sabah uyandığınızda; “sahi kuşlar nerede?” sorusunu tesadüfen sorduğunuz, bir şeyin yokluğunu, onun yerini hızlıca başkaları doldurduğu için kolay kolay hissedemeyeceğimiz bir dünyadayız. Dijital verilerin işimizi gücümüzü, zamanımızı, zihnimizi ele geçirdiği bir dünyadayız. İnsanın, insanlıktan çıkıp robotlaştığı, bırakalım kuş seslerini, kendine bile kulak veremediği bir dünyadayız. Bu işin sonu nereye varır bilmiyorum ama kuşları ve arıları acilen geri çağırmalıyız. Yoksa halimiz harap!