İZMİR'DE KORKUNÇ KAZA: MUCİZE ESERİ HAYATA TUTUNDU

İzmir'de ters yönden gelen kamyonetle çarpışan genç berberin burnu neredeyse tamamen koparken, hayati fonksiyonları da ciddi zarar gördü. Kasksız ve koruyucu ekipmansız olduğu belirlenen Şentürk, Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen başarılı mikro cerrahi ameliyatıyla yeniden yaşama tutundu. Doktorlar, genç adamın hayatta kalma şansının sadece yüzde 10 olduğunu belirtti.

TERS YÖNDEN GELEN KAMYONET HAYATINI ALTÜST ETTİ

11 Eylül sabahı, işe gitmek için motosikletine binen Ömer Şentürk, İzmir Bergama'da seyir halindeyken ters yönden gelen bir kamyonetle kafa kafaya çarpıştı. Kazada kask takmadığı belirlenen genç, çarpışmanın etkisiyle metrelerce savruldu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Şentürk’ün durumunun ağır olduğunu belirledi ve derhal Bakırçay Üniversitesi Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk etti. İlk muayenede burnunun neredeyse tamamen koptuğu, yüzünde ciddi doku kayıpları olduğu ve akciğer yaralanması geçirdiği tespit edildi.

MİKRO CERRAHİYLE BURUN DAMARLARI DİKİLDİ

Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Tuluy liderliğindeki ekip, mikro cerrahi yöntemiyle Ömer Şentürk’ün burnunu yeniden yapılandırdı. Ameliyatta, burun dokusundaki damarlar tek tek birbirine dikildi ve dolaşım yeniden sağlandı. Dr. Tuluy, “Bu tarz ağır travmalarda burnu yeniden yapılandırmak çok zor ve yıllar sürebilecek estetik operasyonlar gerektirir. Ancak biz doğru zamanda doğru müdahaleyle burnu kurtardık. Şu an burun fonksiyonları korunmuş durumda” dedi.

“EĞER BU AMELİYAT OLMASAYDI HAYAT BOYU ZORLUK YAŞAYACAKTI”

Dr. Tuluy, kazanın estetik ve fonksiyonel etkilerine dikkat çekerek, “Burnun tamamen kaybı; nefes alma, konuşma, tat alma ve hatta beslenme gibi pek çok temel fonksiyonu etkileyebilirdi. Estetik olarak da kişinin psikolojik sağlığını tehdit edebilecek bir kayıp yaşanırdı. Bu müdahale sayesinde hastamızın geleceğini koruyabildik” ifadelerini kullandı.

YOĞUN BAKIMDA KRİTİK SÜREÇ: “YAŞAMA ŞANSI YÜZDE 10’DU”

Ameliyat sonrası süreçte Şentürk’ün durumu ciddiyetini korudu. Anestezi ve Yoğun Bakım Kliniği Eğitim Sorumlusu Prof. Dr. Nimet Şenoğlu, operasyon sonrası yaşanan zorlukları şu sözlerle özetledi: “Travmaya bağlı gelişen ciddi akciğer hasarı nedeniyle hastamızın oksijen seviyeleri kritik düzeylere indi. Vücudu kendi başına solunum yapamaz hale geldi. Bu nedenle kalp-akciğer pompası (ECMO) cihazına bağladık. Bu cihaz sayesinde vücudun yaşamsal fonksiyonları dışarıdan desteklenerek sürdürüldü. Her hastanede uygulanamayan, yüksek riskli ama hayat kurtarıcı bir yöntemdir.”

“SANKİ HAYATA YENİDEN BAŞLADIM”

Şentürk, hastanedeki tedavisinin ardından yaptığı ilk açıklamada yaşadığı duyguları şu sözlerle anlattı: “Kaza anını çok hatırlamıyorum ama kamyonetin ters yönden geldiğini biliyorum. Çok büyük bir kaza geçirdim. Şu an yaşıyor olmam bile mucize gibi geliyor. Doktorlarıma ve sağlık ekibine minnettarım. Artık motor kullanmayacağım. En büyük hatam kask takmamış olmam. Herkese sesleniyorum: Lütfen kask ve koruyucu ekipman olmadan yola çıkmayın. Bu ihmal hayatınıza mal olabilir.”

“OĞLUMUN GÖZÜNÜ AÇMASINI 14 GÜN BEKLEDİK”

Ömer Şentürk’ün babası Salih Şentürk ise duygusal açıklamalarda bulundu. Gözyaşları içinde yaşadıkları süreci anlatan baba Şentürk, “Her gün bahçede ağladım. 10 gün boyunca hiçbir gelişme olmadı. 14. gün oğlumun gözünü açtığını gördüm. O an dünyalar benim oldu. Gençler, ne olur bu haberi okuyun ve ders alın. Kask takmak hayat kurtarır. Bizim canımız yandı, başka ailelerin yanmasın” dedi.

DOKTORLARDAN UYARI: “MOTOSİKLETTE KASK VE EĞİTİM HAYATİ”

Uzmanlar, kazanın ardından motosiklet kullanıcılarına uyarılarda bulundu. Plastik cerrahlar ve travma uzmanları, kask takmayan sürücülerin yüz, baş ve boyun travmalarına çok daha açık olduğunu belirterek, eğitim almadan trafiğe çıkılmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca motosiklet sürücülerinin reflektörlü giysi, eldiven ve dizlik gibi koruyucu donanımları da kullanmaları önerildi.