Kadına Şiddete Hayır

Yazının Giriş Tarihi: 23.09.2025 11:21
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.09.2025 11:22

Birleşmiş Milletler, 25 Kasım 1961’de Dominik Cumhuriyeti’nde Diktatör Rafael Trujillo’nun emriyle öldürülen Mirabel Kardeşlerin mücadelelerinden ilham alarak, bu tarihi Kadına Yönelik Şiddetin Yok Edilmesi İçin Uluslararası Mücadele Günü ilan etti.

Bugün, insan hakları savunucularının sesini yükseltmesi, kadına yönelik şiddetin nedenlerini ve sonuçlarını ortaya koyması, şiddeti önlemek ve sonlandırmak için ulusal ve uluslararası düzeyde politikalar geliştirmesi için bir fırsat sunuyor. Birleşmiş Milletler, bugünü ilan ederek kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu, kadınların eşitlik, özgürlük ve güvenlik taleplerini desteklediğini ve şiddete karşı mücadele eden kadınların yanında olduğunu göstermek istedi. Bugünün ilan edilmesi, toplumlarda kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık yaratmaya, kültürel ve sosyal normları değiştirmeye, cinsiyet eşitliğini teşvik etmeye ve şiddete maruz kalan kadınlara destek vermeye katkıda bulundu. Kadına yönelik şiddet hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sorumluluk gerektiren bir sorundur. Mirabel Kardeşlerin anısına, bu soruna karşı mücadele etmek için elimizden geleni yapmalıyız.

Bireysel olarak kadına yönelik şiddetin her türlüsünü kınamak, şiddete tanık olduğumuzda sessiz kalmamak, şiddete maruz kalan kadınlara yardım etmek ve onlara güvenli bir ortam sağlamak gibi adımlar atabiliriz. Ayrıca kadınların eğitim, istihdam, sağlık ve siyaset gibi alanlarda eşit haklara sahip olmalarını destekleyen politikalara katkıda bulunabilir veya gönüllü olabiliriz.

Toplumsal olarak ise, kadına yönelik şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak için toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden bir kültür yaratmak gerekiyor. Bu amaçla kadınların güçlenmesini sağlayan eğitim programları, farkındalık kampanyaları, medya çalışmaları ve sivil toplum örgütleri gibi girişimleri desteklemeliyiz. Aynı zamanda kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunu ve cezasız kalmaması gerektiğini vurgulayan yasal ve adalet mekanizmalarını güçlendirmeliyiz.

Kadın ve erkek “insan çubuğunun” farklılık gösteren iki kutbu olup ancak zıtlıklarının birlikteliğiyle “insan” olmayı tamamlayabilir. Biri olmazsa diğerinin varlığı tanımlanmaya muhtaç kalır. Bu zıt kutuplar dengeye ihtiyaç duyar. Bir kutbun dengesizliği, karşılaştığı yaptırım diğerinin de dengesini bozar. Dolayısıyla kadına şiddet kadını bozar, erkeği bozar, insanı bozar.

SENİ BOZAR, BENİ BOZAR. TOPLUMSAL DOKUYU BOZAR, DOĞANIN DENGESİNİ VE DE VARLIK ALEMİNİ BOZAR……

Ruken Bayram

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.