#Atatürk

- Atatürk haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Atatürk haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

BAZILARI AK PARTİ'YE GEÇERKEN O ATATÜRK'ÜNÜ ALIP İSTİFA ETTİ Haber

BAZILARI AK PARTİ'YE GEÇERKEN O ATATÜRK'ÜNÜ ALIP İSTİFA ETTİ

Beykoz Belediyesiye Başkan Vekili Özlem Vural'ın AK Parti'ye geçişi, geçtiğimiz günlerin en çok konuluşan haberleri arasında yer aldı. O ve onun gibi bazı CHP'li belediye meclis üyeleri baskılar ve tehdit gerekçeleriyle AK Parti'ye geçerken, siyasetin kaygan zemininde sağlam duruş sergileyen siyasiler de halkın ve gazetecilerin gözünden kaçmıyor. Ülkenin hızla değişen gündeminde, Türkiye siyasi tarihine geçecek günler yaşanırken Birgün gazetesinden İsmail Arı, sosyal medya hesabından, CHP'ye yönelik siyasi, polisiye ve adli operasyonların simgesi haline gelebilecek bir fotoğraf karesi paylaştı. Elinde Atatürk portresi ile görüntülenen kişinin Beykoz Belediye Başkanı Melih Karakaya olduğunu ifade eden Arı, o karenin hikayesini ise şu sözlerle özetledi: ''Fotoğrafki kişi CHP’li Melih Karakaya. Beykoz Belediyesi AKP’ye geçerken iktidarın tüm tekliflerini reddetti. Makam odasına astığı Atatürk tablosunu alıp “Ben Beykoz halkına ihanet edemem” dedi ve Belediye Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek belediyeden ayrıldı. CHP Gençlik Kolları’nda yetişen Karakaya’nın çok iyi bir işi vardı. 7 ay önce, yıllar sonra kazandıkları belediyede görev alır mısın? dediler. Beykoz halkına hizmet etmek için o çok iyi paralar kazandığı özel sektördeki işini bırakıp koşa koşa görevi kabul etti. Ancak Beykoz halkına ihanet etmedi ve tüm teklifleri elinin tersiyle itti. Karakaya partisi CHP’de mücadelesine devam ediyor. Yani satın alınamayanlar hâlâ varlar, umudunuzu yitirmeyin.''

MUDANYA 103 YILLIK ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNÜ KUTLADI Haber

MUDANYA 103 YILLIK ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNÜ KUTLADI

Mudanya’nın kurtuluşunun 103. yıl dönümü İskele Meydanı’nda düzenlenen törenle kutlandı. Mudanya’nın işgali sırasında düşmana ilk kurşunu sıkan Şükrü Çavuş’un anıtına çelenk sunumu ve İstiklal Madalyası takdimiyle başlayan törene, Mudanya Kaymakamı Ayhan Terzi, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya protokolü, gaziler ve Mudanyalılar katıldı. Tören konuşmasını gerçekleştiren Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Mudanya’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıldönümünü kutlayarak, Şükrü Çavuş, Akıncı Abidin ve arkadaşlarının vatan savunması için verdiği kararlı mücadeleyi anlattı. Bağımsızlık uğruna verilen mücadelenin önemine vurgu yapan Dalgıç, “Bu topraklar bağımsızlık için canını verenlerin kanıyla sulandı, cesaretleriyle aydınlandı. Bize düşen görev 103 yıl önce canlar pahasına yazılan bu destanı, demokrasimizle, kardeşliğimizle, birlikteliğimizle büyütmek ve gelecek nesillere taşımaktır” dedi. “ATATÜRK’ÜN EMANETİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ” Atatürk’ün yalnızca bağımsız bir vatan bırakmadığını, aynı zamanda bir sorumluluk yüklediğini de belirten Dalgıç, “Özgürlüğe, eşitliğe ve Cumhuriyet’in değerlerine her zaman sahip çıkmak, onları korumak ve gelecek nesillere devretmek en büyük emanetimizdir” ifadelerini kullandı. Başkan Dalgıç, sözlerini şöyle tamamladı: “Başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatan için can veren tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, Şükrü Çavuş’u, Akıncı Abidin’i, dokuz şehidimizi ve isimsiz kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla anıyorum. Mudanya’nın kurtuluşunun 103. yıl dönümü kutlu olsun. Yaşasın bağımsızlık, yaşasın Cumhuriyet!”

BAŞKAN TUGAY: “İZMİR, CUMHURİYET DEĞERLERİNİN KALESİDİR” Haber

BAŞKAN TUGAY: “İZMİR, CUMHURİYET DEĞERLERİNİN KALESİDİR”

İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşunun 103’üncü yıl dönümü kutlamaları Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törenle devam etti. Bir gün önce Balçova’daki polis merkezine yapılan saldırıda birinci sınıf emniyet müdürü polis başmüfettişi Muhsin Aydemir ve polis memuru Hasan Akın’ın şehit olmasından dolayı gösterilerin iptal edildiği törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanı Orgeneral İrfan Özsert, milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, konsoloslar, büyükelçiler, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri, bürokratlar, iş dünyası, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve yurttaşlar katıldı. “İZMİR’İN KURTULUŞU İLE YEPYENİ BİR ÜLKENİN ÖNSÜZÜ YAZILMIŞTIR” Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Her kentin özel, güzel, değerli günleri vardır. Bu günlerin en güzelleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihine yazılmış özel günlerdir. Hepsi değerli, hepsi önemli, hepsi saygın ve onurludur. Ama bir kent vardır ki, tarihe işgaliyle kurtuluş ateşini yakan, kurtuluşu ile yepyeni bir ülkenin önsözünü yazan kent olarak yazılmıştır. İşte bu ayrıcalık, bu onur, bu gurur yeryüzünde sadece İzmir’e aittir ve İzmir onun bu değeri en yüksek düzeyde yaşayanların yaşatanların, dosta düşmana anımsatanların memleketidir. Kendimizle, kentimizle, eşsiz ayrıcalığımızla ne kadar övünsek azdır. Biz 9 Eylülleri bitmeyen düşmanlık, tükenmeyen kin, boş hamaset, kof böbürlenmeyle anmayız. Biz emperyalizme ve maşalarına unutulmaz bir ders verdikten sonra, tüm dünyaya “bir daha asla, isterseniz denemesi bedava” çağrısı yapanların çocuklarıyız. “Yurtta Barış, Dünyada Barış” sözüyle yeryüzünün bir kardeşlik sofrasına dönmesini öngören Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yurttaşlarıyız. Biz önüne serilen düşman bayrağını görünce, “Kaldırın hemen! Bir ulusun bayrağı çiğnenemez” diyen bir centilmenin bu sözüne ev sahipliği yapmış İzmir’iz” dedi. “TOPRAĞINI ÜLKEYE DÖNÜŞTÜRENLERİN MİRASÇISIYIZ” 29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yılını kutlamanın gururunu yaşayacaklarını söyleyen Tugay, “Şimdi bugün 9 Eylül’ün 103’üncü yılını kutladığımız bugünde, başöğretmenimizin sözleriyle yeryüzüne İzmir’den seslenelim. Gelin birlikte tekrarlayalım; Özgürlük, bağımsızlık, çağdaşlık, demokrasi, laiklik, adalet, eşitlik, kadına saygı, çocuğa saygı, yaşlıya saygı, doğaya saygı, emeğe saygı, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti. 29 Ekim’de göz bebeğimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin 102’nci yılını kutlayacağız. Kutlamak, anlamaktan geçer. Anlayıp sahiplenmekten başlar. Bu uzun ve asla bitmeyecek yolculuğun yoldaşı olmaktan geçer. İşte bunu içselleştirdiğimiz anda, gündelik sorunlar sıkıntılar yok olur, yerine büyük ve çok değerli sorumluluklar alır. Bizi bu bilinçten, kararlılıktan, duruştan ve çalışmaktan hiç kimse alıkoyamaz. Biz nice olmazı olur yapanların çocuklarıyız, ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış’ diyerek ayağa kalkıp toprağını ülkeye dönüştürenlerin mirasçısıyız. Şimdi tam da bu bilinci anımsamanın, tazelemenin zamanıdır. İşte o zaman 9 Eylüller bize, biz Türkiye Cumhuriyeti’ne ve gelecek güzel günlere daha çok yakışacağız. Bugün çocuklarımız gözlerimize bakıyor. Yarın ‘Peki siz ne yaptınız?’ diye mutlaka soracaklar. Bu soruya gönül ferahlığıyla yanıt vereceklerin başında İzmirliler gelecektir, bundan kimsenin kuşkusu, hesabı, başka bir beklentisi olmasın. Toprağımızda Atamızın büyük emaneti Zübeyde Annemiz var. Herkes çok iyi bilsin ki, İzmir, Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden ve yaşatan tüm değerlerin kalesidir. Bu gerçek de buna inanmayanların kulağına küpe olsun” ifadelerini kullandı. “BİZ VARSAK TÜRKİYE CUMHURİYETİ SONSUZA DEK VAR OLACAK” Başkan Tugay, konuşmasını Haluk Işık’ın şiirini okuyarak şöyle tamamladı: “Sen 9 Eylül dersin iki kelime, ben değişen yazgı anlarım, özgürlük anlarım, bağımsızlık. Sen İzmir dersin iki hece ben sevinçten ağlarım. Tarihin başı mı dönmüş, şimşek hızı geldiklerinde, şaşırmış mı toprak, ayakları yere değmeyen atlar geçerken? Önce deniz mi görmüş, kavruk yüzlü neferleri? Bugün 9 Eylül, tam sırasıdır canlandırmanın hatıraları. Sen 9 Eylül dersin iki kelime ben onurlu bir halk anlarım, rüzgârın çevirdiği sayfa anlarım, sen İzmir dersin iki hece ben saygıyla ayağa kalkarım…Böylesi şiirleri yazdıran İzmir’e, önderimiz, başkomutanımız, başöğretmenimiz, hemşerimiz ve ebedi Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, bizi bugüne taşıyan atalarımıza ve yaşamın her alanındaki değerlerimize, sonsuz saygılarımı ve minnetlerimi sunuyorum. Onur günümüz 9 Eylül’ü yaratanları sevgiyle, rahmetle, bağlılıkla anıyorum. Biz varsak, Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek var olacak. Biz sözümüzden asla geri dönmedik, dönmeyeceğiz. Törenin sonunda ise Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir’in kurtuluşuyla ilgili sözleri okundu.

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 /  ANITKABİR'İN AÇILIŞI Haber

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 / ANITKABİR'İN AÇILIŞI

Tarihte Bugün: 1 Eylül 1953 - Anıtkabir'in açılışı gerçekleştirildi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı buraya nakledildi. Anıtkabir, Ankara'nın Çankaya semtinde bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarının bulunduğu komplekstir. Emin Onat ve Orhan Arda tarafından tasarlanan Anıtkabir, 1944'te inşaatına başlanarak 1953 yılında tamamlanmıştır. Anıt mezar yapısının yanında, çeşitli yapı ve anıtlardan oluşan Barış Parkı adlı ağaçlık bir alan da mevcuttur. Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünün ardından naaşının, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı duyuruldu. Anıt mezarın yapılacağı lokasyonun belirlenmesi amacıyla bir komisyon oluşturuldu. Rapora istinaden, 17 Ocak 1939'da Cumhuriyet Halk Partisi meclis toplantısında yapının Rasattepe'ye yapılmasına karar verildi. Bu karar sonrası kamulaştırma çalışmaları başlatıldı ve yapının tasarımının belirlenmesi için 1 Mart 1941'de uluslararası bir proje yarışması açıldı. 2 Mart 1942'de sonuçlanan yarışmada Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi, bazı değişikliklerle uygulanmak üzere seçildi ve 9 Ekim 1944'te temel atma töreniyle inşaata başlandı. Dört aşamalı olan inşaat, karşılaşılan çeşitli sorunlar ve gecikmeler nedeniyle planlanan tarihten daha sonra, Ekim 1953'te sona erdi. İnşaat süresince bazı proje değişiklikleri de yapılmıştı. 10 Kasım 1953'te düzenlenen törenle Atatürk'ün naaşı buraya taşındı. 1973'ten bu yana İsmet İnönü'nün mezarının da bulunduğu ve 1966'da defnedilen Cemal Gürsel ile 1960-1963 arasında defnedilen on bir kişinin naaşları ise 1988'de Anıtkabir'den çıkarıldı. Kompleksteki ana yapı olan anıt mezarda, Şeref Holü olarak adlandırılan bölümde Atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır; naaşı ise bu yapının alt katındaki mezar odasında defin edilmiştir. Kompleksin girişi, Aslanlı Yol adlı yoldan yapılmakta ve bu yol, tören alanına ulaşmaktadır. Anıt mezar, revaklarla çevrili bu alanın bir kenarında, tören alanının Aslanlı Yol'a hizalı başka bir kenarında ise çıkış bölümü yer almaktadır. Kompleksin içindeki dört köşe, tören alanından çıkış ve alanın köşeleri olmak üzere on kule, iki heykel grubu ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunmaktadır. Anıt Blok olarak adlandırılan tüm yapılar, Barış Parkı isimli ağaçlık bir alanla çevrili olup yapılar betonarme olup yüzey kaplamalarında ve zeminlerinde çeşitli mermer ve traverten türleri kullanılmakta, ayrıca farklı yerlerde kabartma, mozaik, fresk ve oyma teknikleriyle süslemeler yer almaktadır. İkinci Ulusal Mimarlık Akımı'na uygun bir Neoklasik stilde yapılan yapı, günümüzdeki Türkiye topraklarında tarih boyunca hüküm sürmüş olan Hitit, Antik Yunan, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin izlerini taşır. Anıtkabir'deki tüm hizmet ve işlerin sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na aittir ve burada düzenlenecek etkinlikler kanunla düzenlenir. Türkiye'deki millî bayramlar ve Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım günlerinde hükümet tarafından Anıtkabir'de resmî anma törenleri düzenlenir. Bunun yanı sıra, devlet protokolünden kişiler ile diğer gerçek ve tüzel kişi temsilcileri tarafından da törenler düzenlenebilir. Anıtkabir, yabancı hükümet yetkililerinin Türkiye'ye yaptıkları resmî ziyaretlerde de zaman zaman uğradıkları ve resmî törenlerin gerçekleştirildiği bir mekandır.

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 /  ANITKABİR'İN AÇILIŞI Haber

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 / ANITKABİR'İN AÇILIŞI

Tarihte Bugün: 1 Eylül 1953 - Anıtkabir'in açılışı gerçekleştirildi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı buraya nakledildi. Anıtkabir, Ankara'nın Çankaya semtinde bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarının bulunduğu komplekstir. Emin Onat ve Orhan Arda tarafından tasarlanan Anıtkabir, 1944'te inşaatına başlanarak 1953 yılında tamamlanmıştır. Anıt mezar yapısının yanında, çeşitli yapı ve anıtlardan oluşan Barış Parkı adlı ağaçlık bir alan da mevcuttur. Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünün ardından naaşının, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı duyuruldu. Anıt mezarın yapılacağı lokasyonun belirlenmesi amacıyla bir komisyon oluşturuldu. Rapora istinaden, 17 Ocak 1939'da Cumhuriyet Halk Partisi meclis toplantısında yapının Rasattepe'ye yapılmasına karar verildi. Bu karar sonrası kamulaştırma çalışmaları başlatıldı ve yapının tasarımının belirlenmesi için 1 Mart 1941'de uluslararası bir proje yarışması açıldı. 2 Mart 1942'de sonuçlanan yarışmada Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi, bazı değişikliklerle uygulanmak üzere seçildi ve 9 Ekim 1944'te temel atma töreniyle inşaata başlandı. Dört aşamalı olan inşaat, karşılaşılan çeşitli sorunlar ve gecikmeler nedeniyle planlanan tarihten daha sonra, Ekim 1953'te sona erdi. İnşaat süresince bazı proje değişiklikleri de yapılmıştı. 10 Kasım 1953'te düzenlenen törenle Atatürk'ün naaşı buraya taşındı. 1973'ten bu yana İsmet İnönü'nün mezarının da bulunduğu ve 1966'da defnedilen Cemal Gürsel ile 1960-1963 arasında defnedilen on bir kişinin naaşları ise 1988'de Anıtkabir'den çıkarıldı. Kompleksteki ana yapı olan anıt mezarda, Şeref Holü olarak adlandırılan bölümde Atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır; naaşı ise bu yapının alt katındaki mezar odasında defin edilmiştir. Kompleksin girişi, Aslanlı Yol adlı yoldan yapılmakta ve bu yol, tören alanına ulaşmaktadır. Anıt mezar, revaklarla çevrili bu alanın bir kenarında, tören alanının Aslanlı Yol'a hizalı başka bir kenarında ise çıkış bölümü yer almaktadır. Kompleksin içindeki dört köşe, tören alanından çıkış ve alanın köşeleri olmak üzere on kule, iki heykel grubu ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunmaktadır. Anıt Blok olarak adlandırılan tüm yapılar, Barış Parkı isimli ağaçlık bir alanla çevrili olup yapılar betonarme olup yüzey kaplamalarında ve zeminlerinde çeşitli mermer ve traverten türleri kullanılmakta, ayrıca farklı yerlerde kabartma, mozaik, fresk ve oyma teknikleriyle süslemeler yer almaktadır. İkinci Ulusal Mimarlık Akımı'na uygun bir Neoklasik stilde yapılan yapı, günümüzdeki Türkiye topraklarında tarih boyunca hüküm sürmüş olan Hitit, Antik Yunan, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin izlerini taşır. Anıtkabir'deki tüm hizmet ve işlerin sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na aittir ve burada düzenlenecek etkinlikler kanunla düzenlenir. Türkiye'deki millî bayramlar ve Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım günlerinde hükümet tarafından Anıtkabir'de resmî anma törenleri düzenlenir. Bunun yanı sıra, devlet protokolünden kişiler ile diğer gerçek ve tüzel kişi temsilcileri tarafından da törenler düzenlenebilir. Anıtkabir, yabancı hükümet yetkililerinin Türkiye'ye yaptıkları resmî ziyaretlerde de zaman zaman uğradıkları ve resmî törenlerin gerçekleştirildiği bir mekandır.

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 /  ANITKABİR'İN AÇILIŞI Haber

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 / ANITKABİR'İN AÇILIŞI

Tarihte Bugün: 1 Eylül 1953 - Anıtkabir'in açılışı gerçekleştirildi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı buraya nakledildi. Anıtkabir, Ankara'nın Çankaya semtinde bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarının bulunduğu komplekstir. Emin Onat ve Orhan Arda tarafından tasarlanan Anıtkabir, 1944'te inşaatına başlanarak 1953 yılında tamamlanmıştır. Anıt mezar yapısının yanında, çeşitli yapı ve anıtlardan oluşan Barış Parkı adlı ağaçlık bir alan da mevcuttur. Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünün ardından naaşının, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı duyuruldu. Anıt mezarın yapılacağı lokasyonun belirlenmesi amacıyla bir komisyon oluşturuldu. Rapora istinaden, 17 Ocak 1939'da Cumhuriyet Halk Partisi meclis toplantısında yapının Rasattepe'ye yapılmasına karar verildi. Bu karar sonrası kamulaştırma çalışmaları başlatıldı ve yapının tasarımının belirlenmesi için 1 Mart 1941'de uluslararası bir proje yarışması açıldı. 2 Mart 1942'de sonuçlanan yarışmada Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi, bazı değişikliklerle uygulanmak üzere seçildi ve 9 Ekim 1944'te temel atma töreniyle inşaata başlandı. Dört aşamalı olan inşaat, karşılaşılan çeşitli sorunlar ve gecikmeler nedeniyle planlanan tarihten daha sonra, Ekim 1953'te sona erdi. İnşaat süresince bazı proje değişiklikleri de yapılmıştı. 10 Kasım 1953'te düzenlenen törenle Atatürk'ün naaşı buraya taşındı. 1973'ten bu yana İsmet İnönü'nün mezarının da bulunduğu ve 1966'da defnedilen Cemal Gürsel ile 1960-1963 arasında defnedilen on bir kişinin naaşları ise 1988'de Anıtkabir'den çıkarıldı. Kompleksteki ana yapı olan anıt mezarda, Şeref Holü olarak adlandırılan bölümde Atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır; naaşı ise bu yapının alt katındaki mezar odasında defin edilmiştir. Kompleksin girişi, Aslanlı Yol adlı yoldan yapılmakta ve bu yol, tören alanına ulaşmaktadır. Anıt mezar, revaklarla çevrili bu alanın bir kenarında, tören alanının Aslanlı Yol'a hizalı başka bir kenarında ise çıkış bölümü yer almaktadır. Kompleksin içindeki dört köşe, tören alanından çıkış ve alanın köşeleri olmak üzere on kule, iki heykel grubu ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunmaktadır. Anıt Blok olarak adlandırılan tüm yapılar, Barış Parkı isimli ağaçlık bir alanla çevrili olup yapılar betonarme olup yüzey kaplamalarında ve zeminlerinde çeşitli mermer ve traverten türleri kullanılmakta, ayrıca farklı yerlerde kabartma, mozaik, fresk ve oyma teknikleriyle süslemeler yer almaktadır. İkinci Ulusal Mimarlık Akımı'na uygun bir Neoklasik stilde yapılan yapı, günümüzdeki Türkiye topraklarında tarih boyunca hüküm sürmüş olan Hitit, Antik Yunan, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin izlerini taşır. Anıtkabir'deki tüm hizmet ve işlerin sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na aittir ve burada düzenlenecek etkinlikler kanunla düzenlenir. Türkiye'deki millî bayramlar ve Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım günlerinde hükümet tarafından Anıtkabir'de resmî anma törenleri düzenlenir. Bunun yanı sıra, devlet protokolünden kişiler ile diğer gerçek ve tüzel kişi temsilcileri tarafından da törenler düzenlenebilir. Anıtkabir, yabancı hükümet yetkililerinin Türkiye'ye yaptıkları resmî ziyaretlerde de zaman zaman uğradıkları ve resmî törenlerin gerçekleştirildiği bir mekandır.

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 /  ANITKABİR'İN AÇILIŞI Haber

TARİHTE BUGÜN: 1 EYLÜL 1953 / ANITKABİR'İN AÇILIŞI

Tarihte Bugün: 1 Eylül 1953 - Anıtkabir'in açılışı gerçekleştirildi ve Mustafa Kemal Atatürk'ün naaşı buraya nakledildi. Anıtkabir, Ankara'nın Çankaya semtinde bulunan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün anıt mezarının bulunduğu komplekstir. Emin Onat ve Orhan Arda tarafından tasarlanan Anıtkabir, 1944'te inşaatına başlanarak 1953 yılında tamamlanmıştır. Anıt mezar yapısının yanında, çeşitli yapı ve anıtlardan oluşan Barış Parkı adlı ağaçlık bir alan da mevcuttur. Atatürk'ün 10 Kasım 1938'de ölümünün ardından naaşının, Ankara'da bir anıt mezar inşa edilene kadar Ankara Etnografya Müzesi'nde kalacağı duyuruldu. Anıt mezarın yapılacağı lokasyonun belirlenmesi amacıyla bir komisyon oluşturuldu. Rapora istinaden, 17 Ocak 1939'da Cumhuriyet Halk Partisi meclis toplantısında yapının Rasattepe'ye yapılmasına karar verildi. Bu karar sonrası kamulaştırma çalışmaları başlatıldı ve yapının tasarımının belirlenmesi için 1 Mart 1941'de uluslararası bir proje yarışması açıldı. 2 Mart 1942'de sonuçlanan yarışmada Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi, bazı değişikliklerle uygulanmak üzere seçildi ve 9 Ekim 1944'te temel atma töreniyle inşaata başlandı. Dört aşamalı olan inşaat, karşılaşılan çeşitli sorunlar ve gecikmeler nedeniyle planlanan tarihten daha sonra, Ekim 1953'te sona erdi. İnşaat süresince bazı proje değişiklikleri de yapılmıştı. 10 Kasım 1953'te düzenlenen törenle Atatürk'ün naaşı buraya taşındı. 1973'ten bu yana İsmet İnönü'nün mezarının da bulunduğu ve 1966'da defnedilen Cemal Gürsel ile 1960-1963 arasında defnedilen on bir kişinin naaşları ise 1988'de Anıtkabir'den çıkarıldı. Kompleksteki ana yapı olan anıt mezarda, Şeref Holü olarak adlandırılan bölümde Atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır; naaşı ise bu yapının alt katındaki mezar odasında defin edilmiştir. Kompleksin girişi, Aslanlı Yol adlı yoldan yapılmakta ve bu yol, tören alanına ulaşmaktadır. Anıt mezar, revaklarla çevrili bu alanın bir kenarında, tören alanının Aslanlı Yol'a hizalı başka bir kenarında ise çıkış bölümü yer almaktadır. Kompleksin içindeki dört köşe, tören alanından çıkış ve alanın köşeleri olmak üzere on kule, iki heykel grubu ve Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunmaktadır. Anıt Blok olarak adlandırılan tüm yapılar, Barış Parkı isimli ağaçlık bir alanla çevrili olup yapılar betonarme olup yüzey kaplamalarında ve zeminlerinde çeşitli mermer ve traverten türleri kullanılmakta, ayrıca farklı yerlerde kabartma, mozaik, fresk ve oyma teknikleriyle süslemeler yer almaktadır. İkinci Ulusal Mimarlık Akımı'na uygun bir Neoklasik stilde yapılan yapı, günümüzdeki Türkiye topraklarında tarih boyunca hüküm sürmüş olan Hitit, Antik Yunan, Selçuklu ve Osmanlı kültürlerinin izlerini taşır. Anıtkabir'deki tüm hizmet ve işlerin sorumluluğu Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı'na aittir ve burada düzenlenecek etkinlikler kanunla düzenlenir. Türkiye'deki millî bayramlar ve Atatürk'ün ölüm yıl dönümü olan 10 Kasım günlerinde hükümet tarafından Anıtkabir'de resmî anma törenleri düzenlenir. Bunun yanı sıra, devlet protokolünden kişiler ile diğer gerçek ve tüzel kişi temsilcileri tarafından da törenler düzenlenebilir. Anıtkabir, yabancı hükümet yetkililerinin Türkiye'ye yaptıkları resmî ziyaretlerde de zaman zaman uğradıkları ve resmî törenlerin gerçekleştirildiği bir mekandır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.