SON DAKİKA
Hava Durumu

TEK BİR GÜN VAR O DA BUGÜN

Yazının Giriş Tarihi: 24.06.2025 10:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.06.2025 10:26

İnsan doğası gereği yarına uyanacağından emin, planlar yapıyor. Sanki hakikati bir türlü anlamak istemeyen yanımızla sürdürüyoruz hayatı. Bu egonun oyunlarından biri olmalı zira yarının olacağından emin olan insan, bugün yapması gerekeni yapmadan, tüm umudunu yarına bağlayarak yaşıyor.

Tüm hayatımız yapacaklarımızı planlamaya çalışırken bitip tükeniyor. Planlamada yetenekliyiz. Orda tüm hayatımız boyunca kalabilecek kadar yetenekli! Bu planı kim için yapıyoruz peki? Bunu hayata geçirecek olan kim?

Bugün belki de son gün. Bu hiç aklınıza geldi mi? Bugün belki de sevginizi sunmak, kalpleri yumuşatmak, zihinleri okşamak ve umut vermek için son gün! Neyi bekliyorsunuz? Bugün gözlerine baktığınız değerlileriniz, yarın hayata gözlerini açmayabilir. Bugün söylemekten, itiraf etmekten, sevginizi dile getirmekten imtina ettiğiniz anlar son anlar olabilir. Bugün imzanızı atmak, kalıcı bir iz bırakmak ve evrenin iyilik arşivinde yerinizi almak için size verilen son şans olabilir.

Tek bir gün var; o da bugün. Bugün son günmüş, bize verilen son şansmış gibi açmalı kalplerin kilidini. Bugün egomuza sırtımızı, hakikate yüzümüzü dönmeli. Bugün diller plan yapmaktan vazgeçip, sevginin her halini giydirdiği sözcükleri evrene kusmalı, her sözü evrenin arşivinde yerini bulmalı, kalpleri sızlatmalı. Bugün insan dediğimiz varlık, varlığını onurlandırmalı. ‘Varlığım neyin daha iyi olmasını sağlıyor?’ diye insanlar iyilikte birbiriyle yarışmalı. Olmayanı oldurmanın tek yolunun, koşulsuz şartsız birleşen kalplerin gücünden kaynaklandığına aymalı. Uyanmalı bugün… Uyuyanlar koğuşundan çıkmalı ve hayata şöyle haykırmalı: ‘Daha fazlasının, daha ötesinin, hakikatin yaşadığı, yeşerdiği, kök saldığı bir yer olduğunu biliyorum. Kalbim, içine konduğu zindanın duvarlarını kırmak ve kendini aşmak için atıyor. Sana, hakikate acıkıp bir tek sana susuyorum.’

Bugünü karşınıza çıkan her insanı, sanki son kez görüyormuş gibi yaşayın. Son kez güneşe baktığınızı, son kez nefes aldığınızı, son kez gülümsediğinizi hayâl edin. En değerlilerinize son kez sarıldığınızı, son kez sevginizi dile getirme şansına sahip olduğunuzu düşünerek bakın gözlerine ve kalbinizden geçenleri sevgiyle arındırıp olduğu gibi akıtın.

Ancak böyle uyanabilir ancak böyle düşünürsek birbirimizi uyandırabiliriz. Anlamalıyız ki, bizler hiçbir şeyin sahibi değiliz. Şu an bize aitmiş gibi görünen her şeyi, zamanı geldiğinde asıl sahibine iade etmekle mükellefiz. Sahi asıl sahibin kim olduğunu biliyor muyuz yoksa evrenin sahipliği konusunda hak arayan akıl yoksunluğuyla mücadele halinde miyiz hala?

Ne yaptığınız ne söylediğiniz ne düşündüğünüz ne de hissettiğiniz hiçbir şey kaybolmayacak. Bilgelerin şöyle söylediği gibi: ‘Kitap açık, el yazar’ Bizler yazmadığını düşündüğümüz her an o el yazmaya devam eder. O kalemi tutandan hiçbir şey saklanamıyor belli ki.

Gizli olanın görünür olduğu, soruların cevap, sorunların çözüm bulduğu bir yere davetliyiz her birimiz. Zamanı geldiğinde orada buluşacağız. Ama o zamana kadar da varlığımızı onurlandırmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız. Bedenlerimizi bile ödünç aldığımız, bize gönderilen duygu ve düşüncelerle yol aldığımız bu tekneden inme ve araç değiştirme zamanımız da gelecek. Yok sayanı, ölümsüzü, akıllıyı, zengini, mağduru, kalpsizi, kralı ve kraliçeyi oynayanlar rollerinden sıkılacak ve bir gün uyanıp ‘Ben bunları yapmak için mi yaratıldım?’ diye haykırarak taştan kalplerimizin duvarlarına en ağır darbeleri savuracak. Dedim ya tek bir gün var; o da bugün… Son olmadan, geç olmadan, zehir kana karışmadan önceki son gün!

Yasemin Koçak Tezel

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.