Babamın okuldan dönüş saatlerinde elinde çantası, okuldan döndüğü yol daha dün gibi aklımda. O zamanlar birbirini tanımayan insanların selamsız sabahsız girdiği, dip dibe binalar yoktu o yolda. Geliş saatini de bilirdim. Koşup elinden plan defterinin olduğu ağır çantasını alır, babamın geldiğini anneme haber verirdim.
Mahalle arkadaşlığı vardı o zamanlar. Herkes birbirini tanır, ortak oyunlar kurulurdu. Eve ödevlerimizi yetiştirme kaygısıyla geç saatlerde bile istemeye istemeye girerdik. Kışın diz boyu karlı, ardından bol çamurlu, yazın bol tozlu o yolda ne oyunlar kurardık. Bilgisayarımız kitaplarımız, defter ve ansiklopedilerimizdi.
Yıllar geçti, özellikle planlamadığım halde ben de öğretmen oldum. Yıllar sonra babamı daha iyi anladım. Mesleğin zorluklarını da güzelliklerini de gördüm.
Babam emekliliğinin veda toplantısında;
“Ne mutlu ki bana bu mesleği yapma ve emekli olabilme olanağı buldum. Üstelik kazasız belasız, sorunsuz bitirebiliyorum mesleğimi” demişti. Öğretmenlik mesleğini yapmaya başladıktan sonra söylemek istediklerini daha iyi anladım. Öğretmenliğin dünyanın en güzel ancak bir o kadar da zor ve riskli bir meslek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bırakın öğrenciye karşı tavırlarınızı, ağzınızdan çıkan her sözcüğün onun hayatında çok ciddi sonuçlar doğurabileceğinin bilincinde olmak gerektiğini de…
Öğretmenliğin sabır, sükut, azim, enerji, güler yüz ve özellikle bilgelik istediğini söyleyebilirim. Bu mesleği sağlıklı bir biçimde sürdürebilmenin ne büyük sorumluluk ve maharetler istediğini de…
Yıllar geçti ben de emekli oldum. Babamın emekli olurken yaptığı konuşmayı iliklerime kadar hissederek hem de. Öğretmenlik mesleğinde emeklilik olmadığını da biliyorum artık. Bazen kendimi çevremdekilere öğretmen gibi davranırken buluyor, kendi kendimi uyarıyorum.
Öğretmenler unutulmaz derler. Hiçbir öğretmenimi unutmadım. Başta rahmetli babamın ve bütün öğretmenlerimin 24 Kasım Öğretmenler Günü’ nü kutluyor, sevgi, saygı ve minnetle ellerinden öpüyorum. Henüz babam hayattayken yazdığım şiir bütün öğretmenlere armağan olsun. Öğretmenler günü kutlu olsun.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Oya Gündüz Aksu
Yirmi Dokuz Kere Kırk Yıl
Ben bir öğretmen çocuğuyum.
Babamın okuldan dönüş saatlerinde elinde çantası, okuldan döndüğü yol daha dün gibi aklımda. O zamanlar birbirini tanımayan insanların selamsız sabahsız girdiği, dip dibe binalar yoktu o yolda. Geliş saatini de bilirdim. Koşup elinden plan defterinin olduğu ağır çantasını alır, babamın geldiğini anneme haber verirdim.
Mahalle arkadaşlığı vardı o zamanlar. Herkes birbirini tanır, ortak oyunlar kurulurdu. Eve ödevlerimizi yetiştirme kaygısıyla geç saatlerde bile istemeye istemeye girerdik. Kışın diz boyu karlı, ardından bol çamurlu, yazın bol tozlu o yolda ne oyunlar kurardık. Bilgisayarımız kitaplarımız, defter ve ansiklopedilerimizdi.
Yıllar geçti, özellikle planlamadığım halde ben de öğretmen oldum. Yıllar sonra babamı daha iyi anladım. Mesleğin zorluklarını da güzelliklerini de gördüm.
Babam emekliliğinin veda toplantısında;
“Ne mutlu ki bana bu mesleği yapma ve emekli olabilme olanağı buldum. Üstelik kazasız belasız, sorunsuz bitirebiliyorum mesleğimi” demişti. Öğretmenlik mesleğini yapmaya başladıktan sonra söylemek istediklerini daha iyi anladım. Öğretmenliğin dünyanın en güzel ancak bir o kadar da zor ve riskli bir meslek olduğunu yaşayarak öğrendim. Bırakın öğrenciye karşı tavırlarınızı, ağzınızdan çıkan her sözcüğün onun hayatında çok ciddi sonuçlar doğurabileceğinin bilincinde olmak gerektiğini de…
Öğretmenliğin sabır, sükut, azim, enerji, güler yüz ve özellikle bilgelik istediğini söyleyebilirim. Bu mesleği sağlıklı bir biçimde sürdürebilmenin ne büyük sorumluluk ve maharetler istediğini de…
Yıllar geçti ben de emekli oldum. Babamın emekli olurken yaptığı konuşmayı iliklerime kadar hissederek hem de. Öğretmenlik mesleğinde emeklilik olmadığını da biliyorum artık. Bazen kendimi çevremdekilere öğretmen gibi davranırken buluyor, kendi kendimi uyarıyorum.
Öğretmenler unutulmaz derler. Hiçbir öğretmenimi unutmadım. Başta rahmetli babamın ve bütün öğretmenlerimin 24 Kasım Öğretmenler Günü’ nü kutluyor, sevgi, saygı ve minnetle ellerinden öpüyorum. Henüz babam hayattayken yazdığım şiir bütün öğretmenlere armağan olsun. Öğretmenler günü kutlu olsun.
akşamın gölgesi
ne çabuk yetmişine geldi babam
oysa ben onu hep kırkında sanırdım
çantasında kuş sesleriyle
dönerken okul yolundan
omuzladığı yorgun akşamı
gölgesinden tanırdım
oya gündüz aksu
// Kaçış Rampası, Aydilisanat Y., S.54