SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ifade

- Ifade haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ifade haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

KUNDAKÇI FETÖ’CÜ: "KÖYDEKİ ORTAMIN KARIŞMASINI İSTEDİM" Haber

KUNDAKÇI FETÖ’CÜ: "KÖYDEKİ ORTAMIN KARIŞMASINI İSTEDİM"

Bursa’nın Harmancık ilçesindeki yangını çıkardığı iddiasıyla sevk edildiği mahkemece "Kundaklama" suçundan tutuklanan 30 yaşındaki FETÖ’cü Ufuk Aytekin, sorgusunda, bir anlık ruh haliyle yolun kenarında bulunan ormanlık alanı yakmak istediğini belirterek, "Aynı zamanda köydeki ortamın karışmasını, köy sakinleri arasında kargaşa çıkmasını, anlamsız bir karışıklık olmasını istedim Cahillik yaptım, beraatimi isterim" dedi. Orhaneli ile Harmancık arasında çıkan orman yangını sırasında vatandaşlar tarafından ormanda şüpheli görülen ve sürücüsü olduğu 03 HK 184 plakalı kamyonetin kasasında benzin bidonu bulunan Ufuk Aytekin (30), şikayet üzerine Kışmanlar köyünde yangın çıkardığı iddiasıyla Harmancık İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmış, "Kundaklama" suçundan tutuklanmıştı. Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca sorgulanan Aytekin, verdiği ifadede, 1995 yılında Bursa’da doğduğunu belirterek, 2013 -2015 yılları arasında İzmir Hava Astsubay Meslek Yüksek Okulunda öğrenim görerek mezun olduğunu anlattı. 2017 yılı başında Balıkesir 9’uncu Ana Jet Üssü’nde göreve başladığını dile getiren Aytekin, 2019 yılı Nisan ayında FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan gözaltına alındığını ve tedbiren görevden uzaklaştırıldığını söyledi. 2019 YILINDA DAVANIN SONUÇLANDIĞINI VURGULAYAN AYTEKİN, İFADESİNDE ŞUNLARI KAYDETTİ: "2021 yılında meslekten kesin olarak ihraç edildim. Şu anda herhangi bir terör örgütü ile herhangi bir bağlantım, irtibatım ve iltisakım yoktur. Benim psikolojik sorunlarım vardır. Son bir aya kadar iki senedir psikiyatrik ilaçlar aldım. Ailemle aram kötüdür. 03 HK 184 plaka sayılı araç bana aittir. Bu aracı yaklaşık iki hafta önce satın aldım. Bu aracı benden başkası kullanmaz. 27 Temmuz günü saat 21.30 sıralarında daha önce çalışmış olduğum Harmancık-Bursa kara yolundaki bir benzinlikten 2 adet 5 litre şişelerde bulunan suları aldım. Bu su şişelerini boşattıktan sonra pompacıya verdim 500 liralık 10 litre benzin aldım. Kesim motorlarında kullanılmak üzere bu benzini satın aldım. Benim amacım orada çalışan görevlilere yardım etmekti." Benzin aldıktan sonra Çakmak Mahallesi’ne yangın söndürme çalışmalarına yardım etmek için gittiğini anlatan Aytekin, "Burada yardıma ihtiyaç olmayacağını anladığımda, Harmancık merkezden dönüş yoluna girdim. Kışmanlar köy yoluna girdiğimde bir anlık ruh haliyle yolun kenarında bulunan ormanlık alanı yakmak istedim. Aynı zamanda köydeki ortamın karışmasını, köy sakinleri arasında kargaşa çıkmasını, anlamsız bir karışıklık olmasını istedim" dedi. AYTEKİN, ARACINDAN İNDİĞİNİ AKTARARAK, İFADESİNİ ŞÖYLE SÜRDÜRDÜ: "Saat hatırladığım kadarı ile 22.30 sıralarıydı. Yol kenarından ormanlık alan içine 10 metre ilerledim. Bu ağaçlar hatırladığım kadarıyla çam ağaçlarıydı. Arabadan aldığım bir adet 5 litrelik bidondaki benzini ağaçların dibine döktüm. Diğer bidon arabada kaldı. Daha sonra çakmağı çaktım. Bu esnada bir anda ortalık alev aldı, ne olduğunu anlayamadım. Sol el bileğimde ve sol ayak bileğimde yanıklar meydana geldi. Bu esnada sağ cebimde bulunan telefon alevler arasına düştü. Ben de korkarak olay yerinden kaçtım. Bir anlık ruh haliyle ve gafletle bu olayı gerçekleştirdim. Olaydan sonra eve gittim. Ben tek başıma yaşarım. Benim terör örgütü ile bağlantım yoktur. Bu eylemi yaparken herhangi bir terör örgütünden talimat almadım. Bu eylemden ötürü çok pişmanım. Tamamen kendi başıma aldığım karar ile bu eylemi gerçekleştirdim. Bursa’nın diğer yerlerinde meydana gelen yangınlarda bu yangınları birilerinin yapıp yapmadığını bilmiyorum. Birileri yapmış ise de ben bunları tanımıyorum. Kimseyle irtibatım yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul ediyorum." Savcılık tarafından tutuklama istemiyle 1. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Aytekin, buradaki ifadesinde ise orman yangını sürerken sadece yol kenarında tankerin olduğu kısmi bir yeri yaktığını anlatarak, "Cahillik olarak bunu yaptım, ortalık çok karışıktı, kafam da karışıktı, tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmemi talep ederim" dedi.

AYŞE TOKYAZ’IN KATİL ZANLISINA YARDIM EDEN TAKSİCİNİN İFADESİ Haber

AYŞE TOKYAZ’IN KATİL ZANLISINA YARDIM EDEN TAKSİCİNİN İFADESİ

Şüpheli ifadesinde, "Cemil’in, ‘aracın içinde bir şey var’ diyerek bahsettiği şeyin ceset olduğunu bilsem kesinlikle yapmazdım" dedi. İstanbul Küçükçekmece’de öldürüldükten sonra Eyüpsultan’da yol kenarında valizin içinde cesedi bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz (22) cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 7 kişi adliyeye sevk edilmiş, Cemil Koç, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘tasarlayarak öldürmek’, diğer 6 zanlı ise ‘tasarlayarak öldürmeye yardım etmek’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. ZANLININ SAVCILIKTA VERDİĞİ İFADENİN DETAYLARI ORTAYA ÇIKTI Cinayete ilişkin yürütülen soruşturma sürerken zanlı Cemil Koç savcılıkta ifade vermişti. Koç ifadesinde, "Biz Ayşe ile ciddi düşünüyorduk. Kendisiyle dini nikah kıymıştık. Ayşe zaman zaman uyuşturucu da kullanırdı. Olay günü onu öptüğümde, uyuşturucu kokusu aldım. Ben kullanmaması gerektiğini kendisine söyledim ve sürekli uyarırdım. Bana meze hazırlamak için dubleks evin ikinci katından alt kata inerken bir ses duydum. Yanına gittiğimde Ayşe oturur vaziyetteydi ve kafasını duvara vurmuştu. Ben, onu alıp koltuğa yatırdım, ölmüştü. Vücudu soğuduktan sonra Oğuz K.’yı aradım. Aracımla Oğuz’u aldım. Cesedi valize ben koydum o karışmadı. Sonrasında, araçla petrole gittik, ne yapacağımızı konuşurken korkmuş olacak ki beni sattı. Ben de korktum düşünmek için meyhaneye gittim. Necmettin’i aradım valizde sıkıntılı bir şey var bunu gömmemiz lazım sonra geri alacağım içini açıp bakmak yok dedim" dedi. ZANLININ CESEDİ YOK ETMEK İÇİN 500 BİN LİRA KARŞILIĞINDA ANLAŞTIĞI TAKSİCİNİN İFADESİNE DE ULAŞILDI Katil zanlısı Cemil Koç’un, olay sonrası cesedi yok etmek iletişime geçtiği ve 500 bin lira karşılığında anlaştığı taksici Necmettin E.’nin de savcılıkta verdiği ifadesi ortaya çıktı. Şüpheli Necmettin E. ifadesinde, "Cemil bana arabasında bir problem olduğundan bahsetmedi, ‘arabamda bir şey var bunu sakla, 15 gün sonra geri isteyeceğim’ dedi. Benimle beraber 3 kişiye 100’er bin lira para teklif etti. Ben sonrasında bu iş için Barış isminde biriyle irtibat kurdum. Barış, Cemil’in park halindeki aracının yanına aracını park etti. Taksimin içinde otururken, bagajın kapısını açtım. Bagajdan valizi alıp, araca koydular. Olay yerinden ayrılırken, Barış beni arayıp, ‘bagajda kan ve koku var’ dedi. Ben de ona, ‘bu iş riskli bizi aşar’ dedim. Cemil’in, ‘aracın içinde bir şey var’ diyerek bahsettiği şeyin ceset olduğunu bilsem kesinlikle yapmazdım" diye konuştu.

AYŞE TOKYAZ’I ÖLDÜRÜP, VALİZE KOYAN ŞÜPHELİNİN SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI Haber

AYŞE TOKYAZ’I ÖLDÜRÜP, VALİZE KOYAN ŞÜPHELİNİN SAVCILIK İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

İstanbul Küçükçekmece’de üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ı öldürüp, valize koyarak yol kenarına bırakan ve çıkarıldığı hakimlikçe, kendisine yardım ettiği ileri sürülen 6 kişiyle beraber tutuklanan eski polis memuru Cemil Koç’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Koç ifadesinde, "Ayşe, uyuşturucunu etkisiyle dubleks evimin merdivenlerinin dar olması sebebiyle düşerek, kafasını çarptı, hareketsiz bir şekilde yerde yattığını görünce öldüğünü fark ettim. Paniğe kapıldım. Maktulü valize kendim koydum. Necmettin isminde taksiciyle iletişime geçtim. 500 bin lira karşılığında valizin ortadan kaldırılması için iş birliği teklifinde bulundum" dedi. İstanbul Küçükçekmece’de öldürüldükten sonra Eyüpsultan’da yol kenarında valizin içinde cesedi bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz (22) cinayetiyle ilgili gözaltına alınan 7 kişi adliyeye sevk edilmiş, zanlılar savcılık ifadeleri sona ermişti. 22 yaşındaki genç kızı öldürdüğü ileri sürülen Cemil Koç, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘tasarlayarak öldürmek’, diğer 6 zanlı ise ‘tasarlayarak öldürmeye yardım etmek’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. CEMİL KOÇ’UN SAVCILIKTA VERDİĞİ İFADE ORTAYA ÇIKTI Genç kızı öldürdüğü iddia edilen Cemil Koç’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Koç ifadesinde, "Ayşe, uyuşturucunun etkisiyle dubleks evimin merdivenlerinin dar olması sebebiyle düşerek, kafasını çarptı, hareketsiz bir şekilde yerde yattığını görünce öldüğünü fark ettim. Paniğe kapıldım, yardım için arkadaşlarımı aradım. Arkadaşımı, sitenin çevresinde bir yerden alarak, beraber eve geldik. Maktulü valize kendim koydum" diye konuştu. "500 BİN LİRA KARŞILIĞINDA VALİZİN ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN İŞ BİRLİĞİ TEKLİFİNDE BULUNDUM" Koç ifadesinin devamında, Ayşe Tokyaz’ın cesedini arkadaşıyla beraber valize koyduklarını belirterek, "Valizi arabaya taşıdıktan sonra, arkadaşımın ortaklığındaki petrole gittik. Gittiğimizde görüntülerimizin emniyete ulaşmaması için tüm kameraların fişlerini çektik. Arkadaşımın beni oyaladığını, cesedi ortadan kaldırmaya yardım etmeyeceğini düşündüm. Arkadaşım yarı yolda beni sattı ve yanımdan ayrıldı. Bende ne yapacağımı düşünmek için meyhaneye gittim. Aradan bir süre geçtikten sonra, Necmettin isminde taksiciyle iletişime geçtim. Necmettin’e, aracımda valiz olduğunu, içine bakılmaması gerektiğini ve 500 bin lira karşılığında valizin ortadan kaldırılması için iş birliği teklifinde bulundum. Taksici de, bu işi yapması için adam bulacağını, daha sonrasında ise 3 kişi bulduğunu belirtti. 3 kişiye 100’er bin lira ödeme için anlaştım" ifadelerini kullandı. 2 YIL ÖNCE ESKİ SEVGİLİSİNİN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ SONRASI İFADESİNİN ALINDIĞI İDDİASI Ayrıca, Tokyaz’ın ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma devam ederken, şüpheli Cemil Koç’un, 2 yıl önce Türkmenistan uyruklu eski sevgilisi olduğu öne sürülen Ece Gül Övezova’nın Diyarbakır’da şüpheli bir şekilde 6. kattan düşerek öldüğü ve konuya ilişkin Koç’un ifadesinin alındığı iddia edildi.

TUNÇ SOYER'DEN CEZAEVİNDEN İLK MESAJ: BEKLİYORDUM Haber

TUNÇ SOYER'DEN CEZAEVİNDEN İLK MESAJ: BEKLİYORDUM

1 Temmuz’da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İZBETON ve kooperatiflerle ilgili başlatılan “yolsuzluk ve ihaleye fesat karıştırma” soruşturması kapsamında gözaltına alınan İzmir Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Başkanı Tunç Soyer, 4 Temmuz’da “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla tutuklanarak Buca Kırıklar Cezaevi’ne gönderilmişti. Cezaevinden Medyascope Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır’ın sorularını yazılı olarak yanıtlayan Soyer, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Soyer, tutuklanma sürecine ve Türkiye siyasetindeki gelişmelere dair şu ifadeleri kullandı: “BÖYLE BİR GELİŞMEYİ BEKLİYORDUM” “Elbette bekliyordum. Bugünkü siyasi iktidarın hayatım boyunca sergilediğim siyasi tutuma bir bedel ödetmeyeceğini düşünmek ham hayal olurdu. Sadece nasıl bir kılıf uydurulacağını bilmiyordum. Sonunda buldular belli ki…” “19 MART’TAN BERİ SÜREK AVI SÜRÜYOR” “O tarihten bu yana düzenlenen sürek avı, daha kimlerin canını yakacak göreceğiz. Adana, Antalya, Adıyaman bu sürek avının son etabıydı. Bu yazdıklarım sana ulaşana kadar yeni gözaltılar, yeni tutuklamalar yaşanabilir.” “İKTİDAR KAMUOYU NEZDİNDE MEŞRUİYETİNİ GÜÇLENDİRECEK BİR NOKTADA DEĞİL” “İktidar, Türkiye’nin içine düştüğü yüksek enflasyon, hayat pahalılığı gibi can yakıcı sorunları çözemediğinden, kamuoyu nezdinde meşruiyetini güçlendirecek bir noktada değil. Bu durumda muhalefetin oyunu arttırmasına engel olmak dışında seçeneği kalmadı. Sahip olduğu gücü, korku yaratmak, ana muhalefet partisinin içini karıştırmak için kullanıyor. Bu bir sürek avı ve dikensiz gül bahçesi yaratılana kadar sürecek gibi görünüyor.” “SÜREÇ HUKUKİ DEĞİL, SİYASİ” “TCK 158/1 yani nitelikli dolandırıcılıkla suçlanıyorum. Bu suçun iki temel unsuru var: Hile yaparak insanları kandırmak ve kişisel çıkar sağlamak. Ne bir hile, ne bir kişisel menfaat söz konusu. Kentsel dönüşümde yaşanan tıkanıklığı aşmak için kooperatif modeli geliştirdik. Türkiye’ye örnek olabilecek bu uygulama durduruldu. Bu nedenle projeler ilerlemiyor, mağduriyet büyüyor. Ne bir kişinin beyanı ne de bir belgeyle menfaat temin ettiğim ispatlanabilir.” “Sorun Cemil Tugay’ın raporu değil” “Bu, spekülasyon değil, mahkeme kararına yansıyan bir gerçek. Ama esas sorun bu raporun varlığı değil. Esas mesele, kentsel dönüşüm süreçlerinin durmasıyla doğan büyük mağduriyettir. Bundan sonrası için sürecin önünün açılmasına odaklanmak gerekir.” “MUHALEFET MAPUSTA BİRLEŞMEYE DEVAM EDECEK” “DEM Parti’nin açıklaması muhalefet ittifakının daha güçlü dayanışma kurması gerektiğini hatırlatıyor. Dayanışma güçlenmezse muhalefet mapusta birleşmeye devam eder.” “GÜÇLENEREK ÇIKARIM” “Hiçbir şikayetim yok. Bulunduğum koşullara hızlıca uyum sağlamaya çalışıyorum. Mücadelenin nasıl büyütüleceğine kafa yoruyorum. Tek üzüntüm, sevdiklerimin üzüntüsü. Herkes bilsin: Bu da geçer, güçlenerek çıkarım.”

CHP’Lİ ASLANOĞLU HAKKINDAKİ SUÇLAMALARA YANIT VERDİ Haber

CHP’Lİ ASLANOĞLU HAKKINDAKİ SUÇLAMALARA YANIT VERDİ

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kentsel dönüşüm projelerine yönelik başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ifade verdi. İfadesinde, görev süresince şeffaf bir şekilde çalıştığını dile getiren Aslanoğlu, “Ben, İzmir Valisi, İzmir Emniyet Müdürü ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ile aynı protokolde oturdum. Ne zaman senin ifadene ihtiyacımız var denilse zaten gelirim. Benim yerim, işim, mesleğim ve toplumdaki yerim bellidir. Ben zaten çağrılsam gelirdim. Gözaltına alınmamın doğru olmadığını düşünüyorum. Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından açılan dava sonucunda beraat ettim. Beraat konusu ile ilgili yapılan itiraz sonucunda da beraat ettim ve bu karar kesinleşti. Türkiye Cumhuriyeti kanunları içerisinde karar verilmiş olan bir dava hakkında tekrar dava açılması söz konusu değildir” dedi. “3,5 YILDIR BU İŞLE İLGİLİ SUÇLANIYORUM” AKP’li Osman Gökçek’in televizyon ekranlarındaki iddialarıyla ilgili olarak da ifadesi alınan Aslanoğlu, bu iddiaları “dedikodu” olarak nitelendirdi “Dedikodu yapanların da çok iyi bildiği gibi denetim raporunda bir usulsüzlük tespit eden bir bağımsız denim kurumu zaten suç duyurusunda bulunur. Sürekli Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün algı yaratma hevesiyle inşaatın seviyesinden bahsetmesi sadece cehalettir. Kaç para toplanarak inşaat yapıldığı asıl sorundur. Yani topladığınız paranın inşaatın bugünlere geldiği seviyenin karşılığı olup olmadığıdır. Bir yüklenicinin usulsüz ve haksız kazanç elde edilmesi için ya aptalca hakkediş dışında bir ödeme alması lazım ya da hakkedişinin usulsüz olması lazım. Bir hakkediş nasıl usulü ya birim fiyatı, piyasa koşullarına göre fahiş yüksek olmalı veya yapılan işin metrajı şişirilmelidir. Yani yapılmamış iş, yapılmış gibi gösterilmelidir. 3,5 yıldır bu işle ilgili suçlanıyorum. Bugüne kadar demiri piyasa fiyatının üstünde hesaplamışsınız, betona ve kalıbı piyasa fiyatının üstünde para vermişsiniz diyen yok, hakkedişleri inceleyen bir bilirkişi yok. Bilirkişi neyi incelediğini bile bilmiyor. Eğer bir hakkediş yolsuzluğu yoksa neyin zararından kimin zararından bahsediyoruz. Eğer hesapları incelemiyorsanız, siyaset yapıyorsunuz demektir. Sırf bu iş gündemde temcit pilavı gibi magazinci Osman GÖKÇEK televizyon ekranlarında konuşturulsun diye 3,5 yıldır dedikodusu yapılıyor” ifadelerini kullandı. “BİLİRKİŞİ NEYİ İNCELEDİĞİNİ BİLE BİLMİYOR” Kooperatifle ilgili eleştirilere de yanıt veren Aslanoğlu, “Bir yüklenicinin usulsüz ve haksız kazanç elde etmesi için ya hakkediş dışında ödeme alması ya da hakkedişin usulsüz olması gerekir. Bugüne kadar demire, betona piyasa fiyatının üzerinde ödeme yapıldığını söyleyen yok. Bilirkişi neyi incelediğini bile bilmiyor” dedi. Aslanoğlu, kooperatifin kuruluş amacının İzmir’deki kentsel dönüşüm sorunlarına çözüm üretmek olduğunu ifade ederek, “Bu yöntemi İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON yetkilileri de makul ve uygulanabilir buldu” dedi. “GECİKMENİN SEBEBİ BAKANLIK” Projenin gecikmesine ilişkin soruları da yanıtlayan Aslanoğlu, “Söylenen hatalı beton imalatı nedeniyle, kentsel dönüşüm daire başkanlığının işlem yaptığı kooperatif üçüncü etap Örnekköy projesidir. Benim başkanlığını yaptığım kooperatif kilometrelerce uzaktır. Hiç ilgimiz olmayan bir inşaat faaliyetinde sanki Örnekköy İş İnsanı kooperatifinin bir ilgisi varmış gibi, sanki hatalı bir işlem yapılmış gibi, kelime oyunlarıyla itibar zedelemesi yapmak alçaklıktır. Kaldı ki Çevre Şehircilik İL Müdürlüğü 3. Etapta hatalı imalat nedeniyle sadece 3. Etabı durdurmamış, keyfi ve siyasi bir karar ile alakasız olan 4. Etap şantiyesini de durdurmuştur. Yüklenicisi, tedarikçisi ve kaba inşaatçısı farklı olan bambaşka bir inşaatı durdurmak tamamen siyasidir. 45 gün inşaat faaliyeti durdurulmuştur. Bu kadar bir süre inşaatın durdurulmasından neticesinde yaklaşık 3 aylık bir kayıp söz konusudur. Çünkü giden bir kalıp ustasının tekrar temin edilmesi yaklaşık 3 ay sürmektedir. İnşaat durdurulduktan sonra bugün karşılaştığım suçlama inşaatın neden geciktiği ile ilgilidir. Zaten inşaatın gecikmesinin sebebi Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün mühürleme işleminden kaynaklanmaktadır” ifadelerini kullandı. “BU İŞİN HİÇBİR TARAFINDAN BEN SORUMLU DEĞİLİM” Kooperatif başkanı olarak sadece bir yıl görev yaptığını ve görev süresi sonunda ibra edilerek ayrıldığını hatırlatan Aslanoğlu, “Benim sorumluluğum sadece görev yaptığım zamanda aldığım kararlara, attığım imzalar ile sınırlıdır. Bu işin hiçbir tarafından ben sorumlu değilim” dedi. Son olarak, hakkındaki tüm suçlamaları reddeden Aslanoğlu, “Ben yargılanmaktan kaçmıyorum. Hukuk önünde her türlü ifade verip, kendimi savunurum. Tüm bu olaylarda ceza soruşturması yapılacak ve gözaltı süreci uygulanacak bir konu yoktur. Benim burada gözaltında kalmam da adaletli değildir” diyerek sözlerini tamamladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.