Kitap fuarlarına belli dönemlerde, Kocaeli Kitap Fuarı’na ise başlangıcından beri hemen hemen her yıl katılmış biri olarak, fuarlarda kimi yazarların tacir gibi davrandığına tanık oldum. Üstelik bu yazarların bazılarını yakından gözlem olanağını da buldum.
Bir seferinde dokuz günlük fuar süresi boyunca, karşımızdaki stantta kitaplarını imzalayan bir yazar(!), önünden geçen her ziyaretçiyi çeviriyor, kitabını ona uzatıp, satın alması için telkinde bulunuyordu. Üstelik etkileyici bir ikna yeteneği de vardı. Genellikle kitabını, durdurduğu hemen herkese satmayı başarıyordu. Bu manzara karşısında tuhaf duygulara kapılmıştım. Pazarda elma armut satar gibi bir manzara, kitaba da yazara da yakışmıyordu doğrusu.
Bir yazar kitabını satmak için neden bu kadar ısrarcı olur? Emeğin paraya dönüştürülmesi olağan bir durum ancak, okur kendi talebi doğrultusunda, ilgi duyduğu, sevdiği, okumaktan keyif alacağı kitapları edinirse yazar- eser- okur üçgeni tamamlanmış olur. Ortada bir emek var elbette ancak gelen geçenin gözünün içine soka soka kitap satılması, son derece nahoş bir durum.
Sadece pazarlama amacıyla yola çıkanların kitaplarının içeriği konusunda da şüphe duymalı. Pazarlama niyetiyle yazılan bir kitapta, nitelik aramak hayalcilik olacaktır. Gerçi nitelikli kitapların bile okurunun az olduğu bir dönemde, bu tür kitapların, tesadüfen alınmış olsa bile, bir köşede elden çıkarılacakları günü bekleyeceklerinden hiç şüphem yok.
Burada, para karşılığı, içeriğe bakmadan, her kitabı basan, belli bir yayın politikası olmayan yayınevlerini de anmadan geçmemeli. Belli ki bu tür yayınevlerine kitap bastıranlar, kitabının okunmasından çok ne kadar satıldığı ile ilgilenen yazarlar (!)
Kitabını pazarda satar gibi fuarlarda ısrarla satmaya çalışan yazarlar...Gün gelir adınızı " tacir" yazarlar!
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Oya Gündüz Aksu
Tacir Yazarlar
Kitap fuarlarına belli dönemlerde, Kocaeli Kitap Fuarı’na ise başlangıcından beri hemen hemen her yıl katılmış biri olarak, fuarlarda kimi yazarların tacir gibi davrandığına tanık oldum. Üstelik bu yazarların bazılarını yakından gözlem olanağını da buldum.
Bir seferinde dokuz günlük fuar süresi boyunca, karşımızdaki stantta kitaplarını imzalayan bir yazar(!), önünden geçen her ziyaretçiyi çeviriyor, kitabını ona uzatıp, satın alması için telkinde bulunuyordu. Üstelik etkileyici bir ikna yeteneği de vardı. Genellikle kitabını, durdurduğu hemen herkese satmayı başarıyordu. Bu manzara karşısında tuhaf duygulara kapılmıştım. Pazarda elma armut satar gibi bir manzara, kitaba da yazara da yakışmıyordu doğrusu.
Bir yazar kitabını satmak için neden bu kadar ısrarcı olur? Emeğin paraya dönüştürülmesi olağan bir durum ancak, okur kendi talebi doğrultusunda, ilgi duyduğu, sevdiği, okumaktan keyif alacağı kitapları edinirse yazar- eser- okur üçgeni tamamlanmış olur. Ortada bir emek var elbette ancak gelen geçenin gözünün içine soka soka kitap satılması, son derece nahoş bir durum.
Sadece pazarlama amacıyla yola çıkanların kitaplarının içeriği konusunda da şüphe duymalı. Pazarlama niyetiyle yazılan bir kitapta, nitelik aramak hayalcilik olacaktır. Gerçi nitelikli kitapların bile okurunun az olduğu bir dönemde, bu tür kitapların, tesadüfen alınmış olsa bile, bir köşede elden çıkarılacakları günü bekleyeceklerinden hiç şüphem yok.
Burada, para karşılığı, içeriğe bakmadan, her kitabı basan, belli bir yayın politikası olmayan yayınevlerini de anmadan geçmemeli. Belli ki bu tür yayınevlerine kitap bastıranlar, kitabının okunmasından çok ne kadar satıldığı ile ilgilenen yazarlar (!)
Kitabını pazarda satar gibi fuarlarda ısrarla satmaya çalışan yazarlar...Gün gelir adınızı " tacir" yazarlar!
Oya Gündüz Aksu