#Gürsu

- Gürsu haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Gürsu haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

MUCİZE KURTULUŞUN YENİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI Haber

MUCİZE KURTULUŞUN YENİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI

O anların görüntüsü ortaya çıktı. Babaanne ilk önce torunun aşağı bıraktı, sonra kendi atladı. Kurtulmalarının ardından vatandaşlar alkışlarla büyük bir sevinç yaşadı. Olayı anlatan oğlu Ferhat Gökçe, "Annem ve yeğenim kendi imkanlarıyla inmeye çalıştı. Başaramayınca camdan atlamak zorunda kaldılar. Çok şükür iyiler ama vücutlarında kırıklar var. Cana geleceğine mala gelsin" dedi. Bursa’nın Gürsu ilçesi Yenidoğan Mahallesi Özgül Sokak’ta dün akşam saatlerinde 3 katlı bir binanın çatı katında yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangında dairede mahsur kalan 65 yaşındaki babaanne Neriman G. ve 7 yaşındaki torunu Sümeyye G. dumandan ve alevlerden etkilendi. Yangını fark eden çevredekiler durumu ekiplere bildirirken, babaanne ise torununu ile pencereden kurtarılmayı bekledi. Alevlerin odaya kadar geldiğini gören babaanne, torununu aşağıda bekleyen vatandaşların açtığı battaniyenin üzerine bıraktı. Battaniyeye denk gelen 7 yaşındaki Sümmeye G., hiç bir yara almadan kurtuldu. O anlar saniye saniye vatandaşların cep telefonu kamerasına yansıdı. Çocuğun sağlıklı bir şekilde alevlerden kurtulmasıyla vatandaşlar büyük sevinç içerisinde alkışlarla mutluluğunu dile getirdi. Torunun aşağı bıraktıktan sonra, kendi de camdan aşağı sarkan babaanne Neriman G., alevler cama geldiği esnada kendini aşağı bıraktı. İlk önce alt katın balkonuna çarpan babaanne, sonra vatandaşların gerdiği battaniyenin üzerine düştü. Sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılan babaanne ve torununun sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Yangın sonrası konuşan babaanne Neriman G.’nin oğlu Ferhat Gökçe, "Annem ve yeğenim kendi imkanlarıyla inmeye çalıştı. Başaramayınca camdan atlamak zorunda kaldılar. Çok şükür iyiler ama vücutlarında kırıklar var. Cana geleceğine mala gelsin" dedi. O anlar kamerada Dehşet anına ait yeni görüntüler de ortaya çıktı. Görüntülerde, babaanne ve torununun camdan atlayışı, vatandaşların ise çocuğu havada yakalayarak kurtarması saniye saniye kaydedildi. Babaanne ve torununun durumlarının iyi olduğu hastaneden taburcu edildikleri, babaannenin belinde hafif ezik ve bacağında kırık olduğu evde tedavisinin sürdüğü öğrenildi.

YANGINLARIN EKONOMİK BİLANÇOSU ÇOK AĞIR Haber

YANGINLARIN EKONOMİK BİLANÇOSU ÇOK AĞIR

İklim değişiklinin etkisiyle bu yaz Türkiye, aşırı sıcaklar, düşük nem ve rüzgarla mücadele etti. Özellikle orman yangınları rüzgarla geniş alanlara yayılırken on binlerce hektar alan kül oldu. Yapılan hesaplamalara göre, ürettiği odun ve yanan bölgenin yeniden ağaçlandırılmasından hareketle bir hektar ormanlık alanın yanmasıyla 600 bin liralık bir ekonomik kayıp ortaya çıkıyor. Bin hektar üzerinden hesaplandığında 600 milyon lira, 10 bin hektar olarak bakıldığında ise 6 milyar liralık kayıp oluşuyor. Bursa Büyükşehir Belediyesinin verilerine göre temmuzdaki yangınlarda Gürsu'da bin 370 hektar, Harmancık'ta 4 bin 700 hektar alan yandı. Bu rakamlarla oluşan ekonomik kayıp sadece Bursa'da 3 milyar 700 milyon lirayı geçiyor. Bursa Teknik Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşat Erkan, son günlerde sıcak hava ve rüzgarın etkisiyle birçok noktada orman yangınları çıktığını ve önemli oranda yeşil alanın kaybedildiğini belirtti. Ormanların yanmasının yeşilinin ve birçok sunduğu hizmetin kaybolmasının yanı sıra ekonomik açıdan da ciddi kayıplara yol açtığını anlatan Erkan, "Yaşlı ormanlarda ekonomik anlamda ciddi bir zarardan bahsetmek doğru olmaz. Yaşlı kızılçam ormanında gövdeler tamamen yanmadığı için yangından sonra gövdelerin sanki hiç yanmamış gibi kesilip hasat edilip piyasada satılması söz konusu olabilir" dedi. Ormanların genç olması durumunda daha ciddi kayıpların oluşabileceğini vurgulayan Erkan, şöyle konuştu: "Özellikle 20 yaşın altındaki ormanlık alanların yanması durumunda ciddi ekonomik kayıplardan bahsedebiliriz. Ağaç gövdeleri yetişme ortamına göre değişebilir ancak biz ortalama bir genç kızılçam ormanından bahsedelim. Genç ağaçlar yangında tamamen yanarlar, yaşlı olanları gibi kullanım imkanları olmaz. Bu ormanların ürettiği odundan hesapla ilerleyebiliriz. 20 yaşındaki bir hektar kızılçam ormanı yıllık 6 metreküp odun üretir. Böyle bir ormanın yanması demek 20 yıl üreteceği yıllık 6 metreküpten 120 metreküp odunun yanması demektir. Kızılçam gövde odununun piyasa değeri ürün çeşitliliğine göre değişebilir. Biz en mütevazı şekilde ortalama bir metreküp fiyatı 3 bin lira dersek bir hektarlık alanın yanmasıyla 360 bin liralık bir kayıp oluşabilir." Erkan, orman yangınlarının yol açtığı kaybın sadece odun olmadığına dikkati çekerek, "O alan yeniden ağaçlandırılacak. Bir hektar ormanın yeniden ağaçlandırılması arazi şartlarına göre değişse de ortalama 250 bin liraya mal olmaktadır. Yani odun ve yeniden ağaçlandırmada bir hektardaki kayıp 600 bin lirayı geçiyor" dedi. Ormanların sunduğu diğer hizmetlerin de bölge tekrar yeşillendirilene kadar aksayacağını belirten Erkan, "Orman demek, ağaç demek erozyonu önlemek demek. Yağmur demek ve suyu tutmak demek. Bölgeye sağladığı estetik ayrıca önemli. Ürettiği temiz hava, ekosistemdeki değeri elbet paha biçilemez. Bu yüzden ormanları korumak özellikle yangınlardan korumak çok önemli" diye konuştu. İHA

BOZBEY: 10 BİN FUTBOL SAHASI KADAR ALANIN KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUZ Haber

BOZBEY: 10 BİN FUTBOL SAHASI KADAR ALANIN KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUZ

Bursa’da son beş gündür etkisini gösteren orman yangınlarının kontrol altına alınması ve soğutulması çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, Harmancık ilçesindeki ormanlık alanda yeniden yükselen dumanlar tedirginlik yarattı. Ekipler hızla olay yerine ulaşarak yangını kontrol altına almak için çalışmalara başlarken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de gelişmeleri bizzat Harmancık ilçesinden takip etti. Soğutma çalışmalarını yerinde inceleyen ve yetkililerden bilgi alan Başkan Bozbey, Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan ile yangından etkilenen Çamoğlu, Çakmak ve Dutluca köylerine ziyaretlerde bulundu. Hep geçmiş olsun dileklerini ileten Başkan Bozbey, vatandaşların ihtiyaç ve taleplerini yerinden dinledi. “HER BİR GÜZEL İNSANA YÜREKTEN TEŞEKKÜRLER” Harmancık ilçesinde bir alanın yeniden alev aldığına dikkat çeken Başkan Bozbey, ekiplerin hızlı bir şekilde yangınla mücadeleye başladığını belirtti. Bursa’nın son beş gündür, çağımızın en büyük felaketlerinden biriyle mücadele ettiğini ifade eden Başkan Bozbey, Bursa Valiliği'nin koordinasyonu altında, farklı şehirlerden, büyükşehir belediyeleri ve kurumların dayanışmasıyla yangın bölgesine destek olan herkese teşekkür etti. Söndürme ve soğutma işlerinde görev yapan AFAD, Orman Bölge Müdürlüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve orman işletmeleri personelinin büyük özveri gösterdiğine değinen Başkan Bozbey, “Köylülerimiz de traktör arkasına taktıkları tankerlerle büyük bir çaba gösterdi. Onlara da yürekten teşekkür ediyorum. Gönüllülerimize, sivil toplum kuruluşlarına, her bir Bursalımıza ve yangınlara gönülden müdahale etmeye çalışan tüm canlara teşekkür ediyorum. Ancak, kayıplarımız var. Tankerin devrilmesi sonucu üç kardeşimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine sabır diliyorum” diye ekledi. “10 BİN FUTBOL SAHASI ALANINI KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜ” Yangın nedeniyle kaybedilen toprak ve ağaç miktarlarına ilişkin bilgiler veren Başkan Bozbey, “Bu yangında, Gürsu’da yaklaşık 1370 hektar alanımız yok oldu. Harmancık’ta ise yaklaşık 4700 hektar alanımızı kaybettik. Bu inanılmaz bir facia. Bursa, uzun süredir böyle bir felakete şahit olmamıştı. Görev alan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Harmancık bölgesinde ise yaklaşık 2 milyon 300 bin ağacı kaybettiğimizi söyleyebilirim. Merkezde de yaklaşık 680 bin çam ağacını kaybettik ve tahminler devam ediyor. Sonuçlandığında her şey daha net ortaya çıkacak. Ancak genel olarak bakıldığında 10 bin futbol sahası kadar geniş bir alanı kaybetmenin üzüntüsünü toplum, şehir ve ülke olarak yaşıyoruz. Ağaçların yanı sıra binlerce canlıyı da kaybettik” dedi. “KÖYLÜLERİMİZİN YANINDA OLACAĞIZ” Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin AKOM aracılığıyla ve Bursa Valiliği’nin koordinasyonunda gelişmeleri sürekli izlediğini belirten Başkan Bozbey, ekiplerin tankerlerle, itfaiye araçlarıyla, sivil araçlarla, şehir dışından gelen büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait araçlarla yangınla mücadele ettiğini ifade etti. Yangının sabaha karşı kontrol altına alınabildiğini söyleyen Başkan Bozbey, “Soğutma çalışmaları sürüyor. Helikopterler yoğun bir mesai harcadı. Bugün de yangının söndürülmesinde aynı hassasiyeti gösteriyorlar. Kısa süre önce çıkan yangın da söndürülecektir. Rüzgârın hızını artırmaması en büyük dileğimiz. Ayrıca yaralı hayvanlara müdahale konusunda Veteriner İşleri Dairesi Başkanlığımız yoğun çaba harcıyor. Yaralı hayvanların tedavisi sürüyor. Köylerimizi de ziyaret ettik; taleplerini aldık. Köylülerimize, şu an, yarın ve her zaman destekte bulunmaya ve yanlarında olmaya devam edeceğiz” diye ekledi. “YENİDEN AĞAÇLANDIRMAK ZORUMUZDA OLDUĞUMUZ ALANLAR” Vatandaşların ormanlık alanda ateş yakmaması, piknik yapmaması, izmarit, cam ve pet şişe atmamaları gerektiğini vurgulayan Başkan Bozbey, evlerin bacalarının temizlenmesi ve elektrik tesisatlarının kontrol edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Son dönemlerde ortalama 14-15 dakikada bir yangın ihbarı aldıklarını hatırlatan Başkan Bozbey, "Doğamıza sahip çıkalım. Ona kötü davranırsak, bunu bize kötü şekilde geri ödetir. Doğayı korumak bizim vicdani sorumluluğumuzdur; gelecek kuşaklar, çocuklarımız ve insanlık adına bu gereklidir. Valiliğimizin koordinasyonunda başlatılacak ağaçlandırma seferberliğine katılım hepimizin sorumluluğundadır. Bu alanları yeniden ağaçlandırmak ve daha fazla yeşil alan yaratmak zorundayız. Bunu Bursalılarla, yurt içinden ve yurt dışından destek olmak isteyenlerle birlikte yapacağız. Bu alanları yeniden canlandırıp geleceğe nefes alabilecekleri bir ortam bırakmak istiyoruz. Bursalılarla ve dışarıdan katkı sağlayan tüm güzel insanlarla bir kez daha gurur duyuyorum. Bursa, birleşme ve dayanışma ile neleri başarabileceğini gösterdi. Umarım tekrar böyle bir afet yaşamayız. Bu tür durumlarla karşılaşmamak için dikkatli olmalıyız. Alınması gereken önlemleri hep birlikte almalı ve süreçleri yakinen takip etmeliyiz” dedi.

SADECE BURASI YEŞİL KALDI Haber

SADECE BURASI YEŞİL KALDI

Bahçesine gözü gibi bakan ve öşrünü veren Halil Kiraz, "Etrafını yolla çevirdim. Ağaçlarımın altında hiçbir otu bırakmadım. Verilmiş sadakamız varmış. Her yer küle döndü benim bahçem yemyeşil kaldı" dedi. Bursa'nın Gürsu ilçesinde 26 Temmuz 2025 tarihinde başlayan ve yaklaşık 2 gün süren yangında yaklaşık 100 hektarlık alan küle döndü. Söndürme çalışmalarında 41 kurumdan bin 800 personel ve 700 iş makinesi görev aldı. 3 köyde 485 hanedeki bin 765 kişinin tahliye edilmesine sebep olan yangının söndürülmesiyle köylüler evlerine döndü. Hayatın normale dönmesiyle birlikte köylülerin geçim kaynağı olan tarım alanlarındaki bir bahçesi ise dikkat çekti. 100 hektarlık ormanlık alandaki ağaçların hepsi küle dönerken, ormanın içinde Karahıdır Mahallesinde kalan nektarın bahçesi yemyeşil üzerinde meyveleriyle kala kaldı. Dikkat çeken bahçenin çevresindeki toprağın bile griye tabakayla kaplanmışken, 2B çerçevesindeki Halil Kiraz'a ait 25 dönümlük arazinin etkilenmemesi büyük sevinçle karşılandı. Araziye gözü gibi baktığını ve gereken bütün bakımlarını yaptığını, öşrünü verdiğini belirten 3 çocuk babası 53 yaşındaki Halil Kiraz, bahçesinin küle dönmeyişini şu şekilde dile getirdi: "Cumartesi günü akşamüstü Gürsu İpekyolu Mahallesi ile Kestel Ağlaşan Mahallesi arasında yangın çıktığını duyunca, köylülerle traktörlerimizi alıp oraya gittik. Ancak kısa bir süre sonra muhtarımız tarafından atılan mesajla köyümüzün de tehlike altında olduğunu öğrendik. Daha sonra köyümüze geri geldik. Geldiğimizde gözlerimize inanamadık. Söndürüldükten sonra tarlama geldiğimde benim burasının yanmadığını gördüm. Benim bu tarlanın yanmamasının sebebi, damlama sistemiyle sulama yapıyorum. Sürekli nemli olması ve ağaçlarımın dibinde kuru ot olmaması çok etkili oldu. Verilmiş sadakamız varmış. O manzarayı bir daha Allah bize yaşatmasın." Köylerinin tahliye edildiğini ancak bırakıp gitmediklerini belirten Kiraz, "İtfaiye ekipleriyle, belediyelerle birlikte bizde köyümüzü savunduk. Benim bu arazime yangının ulaşmaması, çevresini yol ile çevirmemden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Benim bahçem ve yanımdaki bahçe gerekli bakımları zamanında yaptığımız için yemyeşil kaldı. Bu araziyi Allah korudu. Çiftçilerimiz arazilerin çevresinde böyle alanlar bıraksın. Faydasını gördük. Birkaç ağaç eksik olması hepsinin kurtulmasına vesile oldu. Sulama borularımız zarar gördü. Ancak canımız, köyümüz kurtuldu. O kadar zararı düşünmüyoruz" dedi. Halil Kiraz, önceden beri ağaçlarından birkaç tanesini ihtiyaç sahipleri ve isteyenlere hayır için dağıttığını da konuşmasına ekledi. İHA

GÜRSU'DA 1500 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN YANDI Haber

GÜRSU'DA 1500 FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE ALAN YANDI

Türkiye genelinde orman yangınlarıyla mücadele sürerken, Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Burak Arıcak, sadece Bursa’nın Gürsu ilçesinde çıkan yangınlarda yaklaşık bin 100 hektar yani bin 500 futbol sahası büyüklüğündeki bir alanın yandığını söyledi. Prof. Dr. Arıcak, bu alanların 10 yıl içerisinde eski haline dönebileceğini belirtti. Türkiye’nin farklı bölgelerinde peş peşe çıkan orman yangınlarıyla mücadele sürerken, özellikle sıcak hava, düşük nem ve kuvvetli rüzgârlar, söndürme çalışmalarını zorlaştırıyor. Ekipler, bir yandan alevlerle mücadele ederken diğer yandan soğutma çalışmaları ve hasar tespitleri için sahada yoğun çaba harcıyor. Bu zorlu süreçte Bursa Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Arıcak, yangınların nedenleri, etkileri ve sonrası için yapılacak çalışmalar hakkında önemli bilgiler verdi. Sadece Bursa’nın Gürsu ilçesinde çıkan yangınlarda yaklaşık bin 100 hektar yani bin 500’e yakın futbol sahası kadar alanın etkilendiğini ifade eden Prof. Dr. Arıcak, yangınların etkili olduğu bölgelerdeki ağaç türlerine dikkat çekti. Yanan alanlarda bulunan özellikle kızılçam ve karaçamların yangına karşı hassas olduğunu ifade eden Prof. Dr. Arıcak, "Gürsu’da yoğun olarak kızılçam, Orhaneli’de ise karaçam türleri bulunuyor. Bu türler, büyük orman yangınlarının çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Yangın başladıktan sonra da söndürülmeleri oldukça zor" diye konuştu. "Alevler 700-800 metre ileriye sıçrayabiliyor" Orman yangınlarında hava şartlarının belirleyici rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Arıcak, "Sıcak hava dalgası sürüyor, nem çok düşük. Rüzgâr da zaman zaman etkili oluyor. Bu durum, söndürme çalışmalarını ciddi şekilde zorlaştırıyor. Yangın anında alevlerin sıcaklığı 900 ile 1000 dereceye kadar çıkabiliyor. Alevler, 700-800 metre ileriye sıçrayabiliyor ve rüzgârın yönü de sürekli değiştiği için yangının kontrol altına alınması daha da karmaşık bir hâl alıyor" ifadelerini kullandı. Nisan, mayıs aylarında ağaçlandırma yapılmaya başlanır Yanan orman alanlarının anayasal güvence altında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Burak Arıcak, "Ormanlık bir alanda yangın çıktıktan sonra, söndürme ve soğutma çalışmalarının tamamlanması ve güvenlik nöbetlerinin sona ermesinin ardından Orman Genel Müdürlüğü bölgede hasar tespit çalışması yapar. Bu işlemlerin ardından, yasal olarak bir yıl içerisinde yangın gören alanın yeniden ağaçlandırılması zorunludur. Bursa özelinde nisan-mayıs gibi ağaçlandırma çalışmaları başlar. İlk olarak doğanın kendi süreciyle tohumların alana taşınması ve orman örtüsünün doğal şekilde oluşması beklenir. Ardından Orman Genel Müdürlüğü tarafından tohum ve fidanla destek verilerek ağaçlandırma tamamlanır" dedi. Ağaçlandırılan alanların tekrar orman statüsü kazanmasının zaman aldığını hatırlatan Prof. Dr. Arıcak, "O bölge ağaçlandırıldıktan sonra tam anlamıyla bir ormana dönüşmesi 10 yılı bulur" ifadelerini kullandı. "Yol kenarlarına dayanıklı ağaç türleri dikilebilir" Yangına karşı dayanıklı ağaç türleriyle yanan alanların değiştirilmesinin doğru bir yaklaşım olmadığını belirten Arıcak, şunları sözlerine ekledi: "Örneğin; Karadeniz bölgesindeki ağaç türleri yangına daha dayanıklıdır ancak Bursa’da yaygın olan kızılçam ve karaçam gibi türler yangına hassastır. Bunun nedeni bu ağaçların yüksek reçine içermesidir. Ancak bu türler, bu bölgenin doğal ekosistemine aittir. Her canlının yaşaması için uygun bir iklim ve ortam vardır; bu ağaçlar da burada doğal olarak yetişir. ‘Burası yandı, buraya başka bir tür dikelim’ demek doğru bir yaklaşım değil. Getirilen tür bu iklime uygun olmayabilir. Bu nedenle, yeniden ağaçlandırma çalışmaları doğal türlerle yapılmalıdır. Ancak insan temasının yüksek olduğu yol kenarlarında, yangına daha dayanıklı türlerle bölgesel ağaçlandırma yapılabilir. Bu tür uygulamalar, ormana tampon bölge oluşturmak için faydalı olabilir." İHA

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.