SON DAKİKA
Hava Durumu

#Kriz

- Kriz haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Kriz haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

ONLİNE BİLETTE KRİZ BÜYÜYOR: METRO TURİZM SİSTEMDEN ÇIKARILDI, OTOBÜSÇÜLER İSYANDA Haber

ONLİNE BİLETTE KRİZ BÜYÜYOR: METRO TURİZM SİSTEMDEN ÇIKARILDI, OTOBÜSÇÜLER İSYANDA

Dijital otobüs bileti satış platformu Obilet’in tekelleşmeye gittiği iddiaları, taşımacılık sektörünü karıştırdı. Türkiye’nin en büyük yolcu taşıma firmalarından biri olan Metro Turizm, Obilet sisteminden çıkarıldı. Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Umut Kahraman, "Biz bunlarla ilgili karşılıklı müzakereleri sürdürürken ilgili platform hiçbir objektif kritere dayanmadan 31 Temmuz perşembe günü bizi platform dışına attı. Bu durum haksız ve yıkıcı bir rekabete neden oldu ve ciddi ekonomik zararımız oluştu" dedi. Dijital otobüs bileti satış platformunun tekelleşmeye gittiği iddiaları taşımacılık sektörünü karıştırdı. Rekabet Kurulu tarafından daha önce uyarı alan ve büyük hissesi Fransızlara satılan Obilet’in Türkiye’deki firmalara uyguladığı yüksek komisyon oranları ve tek taraflı kararları sektörde tepkilere yol açtı. Son olarak Türkiye’nin en büyük yolcu taşıma firmalarından biri olan Metro Turizm, dijital otobüs bileti satış platformu sistemi üzerinden satıştan çıkarıldı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Umut Kahraman, "Metro Turizm 1992’de kurulmuş, yaklaşık 33 yıllık bir firma. Yıllar boyunca da sektörü domine etmiş, açık ara en fazla yolcu taşıyan firmalardan biri olmuş. Çevrimiçi satış platformları da malumunuz olduğu üzere online bilet satılan platformlardır ve bütün firmalar da burada biletlerini satışa sunuyorlar. Bu ilgili platform firmalardan bilet karşılığında belli bir komisyon alıyor. Ancak firmalarla bu platform arasında platformun sahibi olan şirket arasında dönem dönem anlaşmazlıklar çıkabiliyor. Son dönemde de bu anlaşmazlıklar arttı. Çünkü biletlerin satışı karşısında aldığı komisyon bedellerini arttırmaya çalıştı. Bu manada bu sektörden ekmek yiyen sadece otobüs firmaları değil, Türkiye’nin 81 ilinde faaliyet gösteren otogarlarda ve şehir içlerinde acentelerimiz var. Bunlar personel istihdam ediyorlar ve istihdama ciddi manada katkı sağlayan acentelerdir. Tabii bu hak edişin paylaşımı noktasında adaletsizlikler olabiliyor. En sonunda biz bunlarla ilgili karşılıklı müzakereleri sürdürürken, ilgili platform hiçbir objektif kritere dayanmadan 31 Temmuz perşembe günü bizi platform dışına attı. Bu durum haksız ve yıkıcı bir rekabete neden oldu ve ciddi ekonomik zararımız oluştu. Çünkü temmuz ayı ve ağustos ayı karayolu taşımacılık sektörünün en pik noktaya ulaştığı, talebin çok yoğun olduğu ve buna uygun olarak da arzının arttığı bir dönemdir. Böyle bir dönemde yolcularımız ilgili online satış platformundan bizim Metro Turizm biletlerine ulaşamadılar. Biz de bu süreci ivedilikle Rekabet Kuruluna taşıdık ve Rekabet Kuruluna taşıyarak tedbir talebinde bulunduk. Bu haksız ve yıkıcı rekabete sebep olan platformun uygulamasına son verilmesini ve Metro Turizm’in tekrar platforma dahil edilmesini talep ettik. Bu başvurumuzla ilgili hafta başında netice bekliyoruz. Süreç şu anda bundan ibaret. Bunun haricinde tabii bunun ciddi manada bize bir ekonomik yükü olacak. Hatta bu platformun sektördeki ağırlığı öyle bir seviyeye geldi ki, 33 yıllık bir firma olmamıza rağmen seferlerimizi durdurmak, hatta kapatmak noktasına dahi gelebiliriz. Bu manada da bunun ekonomik sonuçları tabii ki çok ağır olacaktır. Bu noktada biz Rekabet Kurulundan acil manada bir tedbir ve devamında da işin esasına yönelik bir karar bekliyoruz. Tabii ki bizim anlaşmazlık gibi bir durumumuz yok. Daha önce de aramızda böyle ihtilaflar oldu. Bunları karşılıklı müzakerelerle hallettik ama bu sefer hiç masaya gelmeden direkt sorgusuz sualsiz yani rekabet hukukuna da, ticaret hukukuna da açıkça aykırı bir şekilde, centilmenliğe de aykırı bir şekilde bizi tamamen platform dışına ittiler. Şu anda yolcularımız bize ulaşamadıkları için rakiplerimizden bilet almayı tercih ediyorlar. Bu da bizim seferlerimizi şu anda doluluk oranlarımızı ciddi manada etkiledi. Yüzde 40, 45’e yakın düşüşler oldu. Sektörden diğer firmalardan aldığımız duyumlara göre ilgili platform onların da komisyonlarını artırmak istedi. İlgili platformun komisyonu artırmayan diğer firmaları da platform dışına atmakla tehdit ettiği konusunda da sektörün çatı kuruluşu federasyona şikayetler geldiğini biliyoruz. Rekabet Kuruluyla irtibata geçtiğimizde de ilgili firmayla alakalı başka daha önce de yapılmış şikayetler olduğunu biliyoruz. Bu manada kendilerinin yakın zamanda verdikleri bir taahhüt var. Kurula o taahhüttü de ihlal ettiklerini söyleyebiliriz. Şu an itibarıyla Metro Turizm’in sorgusuz sualsiz platformdan atılmasının ekonomik boyutu ciddi rakamlara ulaştı. Bunun da telafisi güç ve imkansız zararlara neden olacağı malumunuzdur. Bu noktada biz bir an evvel tedbir kararının çıkmasını, o süreçte de tedbir kararı çıkmadan da platforma tekrar geri dönmenin yollarını arıyoruz" dedi. Yaşananlara sert tepki gösteren Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) Başkanı Birol Özcan ise, "Çok sıkıntılar içinde bir şey söyleyeyim. Online bilet satanlar komisyon oranlarını sabit tutması lazım, bir firmadan yüzde 8 başka firmadan yüzde 10 - 12 - 13 komisyon aldığın zaman yolcu maliyetleri fazlalaşıyor. Biz sadece online satış ile yolculara bilet satmıyoruz. Buralarda kiralar ödüyorlar, sigorta ödüyorlar, maaş ödüyorlar. Bu online biletler bizi maalesef yaralıyor. Bunların yolcu maliyetini düşürmek için yüzde 12 yüzde 13 gibi oranlara kadar komisyon almamaları lazım. Bir de ayrıca bizim duyumlarımıza göre bu online firma bir Avrupa firmasına büyük bir rakamlara satılarak ortak olduğunu ve bunu tekelleşme haline getirdiğini duyuyoruz. Bu bizim için Türkiye için çok yanlış. Neresi yanlış? Mesela şimdi otobüslerin servis sayılarını azaltacaklar. Koltuklarını ona göre verecekler, komisyon oranlarını yükseltecekler. Bir sürü zorluklar. Otogar çıkışlarını engelleyecek işler hatta ve hatta size bir şey söyleyeyim, bunun saklı gizli tarafı yok. Yoldaki restoran bile para almaya başlayacak. O vaziyete doğru gidiyor. Gelin bütün firma sahipleri ile toplantı yapalım, beraber bir çalıştay veya toplantılarla firmalar kendi dertlerini anlatsınlar. Şimdi otogarlarda başladılar. Online biletten bilet alanları otogara sokmayalım. Bu da yanlış ama bir rekabet kurulu düzenine girmesi lazım. Şimdi aynı şirket bir şirketten yüzde 13 komisyon alırken, diğerinden yüzde 8 alabilir mi? Bunu da düşünmek lazım. İkincisi bir de bir para tutma olayı var. Post makinesiyle aldıkları bilet parasını 15-20 gün bankalarda tutup 15-20 gün sonra ödeme yapıyorlar. Bunlar çok yanlış şeyler biz bunu defalarca söyledik. Biz bu 3 sene önce rekabet kuruluna bildirmiştik. Davada açmıştık ama biz onu geri çekmiştik ama şimdi öyle bir pozisyona geldik ki bu firma engelleniyorsa yer diğer firmalara da gelecek. Biz çünkü federasyon olarak 360 firmanın temsilcisiyiz. Bu ilk Metro firmasına ne zarar geliyorsa diğer firmalara aynısı geleceği için bizim hepsini beraber desteklememiz lazım. Bunun önüne geçmesi için de maalesef rekabet kurulu ve Ankara’nın bir hareketlenmesi lazım, kontrol altına alınması lazım, kontrol edilmesi lazım. Çünkü böyle bir ortam yo, böyle bir sistem yok. Yani online biletten birisinde yüzde 8 komisyon al, birisinden yüzde 10, birisinden yüzde 13 al ve fiyatını yüksek tut, bu nedir ya? Yüzde 13, yüzde 8, yüzde 10, bunlar komisyon aldığı zaman yolcu maliyetleri yüzünden otobüs firmaları ve bireysel otobüsçüler zaten otogardan çıktığı zaman otobüse bir şey kalmıyor. Bunu düzeltmemiz için muhakkak toplanmalıyız ve Rekabet Kurulunun da bu konuya el atması lazım. Firmaların da hepsinin birbirine destek olması lazım. Eğer ABC firmasına bu zulmü getiriyorsa diğer firmaların da o firmaya destek vermesi lazım, arkasında durması lazım. Rica ediyorum hepsinden, saygılar sunuyorum" şeklinde konuştu. Sektör temsilcileri, Rekabet Kurulundan sürece acilen müdahale edilmesini talep ediyor.

BUCA BELEDİYESİ’NDE İŞÇİ EYLEMİ 9. GÜNÜNDE Haber

BUCA BELEDİYESİ’NDE İŞÇİ EYLEMİ 9. GÜNÜNDE

İzmir’in Buca ilçesinde, maaş alacaklarını tahsil edemeyen belediye işçilerinin başlattığı iş bırakma eylemi dokuzuncu gününe girdi. Genel-İş Sendikası’na bağlı işçiler, Nisan ve Mayıs maaşlarının yanı sıra iki gıda kartı ve toplu iş sözleşmesinden doğan farkların ödenmemesi nedeniyle üretimi durdurdu. İşçilerin kişi başı alacaklarının 120 ila 150 bin TL arasında değiştiği, enflasyon nedeniyle bu paranın değer kaybettiği belirtiliyor. BELEDİYE HİZMETLERİNDE AKSAMALAR YAŞANIYOR Eylemin sürmesiyle birlikte belediye hizmetlerinde ciddi aksamalar yaşanırken, kent genelinde çöp yığınları dikkat çekiyor. Belediyenin eylem sürecindeki çok sayıda işçiyi iştiraki olan şirkete iade ettiği, ancak sözleşme fesih işlemlerinin henüz gerçekleştirilmediği öğrenildi. Buca Belediyesi, Nisan maaşlarının bu hafta Cuma gününe kadar, Mayıs ve Haziran maaşlarının 10 Temmuz’a kadar, geriye dönük tüm alacakların ise Ağustos sonuna kadar ödeneceğini taahhüt etti. İşçiler ise bu ödeme takvimini kabul ettiklerini, ancak şirkete iade edilen arkadaşlarının görevlerine dönmeden işbaşı yapmayacaklarını duyurdu. KRİZ ÇÖZÜMÜ İÇİN ÜÇLÜ TOPLANTI Krizin çözümü için CHP, Buca Belediyesi ve Genel-İş arasında temaslar sürüyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel’in de devreye girdiği süreçte, bugün Genel-İş Genel Merkez Yöneticisi Ali Haydar Kara, CHP Buca İlçe Başkanı Çağdaş Kaya ve Buca Belediye Başkanı Görkem Duman üçlü bir toplantı gerçekleştiriyor. İşçilerin kırmızı çizgisi net: Şirkete iade edilenler geri alınmadıkça işbaşı yapılmayacak.

TİS KRİZİ DERİNLEŞİYOR: İŞTEN ÇIKARMALARDA YENİ DALGA Haber

TİS KRİZİ DERİNLEŞİYOR: İŞTEN ÇIKARMALARDA YENİ DALGA

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında, önceki dönem Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından seçim öncesi imzalanan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) krizi derinleşiyor. Yaklaşık 5 bin işçiyi ilgilendiren sözleşmede yer alan ve Eylül ayında yapılması planlanan enflasyon zammı, mevcut belediye yönetimiyle sendika arasında gerilime neden oldu. Göreve geldikten sonra açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, söz konusu zammın belediye bütçesi tarafından sürdürülemez olduğunu belirtmiş ve sendikaya zammın geri alınması çağrısında bulunmuştu. Ancak Belediye-İş Sendikası, bu talebi kabul etmedi. “İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİLERİ GERİ ALALIM” Krizi çözmek adına son bir adım atan Başkan Tugay, geçtiğimiz günlerde Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul ile görüştü. Görüşmede Tugay, “Eylül zammını Ocak ayına erteleyelim, işten çıkarılan işçileri geri alalım” önerisinde bulundu. Ancak sendika bu teklifi de reddetti. MASA DAĞILDI Masanın dağılmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni bir işten çıkarma süreci başlattı. Sendikaya iletilen tebligatlara göre, bağlı şirketlerden İZDOĞA’dan 198, İZULAŞ’tan 15 ve İZBETON’dan 15 olmak üzere toplamda 228 işçinin iş akdi feshedildi. Öte yandan Sendika Genel Başkanı Nihat Yurdakul, 1 Temmuz’da Egemenlik Binası önünde kitlesel eylem çağrısı yaptı. Sendika yetkilileri, bu sürecin tüm Türkiye’de kamuoyuna taşınacağını ve mücadeleden geri adım atılmayacağını vurguladı.

CEMİL TUGAY VE SENDİKA KARŞI KARŞIYA Haber

CEMİL TUGAY VE SENDİKA KARŞI KARŞIYA

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Belediye-İş Sendikası arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşı sağlanamadı. Belediye Başkanı Cemil Tugay, ekonomik gerekçelerle işçi çıkarmalarının kaçınılmaz olduğunu söylerken, Belediye-İş Sendikası Genel Başkanı Nihat Yurdakul sert açıklamalarda bulundu. "GÖRÜŞME BİZİM TALEBİMİZLE DEĞİL, ARA BULUCU SAYESİNDE OLDU" Sendika binasında kameraların karşısına geçen Yurdakul, Başkan Tugay ile yapılan son görüşmenin detaylarını anlattı. Görüşmenin ne kendilerinin ne de Başkan'ın talebiyle gerçekleştiğini vurgulayan Yurdakul, “Bizde küslük olmaz. Gerekirse yine görüşürüz” dedi. Yurdakul, basında ve sosyal medyada işçilere yönelik yanlış ve itham dolu açıklamaların yer aldığını belirterek, “Sanki arkadaşlarımız İzmir halkının önüne atılıyor. Oysa söylenen rakamlar doğru değil” diye konuştu. Toplu sözleşmenin aylar önce başlayabileceğini, ancak sürecin dört ay sürmesine rağmen sonuçlanamadığını söyleyen Yurdakul, “Bu sözleşme üç saatte de biterdi. Ama masa dağıldı” dedi. TUGAY’IN MAAŞ AÇIKLAMASINA BORDROLARLA YANIT Başkan Tugay’ın “En düşük maaş 81 bin lira, Eylül’de 130 bini bulacak” açıklamasına da tepki gösteren Yurdakul, “En düşük maaş 55-65 bin lira arasında değişiyor. 80 bin lira nerede?” diyerek işçilerin maaş bordrolarını basınla paylaştı. Vergi kesintilerine dikkat çeken Yurdakul, “İşçinin eline geçen para önemlidir. Brüt maaşla, giydirilmiş maaşla değil, gerçeklerle konuşalım” dedi. “EĞER 130 BİN LİRA OLACAKSA, BU ARTIŞTAN FERAGAT EDİN, HEMEN PROTOKOL YAPALIM” Eylül ayı itibarıyla maaşların 130 bin liraya ulaşacağı yönündeki iddiaların da gerçeği yansıtmadığını savunan Yurdakul, “TÜİK verileri ortada yokken bu hesap neye göre yapılıyor? Eğer bu rakam doğruysa, artıştan feragat edin, ben de protokolü imzalayayım” teklifinde bulundu. “BANKAMATİK ÇALIŞANI VARSA TESPİT EDİN” Başkan Tugay’ın “bankamatik çalışanlar” ifadesine de karşı çıkan Yurdakul, “Kim çalışmıyorsa tespit edin, altına ilk imzayı ben atarım. Ama çalışanı haksız yere hedef yapmayın” dedi. “HIRSIZ VARSA SAVCILIĞA BİLDİRİN” Başkan Tugay’ın bazı çalışanların “hırsızlık yaptığı” iddialarına da tepki gösteren Yurdakul, “Eğer biri evinize eşya taşıdıysa, savcılığa bildirin. Kamuoyunu ithamlarla yanıltmayın. Suç işleyen varsa biz de karşısındayız” dedi. "BİZİ SOKAĞA MECBUR BIRAKTILAR" Sendika olarak diyalogdan yana olduklarını vurgulayan Yurdakul, gelinen noktada eylem kararı aldıklarını duyurdu. “1 Temmuz’da Egemenlik Binası önündeyiz. Bu sadece İzmir’le sınırlı kalmayacak. Türkiye genelinde sesimizi duyuracağız” dedi. Yurdakul, işçilerin emeklerine ve ekmeklerine sahip çıkmak için mücadele ettiklerini vurgulayarak, “Çocuklarımızın geleceğine saldırı olursa, hayatlarımızı bile önemsemeyiz” ifadesini kullandı.

DUMAN'DAN İŞTEN ÇIKARMA KARARI Haber

DUMAN'DAN İŞTEN ÇIKARMA KARARI

İzmir Buca Belediyesi’nde maaş ve yan ödemelerini alamayan işçilerin başlattığı iş bırakma eyleminin 6’ıncı gününde çöplüğe dönen ilçede kriz büyüyor. Çöplerle dolu sokaklar, caddeler ve parklarda sıcak hava nedeniyle etrafa yayılan ağır koku vatandaşları isyan ettirirken, Buca Belediye Başkanı Görkem Duman ise sahaya inerek meclis üyeleri, bürokratlar, muhtarlar ve bir grup işçi ile çöpleri topladı. Duman ayrıca , çalışma hakkının kullanmak isteyen işçilerin tehdit edildiğini ileri sürerek bu kişilerin belediyedeki görevlerine son verileceğini açıkladı. Başkan Duman’ın açıklamasının ardından Buca Belediyesi’nde işten çıkarmalar başladı. Sabah saatlerinde çok sayıda işçi, gelen SMS ile iş sözleşmesinin fesih edildiğini öğrendi. "TEHDİT EDİLDİK" İş bırakan ve işten çıkarılan işçiler, Buca Belediyesi önündeki eylemlerini sürdürdü. Grup adına açıklama yapan Buca Belediyesi Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü büro personeli Ayça Pektaş, veren sözlerin yerine getirilmediğini, tehdit ve baskılara maruz kaldıklarını söyledi. Pektaş, işten çıkartılan çalışma arkadaşları için, "Sayıyı tespit edemedik ve bir çok arkadaşımıza bu mesaj gelmiş. İşverenin önümüzdeki süreçte ne yapmak istediğini bilmiyoruz. Belediye Başkanı Görkem Duman merdivenlerde yanımıza gelip oturduğunda sorunları çözmek için tarih verdi ancak biz daha Nisan ayı maaşının bile tamamını alamadık. Başkan Duman maaşlarını alamadığı gerekçesiyle iş edinmeme hakkını kullanan işçilere de saygı gösterdiğini ifade etti. Bununla ilgili hiç bir arkadaşımıza iş çıkışı yapılmayacağını, baskı ve tehdit uygulanmayacağını söyledi ancak böyle olmadı. Bu sabah bile bize ve çalışan arkadaşlarımıza baskı ve tehditler uygulandı. Sizler de gördünüz başkan akşam bir açıklama yaptı. İş edinmeme hakkı bireysel bir karar, bizler de çalışmak isteyen arkadaşlarımızı saygıyla karşıladık. Biz arkadaşlarımıza bu mesajı attıktan sonra belediye tarafından iş başı yapılmazsa çıkış olacak diye tehdit edildik. Dün akşam başkan ve partililer tarafından ilçede çöpler toplandı ve bizim çalışmak isteyen arkadaşlarımızı tehdit ettiğimize dair bir video yayınlandı ve bu işçilerin Buca Belediyesinde barındırılmayacağı ifade edildi" dedi. SENDİKA YALNIZ BIRAKIYOR Bağlı bulundukları DİSK Genel İş Sendikası tarafından yalnız bırakıldıklarını da söyleyen Pektaş, "Biz çöpler toplanmasın, Buca’da vatandaşlar salgın hastalık kapsın diye mücadele vermiyoruz. Biz sadece çalıştığımızın karşılığını, maaşımızı istiyoruz. Barınamıyoruz, geçinemiyoruz. Bu kadar haklıyken, vatandaşın önüne atılmayı kabul etmiyoruz. DİSK Genel İş sendikası yanımızda olduğunu söylüyor ancak yalnız bırakılıyoruz. Her ay aidat ödediğimiz sendika bizi yalnız bırakıyor, belediyenin bütçesinin yeterli olmadığını söylüyor" diye konuştu. ÇÖPLERİN TOPLANMASI KANUNA AYKIRI Başkan ve partililer tarafından ilçedeki çöplerin toplanmasının, iş kanununa aykırı olduğunu söyleyen Ayça Pektaş, şu sözlere yer verdi: "Dün akşam başkanın ve partililerin çöpleri toplaması açıkça kanuna aykırıdır. Çünkü biz iş kanununun 34. maddesine dayanarak iş edinmeme hakkımızı kullandık. Kanunda, iş edinmeme hakkını kullanan işçinin sözleşmesi feshedilemez, bu işler başkasına yaptırılamaz ve bu işlerde başkası çalıştırılamaz maddeleri var. Fakat ilçe belediyelerden ve büyükşehirden işçiler ile, işçi olmayıp CHP üyesi olan ve çöpleri toplayanlar oldu. Açıkça kanuna aykırı davranılıyor. Biz de yasal hakkımızı arayacağız." İNSAN BOYUNDA ÇÖPLER BİRİKTİ Öte yandan ilçede temizlik hizmetlerinin durması sonucu bazı mahallelerde insan boyunda çöp dağları oluştu. Çöp birikintileri havadan dron ile görüntülenirken vatandaşlar da duruma ’rezalet’ yorumu yaptı. Vatandaşlardan Nurullah Yalçın, "Yaklaşık 3 ay önce de aynı görüntüler olmuştu, biz bunu zaten her 3 ayda bir yaşıyoruz. Bu çöpün pisliği, kokusu, sineği bitmiyor maalesef. Belediyemizin de zaten bununla çok fazla ilgilendiğini düşünmüyoruz. Burada 5 tane çöp konteyneri var ama 25 konteynerlik çöp birikmiş. Rezalet yani başka söylenecek hiç bir şey yok" açıklamasında bulundu.

BUCA'DA GREV KRİZİ: ÇÖPLER SOKAKLARI DOLDURDU Haber

BUCA'DA GREV KRİZİ: ÇÖPLER SOKAKLARI DOLDURDU

İzmir Buca Belediyesi’nde çalışan bin 763 işçi, maaş ve yan ödemelerini alamadıkları için 5 gündür grev yapmaya devam ediyor. Temizlik hizmetlerinde görevli işçilerin de iş bırakmasından dolayı bazı sokaklardaki çöp yığınları da adeta Hindistan’ı andırdı. Durum böyle olunca bölgede yaşayan vatandaşlar adeta isyan etti. Dışarı çıktığında sokakların çöp kokmasından dolayı burnunu tutarak yürümek zorunda kaldığını söyleyen 56 yaşındaki emekli vatandaş Mustafa Çam, "Ben bu yaşananları rezillik olarak görüyorum. Çöplerin acil olarak toplanması lazım. Buradan burnumu tutarak geçiyorum. Burada ailelerimiz var bu bir hastalık. Acil olarak yetkililer görevinin başına geçsin. Çalışanlar ve belediye anlaşsın bu şekilde olmaz" diye konuştu. "ÇÖPLERİN KALDIRILMASINI İSTİYORUZ" İzmir’in merkezi bir semtinde yaşadıklarını böyle bir durumu kabul edemediklerini belirten 36 yaşındaki Ahmet Yıldırım ise, "Çöpler birkaç gündür bu şekilde. Hava sıcaklıklarından dolayı hastalıklar çoğalacak, kokudan duramıyoruz. Bir an önce mahalle sakinleri olarak bu çöplerin kaldırılmasını istiyoruz. İşçilerin maaşı verilmiyor olabilir ama biz buna maruz kalmak zorunda değiliz. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Her seferinde halk mağdur oluyor. İzmir’in birçok zaman birçok yerinde grev oluyor. Çöpler de sağlık açısında çok önemli yetkililerin bir şey yapması gerekiyor" dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.