#Adli Tıp

- Adli Tıp haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Adli Tıp haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

SEDAT PEKER’DEN ROJİN KABAİŞ DOSYASINA 25 MİLYON TL  Haber

SEDAT PEKER’DEN ROJİN KABAİŞ DOSYASINA 25 MİLYON TL 

Yaklaşık 20 gün sonra, 15 Ekim’de İpekyolu ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi kıyılarında Rojin Kabaiş’in cansız bedeni bulunmuş, olay kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştı. Van’da geçtiğimiz yıl cansız bedeni göl kıyısında bulunan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili yürütülen soruşturma sürerken, kamuoyunda organize suç örgütü lideri olarak bilinen ve hakkında tutuklama kararı bulunan Sedat Peker dosyaya dahil oldu. Peker, cinayeti aydınlatacak bilgi, belge ya da delili sağlayan kişiye 25 milyon TL ödül vereceğini duyurdu. DNA RAPORU CİNAYET ŞÜPHESİNİ GÜÇLENDİRDİ Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporda, Rojin Kabaiş’in vücudunda kimliği belirsiz iki erkeğe ait DNA tespit edildi. Rapora göre Kabaiş’in cinsel saldırıya uğradıktan sonra öldürüldüğü ihtimali güç kazandı. SÜRPRİZ TANIKTAN ÖNEMLİ İFADE Manisa’da yaşayan bir vatandaş, savcılığa yaptığı başvuruda Kabaiş’in kaybolduğu gün akşam saatlerinde genç kızı bir erkekle gördüğünü belirtti. Tanık ifadesine göre erkek şahıs, genç kızın kolunu tutarak "Yürü gidiyoruz" demiş, Kabaiş ise "Babamın haberi var mı?" diye sormuş. Tanık beyanı üzerine soruşturma derinleştirildi. SEDAT PEKER: “BİLGİ VERENE 25 MİLYON TL ÖDÜL” Gelişmeler üzerine Peker’in avukatı Ersan Barkın davayı takip edeceklerini duyurdu. Ardından Sedat Peker, gazeteci Saygı Öztürk aracılığıyla yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Rojin kardeşimizin cinayetini aydınlatacak bilgi, belge ve delili kim sağlarsa kendisine 25 milyon lira tarafımdan hediye olarak verilecektir. Bilgi verecek olanlar öğrenciyse üniversiteden atılmayı düşünmesinler. Bu parayla dünyanın en iyi üniversitelerinde okuyabilirler. Can güvenliği endişesi olanlara da hem güvenlik güçlerinin hem de benim tüm imkanlarımla yardımcı olacağımı belirtmek isterim.” DOSYANIN TAKİBİ SÜRÜYOR Rojin Kabaiş’in ailesi de soruşturmanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını açıklarken, olayın aydınlatılması için kamuoyunda baskı artıyor. Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya ilişkin çalışmaları ise devam ediyor.

ANNE VE İKİ ÇOCUĞUNUN ZEHİRLENDİĞİ SORUŞTURMADA YENİ GELİŞME Haber

ANNE VE İKİ ÇOCUĞUNUN ZEHİRLENDİĞİ SORUŞTURMADA YENİ GELİŞME

Almanya’dan tatil için Türkiye’ye gelen gurbetçi aileden üç kişi hayatını kaybetti. İstanbul Fatih’te bir otelde kalan aile, Beşiktaş’ta yemek yedikten sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Anne ve iki çocuğu yaşamını yitirirken, baba yoğun bakımda. Olayla ilgili başlatılan geniş çaplı soruşturmada gözaltı sayısı 11'e çıktı. Soruşturma kapsamında otelde yapılan ilaçlama çalışmaları da mercek altına alındı. ZEHİRLENME ŞÜPHESİ: ANNE SON NEFESİNDE HER ŞEYİ ANLATTI Hayatını kaybeden anne Çiğdem Böcek, hastanedeyken verdiği ifadede İstanbul’a geldikten sonra ailece neler yediklerini tek tek anlattı. Otel çevresindeki restoranlarda kebap, pide, makarna ve pizza yediklerini belirten Böcek, olay günü seyyar satıcıdan midye aldıklarını, ardından bir kokoreççide çorba, sucuk ekmek, tavuk tantuni yediklerini söyledi. Ayrıca bir dükkandan lokum aldıklarını da aktardı. Çiğdem Böcek, gece mide bulantısıyla uyandıklarını, sabah hastaneye gittiklerini ve sadece serum ve probiyotik verildiğini; çocuklarının ise yeterince muayene edilmediğini söyledi. 11 GÖZALTI, OTELDE İLAÇLAMA DETAYI ORTAYA ÇIKTI İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada gözaltına alınan kişi sayısı 11’e yükseldi. Son gözaltılar arasında otel çalışanları ve ilaçlama şirketi çalışanı da yer aldı. Olaydan kısa süre önce otelde ilaçlama yapıldığı, aynı gün iki turistin daha zehirlenme şikâyetiyle hastaneye başvurduğu belirlendi. AFAD, Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ekipleri otelde kapsamlı inceleme yaptı. Yastıklar, çarşaflar, battaniyeler, su şişeleri ve çeşitli yüzeylerden alınan örnekler laboratuvara gönderildi. İlk ölçümlerde herhangi bir zehirli gaz tespit edilmedi. ESNAF VE ŞÜPHELİLER SUÇLAMALARI REDDETTİ Gözaltına alınan midyeci, kokoreççi ve lokum satıcılarının ifadelerinde, ürünlerinin taze olduğunu ve uzun süredir aynı bölgede esnaflık yaptıklarını söylediği öğrenildi. Otel sahibi H.O.’nun ise “kasten yaralama” ve “karşılıksız yararlanma” suçlarından sabıkası olduğu ortaya çıktı. İlaçlama şirketinin sahibi ve çalışanları hakkında da “taksirle yaralama” ve “dolandırıcılık” dahil çeşitli suç kayıtları bulunduğu tespit edildi. Otelin, adli soruşturma sonuçlanıncaya kadar geçici olarak kapatıldığı ve müşterilerin başka otellere yönlendirildiği bildirildi. ADLİ TIP RAPORUNDA “ÖLÜM NEDENİ TESPİT EDİLEMEDİ” İlk otopsi raporunda annenin ve iki çocuğun ölüm nedeni net olarak belirlenemedi. Ölüm sebeplerinin kesinleşmesi için ileri düzey toksikolojik incelemelerin devam ettiği ve sonuçların beklenildiği bildirildi. YENİ ŞÜPHE: İLAÇLAMA MI, GIDA MI? Olayın ardından ortaya çıkan ilaçlama bilgisi soruşturmanın seyrini değiştirdi. Yetkililer, ölümlerin otelde yapılan ilaçlama sonucu mu yoksa dışarıdan tüketilen yiyeceklerden mi kaynaklandığını araştırıyor. Gıda numuneleri, otel odasında kullanılan kimyasallar ve otopsi bulguları birlikte değerlendirilecek.

KASTAMONU ’DA ANNE VE OĞLUNUN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ ÇARPICI İDDİA Haber

KASTAMONU ’DA ANNE VE OĞLUNUN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ ÇARPICI İDDİA

Kastamonu ’nun Bozkurt ilçesinde evlerinden ayrıldıktan sonra dere yatağında cenazesine ulaşılan annenin hipotermi geçirerek, oğlunun da şelaleden düşerek öldüğü üzerinde duruluyor. Kastamonu’nun Bozkurt ilçesi Merkez Mahallesi Meteoroloji TOKİ Konutları’ndaki evlerinden 2 Kasım’da ayrıldıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan anne Huriye Helvacı ile oğlu Osman Helvacı’nın cansız bedenlerine Köseali köyünde dere yatağında ulaşıldı. Edinilen bilgiye göre, kaybolduktan 10 gün sonra ölü bulunan Huriye Helvacı’nın vücudunda delici, kesici ya da darp izine rastlanmadı. Ancak ölen annenin çıplak olması, kadının hipotermi nedeniyle hayatını kaybettiği ihtimalini akıllara getirdi. Hipotermi vakalarında kişilerin ölümden önce aşırı sıcaklık hissine kapılıp kıyafetlerini çıkarabildikleri ihtimali değerlendiriyor. 5 yaşındaki Osman’ın ise 30 metrelik şelaleden düşerek öldüğü ve belinin de yüksekten düşme nedeniyle kırıldığı üzerinde duruluyor. Dere yatağından cenazeleri çıkartılarak Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderilen anne ve oğlunun cenazelerinin otopsi işlemleri de tamamlandı. Adli Tıp raporunun İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığına ulaşmasının ardından her şeyin netleşmesi bekleniyor. Öte yandan İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı, olayı aydınlatmak için çok sayıda kişinin ifadesine başvurdu. Şimdiye kadar herhangi bir gözaltı işlemi uygulanmadı. Başsavcılık, her ihtimali değerlendirerek, önümüzdeki günlerde gelmesi beklenen Adli Tıp raporu ve eldeki bulgular ışığında olayı aydınlatmaya çalışacak. Ayrıca anne Huriye ve oğlu Osman Helvacı’nın cenazesi, bugün ikinci namazına müteakip Bozkurt Merkez Camii’nde kılınacak cenaze namazı sonrasında ilçede bulunan Bahçe Mezarlığında aile kabristanına defin edilecek.

AYŞE TOKYAZ’IN OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI Haber

AYŞE TOKYAZ’IN OTOPSİ RAPORU ORTAYA ÇIKTI

İstanbul Küçükçekmece’de öldürüldükten sonra Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılmış valiz içinde cesedi bulunan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın (22) otopsi raporu tamamlandı. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada hazırlanan adli tıp raporu, genç kadının ölüm nedenine ilişkin çarpıcı bulgular içeriyor. OTOPSİ RAPORUNUN BULGULARI Hazırlanan otopsi raporunda, Tokyaz’ın vücudunda çok sayıda ekimoz (morarma) ile birlikte burun kemiklerinde kırık tespit edildiği; kafa içi ve beyin dokusunda kanama bulunduğu belirtildi. Raporda ayrıca beyin dokusunda ileri derece çürüme bulgularına rastlandığı kaydedildi. Yapılan toksikolojik inceleme sonucu vücut sıvılarında uyarıcı madde olarak kokain ve metabolitlerine rastlandığı ifade edildi. Adli tıp heyeti, elde edilen bulgular ışığında Ayşe Tokyaz’ın ölümünün künt kafa travmasına bağlı burun kemiği kırığı ile birlikte gelişen beyin kanaması sonucu meydana geldiği kanaatine vardığını raporda bildirdi. OLAYIN GEÇMİŞİ VE SORUŞTURMA SÜRECİ Olay, 11 Temmuz tarihinde Küçükçekmece’de gerçekleşti. Genç kadının önce öldürüldüğü, ardından cesedinin valize konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakıldığı tespit edilmişti. Güvenlik kameraları ve delil incelemelerinin ardından yürütülen soruşturmada aralarında eski polis memuru olduğu belirtilen bir şüpheli dahil olmak üzere toplam yedi kişi gözaltına alınmış, soruşturma savcılığın talebiyle takibe dönüşmüş ve şüpheliler tutuklanmıştı. Soruşturma kapsamında, eski polis memuru Cemil Koç hakkında tasarlayarak öldürme suçundan dava açıldığı; diğer altı şüphelinin ise tasarlayarak öldürmeye yardım etmek suçlamasıyla tutuklandığı bilgisi daha önce açıklanmıştı. Cumhuriyet Başsavcılığı, delillerin değerlendirilmesine ve adli süreçlerin işletilmesine ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. YETKİLİLERİN VE AİLENİN TEPKİSİ Savcılık ve adli tıp birimleri, soruşturmanın tüm yönleriyle aydınlatılması için teknik ve adli incelemelere devam ettiklerini bildirdi. Genç kadının vefatı, hem ailesi hem üniversite çevresi hem de toplumda geniş yankı uyandırmış; sosyal medya ve bazı sivil toplum kuruluşları olaya ilişkin adalet çağrısı yapmıştı. Aile tarafından yapılan resmi açıklamalarda ise yargı sürecine güven duyulduğu ve soruşturmanın takipçisi olunacağı belirtildi. SÜREÇ NE AŞAMADA? Soruşturmayı yürüten birimler, otopsi raporu ve diğer adli bulguların dosyaya girdiğini; bir sonraki aşamada delil zincirinin, kamera görüntülerinin, telefon incelemelerinin ve şüphelilerin ifade kayıtlarının mahkeme sürecinde değerlendirileceğini açıkladı. Tutuklu şüpheliler hakkında hazırlanan iddianamenin ne zaman mahkemeye sundurulacağı ve duruşma takviminin ne şekilde işleyeceğiyle ilgili resmi bilgilendirme bekleniyor.

17 YAŞINDAKİ HASRET'İN FAİLİ AÇIK CEZAEVİ FİRARİSİ ÇIKTI Haber

17 YAŞINDAKİ HASRET'İN FAİLİ AÇIK CEZAEVİ FİRARİSİ ÇIKTI

Olayla ilgili gözaltına alınan 6 şüpheli adliyeye sevk edildi. Katil zanlısı olarak aranan cezaevi firarisi D.B., Aydın’da yakalandı. KÖYLÜLER SU KUYUSUNDA BULDU Olay, Çaycuma ilçesine bağlı Perşembe beldesi Koramanlar köyü yakınlarında meydana geldi. Hayvanlarını otlatan köylüler, yaklaşık 4 metre derinliğindeki bir su kuyusunda kadın cesedi buldu. İhbar üzerine olay yerine gelen ekipler, cesedi morga kaldırdı. 12 Ekim’den beri kayıp olan Hasret Akkuzu’nun ailesi, hastanede yapılan teşhis işlemlerinde cesedin kızlarına ait olduğunu doğruladı. Akkuzu’nun cenazesi kesin ölüm sebebinin belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. KATİL ZANLISI AYDIN’DA YAKALANDI Çaycuma Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında 6 şüpheli adliyeye sevk edilirken, olayın faili olduğu öne sürülen D.B., Aydın’da yakalanarak gözaltına alındı. Cezaevi firarisi olduğu öğrenilen zanlının Zonguldak’a getirileceği belirtildi. Hasret Akkuzu’nun cenazesinin, otopsi işlemlerinin ardından köyünde defnedilmesi bekleniyor. ZANLI CEZAEVİ FİRARİSİ ÇIKTI Olayın ardından kamuoyunda açık cezaevleri yeniden tartışma konusu oldu. TOBB Üniversitesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Duygu Çağlar Doğan, açık cezaevlerinin “firara karşı engel mekanizmaları bulunmayan kurumlar” olduğunu belirtti. Doğan, "Açık cezaevleri cezalandırmadan ziyade rehabilitasyonu amaçlayan kurumlar. Kasten öldürme, cinsel suçlar, terör örgütü üyeliği gibi suçlardan hüküm giyenler bu kurumlara geçemiyor. Ancak Cezaevi İdare Gözlem Kurulu’nun onayı bu süreçte belirleyici" dedi. SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR Savcılık ve emniyet ekipleri, cinayetle ilgili olarak delil ve tanık ifadelerini toplamayı sürdürüyor. D.B.’nin ifadesinin alınmasının ardından yeni gözaltıların da olabileceği öğrenildi.

GÜLLÜ'NÜN ADLİ TIP RAPORU ÇIKTI: ÖLÜM NEDENİ YÜKSEKTEN DÜŞME Haber

GÜLLÜ'NÜN ADLİ TIP RAPORU ÇIKTI: ÖLÜM NEDENİ YÜKSEKTEN DÜŞME

Güllü'nün Adli Tıp raporu çıktı. Yalova’da 26 Eylül 2025 tarihinde yüksekten düşerek hayatını kaybeden Gül Tut’un (kamuoyunda bilinen adıyla Güllü) adli tıp raporu tamamlandı. Yalova Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından yapılan ölü muayenesi ve otopsi işlemleri sonucunda ölüm nedenine dair detaylar netleşti. DÜŞMEYE BAĞLI İZLER TESPİT EDİLDİ Rapora göre Gül Tut’un vücudunun çeşitli bölgelerinde yüksekten düşmeye bağlı çok sayıda travmatik emareye rastlandı. Cinsel muayenede ise akut (yeni) travmatik bir ize rastlanmadığı belirtildi. İÇ KANAMA VE ÇOKLU KIRIKLAR VAR Çınarcık'taki evinin 5, katındaki penceresinden aşağıya düşen Güllü'nün yapılan otopsisinde beyninde kanama, boyun travması, çok sayıda kemik kırığı, iç organ yaralanması ve iç kanama tespit edildi. Ayrıca toksikolojik, histopatolojik ve biyolojik örnekler alındı. KANINDA 3,53 PROMİL ETANOL (ALKOL) BULUNDU Laboratuvar incelemelerinde Gül Tut’un kanında 3,53 promil etanol (alkol) bulunduğu açıklandı. Histopatolojik izlerin travmalarla uyumlu olduğu, biyolojik örneklerde ise Gül Tut dışında herhangi bir DNA profiline rastlanmadığı bildirildi. ZEHİRLENME BULGUSU YOK Birinci İhtisas Kurulu’nun mütalaasında, zehirlenmeye dair herhangi bir tıbbi bulguya rastlanmadığı, ölümün yüksekten düşmeye bağlı genel beden travması sonucu gelişen kafa içi kanama, beyin hasarı ve iç organ yaralanmaları nedeniyle gerçekleştiği belirtildi. Adli tıp raporu, 13 Ekim 2025 tarihinde Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’na iletildi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.